BM Acil Yardım Koordinatörü, uluslararası topluma Sudan’daki savaşı durdurmak için acil eyleme geçme çağrısında bulundu

TT

BM Acil Yardım Koordinatörü, uluslararası topluma Sudan’daki savaşı durdurmak için acil eyleme geçme çağrısında bulundu

BM Acil Yardım Koordinatörü, uluslararası topluma Sudan’daki savaşı durdurmak için acil eyleme geçme çağrısında bulundu

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths, uluslararası toplum, özellikle de Sudan’daki çatışmanın tarafları üzerinde nüfuzu olanları, ülkedeki savaşı durdurma ve milyonlarca sivile yardım sağlamayı amaçlayan insani yardımları artırmak için ‘kararlı ve acil bir şekilde eyleme geçmeye’ çağırdı.

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) tarafından yapılan açıklamaya göre, Griffiths, “Yaklaşık 9 aydır süren savaş, Sudan’ı her geçen gün daha da yıkıcı hale gelen bir sarmalın içine itti. Çatışma yayılmaya devam ettikçe insanların çektiği acılar derinleşiyor, insani yardıma erişim daralıyor ve umut azalıyor” dedi.

Griffiths, bu yıl boyunca 25 milyon Sudanlının yardıma ihtiyacı olacağını, ancak yoğunlaşan çatışmalar nedeniyle birçok kişinin hayat kurtaran yardımlardan mahrum kalabileceğini söyledi.

Şiddetin aynı zamanda bölgesel istikrarı da tehdit ettiğine vurgu yapan Giriffiths, “Çatışma hatları arasındaki teslimatlar durma noktasına geldi” uyarısında bulundu.

Çatışma hatları boyunca yardım dağıtımlarının durduğunu belirten Griffiths, sınırdan Çad’dan Darfur halkına yardım aktarımının oradaki insanlar için bir ‘cankurtaran simidi’ olmaya devam ettiğini dile getirdi.

Çatışmaların ‘ülkenin ekmek sepeti’ olarak kabul edilen Cezire eyaletine ulaşmasının, nüfusun büyük kısmını tehlikeye attığını söyleyen BM yetkilisi, eyaletin başkenti Vad Medeni şehri ve çevresindeki çatışmalar nedeniyle 500 binden fazla insanın kaçtığını bildirdi.

Griffiths, devam eden kitlesel göçün aynı zamanda koleranın hızla yayılmasını da tetikleme tehdidi oluşturduğu konusunda uyararak, “Raporlar, bin 800’den fazla şüpheli hastalık vakasının kaydedildiğini gösterdiğini söyledi” dedi.

Griffiths, “Çatışmanın başlarında başkent Hartum, Darfur ve Kordofan’da yaşanan yaygın hak ihlalleri ve korkunç suiistimaller" Vad Medeni’yi de etkiledi” diye konuştu.

Verilerin cinsel şiddet de dahil olmak üzere yaygın insan hakları ihlallerini akla getirdiğini ve çatışmanın taraflarının hala sivilleri koruma yükümlülüklerini yerine getirmediğini söyledi.

Griffiths, oradaki çatışmaların yanı sıra, insani yardım merkezi olan bölgedeki kurum depoları ve malzemelerinin yağmalanmasının, yiyecek, su, sağlık hizmeti ve diğer kritik yardımları ulaştırma çabalarına büyük bir darbe olduğu konusunda uyardı.

Son olarak, savaşın yaklaşık 1,4 milyon kişinin komşu ülkelere geçmesine ve 7 milyondan fazla insanın geçim kaynaklarını ortadan kaldırmasına neden olduğuna ve dünyadaki en büyük göç krizini ortaya çıkardığına dikkat çekti.

Askeri ve sivil partilerin uluslararası düzeyde desteklenen bir siyasi sürece son rötuşları yaptığı bir dönemde, Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasında, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin orduya entegre etme planları konusundaki anlaşmazlıklar nedeniyle haftalarca süren gerilimin ardından Nisan ayında çatışma çıktı.



WHO: İsrail'in Gazze'deki askeri gerilimi artırması daha fazla çocuğu riske atacak

Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus (EPA)
Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus (EPA)
TT

WHO: İsrail'in Gazze'deki askeri gerilimi artırması daha fazla çocuğu riske atacak

Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus (EPA)
Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus (EPA)

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, dün yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'nde askeri harekâtını artırmasının daha fazla çocuğu tehlikeye atacağını söyledi.

Ghebreyesus, “X” platformunda yaptığı paylaşımda, “İsrail'in Gazze'deki askeri operasyonlarını genişletme planı, bölgenin genelinde zaten kötü olan insani ve sağlık koşulları göz önüne alındığında son derece endişe vericidir” ifadelerini kullandı.

Herhangi bir askeri tırmanışın, yetersiz beslenme ve sağlık hizmetlerine erişim eksikliği nedeniyle daha fazla çocuğu riske atabileceğini ifade etti.

Ghebreyesus, "Gıda ve sağlık yardımına engelsiz erişim, rehinelerin serbest bırakılması ve kalıcı ateşkes çağrımızı yineliyoruz" dedi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Güvenlik Kabinesi'nin onayladığı Gazze kentinin kontrolünü ele geçirme planının "Gazze'yi işgal etmeyi amaçlamadığını", aksine Filistin topraklarında 22 aydır devam eden "savaşı sona erdirmenin en iyi yolunu" temsil ettiğini vurguladı.

Netanyahu, Kudüs'te düzenlediği basın toplantısında, "Çalışmaların önemli bir bölümünü tamamladık. Şu anda Gazze'nin yüzde 70 ila 75'ini kontrol ediyoruz" dedi.

Netanyahu planın kapsadığı bölgelerin haritasını göstererek, "Ancak hâlâ iki kalemiz var: Gazze Şehri ve Gazze Şeridi'nin merkezindeki mülteci kampları ile el-Mevasi. Görevi tamamlamak için başka seçeneğimiz yok" şeklinde konuştu.

Netanyahu, "Savaşı bitirmenin ve onu hızla sonlandırmanın en iyi yolu bu" dedi ve İsrail'in "görevini tamamlayıp Hamas'ı yenilgiye uğratmaktan başka seçeneği yok. Amacımız Gazze'yi işgal etmek değil, onu özgürleştirmek" ifadesini kullandı.