Gazze’de ateşkes için Mısır'ın arabuluculuk çabaları sürüyor

Aruri suikastı sonrasındaki "karmaşıklıklara" rağmen Kahire’nin durmayacağına dair vurgulamalar

Filistinliler İsrail'in Gazze Şeridi'nin merkezindeki kara saldırısından kaçarak Deyr el-Balah üzerinden güneye doğru ilerliyor (AP)
Filistinliler İsrail'in Gazze Şeridi'nin merkezindeki kara saldırısından kaçarak Deyr el-Balah üzerinden güneye doğru ilerliyor (AP)
TT

Gazze’de ateşkes için Mısır'ın arabuluculuk çabaları sürüyor

Filistinliler İsrail'in Gazze Şeridi'nin merkezindeki kara saldırısından kaçarak Deyr el-Balah üzerinden güneye doğru ilerliyor (AP)
Filistinliler İsrail'in Gazze Şeridi'nin merkezindeki kara saldırısından kaçarak Deyr el-Balah üzerinden güneye doğru ilerliyor (AP)

Mısır'ın Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanmasına yönelik arabuluculuk çabalarının, özellikle de geçen hafta Beyrut'ta Hamas lideri Salih el-Aruri'ye düzenlenen suikastın ardından karşılaştığı engellere rağmen, Kahire, ilgili tarafları dördüncü ayına giren ve benzeri görülmemiş bir insan kaybı ve kitlesel yıkıma yol açan Gazze'deki savaşı sona erdirecek “müzakere süreci” konusunda harekete geçmeye çağırıyor.

Mısır Devlet Enformasyon Servisi Başkanı Ziya Raşvan, ülkesinin siyasi arabuluculuk çabaları kapsamında Gazze'de ateşkes için 3 aşamadan oluşan bir çerçeve önerisi sunduğunu söyledi. Cuma akşamı televizyonda yayınlanan açıklamalarında, "Mısır'ın teklifinin, Kahire'de ilgili Filistinli taraflarla yapılan uzun görüşmelerin ardından doğrudan taraflara ve uluslararası ortaklara gönderildiğini" ifade etti.

Raşvan, el-Aruri suikastından bir gün öncesine kadar Mısır'ın herhangi bir ret ya da kabul yanıtı almadığına dikkat çekerek, “O dönemde Mısır'ın yorumu, red şeklinde yanıt vermemenin ciddi bir çalışma olduğu anlamına geldiği yönündeydi. Geçtiğimiz salı günü Salih el-Aruri'ye düzenlenen suikastın, Bab el-Mendeb'de de yaşanan gerilim, Irak ve Güney Lübnan'daki durum da dikkate alındığında, "İşlerin karmaşık hale geldiği görünüyor" dedi.

erthnt
İsrail'in cumartesi günü Han Yunus'ta bir eve düzenlediği bombalı saldırıda ölenlerin yakınları (EPA)

Mısır Devlet Enformasyon Servisi Başkanı şöyle devam etti: "Tarafların bu öneri dışında başka konuları da ele aldığı görülüyor ancak şu ana kadar herhangi bir reddedilme olmadı. Bazı ülkelerden değişiklik geldi ancak resmi olarak Mısır’a iletilmedi." Raşvan, Mısır'ın teklifinin savaş sonrası Gazze'nin geleceği hakkında konuşulmadan ateşkesle sonuçlandığını kaydederek, bazı uluslararası medyada Mısır'ın İsrail suikastından sonra arabuluculuğu durdurduğu yönünde dolaşan haberlerin doğru olmadığını belirterek “en yaygın konuşulan doğru değil” dedi.

Müzakere süreci dışında alternatif yol yok

Geçen hafta, İsrail Yayın Kuruluşu "Mekan", Mısır'ın, el-Aruri suikastına yanıt olarak İsrail hükümetine İsrail ile Filistinli gruplar arasındaki arabuluculuk katılımını dondurması konusunda bilgi verdiğini bildirdi, ancak üst düzey bir Mısırlı kaynak, çarşamba günü Mısır medyasında yer alan "Gazze Şeridi'ndeki krizi çözmek için müzakere dışında alternatif başka yol yok" yönündeki açıklamalarda, Mısır'ın arabuluculuk yapmaması halinde krizin ciddiyetinin herkesin tahminlerinin ötesinde artabileceği ve daha da kötüleşebileceğini ifade etti.

