İranlı kadınlar evlenememekten rahatsız

Yetkililer, gençler arasında çeşitli nedenlerle evlenme konusundaki isteksizliğin artmasından endişeli.

İran’da gençler arasında evlenmeye yönelik isteksizlik tartışmalara yol açıyor. (AFP)
İran’da gençler arasında evlenmeye yönelik isteksizlik tartışmalara yol açıyor. (AFP)
TT

İranlı kadınlar evlenememekten rahatsız

İran’da gençler arasında evlenmeye yönelik isteksizlik tartışmalara yol açıyor. (AFP)
İran’da gençler arasında evlenmeye yönelik isteksizlik tartışmalara yol açıyor. (AFP)

İran Parlamentosu Kültür Komitesi üyesi Amir Hüseyin Banki Bur, ülkedeki 30 yaş üstü bekar kadın sayısının 2 milyon 100 bine ulaştığını, evlenmemiş toplam genç sayısının da yaklaşık 4 milyon 600 bin olduğunu bildirdi. “Bu konuda endişe var... Bu sayı giderek artıyor” dedi.

İran'da gençler arasında bekarlık oranının yüksek olması, doğum oranının azalmasına yol açan faktör arasında. 2015 yılındaki son nüfus sayımına göre 15 -20 yaş arasındaki bekar kadınların sayısı 5 milyon 800 bin, 20 yaş üstü bekar kadınların sayısı 3 milyon 700 bin. Bekar kızların sayısı ise 3 milyon 700 bine ulaştı. 40 yaş üstü bekar kadınların sayısı 426 bine, 45 yaş üstündekilerin sayısı ise 242 bine ulaştı.

İran medyasında geçtiğimiz ekim ayında yayınlanan rapora göre ileri yaşlarda bekarlık, ülkenin gelecek yıllarda karşılaşabileceği krizlerden biri.

Raporda şu ifadelere yer verildi:

İran'da nüfusun yüzde 9,5'i yaşlı olarak kabul ediliyor ve eğer 1970'ler ve 1980'lerde doğan bekar bireylerin yaşlılık dönemine girişi de dikkate alınırsa, bu oran ülkenin toplam nüfusunun yüzde 30'unun üzerine çıkıyor.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığına göre1990 doğumlu bireyler arasındaki bekarlık sorununa dair yapılan bir çalışma, ekonomik sorunlar, konut maliyetlerinin artması, gelecek kaygısı ve evlilikte başarısızlık korkusu gibi nedenlerin bekarlık oranlarını artırdığını ortaya koydu. Ayrıca 70'ler ve 80'lerde doğanların boşanma oranlarının artması nedeniyle, 40 yaşın üzerindekiler arasındaki bekarlık sorununun İran için daha ciddi bir mesele haline geleceği kaydedildi.

Demografi alanında çalışmalar yürüten İranlı Şehla Kazemi bir yıl önce, bu sorunla ilgili uyarıda bulunmuştu. Kazemi, "Erkeklerde bekarlık oranı yüzde 2 iken, kadınlarda yüzde 5'" demişti.

Sosyologlar, nüfus artış hızının azalmasını bekarlık oranlarının yüksek olmasına bağlayarak, hükümetin yanlış politika ve nüfusu artırmak için sunduğu sonuçsuz çözümlerin, bekarlık olgusunun yayılmasına yol açacağı görüşünde. Bilim insanlarına göre bu olgu geçmişte, 40 yaşındaki kadınlar arasında dikkatli bir şekilde araştırılmadı. Hükümet sadece evlilik ve çocuk sahibi olduktan sonrasına ilişkin planlamalar ve araştırmalar yapıyor.

İran'da son on yılda yaşanan ekonomik sıkıntılar ve artan boşanma vakaları, evlenme isteğini kaybeden erkek ve kadınların sayısının artmasında büyük bir etken oldu. İranlı yöneticiler, başta Ayetullah Ali Hamaney olmak üzere rejim yetkilileri, bu soruna çözüm olarak kadınların sadece annelik ve ev işleriyle ilgilenmeleri gerektiğini savunuyor. Ancak bu yaklaşım, bireysel hak ihlallerini, ayrımcılık yasalarını, ekonomik ve sosyal sorunları dikkate almıyor.



