BM Acil Yardım Koordinatörü, uluslararası topluma Sudan’daki savaşı durdurmak için acil eyleme geçme çağrısında bulunduhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/4771321-bm-acil-yard%C4%B1m-koordinat%C3%B6r%C3%BC-uluslararas%C4%B1-topluma-sudan%E2%80%99daki-sava%C5%9F%C4%B1-durdurmak
BM Acil Yardım Koordinatörü, uluslararası topluma Sudan’daki savaşı durdurmak için acil eyleme geçme çağrısında bulundu
Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths, uluslararası toplum, özellikle de Sudan’daki çatışmanın tarafları üzerinde nüfuzu olanları, ülkedeki savaşı durdurma ve milyonlarca sivile yardım sağlamayı amaçlayan insani yardımları artırmak için ‘kararlı ve acil bir şekilde eyleme geçmeye’ çağırdı.
Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) tarafından yapılan açıklamaya göre, Griffiths, “Yaklaşık 9 aydır süren savaş, Sudan’ı her geçen gün daha da yıkıcı hale gelen bir sarmalın içine itti. Çatışma yayılmaya devam ettikçe insanların çektiği acılar derinleşiyor, insani yardıma erişim daralıyor ve umut azalıyor” dedi.
Griffiths, bu yıl boyunca 25 milyon Sudanlının yardıma ihtiyacı olacağını, ancak yoğunlaşan çatışmalar nedeniyle birçok kişinin hayat kurtaran yardımlardan mahrum kalabileceğini söyledi.
Şiddetin aynı zamanda bölgesel istikrarı da tehdit ettiğine vurgu yapan Giriffiths, “Çatışma hatları arasındaki teslimatlar durma noktasına geldi” uyarısında bulundu.
Çatışma hatları boyunca yardım dağıtımlarının durduğunu belirten Griffiths, sınırdan Çad’dan Darfur halkına yardım aktarımının oradaki insanlar için bir ‘cankurtaran simidi’ olmaya devam ettiğini dile getirdi.
Çatışmaların ‘ülkenin ekmek sepeti’ olarak kabul edilen Cezire eyaletine ulaşmasının, nüfusun büyük kısmını tehlikeye attığını söyleyen BM yetkilisi, eyaletin başkenti Vad Medeni şehri ve çevresindeki çatışmalar nedeniyle 500 binden fazla insanın kaçtığını bildirdi.
Griffiths, devam eden kitlesel göçün aynı zamanda koleranın hızla yayılmasını da tetikleme tehdidi oluşturduğu konusunda uyararak, “Raporlar, bin 800’den fazla şüpheli hastalık vakasının kaydedildiğini gösterdiğini söyledi” dedi.
Griffiths, “Çatışmanın başlarında başkent Hartum, Darfur ve Kordofan’da yaşanan yaygın hak ihlalleri ve korkunç suiistimaller" Vad Medeni’yi de etkiledi” diye konuştu.
Verilerin cinsel şiddet de dahil olmak üzere yaygın insan hakları ihlallerini akla getirdiğini ve çatışmanın taraflarının hala sivilleri koruma yükümlülüklerini yerine getirmediğini söyledi.
Griffiths, oradaki çatışmaların yanı sıra, insani yardım merkezi olan bölgedeki kurum depoları ve malzemelerinin yağmalanmasının, yiyecek, su, sağlık hizmeti ve diğer kritik yardımları ulaştırma çabalarına büyük bir darbe olduğu konusunda uyardı.
Son olarak, savaşın yaklaşık 1,4 milyon kişinin komşu ülkelere geçmesine ve 7 milyondan fazla insanın geçim kaynaklarını ortadan kaldırmasına neden olduğuna ve dünyadaki en büyük göç krizini ortaya çıkardığına dikkat çekti.
Askeri ve sivil partilerin uluslararası düzeyde desteklenen bir siyasi sürece son rötuşları yaptığı bir dönemde, Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasında, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin orduya entegre etme planları konusundaki anlaşmazlıklar nedeniyle haftalarca süren gerilimin ardından Nisan ayında çatışma çıktı.