Geçtiğimiz ay Kahire, Hamas ve İslami Cihad hareketlerinden heyetlere ev sahipliği yaptı ve Hamas siyasi bürosu başkanı İsmail Haniye ve İslami Cihad hareketi Genel Sekreteri Ziyad el-Nehale, savaşın durdurulması için Mısır’ın önerileri çerçevesinde Mısırlı yetkililerle görüşmelerde bulundu. Savaşı durdurma önerisi Kahire ayrıca, Mısır'ın önerisinin bazı koşullarını tartışmak üzere Filistin istihbaratının başkanı Macid Farac'ı da ayrı bir ziyarette kabul etti.

dsefved
İsrail'in Batı Şeria'daki Nur Şems mülteci kampına daha önce düzenlediği askeri operasyon (EPA)

El-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi'nin İsrail uzmanı Said Ukkaşe ise, Şarku’l-Avsat'a yaptığı açıklamada, Mısır-Katar arabuluculuk çabalarının karşılaştığı zorlukların "oldu bitti"yi temsil ettiğini ifade ederek el-Aruri suikastının ve İsrail hükümetinin yaşadığı derin bölünmüşlük durumunun mevcut duruma olumsuz etkisine dikkat çekti.

Ancak Ukkaşe, bu zorlukların "uzun sürmeyeceğine" inandığını ve Mısır arabuluculuğunun devamına ilişkin bir talep ve aciliyet olarak tanımladığı şeyin, tüm tarafları mevcut çıkmazdan kurtarmak için önemli bir öneriyi temsil ettiğini vurguladı. Mısır'ın arabulucu olmamasının alternatifi ise İsrail savaş hükümetinin, tutuklulara ulaşmak amacıyla Gazze Şeridi sakinlerine yönelik şiddet oranlarını iki katına çıkarma eğilimine ek olarak, zafer olarak tanımlanabilecek bir şeyi gerçekleştirmek için gerilimi çeşitli düzeylerde daha fazla tırmandırması olacaktır.

drfbtnhr
İsrail ile Gazze sınırı yakınında faaliyet gösteren bir İsrail tankı (Reuters)

Mısır'ın Gazze Şeridi'ndeki arabuluculuk çabalarının durdurulmaması yönündeki vurgusu, İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant'ın İsrail hükümetinin henüz benimsemediği bir plan önerisi ve ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken’in Orta Doğu turuyla aynı zamana denk geldi. Plan, İsrail’in Gazze üzerinde güvenlik kontrolünü sürdüreceğini, henüz belirli olmayan bir Filistin heyetinin Gazze’yi İsrail rehberliği altında yöneteceğini, ABD, Avrupa Birliği ve bölgesel ortakların Gazze Şeridi’nin yeniden inşa sorumluluğunu üstleneceğini şart koşuyor.

Galant Planı

Gallant planına göre, İsrail'in Gazze'ye saldırısı, Hamas esirleri serbest bırakıncaya, hareketin askeri ve hükümet kabiliyetleri ortadan kaldırılıncaya kadar devam edecekti. Gallant'ın ana hatlarını çizdiği plan, Amerika'nın, birleşme sonrasında Batı Şeria ile birlikte Gazze'yi yönetecek Filistin Otoritesini yeniden canlandırmaya ve bağımsız bir Filistin devleti kurmak için müzakerelere başlama çağrılarından farklı.

Uluslararası İlişkiler uzmanı ve Filistinli siyasetçi Prof. Dr. Usame Şa’s, İsrail'in Gazze Şeridi'nin geleceğine ilişkin önerdiği her şeyin "kendisini ilgilendiren bir mesele" olduğunu söyleyerek, Filistinlilerin kendi işlerini yönetmekten dışlanması tehlikesine dikkat çekti. Şa’s, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, "Mısır'ın Gazze Şeridi'ndeki ateşkesle ilgili çabalarını sürdürmesinin ve Filistinlilerle bölgesel uzlaşmayı ifade eden vizyonlar sunmasının önemini" vurguladı ve “İsrail ve Amerikan düşüncelerini ifade eden şeyleri sunması için arenayı boş bırakmamalı. Çıkarları olan ve Filistinlilerin çıkarlarıyla bağdaşmayan bir şey. Çatışmaya çözüm getirmeyecek, aksine daha da kötüleşmesine ve Filistin halkının meşru haklarının daha fazla israfına yol açacak bir şey” dedi.

