Sudan iç savaşı: Çatışmalar geçici de olsa durdu

Sudan'ın Hartum, Sennar ve Vad Medeni'deki savaş cephelerinde temkinli bir sükunet hakim

Vad Medeni şehrindeki sokaklardan biri (AFP)
Vad Medeni şehrindeki sokaklardan biri (AFP)
TT

Sudan iç savaşı: Çatışmalar geçici de olsa durdu

Vad Medeni şehrindeki sokaklardan biri (AFP)
Vad Medeni şehrindeki sokaklardan biri (AFP)

Sudan'ın başkenti Hartum ile ülkenin merkezindeki El Cezire ve güneydoğudaki Sennar eyaletlerinde, perşembe günü çatışma cephelerinde sakin bir atmosfer hakimdi. Bu durumun oluşmasında, Sudan’ın eski başbakanı Abdullah Hamduk başkanlığındaki Sivil Demokratik Güçler Koordinasyonu (SDGK) ve Hızlı Destek Güçleri (HDK) komutanı Muhamed Hamdan Dagalu tarafından çatışmayı durdurmak için dışarıda yapılan toplantılar etkili oldu.

Şarku’l Avsat’ın Arap Dünyası Haberr Ajansı’ndan (AWP) aktardığı habere göre Bölge sakinleri ajansa, Omdurman şehrinin kuzeyindeki Karari askeri bölgesinden her gün topçu seslerinin yankılandığını bildirdi. Ses, şehrin merkezi ve batısında, Hartum'un doğusunda ve güneyinde duyulabiliyor.

Mahalle sakinleri, sabahın erken saatlerinden bu yana her gün şehrin semalarında uçuş yapan savaş uçakları ve insansız hava araçlarının ortadan kaybolduğuna dikkat çekti. 

Omdurman şehrinin güneyindeki Mühendisler Birliği bölgeleri, Zırhlı Birlikler, kamp alanları, Hartum'un güneyindeki Spor Şehri, başkentin doğusundaki mahalleler ve ordu karargahı, ağır toplarla, savaş uçakları ve insansız hava araçlarıyla her gün çatışmalara sahne oluyor.

El Cezire eyaletinin yönetim merkezi olan Vad Medeni şehrindeki ve Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) nin Vad Medeni'yi kontrol altına aldıktan sonra ilerlediği Sennar şehrinin dış mahallelerindeki bölge sakinleri, karşılıklı topçu atışlarının ve ordu uçaklarının gerçekleştirdiği hava saldırılarının durmasıyla iki bölgede sükunetin hakim olduğunu söyledi.

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK), birkaç gün önce Cezire eyaletini ele geçirdi ve Batı Sudan’daki Darfur bölgesindeki beş eyaletten dördünü, ordunun birimlerini ve karargahları da dahil olmak üzere sıkı bir şekilde kontrol altına aldı. Ayrıca Hartum’un geniş bölgeleri ve Kurdufan bölgesinin birçok kısmını da kontrol etmeyi başardı.

Demokratik Sivil Güçler Koordinasyonu (DSGK) sözcüleri, koordinasyonun liderlik kurulunun başkanı ve eski Başbakan Abdullah Hamduk başkanlığındaki bir heyetin, Cibuti’nin başkentinde, başkanlık karargahında Cibuti Cumhurbaşkanı İsmail Ömer Gulle ile bir araya geldiğini söyledi.

DSGK, perşembe günü, heyetin DSGK’nin sunduğu yol haritasına uygun olarak savaşı durdurma ve sürdürülebilir barışı tesis etme vizyonuna ilişkin kapsamlı bir açıklama yaptığını belirtti.

Heyet ayrıca Cibuti Cumhurbaşkanı'na, DSGK’nin, Silahlı kuvvetler ve Hızlı Destek Kuvvetleri’yle iletişim kurma konusunda son dönemde gösterdiği çabalar hakkında bilgi verdi ve bunun sonucunda, Demokratik Sivil Güçler Koordinasyonu (DSGK) liderliği ile Hızlı Destek Kuvvetlerini (HDK) bir araya getiren toplantı gerçekleşti. Etiyopya'nın başkenti Addis Ababa'daki toplantı, sivillerin korunması, insani yardım sağlanması ve savaşın durdurulması konularına ilişkin bir deklarasyonla sonuçlandı.

Açıklamada, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin, silahlı kuvvetlerle doğrudan müzakereler uyarınca, çatışmaların koşulsuz olarak durdurulmasına tam hazır olduğu, belirtildi.

DSGK heyeti, Cibuti Devlet Başkanı başkanlığındaki Hükümetlerarası Kalkınma Otoritesi'nin (IGAD), çabalarını ve Sudan'da barışı kolaylaştırma konusundaki istekliliğini takdir ettiğini doğruladı. Açıklamada, IGAD'ın "müzakere platformunu birleştirmek, savaşı sona erdirmek ve sürdürülebilir barışı tesis etmek için sivillerin önderliğinde bir siyasi sürece dahil olma" çabalarına tam destek vurgulandı.