Gazze ateşkesi: Arabulucular yeni görüşmelerde anlaşmanın düğümlerini nasıl çözecek?https://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5174004-gazze-ate%C5%9Fkesi-arabulucular-yeni-g%C3%B6r%C3%BC%C5%9Fmelerde-anla%C5%9Fman%C4%B1n-d%C3%BC%C4%9F%C3%BCmlerini-nas%C4%B1l
Gazze ateşkesi: Arabulucular yeni görüşmelerde anlaşmanın düğümlerini nasıl çözecek?
Gazze şehrinin güneyindeki ez-Zeytun mahallesinde İsrail'in düzenlediği hava saldırıları sırasında yükselen dumanı izleyen Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nde ateşkes konusunda durgunlaşan görüşmelerde yeni tartışmalar yaşandı. İsrail'den ateşkes olasılığı ve Gazze Şeridi’nin tamamını işgal etme operasyonunun engellenmesi konusunda sızıntılar geldi.
Bu tartışmalar, ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani arasında yapılan görüşmeyle başladı. Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar, bu tartışmaların arabulucuların önceki anlaşmazlıkları giderme çabalarının bir parçası olduğunu düşünüyor. Bunların başında Hamas'ın silahsızlandırılması ve İsrail'in Gazze Şeridi'nden çekilmesi geliyor. Uzmanlar, bu görüşmeleri müzakerelerin kaybedilen zamanında yeni bir fırsat olarak değerlendiriyorlar. Söz konusu görüşmelerde, savaşın iki tarafı arasında uzlaşma sağlamak için önceki önerilerde değişiklikler yapılabilir veya görüşmeler yeniden çökebilir ve ardından tansiyon yükselebilir.
Gazze Şeridi'nde ateşkes konusunda yeni görüşmeler yapılacağına dair söylentiler yeniden gündeme geldi. İsrail Yayın Kurumu dün İsrailli bir kaynağa atıfta bulunarak, Gazze konusunda ‘anlaşma sağlanması ihtimalinin kapısının kapalı olmadığını’ bildirdi. Kaynak, ABD yönetiminin arabulucular aracılığıyla Hamas ve İsrail'e, kabinenin cuma günü onayladığı Gazze işgal operasyonu başlamadan önce müzakerelere dönmeleri için baskı uyguladığını belirtti.
İsrail Bakanlar Kurulu savaşı sona erdirmek için beş kuralı onayladı. Bu kurallar şunlar: ‘Hamas'ın silahsızlandırılması, tüm esirlerin geri getirilmesi (yaşayan ve ölenler), Gazze Şeridi'nin silahsızlandırılması, İsrail'in Gazze Şeridi üzerinde güvenlik kontrolü sağlaması ve Hamas'a veya Filistin Yönetimi'ne bağlı olmayan alternatif bir sivil yönetim kurulması.’
Arabulucular, ‘önümüzdeki iki hafta içinde İsrail ve Hamas'a sunulması beklenen kapsamlı bir anlaşma hazırlamak’ için çalışıyor. İsrail Yayın Kurumu, ‘arabulucuların bir anlaşma sağlanabileceğine ve İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki operasyonunun engellenebileceğine inandığını’ belirtti, ancak Hamas'ın silahsızlandırılması, Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesi ve savaşın sona erdirilmesine ilişkin garantilerle ilgili önceki anlaşmazlıkların nasıl çözüleceği konusunda bir açıklama yapmadı.
İsrail Kanal 12 televizyonu da bilgi sahibi bir kaynağa dayanarak, “Yakında kısmi bir anlaşma olasılığı var” ifadesine yer verdi. Bu açıklama, İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in, Başbakan Binyamin Netanyahu'yu aldatmakla suçlayarak, hükümetten çekilme ve onu devirme tehdidinde bulunduğu uzun bir açıklama yayınlamasının ardından geldi.
Nuseyrat'taki bir yemek dağıtım noktasında sıcak yemek almak için sıraya giren Filistinli çocuklar (AFP)
Yedioth Ahronoth gazetesi dün, “Smotrich gerçekten yeni bir ateşkesin kokusunu alıyor; bu yüzden bu şekilde davranıyor. Çünkü ABD, Katar ve Mısır müzakere masasına dönmek için çaba sarf ediyor; savaşı siyasi bir anlaşma ile derhal sona erdirmek için çalışıyorlar” diye yazdı.
Netanyahu'ya yakın bir kaynağa göre, Netanyahu bu konuda ilk etapta onay verdi, çünkü Hamas’ın daha sonraki bir aşamada müzakereleri tekrar patlatacağından ve İsrail'in Gazze Şeridi'ni işgal etme planına geri döneceğinden tamamen emin.
