Gazze'deki aile katliamından sağ kurtulan tek kişi yaşadıklarını anlattı: Soğukkanlılıkla infaz edildiler

Belgelerini incelemeden onları öldürdüler

Güney bölgelerden neredeyse tamamen izole bir durumda yaşadıkları için Gazze’nin kuzeyinden gelen haberlere zorlukla ulaşıyor / Fotoğraf: Independent Arabia
Güney bölgelerden neredeyse tamamen izole bir durumda yaşadıkları için Gazze’nin kuzeyinden gelen haberlere zorlukla ulaşıyor / Fotoğraf: Independent Arabia
TT

Gazze'deki aile katliamından sağ kurtulan tek kişi yaşadıklarını anlattı: Soğukkanlılıkla infaz edildiler

Güney bölgelerden neredeyse tamamen izole bir durumda yaşadıkları için Gazze’nin kuzeyinden gelen haberlere zorlukla ulaşıyor / Fotoğraf: Independent Arabia
Güney bölgelerden neredeyse tamamen izole bir durumda yaşadıkları için Gazze’nin kuzeyinden gelen haberlere zorlukla ulaşıyor / Fotoğraf: Independent Arabia

Receb Annan ve ailesi evlerinde uyurken, İsrail askerleri Gazze şehir merkezindeki evlerinin kapısını kırarak içeri daldılar.

İsrail askerleri, hiçbir uyarı yapmadan aile bireyleri ve yerinden edilmişlerden oluşan 12 kişiye ateş açtı.

Salonun bir köşesinde uyuyan Şerif, kurşunlardan şans eseri kurtuldu.

Independent Arabia olayın İsrail askerlerinin baskın düzenlediği evin sahibinin damadı ve katliamdan tek sağ kalan tanığı Şerif ile konuştu.

Güvenlik nedeniyle gerçek adını haberde değiştirerek kullandığımız "Şerif", Gazze'nin kuzeyindeki evini terk edip güneye göç etmeyi reddetmişti.

Şerif'in ifadesine göre, askerler evi bastığında herkesin karınlarını açıp ellerini kaldırmalarını istedi.

Ancak yanındaki başka bir asker hızla ateş açarak herkesi rastgele vurdu.

Şerif ise bu katliamdan, uyuyor numarası yaparak kurşunlardan kurtuldu.

Askerler daha sonra odalara girip evden hızla ayrıldılar, en son çıkan asker ise içeriye göz yaşartıcı gaz bombası attı.

Şerif'in ifadelerine göre, evde ev sahibinin ailesi, kuzenleri ve damatları da dahil olmak üzere, 10 yaşın altında 3 çocuk ve yaşlı bir kadın da dahil 4 kadın bulunuyordu.

Bu kişiler, sorgulanmadan veya kimliklerine bakılmadan soğukkanlılıkla infaz edildiler.

Kocası, kardeşi ve 3 akrabası gözleri önünde infaz edildi

Bisan Harazin'in yaşadıkları da benzerdi.

Bisan, askerler ailesinin evini bastığında, erkeklerin kadınlar ve çocuklardan ayrılıp tek sıra halinde durmalarını istediklerini söyledi.

Daha sonra en öndeki kişiye adını soran İsrail askerleri, henüz cevap veremeden onu kalbinden vurdu.

Bisan, o anları şu sözlerler anlattı:

Erkekler arasında gürültü başlayınca, bir asker Arapça 'Gürültüyü sevmem' diyerek onların hepsine başlarına ve kalplerine ateş etti. Biz kadınlar kapısız bir odada bu olaya tanık olduk ve hiçbir asker bize yaklaşmadı. Ancak ayrıldıktan sonra odaya el bombası attı.

Kadınların ciddi yaralar aldığını belirtirten Bisan, evin önünde İsrail askeri araçları konuşlandığından onlara yardım edemediğini söyledi.

Kocasının, kardeşinin ve 3 akrabasının gözleri önünde infaz edildiğini anlatan Bisan, o günden beri korkudan uyuyamadığını sözlerine ekledi.

"Kardeşimin kanı annemin başörtüsüne sıçradı"

Amir el-Aşi ailesi, Gazze'nin Şeyh Rıdvan mahallesindeki evlerini terk etmek zorunda kaldı.

Aile, beyaz bayraklar taşıyarak yola çıktı, ancak İsrail askeri araçlarının yaygın olduğu bir yolda, bir İsrail askeri genç adamın kardeşinin başına ateş ederek onu infaz etti.

Amir, yaşanan olayı şu sözlerle anlattı:

Kardeşim, yaşlı annemin elini tutuyordu ve kanı annemin başörtüsüne sıçradı. Annem dehşete düşmüştü ve korkuyordu.