Bir gözü savaşta, diğer gözü kaderinde olan Gazze’nin ‘kafa karışıklığı’

Hamas'a göre Gazze'de ateşkes umutları giderek azalıyor (AFP)
Hamas'a göre Gazze'de ateşkes umutları giderek azalıyor (AFP)
TT

Bir gözü savaşta, diğer gözü kaderinde olan Gazze’nin ‘kafa karışıklığı’

Hamas'a göre Gazze'de ateşkes umutları giderek azalıyor (AFP)
Hamas'a göre Gazze'de ateşkes umutları giderek azalıyor (AFP)

İzzettin Ebu Ayşe

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail'in İran'a karşı başlattığı saldırıdan önce, ABD, İsrail, Hamas ve İran arasında Gazze konusunda geniş kapsamlı müzakereler yürütüldüğünü açıklamıştı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da Gazze'de tutulan rehinelerin durumuyla ilgili ciddi ilerlemeler kaydedildiğini doğruladı.

Ancak İsrail'in İran'a sert bir askeri darbe indirmesi, Gazze meselesinin çözülmesine ve ateşkes anlaşmasına varılmasına katkıda mı bulunacak, yoksa bölgedeki ateşkes müzakerelerini olumsuz yönde mi etkileyecek?

Darbe öncesi çabalar

İsrail, İran'ı 7 Ekim 2023 saldırılarını finanse etmekle suçluyor. Bu suçlamayı dayandırdığı nedenlerden biri Hamas Hareketi’nin Tahran'ın bölgedeki uzantılarından biri olarak görmesi ve Hamas ile İran arasında uzun soluklu ve güçlü ilişkiler olmasıdır.

Mevcut bilgilere göre ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve Filistin asıllı Amerikalı akademisyen ve siyasi aktivist Bishara Bahbah, İsrail İran'a ağır bir darbe indirmeden önce, ABD ile İran arasında İran’ın nükleer programına ilişkin müzakerelerle eş zamanlı olarak Gazze konusunda bir anlaşma metni üzerinde çalışmalarını yoğunlaştırmışlardı. Bu çabalar, ABD ile İran arasındaki müzakerelerle eş zamanlı olarak yürütülüyordu.

İsrail'in İran'a yönelik askeri saldırısı öncesinde, arabulucular Katar ve Mısır, ABD ile Gazze ve İran meselelerine dair görüşmeler yaptılar. Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati, Washington ile Tahran arasındaki müzakerelerin gelişmeleri ve Gazze'deki savaşı sona erdirecek bir anlaşmaya varılması için Witkoff ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

Tüm bu çabalar, Katar'ın Witkoff'un ateşkes önerisine ilişkin yenilikçi ve değiştirilmiş bir formül sunmasının ardından gerçekleşti. O sırada Hamas'ın geçici lideri Halil el-Hayya, "Gazze'deki savaşı durdurmaya yönelik bir dizi fikir aldık. Witkoff'un önerisine açığız. Ancak savaşı kalıcı olarak sona erdirmek ve İsrail ordusunun Gazze'den çekilmesini sağlamak için daha güçlü güvenlik garantileri gerekiyor” açıklamasında bulundu.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia'dan aktardığı habere göre bu çabalar Tahran'ın doğrudan bilgisi dahilinde gerçekleştirildi. Trump, ilk kez Gazze'de ateşkes dosyasına doğrudan müdahale ederken bunu, “Gazze şu anda bizim, Hamas ve İsrail arasında yürütülen büyük müzakerelerin ortasında ve İran da bu müzakerelere katılıyor. Gazze'de neler olacağını göreceğiz. Rehineleri geri almak istiyoruz” şeklindeki heyecan verici açıklamasıyla duyurdu.

Ardından Netanyahu, esir takası ve Gazze'deki ateşkes müzakerelerinde önemli ilerleme kaydedildiğini söyledi ve ardından üst düzey bakanlarıyla bir toplantı yaptı. İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar, rehinelerle ilgili anlaşmayı sağlamaya kararlı olduklarını ve ilerleme kaydedildiğini söyledi.

İsrail şartlarını koyuyor

Ancak İsrail'in İran'a saldırmasının ardından Gazze dosyasıyla ilgili tüm bu gelişmelere endişeyle bakılırken, Hamas bu eksene olan bağlılığını yeniden teyit etti ve tutumunda değişiklik yapmadı. Hamas liderlerinden İzzet Rişk, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının tehlikeli olduğunu, bölgede patlamaya yol açabileceğini ve bunun Netanyahu'nun bölgeyi açıkça bir savaşa sürükleme konusundaki kararlılığını yansıttığını söyledi.

İsrail'in saldırısı, Gazze'deki savaşın gidişatını etkiliyor. Siyasi ve askeri gözlemciler, savaşın gidişatı ve ateşkesin Tahran ile Tel Aviv arasındaki askeri gelişmelere bağlı olarak değişebileceğini ve bir anlaşmaya varılabileceği gibi, tarafların tutumlarının sertleşebileceğini belirtiyorlar.