İngiliz The Guardian gazetesinin bir analizine göre, ABD Dışişleri Bakanı'nın bir sonraki İsrail ziyaretinde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'dan Gazze'deki sivilleri korumak için daha fazla çaba göstermesini ve Gazze Şeridi’ne daha fazla yardımın ulaşmasını, ABD'nin “kışkırtıcı ve sorumsuz” olarak tanımlayıp kınadığı "Filistinlilerin kitlesel olarak yerinden edilmesi" çağrısında bulunan sağcı bakanların dizginlemesini isteyeceği bekleniyor. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasına göre Blinken'ın 7 Ekim'den bu yana bölgedeki dördüncüsü olan turu, İsrail'in yanı sıra Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Batı Şeria, Türkiye ve Yunanistan'ı da kapsıyor.



Washington, Libya’daki hükümetlerin temsilcileri arasında Roma’da düzenlenen “gizli” toplantıya katıldı

USNMIL’in Libyalı Temsilciler Meclisi üyeleriyle yaptığı toplantıdan bir kare (UNSMIL)
USNMIL’in Libyalı Temsilciler Meclisi üyeleriyle yaptığı toplantıdan bir kare (UNSMIL)
TT

Washington, Libya’daki hükümetlerin temsilcileri arasında Roma’da düzenlenen “gizli” toplantıya katıldı

USNMIL’in Libyalı Temsilciler Meclisi üyeleriyle yaptığı toplantıdan bir kare (UNSMIL)
USNMIL’in Libyalı Temsilciler Meclisi üyeleriyle yaptığı toplantıdan bir kare (UNSMIL)

ABD’nin Libya Büyükelçiliği, Libya'da iktidar mücadelesi veren iki hükümetin temsilcileri arasında İtalya'nın başkenti Roma'da kısa bir süre önce düzenlenen ‘gizli’ toplantıya ABD’li yetkililerin de katıldığını doğruladı. Öte yandan Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL) ülkedeki krizi çözmek için önerdiği ‘yol haritasına’ yerel destek toplamaya devam ediyor.

ABD’nin Libya Büyükelçiliği tarafından salı akşamı yapılan kısa açıklamada, geçtiğimiz hafta, Libya Ulusal Ordu (LUO) Başkomutanı Mareşal Halife Hafter’in oğlu Saddam ile (geçici) Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe’nin yeğeni ve Ulusal Güvenlik Danışmanı İbrahim ed-Dibeybe arasındaki görüşmeye dolaylı bir atıfla ABD'nin Roma'da doğu ve batı kamplarından gelen üst düzey Libyalı yetkililerle görüşme fırsatı bulmasının bir onur olduğu belirtildi.

cf
Saddam Hafter (AFP)

Toplantının amacının Libyalıları bölünmeleri aşmaya ve kurumları birleştirmeye teşvik etmek, istikrarı ve barışı sağlamak olduğunu açıkça ifade eden büyükelçilik, bunların Libya ekonomisinde refahın sağlanması için gerekli koşullar olduğunu ve bunun da Libya halkı ve uluslararası ortakları için daha fazla kalkınmaya yol açacağını belirtti. Büyükelçilik ayrıca, toplantının Libya ekonomisinin geleceği ve karşı karşıya olduğu zorlukları tartışmak ve bu zorlukların üstesinden gelmek ve Libya halkı için refah sağlamak için yollar aramak için bir fırsat olduğunu vurguladı.

Ne Hafter'in oğlu ne de Dibeybe’ni yeğeni görüşmelerin içeriği hakkında resmi bir açıklama yapmadı. Ancak haberlere göre ABD Başkanı Donald Trump’ın Afrika Özel Temsilcisi Massad Boulos, ABD yönetiminin çatışmaya hızlı çözümler getirme çabaları çerçevesinde Libya'daki iki rakip hükümetin temsilcileri arasında Roma'da bir toplantı planladı.

ı8
ABD Başkanı Donald Trump’ın Afrika Özel Temsilcisi Massad Boulos (AFP)

Fransız dergisi Jeune Afrique'ye göre Boulos, toplantıda ele alınacak üç temel koşul belirledi, ancak bu koşulların içeriğini açıklamadı. Boulos, Washington'ın müzakere rolünü genişletmesi ve Libya çatışmasının çözümüne daha geniş bir şekilde müdahale etmesi için bu koşulların yerine getirilmesi gerektiğini düşünüyor.

