Mısır: Kızıldeniz’deki Husi saldırıları Süveyş Kanalı’nı önemli ölçüde etkilemedi

Süveyş Kanalı’nda iskelede bekleyen küçük teknelerin önünden bir konteyner gemisi geçiyor (Süveyş Kanalı’nın web sitesi)
Süveyş Kanalı’nda iskelede bekleyen küçük teknelerin önünden bir konteyner gemisi geçiyor (Süveyş Kanalı’nın web sitesi)
TT

Mısır: Kızıldeniz’deki Husi saldırıları Süveyş Kanalı’nı önemli ölçüde etkilemedi

Süveyş Kanalı’nda iskelede bekleyen küçük teknelerin önünden bir konteyner gemisi geçiyor (Süveyş Kanalı’nın web sitesi)
Süveyş Kanalı’nda iskelede bekleyen küçük teknelerin önünden bir konteyner gemisi geçiyor (Süveyş Kanalı’nın web sitesi)

Mısır’ın başkenti Kahire’de bulunan Ticaret Odası’na bağlı Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmetleri Bölümü, Kızıldeniz’deki gerilimin Süveyş Kanalı’ndaki seyri büyük ölçüde etkilemediğini bildirdi.

Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmetleri Bölümü Genel Sekreteri Amr es-Samaduni, “Husi grubunun Kızıldeniz bölgesinde yaşattığı gerilim, Süveyş Kanalı’ndaki seyri önemli ölçüde etkilemedi” dedi.

Samaduni bugün yaptığı açıklamada, “Denizcilik ve uluslararası taşımacılık operasyonları, özellikle uluslararası denizcilik şirketi Maersk’in konteyner taşımacılığı için Kızıldeniz’i kullanmaya geri dönmesinden sonra düzenli olarak ilerlemektedir” dedi.

Danimarka merkezli Maersk şirketinin dün yayınlanan kargo nakliye programı, hafta sonu bölgedeki gemilerinden birine düzenlenen saldırıya rağmen, şirketin önümüzdeki dönemde Süveyş Kanalı ve Kızıldeniz’den 30’dan fazla konteyner gemisi geçirme planlarını sürdürdüğünü gösterdi.

Ancak Maersk, Yemen’deki Husi milislerin saldırı riskinin devam etmesi nedeniyle, bazı gemilerin Kızıldeniz rotasından geçmesi yönündeki planlarını askıya aldı ve her geminin güzergahını daha sonra açıklayacağını belirtti.

Kızıldeniz, Avrupa’daki dünyanın en büyük ticari mal tüketicilerinden bazılarını Asya’daki büyük tedarikçilerle buluşturan Süveyş Kanalı’na giden tek yol.

Süveyş Kanalı ise, küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12’sini oluşturuyor.

Bu, toplam küresel konteyner trafiğinin yüzde 30’unu ve yılda bir trilyon dolardan fazla mal anlamına geliyor ve yılda yaklaşık 80 milyon ton tahıl Süveyş Kanalı yoluyla Kızıldeniz’den geçiyor.

Gemilerin Afrika’nın güney ucundaki Ümit Burnu rotasına yeniden yönlendirilmesinin, Asya ile Kuzey Avrupa arasındaki gidiş-dönüş başına 1 milyon dolara kadar ek yakıt maliyetine neden olması bekleniyor.

Yıllar süren savaşın ardından Yemen’in bazı kısımlarını kontrol eden Husi grubu, Kasım ayında Kızıldeniz’i geçen gemilere saldırmaya başladı ve bunun İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırısına yanıt olduğunu vurguladı.

Konteyner devleri Maersk ve Hapag-Lloyd’un da aralarında bulunduğu büyük denizcilik şirketleri, geçen ay Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı’ndan geçmeyi bıraktı ve bunun yerine gemilerini Afrika çevresindeki daha uzun olan Ümit Burnu rotasına yönlendirdi.

Ancak Maersk, 24 Aralık’ta Kızıldeniz’e dönmeye hazırlandığını belirterek, gemileri korumak için ABD öncülüğünde bir askeri operasyonun başlatılacağına dikkat çekti.