Siyasi araştırmacı Macid Ebu Herbid, değerlendirmesinde şunları söyledi:

“İsrail, bölgede zaferler kazandığına ve İran'a karşı ezici bir galibiyet elde ettiğine inanıyor. Bu durum Netanyahu'yu, kazanan tarafın şartları belirlediği kuralına göre şartlarını ve taleplerini sertleştirmeye iten bir coşkuya kapılmasını sağlarken Gazze konusunda yenilgiye uğradığına inandığı Hamas'ın bu şartlara uyması gerektiğini düşünüyor.”

Ebu Herbid, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hamas her şeyi kaybettiğini düşünüyor olabilir ve bu yüzden tek seferde kapsamlı bir anlaşma imzalamakta ısrarcı bir tutum sergileyebilir. Bu durum toprak üzerindeki kontrolünü kaybettikten sonra kaybedecek başka bir şeyi kalmadığından kaynaklanıyor."

Ebu Herbid'e göre İsrail'in İran'a yönelik saldırıları Gazze dosyası üzerinde hızla etkili olmayacak. Yani ne Hamas ateşkes için acele edecek ne de İsrail anlaşmaya varmak ve rehinelerin serbest bırakılması için acele edecek. Siyasi araştırmacı, her iki tarafın da önceliklerini değiştirmek için Tahran'daki çatışmalardaki gelişmeleri beklediğini belirtti.

“İran ateşkesi engelleyebilir”

Askeri bilimler alanında öğretim görevlisi Muaviye Vasif ise İsrail ile İran arasındaki gerginliğin Gazze'deki ateşkes sürecine hizmet etmediğini söyledi. Vasif’e göre Netanyahu, Tahran'ı vurma planlarıyla meşgulken, Hamas durumu izliyor ve müzakere edecek birini bulamıyor. Bu yüzden Gazze'deki durum olduğu gibi kalabilir.

Vasif, değerlendirmesini şöyle sürdürdü:

“Trump'ın açıkladığına göre İran, İsrail ile Hamas arasında Gazze konusunda yürütülen görüşmelere dahil olduğundan, herhangi bir öneriyi reddederek Hamas’ı etkileyecektir. Ayrıca ABD ile yürüttüğü görüşme ve müzakerelerde şartlarını sertleştiriyor ve bunları hiçbiri, kısa süreliğine de olsa bir ateşkese varılmasını isteyen Gazze halkının yararına olmayacak.”

Hamas'ın şu anda zayıf bir konumda olduğunu ve Tel Aviv'in İran'la savaşla meşgul olması nedeniyle İsrail'e Gazze'de ateşkes için baskı yapamayacağını söyleyen Vasif, Tahran'daki gerginliğin Gazze'deki çatışmaları hafifletebileceğini, ancak Netanyahu'nun şu anda zafer kazandığına inandığı için ateşkes görüşmelerini etkilemeyeceğini belirtti.

Güvenlik araştırmacısı Vail el-Mubeyyed ise farklı bir görüşe sahip. İsrailli bakanların İran'a yönelik saldırıyla meşgul oldukları bir ortamda Netanyahu'nun Gazze'deki ateşkes dosyasını gündeme getirebileceğini söyleyen Mubeyyed, “Tel Aviv hükümetindeki aşırı sağcı bakanlar İsrail'in Tahran'a yönelik saldırılarıyla meşguller ve şu an Gazze ile ilgili hiçbir şeye karşı çıkmıyorlar. Bu yüzden yakında Gazze'de bir ateşkes sağlanabilir” değerlendirmesinde bulundu.

Hamas ne düşünüyor?

Hamas'a göre Gazze'de ateşkes umutları yok oluyor. Hamas liderlerinden İzzet Rişk, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının Gazze'deki sükuneti bozduğunu, Netanyahu'nun kibirli bir tavır sergilediğini ve Gazze'deki krizi kasıtlı olarak derinleştirerek bölgedeki gelişmelerle ilişkilendirdiğini söyledi.

İran’a yönelik saldırının Gazze'ye bazı yansımaları söz konusu ve Netanyahu, Hamas'ın müzakere turlarında gösterdiği esnekliğe rağmen savaşı sona erdirmek istemiyor. İsrail'e göre Gazze'deki savaşın sona ermesi bölgesel meselelerle ilişkili ve Tel Aviv bölge haritasını kendi istediği şekilde yeniden çizmeyi planlıyor. Gazze'de olanlar da bu planın sadece bir parçası.