İsrail ordusu, Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırısını neden engelleyemedi?

Filistinliler, 7 Ekim’de Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus yakınlarında bir İsrail tankının üzerinde kutlama yapıyor (AP)
Filistinliler, 7 Ekim’de Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus yakınlarında bir İsrail tankının üzerinde kutlama yapıyor (AP)
TT

İsrail ordusu, Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırısını neden engelleyemedi?

Filistinliler, 7 Ekim’de Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus yakınlarında bir İsrail tankının üzerinde kutlama yapıyor (AP)
Filistinliler, 7 Ekim’de Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus yakınlarında bir İsrail tankının üzerinde kutlama yapıyor (AP)

İsrail ordusunun, 7 Ekim’deki Hamas saldırısına yavaş tepki vermesinin ardındaki nedenleri tam olarak anlamak birkaç ayı bulabilir.

İsrail hükümeti, bu konuyla ilgili soruşturma yürütme sözü verdi.

Ancak Şarku’l Avsat’ın The New York Times gazetesinden aktardığı analize göre, gazete tarafından yürütülen araştırmada, ordunun yetersiz personele sahip olduğu, askerlerin mevzisiz ve WhatsApp’ta oluşturulan gruplar halinde iletişim kuracak kadar kötü organize oldukları ve saldırıyla ilgili bilgilere erişmek için sosyal medya paylaşımlarını kullandıklarını tespit edildi.

The New York Times’ın araştırması, İsrail hükümetinin dahili belgelerine ve Pandora olarak bilinen bir İsrail askeri sığınağında bulunan, Hamas üyelerinin kullandığı kameralardan görüntüler ve İsrail’deki güvenlik kamerası görüntüleri de dahil, on binlerce videonun incelenmesine dayanıyor.

Gazete ayrıca, onlarca subay, asker ve görgü tanığıyla da görüştü.

Analize göre, İsrail’in 7 Ekim saldırısı sırasında maruz kaldığı askeri başarısızlık, plan eksikliğinin yanı sıra, saldırı öncesindeki aylar ve yıllardaki bir dizi istihbarat hatasından kaynaklandı.

İsrail kuvvetleri, yalnızca kısa bir savaşa uygun silahlarla savaşa girerken, helikopter pilotlarına hedefleri seçmek için haber ve Telegram kanallarını incelemeleri emredildi.

Mevcut ve eski asker ve subaylara göre, İsrail ordusunun İsrail topraklarına yönelik geniş çaplı Hamas saldırısına yanıt verme planı bile yoktu.

İsrail yedek kuvvetlerinde tümgeneral ve ordunun Güney Komutanlığı eski başkanı Yom Tov Samia, “Uygulamada, böyle bir operasyon için uygun bir savunma hazırlığı ve eğitim yoktu” dedi.

Yedek Kuvvetler Tuğgenerali ve ‘Gazze Tümeni’ olarak bilinen İsrail tümeninin eski komutan yardımcısı Amir Avivi ise, “7 Ekim’de gördüğümüze gibi sürpriz bir saldırı için bir savunma planı yoktu” dedi.

Saldırıdan önce İsrail güvenlik ve askeri servisleri, Hamas’ın geniş çaplı bir saldırıyla ilgilenmediği veya bunu başlatma kapasitesine sahip olmadığı yönünde defalarca değerlendirmelerde bulundu.

Hamas’ın iddialı bir saldırı gerçekleştirmesi fikri o kadar ihtimal dışı görüldü ki, İsrail istihbarat yetkilileri, Hamas’ın kablosuz iletişimlerini dinlemeyi azaltarak, bunun zaman kaybı olduğu sonucuna vardı.

Emekli İsrailli general ve Başbakan Binyamin Netanyahu’nun eski ulusal güvenlik danışmanı Yaakov Amidror da, “Ordu, imkansız olduğuna inandığı şeylere kendini hazırlamıyor. Dolayısıyla böyle bir saldırıya hazırlanmadı” yorumunda bulundu.

Yedek kuvvetlerde binbaşı olan David Ben Zion (38) ise gazeteye şu değerlendirmeyi yaptı;

“İsrail’in yedek askerleri hiçbir zaman sürpriz bir saldırıya veya işgale karşılık verecek şekilde eğitilmedi. Aksine, İsrail istihbaratının yaklaşan işgali önceden bileceğini ve yedek askerlere hazırlanmak ve mücadele için yeterli zaman tanıyacağı varsayılıyordu.”

Gazze sınırındaki İsrail tümeninin komutanı Orgeneral Barak Hiram da, 7 Ekim’de askerlerden “Gelin ve bizi kurtarın. Bize acilen takviye kuvvet gönderin, bizi öldürüyorlar. Silahlarımız bitti” yazan mesajlar aldıklarını söyledi.

The New York Times tarafından incelenen, daha önce açıklanmayan belgeler, İsrail ordusunun durumu ne kadar dramatik biçimde yanlış okuduğunu gösteriyor.

Ordu, Hamas’ın en iyi ihtimalle İsrail sınırındaki çitleri yalnızca birkaç yerden aşabileceğini tahmin ediyordu.

Haftalar sonra hazırlanan ayrı bir istihbarat belgesi, Hamas ekiplerinin halihazırda 30’dan fazla noktada çitleri aştığını ve hızla İsrail’in güney derinliklerine nüfuz ettiğini gösteriyor.