Samaduni açıklamasına şu ifadelerle devam etti;

Maersk’in Süveyş Kanalı’ndaki trafiği askıya alması sadece birkaç gün sürdü ve bu süre zarfında Mısır’a hiçbir konteyner girmedi ve bu nedenle Mısır’ın ithal ettiği mallar krizin yansımalarından etkilenmedi. Şu ana kadar Süveyş Kanalı, Kızıldeniz’deki güvenlik tehditleri nedeniyle uluslararası gemi trafiğinin seyrinin değişmesinden önemli ölçüde etkilenmedi. Durumlar iyi ve büyük bir etki de yaşanmadı. Rotasını değiştiren gemilerin sayısı az.

Samaduni, bu dönemde Ümit Burnu rotasını geçmek için rotasını değiştiren gemi sayısının yaklaşık 76 gemiye olduğunu söyleyerek, aynı dönemde Süveyş Kanalı’nı geçen 2 bin 128 gemiyle karşılaştırıldığında bunun küçük bir yüzde olduğuna dikkat çekti.

Kızıldeniz’de yaşananların Mısır devletine hiçbir zararı olmayacağını da sözlerine ekledi.

Mısır’daki ithalatçılar ise, ithal malların fiyatlarının yükseltilmemesi ve krizin birileri tarafından istismar edilmemesi çağrısında bulundu.



Avrupa’nın en büyük füze üreticisi, Gazze’de çocukların öldürülmesinden kâr elde ediyor

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 59 bine yaklaştı (Reuters)
İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 59 bine yaklaştı (Reuters)
TT

Avrupa’nın en büyük füze üreticisi, Gazze’de çocukların öldürülmesinden kâr elde ediyor

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 59 bine yaklaştı (Reuters)
İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 59 bine yaklaştı (Reuters)

Avrupa'nın en büyük füze üreticisi MBDA, Gazze’de çocukların ölümüne yol açan bombalarda kullanılan parçaları İsrail'e tedarik ediyor.

Guardian ve bağımsız gazetecilik kuruluşu Disclose’la Follow the Money’nin ortak araştırmasında, MBDA’nın ABD’deki fabrikası aracılığıyla İsrail’e GBU-39 bombaları için kanat sistemleri sağladığı tespit edildi. 

MBDA, ABD’nin Alabama eyaletindeki fabrikasında ürettiği “Diamond Back” isimli kanatları, Boeing yapımı GBU-39 bombalarına takılmak üzere temin ediyor. Bu bileşenler, İsrail’e ABD'nin askeri yardımı kapsamında gönderilen binlerce bombada kullanılıyor. 

Fransa merkezli firma, İtalyan Leonardo, Hollandalı Airbus ve Britanyalı BAE Systems’ın ortaklığından oluşuyor. Şirketin gelirleri, Birleşik Krallık’taki MBDA UK aracılığıyla Fransa’daki ana firmaya aktarılıyor. 2024’te MBDA grubu, hissedarlarına toplamda 350 milyon sterlin (yaklaşık 19 trilyon TL) temettü dağıttı.

Analize göre GBU-39 bombaları Gazze’de en az 24 saldırıda kullandı. Bu saldırılarda 100’den fazlası çocuk olmak üzere en az 500 kişi öldürüldü. Saldırıların 16’sında okullar hedef alınırken, diğerlerinde kamplar, evler ve camiler vuruldu. 

Avustralya merkezli Silahlanma Araştırma Hizmetleri’nden (ARES) Trevor Ball, GBU-39 bombalarının okul ve sığınak gibi yerleri vurmak için sıkça kullanıldığını söylüyor. Bunun kanat sistemleri üzerindeki yazılardan ve kuyruk parçalarından tespit edilebildiğini belirtiyor. 

Britanya merkezli Silah Ticaretine Karşı Kampanya (CAAT) grubundan Sam Perlo-Freeman da “MBDA, İsrail’in silahlandırılmasından kâr ediyor” diyor.

MBDA'nın Guardian’a gönderdiği açıklamada, şirketin ABD'deki faaliyetlerini veya İsrail'e satılan ekipmanlara parça tedarikini durdurma planına ilişkin bilgi verilmedi. Açıklamada, “şirketi yasadışı uygulamalara dahil edebilecek faaliyetler yasaktır” dendi.

BAE Systems ve Airbus, MBDA'nın yanıtına ekleme yapmadı. Leonardo, “askeri teçhizat ihracatıyla ilgili ulusal ve uluslararası düzenlemelere her zaman tam olarak uyulduğunu” savundu. Boeing, soruları ABD Dışişleri Bakanlığı’na yönlendirdi, bakanlığın açıklamasında Washington’ın İsrail'in kendini savunma hakkını desteklediği belirtildi. 

Independent Türkçe, Guardian, France 24