Trablus Yüksek Mahkemesi’nin Ebu Selim Hapishane Katliamı davasında yapılan itirazın değerlendirilmesini erteleme kararı, Libya’da söz konusu katliamı tekrar gündeme getirdi. Bu itirazda hükümlülerin aileleri Libya Ceza Dairesi’nden davanın askeri yargıdan sivil yargıya iade edilmesini istemişti.
Yaklaşık 27 yıl önce,dönemin Devlet Başkanı Muammer Kaddafi’ye bağlı özel kuvvet ekibi, rejime muhalif bin 269 siyasi mahkumun kaldığı başkent Trablus’un dış mahallesi Ebu Selim’de yer alan Ebu Selim Hapishanesi’ne baskın düzenlemiş, mahkumların üzerine ateş açmıştı. Söz konusu katliam, Libya mahkemelerinde görülen ünlü bir dava oldu.
29 Haziran 1996’dan bu yana Libyalıları dehşete düşüren ve zihinlerini meşgul eden suç, Libya’daki hapishanelerin ve gözaltı merkezlerinin koridorlarında ve hücrelerinde, Kaddafi rejiminin devrilmesinden önce ve sonra geçmişte ve günümüzde neler olup bittiğini ortaya koyan toplu cinayetlerden biri olarak görülüyor.
Kaddafi döneminde, 1984 yılında İtalyan işgali döneminden kalan Kara Süvari Hapishanesi’nin yerine ‘Ebu Selim Hapishanesi’ inşa edildi. Hapishane başkentteki askeri polis komuta merkezinin duvarları içinde yer alıyor ve iki askeri ve merkezi hapishane binasından oluşuyor.
Davanın en önde gelen sanıkları arasında askeri istihbarat teşkilatı başkanı ve Kaddafi’nin damadı Abdullah es-Senussi, Kaddafi'nin özel muhafızlarının başı Mansur Dav ve eski rejimden bazı yetkililer yer alıyor.
2015’te, halen başkent Trablus’ta tutuklu bulunan Senussi hakkında Ebu Selim Hapishanesi Katliamı davasında idam cezası verildi. Trablus Temyiz Mahkemesi, birkaç müzakerenin ardından Aralık 2019 ortasında, dava süresinin dolması nedeniyle hükümlülere yönelik suçlamaların düşürülmesine karar verdi. Ancak ülkenin Yüksek Mahkemesi yaklaşık bir yıl önce kararı bozdu ve davayı yeni bir ceza dairesine atayarak dosyayı yeniden açtı.
Birçok müzakerenin ardından Trablus Temyiz Mahkemesi Haziran 2022’nin ortasında ‘katliam’ davasını inceleme yetkisinin bulunmadığına karar verdi ve dosyayı ‘hukuk mahkemesinin yargı yetkisinin bulunmaması nedeniyle’ askeri yargıya havale etti. Şarku’l Avsat’a konuşan mağdurların aileleri tarafından atanan savunma heyetine göre o dönemdeki yargıç, ‘davanın temelinin bir bütün olarak askeri nitelikte olduğunu ve dosya ile ilgili yargı ve inceleme için askeri yargıya gönderildiğini’ belirtti.
Senussi’nin Avukatı Ahmed Neşat pazar akşamı yaptığı açıklamada, Trablus Yüksek Mahkemesi Ceza Dairesi’nin Ebu Selim Hapishanesi Katliamı davasının ordudan sivil yargıya iadesi için yapılan itirazın değerlendirilmesini 29 Şubat 2024’e kadar ertelediğini söyledi.
Güvenlik güçlerinin hapishaneye baskın yaptığı, mahkumları rastgele vurduğu ardından cesetlerini hapishane bahçesine gömdüğü yönündeki tanık ifadelerinin gölgesinde, Ebu Selim Hapishanesi davası yerel ve uluslararası alanda büyük bir ilgi gördü. 2011 yılında rejimin devrilmesinin ardından mağdurların aileleri cenazelerini almaya başladı.
Kaddafi rejimine sadık kişiler, önceki rejimin devrilmesinden sonra hayatta kalanların anlattığı bu katliamın meydana geldiğine yönelik iddialara şüpheyle yaklaştı. Şüphelerini de olaya karışmakla suçlanan bazı kişilerin serbest bırakılmasına dayandırdılar. Ayrıca eski rejimin bazı liderlerini beraat ettirdikten sonra tutuklu kalmalarına yönelik şaşkınlıklarını da dile getirdiler.
Libya’nın güneyindeki Magarha kabilesine mensup olan 73 yaşındaki Senussi halen cezaevinde bulunuyor ve 2011’de önceki rejimi deviren Şubat devriminin bastırılmasıyla ilgili bir davada yargılanıyor.
Neşat daha önce Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda müvekkilinin davasının yedinci kez ertelendiğini zira kendisini gözaltına alan ‘Libya Caydırıcılık Birimi’nin Cumhuriyet Savcısının talimatına uymaması ve kendi merkezinden Trablus İstinaf Mahkemesi’ne götürdüğünü söyledi.
Caydırıcılık Birimi, Trablus’taki Mitiga Hapishanesi’ni kontrol eden ve Libya yargısının emirlerine uymayan, Abdurrauf Kara liderliğindeki silahlı bir milis grup olarak biliniyor.
Konu ile ilgili olarak, Ulusal Birlik Hükümeti’nin Adalet Bakanlığına bağlı bir komite, Mısır’da tutuklu bulunan Libyalıların koşullarını inceledi. Komite dün Trablus’taki toplantısının ardından, Mısır tarafıyla, iki ülke arasında koşulları karşılayan hükümlü Libyalıların Mısır’dan Libya’ya transferini öngören bir anlaşma yapılması olasılığının tartışıldığını açıkladı.