Hamas üyeleri 7 Ekim’de, birkaç gün boyunca savaşmaya hazır bir şekilde ağır makineli tüfekler, roketatarlar ve mayınlar gibi çok sayıda silahla İsrail’e girdi.

Görünen o ki, İsrail komandoları sadece saatlerce savaşacaklarını düşündü.

The New York Times’ın analizine yanıt olarak, İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada, “Ordu şu anda Hamas’ın oluşturduğu tehdidi ortadan kaldırmaya odaklanıyor. Bu tür haber ve açıklamalar daha sonraki bir aşamada değerlendirilecektir” denildi.



Trump, Waltz'u Birleşmiş Milletler Büyükelçisi olarak aday gösterdi

Trump, Waltz'u Birleşmiş Milletler Büyükelçisi olarak aday gösterdi
TT

Trump, Waltz'u Birleşmiş Milletler Büyükelçisi olarak aday gösterdi

Trump, Waltz'u Birleşmiş Milletler Büyükelçisi olarak aday gösterdi

ABD Başkanı Donald Trump, Mike Waltz'u Birleşmiş Milletler Daimî Temsilcisi olarak aday göstereceğini, Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun ise Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak görev yapacağını ve Dışişleri Bakanlığı'nı yönetmeye devam edeceğini duyurdu.

Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz ve yardımcısı Alex Wong'un görevden alınması haberinin ardından analistler, bu kararın Waltz'un The Atlantic dergisinin genel yayın yönetmeni Jeffrey Goldberg'in de dahil olduğu bir Signal hesabı skandalına karışmasının sonucu olduğunu değerlendirdi. Goldberg'in açıklamalarında, Yemen'deki Husi hedeflerine yönelik askeri saldırı planları hakkında üst düzey ulusal güvenlik yetkilileriyle görüşmeler yapıldığı ortaya çıktı.

Ancak Trump'ın Truth Social platformunda paylaştığı tweet, Waltz'ı eleştirilerden kurtardı.

Trump, tweetinde Waltz'un ordudaki, Kongre'deki ve Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak yaptığı hizmetleri övdü. "Savaş meydanında, Kongre'de ve Ulusal Güvenlik Danışmanım olarak görev yaptığı süre boyunca Mike Waltz, ülkemizin çıkarlarını her zaman ön planda tutmak için yorulmadan çalıştı. Yeni görevinde de aynısını yapacağını biliyorum" ifadelerini kullandı.

Trump, hem Waltz'a hem de Rubio'ya olan güvenini dile getirerek, "Amerika'yı ve dünyayı tekrar güvenli hale getirmek için yorulmadan mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu konuya olan ilginiz için teşekkür ederiz!" dedi.

Waltz, dün sabah Fox News'te İran'a sert uyarılar yaptı ve Tahran'a müzakereleri baltalamaması konusunda sert uyarılar gönderdi. Savunma Bakanı'nın İran'ın Yemen'deki Husi grubuna askeri yardımının devam etmesinin ciddi sonuçları olacağı yönündeki sözlerini tekrarladı.

Neden şimdi?

Waltz'un görevinden ayrıldığı haberi duyulur duyulmaz, tüm gözler “Signal” uygulamasındaki skandala çevrildi ve birçok kişi Waltz'un görevinden ayrılmasının nedeninin, Trump yönetiminin uzun süredir peşinde olduğu bu skandal olup olmadığını merak etti.

fvdgbrt
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, ABD Başkanı Donald Trump ve ABD büyükelçileriyle 25 Mart 2025'te Beyaz Saray'da yaptığı toplantı sırasında (AFP)

Ancak sorular zamanlamaya odaklandı. Bu skandal, geçen mart ayında Jeffrey Goldberg'in, üst düzey yetkililerin konuşmalarında geçen askeri saldırılarla ilgili ayrıntıları yayınlamadan, bu konuşmaya dahil edildiğini ortaya koyan bir makale yayınlamasıyla patlak verdi.

Ancak Savunma Bakanı Pete Hegseth, Ulusal İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard ve Merkezi İstihbarat Teşkilatı Direktörü John Ratcliffe, sohbette gizli bilgilerin paylaşılmadığını belirttikten sonra, Goldberg bu bilgileri de yayınladı. Bu bilgiler arasında saldırıların zamanlaması ve kullanılan silah setleri de yer alıyordu.

Waltz, kapalı kapılar ardında haberin doğruluğunu kabul etti ve Beyaz Saray yetkilileri onun istifa edip etmemesi gerektiğini tartıştı, ancak Waltz istifa talebinde bulunmadı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Trump da o sırada ondan istifasını istemedi, aksine Waltz'a desteğini ifade ederek onu “iyi bir adam” ve “dersini almış” olarak nitelendirdi.

Vekili Alex Wong ise Trump'ın ilk yönetiminde Kuzey Kore özel temsil yardımcısı ve Dışişleri Bakanlığı'nda Doğu Asya ve Pasifik İşleri Müsteşar Yardımcısı olarak görev yapıyordu. Trump, atamayı duyururken Wong'un Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile zirve görüşmelerinde yardımcı olduğunu söyledi.