Tunus'ta 'Ekmek Ayaklanması' mağdurları adalet istiyor

Tunus’ta Ekmek Ayaklanması mağdurları yaşadıkları zararın tazmini için kararın devreye girmesi için yetkililere başvurdular

Yetkililerden, ‘Ekmek Ayaklanması’ kurbanları için adalet sağlamasını talep eden gösterinin arşiv fotoğrafı (Reuters)
Yetkililerden, ‘Ekmek Ayaklanması’ kurbanları için adalet sağlamasını talep eden gösterinin arşiv fotoğrafı (Reuters)
TT

Tunus'ta 'Ekmek Ayaklanması' mağdurları adalet istiyor

Yetkililerden, ‘Ekmek Ayaklanması’ kurbanları için adalet sağlamasını talep eden gösterinin arşiv fotoğrafı (Reuters)
Yetkililerden, ‘Ekmek Ayaklanması’ kurbanları için adalet sağlamasını talep eden gösterinin arşiv fotoğrafı (Reuters)

Tunus'ta 1984'te yaşanan ‘Ekmek Ayaklanması’nın mağdurları, Çarşamba günü yetkililere, uğradıkları zararların tazminiyle ilgili kararların uygulanması çağrısında bulundu. 40 yıl önce yaşanan olay, ekmek fiyatlarının artması nedeniyle patlak vermişti. Olayın yıldönümünde ayaklanmaya katılanların bir kısmı, belediye tiyatrosu önünde ‘yetkililere haklarını hatırlatmak’ için sembolik bir protesto gösterisi düzenledi.

İnsanlığın Sesi Derneği Başkanı ve 17 yıl hapis cezasına çarptırılan eski bir siyasi mahkum olan Beşir el-Halefi, Tunus Afrika Haber Ajansı'na “Protesto, mağdurlara adalet sağlanması ihtiyacını ve Uluslararası Para Fonu'nun yoksul grupların satın alma gücüne karşı dikte ettiği ekonomi politikalarını hatırlamayı amaçlıyor” dedi.

Ekmek fiyatları, Uluslararası Para Fonu'nun baskısıyla hükümetin tahıl ürünlerine yönelik sübvansiyonların payını azaltma kararının ardından arttı.

Tunus Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Habib Burgiba'nın iktidarının son yıllarında güvenlik güçleri, işçilerin, sendikacıların ve muhaliflerin sokaklara çıktığı, kurşunlarla ve tutuklamalarla sonuçlanan kitlesel protestolarla karşı karşıya kaldı. Bugünkü protestoda asılan pankart, yetkililerin o dönemde protestoları bastıran politikasını ‘mükemmel bir devlet suçu’ olarak tanımlıyordu. Devlet bu çatışmalarda ölenlerin sayısına ilişkin herhangi bir resmi rakam açıklamadı ancak muhalefet bunların sayısının yüzlerce olduğunu söylüyor. 2011 devriminden sonra merhum Cumhurbaşkanı Zeynel Abidin Bin Ali'nin iktidarının devrilmesinin ardından geçmişteki ihlalleri araştırmakla görevlendirilen Hakikat ve Haysiyet Komisyonu, ekmek isyanının mağdurlarına tazminat ödenmesine yönelik karar çıkardı, bağışlar ve uluslararası yardımlarla finanse edilecek bir tazminat fonu kurulmasını tavsiye etti ancak mağdurlar bu kararların bugüne kadar uygulanmamasını protesto ediyor. Beşir el-Halefi “Adalet yerine getirilmezse, Ocak 1984 krizi ve insan hakları ihlalleri geri gelebilir" dedi.

Aradan geçen 40 yılın ardından Tunus, benzer bir mali ve ekonomik krizle karşı karşıya. Tunus, sübvansiyonların tamamen kaldırılması veya azaltılması da dahil olmak üzere Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından sunulan reform paketini reddetmişti. Bu da Ekim 2022'den bu yana 1,9 milyar dolar değerindeki bir kredinin kesintiye uğramasına yol açtı. Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, Ekmek Ayaklanması olaylarına atıfta bulunarak IMF ile yapılan anlaşmanın ‘sivil ve toplumsal barışı’ tehdit ettiğini söyledi.



Avn, Lübnan halkının savaşlardan bıktığını belirterek, diplomatik çözümün önemine vurgu yaptı

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
TT

Avn, Lübnan halkının savaşlardan bıktığını belirterek, diplomatik çözümün önemine vurgu yaptı

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Lübnanlıların savaşlardan bıktığını belirterek, diplomatik çözümün önemini vurguladı.

Lübnan Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre Avn'ın sözleri bugün Lübnan'daki Ekonomi, Sosyal ve Çevre Konseyi'ne yaptığı ziyaret sırasında geldi.

Avn, “Diplomatik eylemler hızlı bir sonuç vermeyebilir. Ancak arzu edilen sonuca ulaşmak için medyadan uzak bir şekilde uluslararası kuruluşlarla her gün çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

Avn, Lübnan Ekonomi, Sosyal ve Çevre Konseyi'ne ‘kendisine danışma hakkından feragat etmemesi ya da performansından ödün vermemesi’ çağrısında bulundu.

Lübnan Cumhurbaşkanı sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün burada sizinle birlikte olacağıma söz vermek için bulunuyorum. Görevinizi ve hakkınızı koruyorum. Fikrinizi ve düşüncenizi koruyorum.”

İsrail geçen yıl Lübnan'a karşı bir savaş başlattı ve bu savaş 27 Kasım'da yürürlüğe giren bir ateşkes anlaşmasıyla sona erdi. Daha sonra anlaşmanın uygulanması için verilen süre 18 Şubat'a kadar uzatıldı. İsrail anlaşmaya uymadı ve Lübnan diplomatik kanallar aracılığıyla İsrail'i anlaşmaya uymaya zorlamaya çalışıyor.