Mareşal Hafter, salı akşamı Bingazi'de milletvekili Adem Busahra ile yaptığı görüşmede, UNSMIL’in desteklediği siyasi sürecin önemini vurguladı. Libya krizindeki siyasi gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunduklarını belirtti.

UNSMIL, siyasi yol haritasına destek toplamak için devam eden çabalar çerçevesinde salı akşamı Libya'nın batısından ve güneyinden bazı Temsilciler Meclisi üyeleriyle bir toplantı düzenledi.

UNSMIL Başkanı Hanna Tetteh'in geçtiğimiz ay açıkladığı ve kurumların birleştirilmesinin ve ulusal seçimlerin yapılmasının önünü açacak yol haritasının maddelerinin tartışıldığı belirtildi.

UNSMIL tarafından yayınlanan bir açıklamaya göre ekibi yol haritasına yönelik kademeli bir yaklaşımı açıkladı. Bu yaklaşım, Yüksek Seçim Komisyonu'ndaki boş koltukların doldurulması ve seçim çerçevesine gerekli değişikliklerin yapılması gibi temel adımlarla başlıyor. UNSMIL, kapsamlı siyasi süreci kolaylaştırmaya yönelik çabalarına Temsilciler Meclisi üyelerinin destek verdiğini ve ‘yol haritasına yapıcı ve özenli bir şekilde katılmaya istekli olduklarını ifade ettiklerini aktardı.

fgth
Tetteh'in Siyasi İşler Özel Temsilci Yardımcısı Stephanie Khoury (UNSMIL)

Tetteh'in Siyasi İşler Özel Temsilci Yardımcısı Stephanie Khoury, Dört Bölge Sosyal Konseyi ile siyasi yol haritasına ilişkin çeşitli görüşleri tartıştı. Bunlar arasında devlet kurumlarının birleştirilmesi ve güçlendirilmesi ile ulusal seçimlerin yapılması zorunluluğu da yer aldı. Toplantıda ayrıca, UNSMIL’in konseyin çatışmalara barışçıl çözümler getirme ve gerilimleri yatıştırmada oynadığı önemli rolün yanı sıra yakın zamanda yapılan belediye seçimlerine geniş bir katılım olmasını sağlamak için yerel topluluklarla iş birliği yapması da ele alındı.

Öte yandan Libya Devlet Yüksek Konseyi (DYK) dün Trablus'ta BM haritasıyla ilgili seçim yasalarını tartışan ‘BM haritasını değerlendirme ve inceleme komitesi’ üyelerinin, haritayla ilgili kalan konuları tamamlamak için henüz tarihi belirlenmemiş bir sonraki toplantıyı gerçekleştireceklerini duyurdu.

cdfrgthy
DYK’nın Trablus'ta yapılan oturumundan bir kare (DYK)

DYK Başkanı Dr. Muhammed Tekele başkanlığında salı akşamı düzenlenen oturumun sonunda DYK, Egemenlik Pozisyonları Komitesi'ni, adaylık sürecini tamamlamak için bir mekanizma üzerinde anlaşmak üzere Temsilciler Meclisi ile irtibat kurmakla görevlendirdi. Komite, bir sonraki oturumda nihai raporunu sunacak. DYK ayrıca, merkezileşmenin sona erdirilmesi ve valilik sisteminin etkinleştirilmesi ile ilgili Yerel Yönetim Yasası'na ilişkin önerilen değişiklikleri onayladı ve bu değişikliklerin Temsilciler Meclisi'ne sevk edilmesi için gerekli yetkileri verdi.

Diğer taraftan Libya Yüksek Seçim Komisyonu dün, ikinci aşamada 34 belediye meclisi için yapılan seçimlerin nihai sonuçlarını onayladı. Geryan Birinci Derece Mahkemesi'nin kararı uyarınca yasağın kaldırılmasının ardından ilk aşama olarak gerçekleştirilen Şuveyrif Belediye Meclisi seçimlerinin sonuçları da onaylayan Yüksek Seçim Komisyonu, ikinci aşamada seçilecek belediye meclis başkanlarının seçimi için komiteler kurulmasına ilişkin bir karar yayınladı. Bu seçimlerin 14-18 Eylül tarihlerinde yapılması planlanıyor. Yüksek Seçim Komisyonu, alınan bu kararların seçim sürecinin devamı olduğunu ve yerel yönetim düzeyinde demokratik müzakere ilkesini güçlendirdiğini vurguladı.