Cibuti Cumhurbaşkanı ise Sudan'da barışın sağlanmasına yönelik çabaların devam ettiğini ve yakın zamanda ülkesinde gerçekleştirilen IGAD zirvesi kararlarının hayata geçirilmesi için çaba gösterileceğini doğruladı ve sivil kalkınmanın önemini ve merkeziyetini  vurguladı.

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) Komutanı Muhammed Hamdan Dagalu, Uganda, Etiyopya ve Cibuti'yi kapsayan tur kapsamında, Sudan krizini çözme çabalarını görüşmek için Çarşamba günü, Kenya Cumhuriyeti'ni ziyaret ederek yurt dışı gezilerine devam etti.

Hızlı Destek Kuvvetleri’nden yapılan açıklamada, Kenya Devlet Başkanı William Ruto'nun, Nairobi'deki başkanlık karargahında Dagalu ile Sudan'daki güncel gelişmeleri, savaşın çıkış nedenlerini ve krize çözüm bulmanın yollarını görüştüğü belirtildi.

Açıklamada, Daglu'nun Kenya Cumhurbaşkanı’na "Hızlı Destek Kuvvetleri’nin ateşkes vizyonu, Sudan'da kapsamlı bir çözüme, adil ve kalıcı barışa ulaşmak için müzakerelerin başlatılması" konusunda bilgi verdiği belirtildi.

Buna karşılık Kenya Cumhurbaşkanı, ülkesinin Sudan krizine ülkede güvenlik ve istikrarı yeniden tesis edecek bir çözüm bulma çabalarına verdiği desteği teyit ederek, IGAD aracılığıyla devam eden görüşmelerin Sudan’da kalıcı bir siyasi çözüme yol açacağına işaret etti.

Sudan ordusu ile Hızlı Destek Güçleri arasında, askeri ve sivil tarafların, uluslararası düzeyde desteklenen bir sürece son rötuşları yaptıkları bir dönemde, Hızlı Destek Kuvvetlerini orduya entegre etme planları konusundaki anlaşmazlıklar nedeniyle, iki taraf arasında haftalarca süren gerginlikler sonrasında geçtiğimiz Nisan ayında çatışma çıkmıştı.

 



"Gazze'nin Geleceği" Hamas ile Arap Birliği arasında tartışma yarattı

srail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonları sırasında Nuseyrat ve Bureyc mülteci kamplarında yaşayanların tahliyesi (AP)
srail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonları sırasında Nuseyrat ve Bureyc mülteci kamplarında yaşayanların tahliyesi (AP)
TT

"Gazze'nin Geleceği" Hamas ile Arap Birliği arasında tartışma yarattı

srail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonları sırasında Nuseyrat ve Bureyc mülteci kamplarında yaşayanların tahliyesi (AP)
srail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonları sırasında Nuseyrat ve Bureyc mülteci kamplarında yaşayanların tahliyesi (AP)

Savaşın bitmesinin ertesi günü hakkında Arap Birliği ile Hamas arasında Gazze Şeridi'nin geleceğine ilişkin bir anlaşmazlık patlak verdi. “Birlik’ten üst düzey bir yetkili ’Filistin halkının çıkarının (Hamas'ın) Şerit'teki sahneyi terk etmesini gerektirdiğini” düşünürken, hareket bunu şiddetle reddetti; iki eski diplomat ise Şarku’l Avsat'a “bunun ifadelerin ve açıklamaların yorumlanmasına ilişkin bir anlaşmazlık olduğunu ve Arap pozisyonunu ya da Gazze'nin geleceğine ilişkin devam eden müzakereleri etkileyecek şekilde genişlemeyeceğini” vurguladı.

Birkaç gün önce Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Büyükelçi Hüsam Zeki, Mısır'da yerel bir televizyon kanalında “Filistin'in çıkarları (Hamas'ın) sahneyi terk etmesini gerektiriyor” dedi.

Ancak Hamas sözcüsü Hazım Kasım dün bir açıklama yaparak, hareketin Zeki'nin açıklamalarına “şaşırdığını” söyledi ve “(Hamas) Gazze Şeridi'nin yönetimine ilişkin siyasi ve idari yaklaşımların formüle edilmesinde, özellikle Mısır'daki kardeşlerimizle yapılan çok sayıda diyalogda, ulusal uzlaşı hükümeti kurulmasının kabul edilmesi ve Mısır'ın (Toplumsal Destek Komitesi) önerisinin tamamen kabul edilmesi de dâhil olmak üzere azami esneklik göstermiştir” dedi.

Hamas sözcüsü, “hareketin, ulusal uzlaşı çerçevesinde ve işgal ya da ABD'nin her türlü müdahalesinden uzak bir şekilde, savaştan sonra Gazze Şeridi'ndeki durumla ilgili tüm kararlarının merkezine Filistin halkının üstün çıkarlarını koymaya devam edeceğini” vurguladı.

Arap Birliği'ni, “bu tutumu desteklemeye ve Arap ulusal güvenlik sistemini tehdit edecek herhangi bir projenin geçmesine izin vermemeye” çağırdı.