İbranice konuşabilen Amir, askere "Biz sivilleriz ve yanımdakiler kadınlar" dediğini söyledi.

Ancak İsrail askeri "Sus" diyerek ve ayağına ateş ederek karşılık verdi.

Beyaz bayrağı yüksekte tutarak yoluna devam ettiğini belirten Amir, ancak askerin ona "herhangi bir yöne bakmamasını" söylediğini aktardı.

Birleşmiş Milletler (BM) çalışanının gözleri önünde Sami en-Necar'ın kardeşi ve kız kardeşi İsrail askerleri tarafından infaz edildi.

Ancak Sami, BM görevlisi önünde bağırınca, asker onu durdurdu ve onu saatlerce aşağılayıcı bir şekilde sorguladı.

Sami, "Askerler bana cesedi gömmeme veya odadan çıkarmama izin vermediler. Üç gün boyunca orada kaldılar" dedi.

Kuzey Gazze'deki durum hakkında haberler zorlukla ulaşıyor, çünkü insanlar güney bölgeleriyle neredeyse hiçbir bağlantı kuramadan yaşıyorlar.

Buna rağmen, hükümetin medya ofisi, bu bölgede 137 sivilin infaz edildiğini belgeledi. Bunlar arasında hamile kadınlar da vardı.

İsrail'in 2023 Ekim ayında, hükümetin yasal danışmanı Gali Baharav-Miara'nın önerisini oylayarak, ateş açma kurallarını radikal bir şekilde değiştirerek, saha infazlarını mümkün kıldığı belirtiliyor.

Bağımsız İnsan Hakları Komisyonu, İsrail ordusunun kuzey Gazze'deki sivillere yönelik saha infazları gerçekleştirmesini eleştirerek eleştirdi ve bu infazların bir kısmının Beyt Lahya’daki Halep Okulu, Cebaliye'deki Şadia Ebu Gazali Okulu ve Rimal mahallesindeki el-Avde Kompleksi'nde gerçekleştiğini belirtti.

Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el-Maliki, "İsrail tarafından gerçekleştirilen saha infazları, bir devletin değil, bir çetenin davranışını yansıtıyor. Bu, hukuk dışı bir cinayettir ve biz bu dosyayı uluslararası mahkemelere taşıyacağız. Ayrıca bu infazları savaş suçu ve insanlığa karşı suç olarak değerlendirecek bir BM soruşturma komisyonu kurulması gerekiyor" dedi.

Ayrıca İsrail, saha infazları konusuna açık bir şekilde cevap vermedi ancak İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari, Gazze Şeridi'nde İsrail ordusunun gözaltına aldığı bir Filistinliye ateş ederek onu öldüren bir askerle ilgili soruşturma başlattıklarını belirtti.

 

 

Independent Arabia, Independent Türkçe



İsrail, Güney Lübnan'da ‘kavrulmuş toprak’ politikasını sürdürüyor

 Bekaa Vadisi'ndeki Baalbek Kalesi yakınlarında bulunan el-Menşiye’de meydana gelen hasar. (EPA)
Bekaa Vadisi'ndeki Baalbek Kalesi yakınlarında bulunan el-Menşiye’de meydana gelen hasar. (EPA)
TT

İsrail, Güney Lübnan'da ‘kavrulmuş toprak’ politikasını sürdürüyor

 Bekaa Vadisi'ndeki Baalbek Kalesi yakınlarında bulunan el-Menşiye’de meydana gelen hasar. (EPA)
Bekaa Vadisi'ndeki Baalbek Kalesi yakınlarında bulunan el-Menşiye’de meydana gelen hasar. (EPA)

İsrail ordusu Güney Lübnan'daki ‘kavrulmuş toprak (yakıp yıkma)’ stratejisinin bir parçası olarak sınır kasabalarındaki binaları vurmaya devam ederken, Hizbullah da insansız hava araçları (İHA) ve orta ölçekli füze saldırılarını yoğunlaştırdı.

Hizbullah 24 saatten kısa bir süre içinde ikinci kez Hayfa yakınlarındaki bir İsrail deniz üssünü ve askeri havaalanını hedef aldı.

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) mevzisi yakınlarındaki bir eğitim merkezini imha ettiğini ve akşam saatlerinde kıyı kenti Sur'da bir binayı iki saldırıyla hedef alarak yaralanmalara yol açtığını duyurdu.

Bu arada Şarku’l Avsat, ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın seçilmeden önce Michigan'daki Arap ve Lübnan toplumlarına savaşı durdurma sözü veren bir mektup imzaladığını ortaya çıkardı.

Trump ile görüşen Ali (Albert) Abbas, ailesinin 1980'lerde Lübnan ile eski Başkan Ronald Reagan yönetimi arasında mesajların iletilmesinde rol oynadığını söyledi.