El-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi'nde İsrail uzmanı olan Dr. Said Ukkaşe, arabulucuların savaşı sona erdirmek için müzakereleri sürdürmekten başka çareleri olmadığını düşünüyor. Anlaşmazlık konularında her iki tarafı da tatmin edecek değişikliklerle orta yol çözümleri sunabileceklerini ve herhangi bir başarısızlığın Gazze Şeridi'nin yeniden işgal edilmesine yol açacağını vurgulayan Ukkaşe, İsrail'in ortaya koyduğu önerilerin manevra amaçlı olmadığını, iç baskıları önlemek ve topu Hamas’ın sahasına atmak için yapılan hamleler olduğunu ve bunun da Hamas'ın öneriyi reddetmesine yol açarak İsrail'in Gazze Şeridi'ni işgal etme konusunda daha büyük bir birliktelik sergilemesine neden olacağını düşünüyor.
Filistinli siyasi analist Nizar Nazzal ise arabulucuların hamlesinin askeri operasyonu durdurmak ve bir anlaşmaya varmak için zaman kaybetmek olduğunu, ancak önceki anlaşmazlıkların, özellikle silahsızlanma maddesi konusunda bir anlaşmaya varılmasını engelleyeceğini söyledi. Nazzal, İsrail'in bu hamlesinin, özellikle Avrupa'dan gelen baskıları önlemek için yapıldığını belirtti.
İsrail'in Gazze şehrinin güneyindeki ez-Zeytun mahallesine düzenlediği hava saldırısının yol açtığı yıkımı inceleyen Filistinliler (AFP)
Söz konusu İsrail sızıntıları, Amerikan Axios sitesinin, Witkoff ve Katar Başbakanı'nın İspanya'da ‘Gazze savaşını sona erdirmek ve esirleri serbest bırakmak için bir plan görüşmek’ amacıyla bir araya geldiğini doğrulamasının ardından geldi. Bu gelişme, Tel Aviv sokaklarında binlerce kişinin Gazze Şeridi'ndeki savaşın sona ermesini talep eden gösteriler düzenlemesiyle aynı zamanda yaşandı.
Arabulucular, İsrail ile Washington'un geçtiğimiz temmuz ayı sonunda müzakerelerden çekilmesinden bu yana yeni bir tutum açıklamadı. Hamas liderlerinden Usame Hamdan ise dün arabulucuların çabalarının devam ettiğini söyledi.
Witkoff geçen hafta İsrail'i ziyaretinde, Trump yönetiminin ‘her şey ya da hiçbir şey’ şeklinde savaşı sona erdirecek kapsamlı bir anlaşma istediğini; ‘parçalı bir anlaşma’ istemediğini bildirdi. Müzakerelere katılan bir İsrailli yetkili ise birkaç gün önce Axios’a yaptığı açıklamada, ‘oyunun sonu’ planına ulaşılmasında bir sorun olmadığını, ancak bu planın Hamas tarafından kabul edilmeyeceğini ve bu nedenle anlamsız olacağını, özellikle de İsrail ile Hamas arasında savaşın sona erdirilmesi konusunda büyük bir uçurum olduğunu belirtti. Bu nedenle, bu aşamada kapsamlı bir anlaşma hakkında konuşmak muhtemelen anlamsız olacak.
Bu bekleyiş sırasında Netanyahu dün televizyonda yaptığı konuşmada, Hamas silahlarını bırakırsa Gazze savaşının yarın sona ereceğini söyledi ve Hamas'ı yenmekten başka seçenek olmadığını vurguladı.
Ukkaşe, İsrail'in önümüzdeki dönemde müzakere süreci ile askerî harekât hazırlıkları arasında paralel bir çizgi izleyeceğini öngörüyor ve Netanyahu hükümetinin Hamas'ın silahlarını bırakmayı reddetmesini Gazze Şeridi'ni yeniden işgal etmek ve harekete sorumluluk yüklemek için kullanacağını tahmin ediyor. Nazzal, Washington'un Arap dünyasının, özellikle Suudi Arabistan ve Mısır'ın öfkesine ve Arapları yatıştırma çabasına rağmen müzakerelere geri döndüğünü, ancak savaşı sona erdirmek konusunda ciddi olmadığını belirtti.