Suriye Savunma Bakanlığı, SDG kontrolündeki bölgeleri hedef aldığını duyurdu

Deyrizor'daki Suriye Demokratik Güçleri (SDG), (Arşiv- Reuters)
Deyrizor'daki Suriye Demokratik Güçleri (SDG), (Arşiv- Reuters)
TT

Suriye Savunma Bakanlığı, SDG kontrolündeki bölgeleri hedef aldığını duyurdu

Deyrizor'daki Suriye Demokratik Güçleri (SDG), (Arşiv- Reuters)
Deyrizor'daki Suriye Demokratik Güçleri (SDG), (Arşiv- Reuters)

Suriye Savunma Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Halep'in doğusunda bir konut binasının bombalanması sonucu iki kişinin hayatını kaybetmesinin ardından, Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDF) kontrolünde bulunan bölgelerdeki ateş kaynaklarını hedef aldığını duyurdu.

Açıklamada, "SDG güçleri, el Cerrah Askeri Havaalanı ve Meskene şehri civarında kontrolleri altındaki mevzilerinden sorumsuz ve şaşırtıcı bir şekilde şiddetli bir bombalama saldırısı başlattı. Saldırıda, Halep'in doğu kırsalındaki el Kayariye, Rasm elaAhmer ve Habuba Kebir köylerindeki sakinlerin evleri hedef alındı. Bombalama sonucunda iki sivil şehit oldu, üç sivil de yaralandı" ifadeleri yer aldı.

Bakanlık, bölgeye konuşlandırılan güçlerin harekete geçirilerek ateş kaynaklarına yönelik operasyon başlatıldığını, operasyonların halen devam ettiğini bildirdi.


Kaynaklar Şarku'l Avsat'a konuştu: Hamas liderleri yaralandı, birinin durumu kritik

TT

Kaynaklar Şarku'l Avsat'a konuştu: Hamas liderleri yaralandı, birinin durumu kritik

Kaynaklar Şarku'l Avsat'a konuştu: Hamas liderleri yaralandı, birinin durumu kritik

Hamas kaynakları Şarku'l Avsat'a, hareketin siyasi bürosunun liderlerinin Doha'ya düzenlenen İsrail saldırısında yaralandığını ve bunlardan birinin ‘durumunun kritik’ olduğunu açıkladı.

Şarku'l Avsat'a konuşan kaynaklar, hareketin siyasi bürosunun yaralı üyelerinin ‘sıkı güvenlik önlemleri altında özel bir hastanede tedavi gördüklerini’ doğruladı. Ancak, şu anda yaralı liderlerin isimlerini açıklamayı reddettiler.

Katar'ın başkenti Doha’nın el-Katifiyye bölgesinde Hamas liderliğine ait özel bir yerleşkeye düzenlenen İsrail saldırısında, Hamas liderlik konseyi üyesi Halil el-Hayye'nin oğlu Hemmam el-Hayye, ofis müdürü Cihad Lebed, üç yardımcısı ve bir Katarlı güvenlik görevlisi dahil olmak üzere altı kişi hayatını kaybetti.

Kaynaklara göre hedef alınan yerleşke, Hamas liderleri ve yetkilileri ile güvenlik görevlilerine ait ofis ve evleri içeriyordu. Bunlar arasında, yaklaşık dört saldırıdan en şiddetli olanının ana hedefi olan özel bir ofisin bulunduğu Halil el-Hayye'ye ait orta büyüklükte bir villa da bulunuyor.