 Filistinli bir kadının, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el Balah'ta İsrail baskını sırasında akrabalarından birinin öldürülmesine tepkisi (Reuters)Filistinli bir kadının, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el Balah'ta İsrail baskını sırasında akrabalarından birinin öldürülmesine tepkisi (Reuters)

“Şarku’l Avsat” dün Arap Birliği ve Hamas'tan resmi yorum istedi, ancak yanıt alamadı.

Mısır'ın eski Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Moataz Ahmedin, “Hamas'ın tepkisinin doğal olduğunu ve savaştan sonra Gazze'de yönetime tutunmayacağını, direniş hakkından vazgeçmeyeceğini defalarca ifade eden tutumuyla tutarlı olduğunu” söyledi ve “yönetime katılmamanın Gazze'yi terk etmek anlamına gelmediğini” ifade etti.

Ahmedin, Hamas'ın “Hüsam Zeki'nin açıklamasını Arap Birliği'nin İsrail-Amerikan planına ve talebine, yani hareketi ortadan kaldırmaya ve Gazze'deki varlığına son vermeye yönelik bir yanıt olarak anlamış olabileceğini” belirtti.

Ahmedin, “Donald Trump'ın gelişinden önce ateşkese varılan Arap ve hatta Amerikan önerisinin Hamas'ın Gazze'den çıkarılmasına atıfta bulunmadığını, sadece Gazze Şeridi'nde bir rolü olmamasından bahsettiğini, şimdi ise İsrail'in bunu değiştirmek istediğini ve Hamas'ın ortadan kaldırılmasını ve Gazze'deki varlığına son verilmesini talep ettiğini” vurguladı.

İsrail, ABD ve Avrupalı taraflar Hamas'ın Gazze Şeridi'nde gelecekte bir rolü olmayacağı konusunda ısrar ederken, Arap tarafların da desteklediği ateşkes anlaşması, İsrail ve ABD'nin sürekli uymama ya da uygulamama tehditleriyle karşı karşıya, bu da arabuluculara ateşkesin kalıcılığını destekleme konusunda çifte sorumluluk yüklüyor.

Daha önce Gazze'deki ateşkes müzakereleri hakkında bilgi sahibi olan Mısırlı bir kaynak, Kahire Haber Kanalı'na yaptığı açıklamada, “(Hamas'ın) üç aşamalı ateşkes anlaşmasına bağlılığını ve bir sonraki aşamada Şerit'in yönetimine katılmayacağını teyit ettiğini” belirterek, “Şerit'in rahatlatılması ve yeniden inşası sürecini denetleyecek geçici bir komite oluşturmak için Mısır’ın yoğun temasları olduğunu” bildirdi.

​​​​​​​Filistinliler, İsrail'in Gazze Şeridi'nin merkezinde yerlerinden edilmiş insanlara yönelik bir sığınağa hava saldırısı düzenlediği alanda yaralı bir adamı taşıyor (Reuters)Filistinliler, İsrail'in Gazze Şeridi'nin merkezinde yerlerinden edilmiş insanlara yönelik bir sığınağa hava saldırısı düzenlediği alanda yaralı bir adamı taşıyor (Reuters)

Hamas sözcüsü Abdüllatif el-Kanu daha önce Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, hareketin Mısır ve Katar'daki arabuluculara Gazze Şeridi'nin yönetimine katılmadan herhangi bir öneriyi kabul etmeyeceğini söylediğini doğruladı.

Bu arada Mısır Dış İlişkiler Konseyi üyesi Büyükelçi Rakha Ahmed Hassan, “Hüsam Zeki'nin açıklaması talihsiz, çünkü Hamas'ın Gazze'den çıkması konusunda ortak bir Arap pozisyonu yok ve ortak pozisyon Hamas'ın yönetime katılmaması gerektiği yönünde” dedi.

Ahmed Hassan, “Herkes, bir buçuk yıldan uzun süredir mücadele eden bir harekete ‘Gazze'den derhal çıkın’ demenin ne mantıklı ne de gerçekçi olduğunu anlıyor: Bu nedenle Mısır, grupların onayı ile onların katılımı olmadan oluşturulan Toplumsal Destek Komitesi önerisini sundu” dedi. İsrail'in talep ettiği şeyin Hamas'ın Gazze'den çıkması olduğunu ve bunu ateşkes anlaşmasının uygulanmasını engellemek için bir bahane olarak kullandığını vurgulayan Hasan, “Hamas'ın sahneden çekilmesi, grupların hiçbir rolünün olmadığı birleşik bir Filistin devletinin kurulmasıyla kolaylıkla sağlanabilir” değerlendirmesinde bulundu.

Hassan, Hamas'ın tepkisinin “ateşkes anlaşmasında yer almayan bir konuyla ilgili olduğu için doğal olduğunu” vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu, ateşkesin uygulanmasına yönelik müzakereleri genişletmeyecek ya da etkilemeyecek bir Arap anlaşmazlığıdır.”