Ürdün, Güney Afrika'nın İsrail hakkında açtığı soykırım davasına desteğini duyurdu

Ürdün, Güney Afrika'nın Gazze Şeridi'nde 22 binden fazla Filistinliyi öldüren İsrail hakkında Uluslararası Adalet Divanında (ICJ) açtığı soykırım davasını desteklediğini açıkladı

Eymen es-Safedi (AA)
Eymen es-Safedi (AA)
TT

Ürdün, Güney Afrika'nın İsrail hakkında açtığı soykırım davasına desteğini duyurdu

Eymen es-Safedi (AA)
Eymen es-Safedi (AA)

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi, Ürdün Temsilciler Meclisinde yaptığı konuşmada, ülkesinin İsrail'in Gazze Şeridi'ne sürdürdüğü saldırıları durdurmak için var gücüyle çalıştığını söyledi.

İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'daki yasa dışı uygulamalarına, cinayetlerine değinen Safedi, Yahudi yerleşimcilerin terörüne dikkati çekti.

Safedi, İsrail'in Gazze'deki savaş suçları ile insanlık ve yasa dışı uygulamalarının açığa çıkarılmasına vurgu yaparak, "Ürdün, Güney Afrika'nın Uluslararası Adalet Divanında soykırım suçuyla İsrail'e karşı açtığı davayı desteklemektedir. Dışişleri Bakanlığı bunun takibi, Arap ve İslam ülkeleriyle koordinasyonun sağlanması için gerekli hukuki dosyayı hazırlamak için çalışıyor." dedi.

Güney Afrika, İsrail hakkında "soykırım davası" açmıştı

Güney Afrika Cumhuriyeti, 29 Aralık'ta, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze'de işlediği fiillerle 1948 tarihli BM Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle Uluslararası Adalet Divanında (ICJ) dava açarak geçici tedbir kararı alınmasını talep etmişti.

Başvuruda "İsrail'in eylemleri ve ihmalleri soykırım niteliğindedir, çünkü hususi soykırım niyetiyle işlenmiştir." ifadeleri kullanılırken yapılan eylemlerin "Gazze'deki Filistinlileri yok etmek" amacı taşıdığı vurgulanmıştı.

Dava, Sözleşmenin 9. maddesine dayandırılmıştı

Soykırım Sözleşmesinin 9. maddesi uyarınca, bir devletin sözleşmenin maddelerini ihlal etmiş olması durumunda, sözleşmeye taraf herhangi bir devlet, ihlal eden devlet aleyhine ICJ'de dava açabiliyor.

ICJ, aciliyet gerektiren durumlarda ihtiyati tedbir kararına hükmederek, söz konusu ihlallerin dava süreci sonlanana kadar durdurulmasına hükmedebiliyor.



Birleşmiş Milletler: Operasyonların başlamasından bu yana Gazze'de ABD tarafından işletilen yardım konvoylarının yakınında 613 Filistinli öldürüldü

Filistinli bir kadın, Gazze'nin merkezindeki bir insani yardım deposuna düzenlenen İsrail hava saldırısında öldürülen yakınının cesedini tutuyor (AFP)
Filistinli bir kadın, Gazze'nin merkezindeki bir insani yardım deposuna düzenlenen İsrail hava saldırısında öldürülen yakınının cesedini tutuyor (AFP)
TT

Birleşmiş Milletler: Operasyonların başlamasından bu yana Gazze'de ABD tarafından işletilen yardım konvoylarının yakınında 613 Filistinli öldürüldü

Filistinli bir kadın, Gazze'nin merkezindeki bir insani yardım deposuna düzenlenen İsrail hava saldırısında öldürülen yakınının cesedini tutuyor (AFP)
Filistinli bir kadın, Gazze'nin merkezindeki bir insani yardım deposuna düzenlenen İsrail hava saldırısında öldürülen yakınının cesedini tutuyor (AFP)

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR), İsrail destekli bir Amerikan örgütünün mayıs ayı sonunda faaliyetlerine başlamasından bu yana, Gazze'de insani yardım konvoyları ve yardım dağıtım merkezlerinin yakınında 613 kişinin öldüğünü tespit etti.

UNHCR sözcüsü Ravina Shamdasani, komisyonun herhangi bir tarafı cinayetlerden sorumlu tutamayacağını söyledi. Ancak Shamdasani, “İsrail ordusunun Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından işletilen dağıtım noktalarına ulaşmaya çalışan Filistinlileri bombaladığının ve ateş ettiğinin açık olduğunu” söyledi.

Görsel kaldırıldı.Filistinliler, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Netzarim koridoru üzerinden ulaştırılacak insani yardımları almaya gidiyor 3 Temmuz 2025 (AP)

Shamdasani, “Cinayetlerin kaçının (Gazze İnsani Yardım Örgütü) tesislerinde, kaçının konvoyların yakınında meydana geldiğinin henüz belli olmadığını” belirtti.

Gazetecilere konuşan Shamdasani, rakamların 27 Mayıs'tan 27 Haziran'a kadar olan dönemi kapsadığını ve o tarihten bu yana “başka olayların da yaşandığını” söyledi. Bu bilgileri BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nin (OHCHR) durumla ilgili bir iç raporuna dayandırdığını ifade etti.

Shamdasani. standart denetimler yoluyla derlenen rakamların muhtemelen resmin tamamını ortaya koymadığını ve “BM ekiplerinin bölgelere erişememesi nedeniyle, burada neler olup bittiğini asla tam olarak bilemeyebileceğimizi” söyledi.