Heniyye'nin ofisinde yapılan toplantı

Kaynaklar, ‘İsrail savaş uçakları tarafından bölgeye atılan bombaların bir kısmının kompleks içindeki diğer yerleri de vurduğunu’ belirtti. Bunlar arasında, 31 Temmuz 2024'te Tahran'da İsrail tarafından suikasta kurban giden hareketin siyasi büro başkanı İsmail Heniyye'nin eski ofisi de bulunuyor.

rgthy
Katar'ın başkenti Doha'da İsrail hava saldırılarının hedef aldığı bina (Reuters)

Kaynaklar, Hamas liderlerinin toplantısının Heniyye'nin ofisinde yapıldığını, bu ofisin el-Hayye'nin evine bitişik olduğunu ve ‘neredeyse onun evinin bir parçası olduğunu’ belirtti. Kaynaklar, bombalardan birinin Heniyye'nin geniş ve ferah ofisinin köşesine isabet ettiğini ve bombaların düştüğü yerden nispeten uzak bir köşede oturan siyasi büro üyelerinin yaralandığını bildirdi.

‘Takipli telefonlar’

Kaynaklar, saldırıda hiçbir Hamas liderinin öldürülmemiş olmasının arkasında olası nedenler olabileceğini tahmin ederek, İsrail'in öncelikle toplantıya katılan liderlerin telefonlarının konumlarına güvenmiş olabileceğini öne sürdü.

Kaynaklar, ‘her toplantıda siyasi büro liderlerinin cep telefonlarını yanlarında taşımamalarının geleneksel olduğunu, telefonların araçlarında veya diğer kişilerde bırakıldığını’ doğruladı.

Kaynakların açıklamaları, hareketin liderlerinin korumaları arasında yüksek sayıda ölüm olmasının nedenini açıklıyor.

Kaynaklar, Hamas liderliğinin Katar'ın başkentinde birkaç konut kompleksi, ofis ve genel merkeze sahip olduğunu belirterek, toplantıların genellikle tek bir yerde yapılmadığını ve her zaman bir yerden başka bir yere taşındığını kaydetti.

Hedef konumun yakınında ve hedef alınan kompleksin dışında, siyasi ofis ve ofis sekreterliğine ait ofisler de bulunduğunu açıkladılar.

‘Gerçekleşmeyen toplantı’

Kaynaklara göre, hedef alınan toplantının ardından, akşam saatlerinde veya ertesi gün Başbakan ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile bir toplantı yapılması planlanmıştı. Bu toplantıda, Başkan Donald Trump'ın ateşkes anlaşmasıyla ilgili sunduğu Amerikan önerisi hakkındaki görüşmelerin sonuçları tartışılacaktı.

dgtyu
Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani (TV)

Kaynaklar, Hamas'ın saldırının ardından yaptığı açıklamada, ABD'yi ‘hareketin liderliğini hedef alan operasyona ortak ve iştirakçi’ olmakla suçladığını yineledi. Bir kaynak, “Operasyon başarısız olunca Washington, kısa süre önce bilgilendirildiği gibi zayıf bahaneler uydurdu” dedi.

Kaynak, “Son birkaç gün içinde, arabulucular ile İsrailliler ve Amerikalılar arasında bile iletişim kesilmedi. Olanlar, hareketin liderlerini tek bir yerde toplayıp ortadan kaldırmak için Amerikan-İsrail komplosu gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.

Hamas kaynakları, ‘hareketin bazı liderlerinin, genişletilmiş toplantıya katılmak için Türkiye, Mısır ve diğer ülkelerden geldiklerini’ açıkladı.

Müzakereler nasıl etkilenecek?

Suikast girişimi sonrası Hamas'ın tutumu ve bunun müzakerelerin gidişatına etkisi konusunda kaynaklar Şarku’l Avsat'a, “Hamas liderliği içinde, Filistinlilerin taleplerini karşılayan, savaşın tamamen sona ermesini sağlayan ve İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nden çekilmesini garanti eden bir şekilde müzakerelerin sürdürülmesi gerektiği konusunda fikir birliği var” dedi.

sdfrgty
Hamas liderlik konseyi üyeleri (soldan sağa) Nizar Avadallah, Halil el-Hayye ve Muhammed İsmail Derviş (Arşiv – AFP)

Kaynaklar, ‘önümüzdeki günlerde, güvenlik durumu istikrar kazandığında arabulucularla iletişimin yeniden başlayacağını ve müzakerelerin yeniden başlamasının mümkün olacağını’ belirtti. Kaynaklar, ‘operasyon sırasında ne olursa olsun, savaşı sona erdirmek için temel talebin başarıya ulaşmasını sağlayacak şekilde müzakerelerin nasıl yürütüleceğine karar vermek için güvenli bir şekilde iç istişareler yapılacağını’ kaydetti.