Mısır: ‘Rus sanatçıdan eser çalma’ davasında kararı ocak ayı sonunda verecek

Ulaşım Bakanlığı, tasarımcı Ghada Wali’nin suçlandığı davaya konu olan tasarımları metro istasyonun duvarlarından kaldırdı.

Grafik tasarımcısı Ghada Wali. (Facebook sayfasında)
Grafik tasarımcısı Ghada Wali. (Facebook sayfasında)
TT

Mısır: ‘Rus sanatçıdan eser çalma’ davasında kararı ocak ayı sonunda verecek

Grafik tasarımcısı Ghada Wali. (Facebook sayfasında)
Grafik tasarımcısı Ghada Wali. (Facebook sayfasında)

Mısır’daki Ekonomik Suçlar Mahkemesi, Mısırlı grafik tasarımcısı Ghada Wali’nin bir reklam kampanyası kapsamında metro istasyonunda kullandığı tasarımda ‘Rus bir sanatçının çizimlerini çalmak ve bunları kendisine atfetmekle’ suçlandığı davada kararı açıklamak için tarihi 30 Ocak gününü belirledi.

Dava Mısır’da büyük ilgi gördü ve dün  gerçekleştirilen ilk duruşma Google’daki arama listelerinde üst sıralarda yer aldı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Mısır Savcılığı’nın soruşturmaları ve çizim inceleme komitesinin raporunda, Wali’ye atfedilen çizimlerin ‘sanatçı Georgi Kurasov’un resimlerinden taklit edilmiş ve kopyalanmış olduğunu’ sonucuna varıldı.

Mısır Ulaştırma Bakanlığı, Rus sanatçının Mısırlı tasarımcıyı ‘resimlerini izinsiz kullanmak ve manevi haklarına tecavüz etmekle’ itham eden ve kullanılan eserlerden bazılarının yaklaşık 27 yıl öncesine ait olduğuna dikkat çeken raporuna istinaden, Temmuz 2022’de Kız Fakültesi metro istasyonunun duvarlarına yapıştırılan tasarımları kaldırdı.

Tasarımcı basına yaptığı açıklamalarda suçlamaları reddederek “Eğer Rus sanatçı, tasarımı ondan çaldığımı söylüyorsa, kendisi de Picasso’nun eserlerinin hırsızıdır” ifadelerini kullandı.

Resimlerinde eski Mısır sanatından ve Luksor’daki Habu Tapınağı’nın duvarlarındaki yazıtlardan ilham aldığını belirten tasarımcı, eserler arasındaki benzerliği, eski Mısır (Firavun) çizimleri olan tek bir kaynağa sahip olmalarına ve İspanyol sanatçı Pablo Picasso’nun kurduğu Kübizm ekolünü takip etmelerine bağladı.

Rus sanatçı ise metro istasyonunda kullanılan tablolarından birinin Mısır uygarlığını değil, eski Yunan uygarlığını ifade ettiğini, Homeros’un ünlü destanı Odysseia’dan bir sahneyi aktardığını söyledi. Ayrıca tasarımcıyı, resimlerini bir su şirketinin reklam kampanyasında da kullanmakla suçladı.

Görsel sanatlar alanında çalışmalar yürüten Mısırlı eleştirmen Salah Bissar, Wali’nin hazırladığı tasarımların ‘çok açık bir aktarma şüphesi’ içerdiğine inanıyor. Bissar, Şarku’l Avsat’a şu açıklamada bulundu:

“Metro gibi kamu tesislerinin teknik ve estetik açıdan nasıl ele alınacağını belirleyen bir danışma organının olması gerekiyor. Yarışmalar yapılıyor, gençler katılıyor. Biz onlara yardım ediyoruz ve yol gösteriyoruz. Gençlere karşı değiliz, eğitmeli, teşvik etmeliyiz ancak biz uydurmaya karşıyız. İnceleme raporuna göre tasarımcı iki kez sınırı aştı: Birincisi, Güzel Sanatlar Fakültesi eski dekanı olan sanatçı Muhammad Mekkevi’nin çinileri ile kaplı Kızlar Fakültesi İstasyonu’nda Mekkevi’nin tasarımının üzerine bir tasarımını (afiş) asması ve ikincisi de tasarımı, bir Rus sanatçıdan kopyalamış olmasıdır.”



Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
TT

Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'deki durumu "kırılgan ve tehlikeli" olarak nitelendirerek, ülkesinin güney komşusunun birliğinden yana olduğunu ve Şam'daki yeni yönetimi uluslararası topluma açılmaya teşvik ettiğini söyledi.

Fidan, Türkiye'nin Suriye'ye yaklaşımının, Suriye'ye ilişkin temel kararların Suriyeliler tarafından alınması ilkesine dayandığını belirtti. Hem Suriye hem de Irak'ta "kaygan zemin" ve "kırılgan ve tehlikeli" bir durum olduğunu, Türkiye'nin genel olarak bu durumu ele alma ve iyileştirme kapsayıcılığına dayanan son derece yapıcı bir dış politika izlediğini vurguladı.

Suriye tarafının Türkiye'nin kendileri için neyi temsil ettiğini iyi fark ettiğini vurgulayarak, "Oradaki kardeşlerimizle (yeni Suriye yönetimi) bazı istişarelerde bulunuyoruz ve Suriye bölgesinin birliğine önem veriyoruz" ifadelerini kullandı.

Görsel kaldırıldı.
Fidan, dün gece televizyon röportajında ​​konuşuyor (TC Dışişleri Bakanlığı)

Fidan, dün gece 24TV'ye verdiği röportajda, yeni Suriye hükümetinin diğer ülkelerle çıkarlarını ilerletmek için atacağı adımların önemli olduğunu söyledi.

Türkiye'nin, Suriye hükümetinin üçüncü ülkelerle görüşmeler yapmasını, uluslararası topluma yeni Suriye'nin mahiyetini anlatma çabalarının doğal bir adımı olarak gördüğünü ve bunu önemli bulduğu için açıkça teşvik ettiğini ifade etti. Fidan, hedeflediği üçüncü ülkelerin hangileri olduğunu belirtmezken, Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara son günlerde ülkesindeki durumu yatıştırmak için İsrail ile dolaylı temaslarda bulunduğunu söyledi. Şara yönetimi, İbrani devletiyle dolaylı temasların yanı sıra Batı ve Arap ülkeleriyle de temaslarını sürdürüyor.

Eski rejim döneminde Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması gerektiğini vurgulayan Fidan, Avrupa Birliği ve ABD tarafından uygulanan yaptırımların kaldırılması için çaba sarf edilmesi gerektiğini, bölgedeki bazı ülkelerin tutumlarındaki ayrışmanın diyalog ve ikna yoluyla çözülmesi gerektiğini kaydetti.

PKK'nin Suriye'deki varlığına, örneğin Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) öncülüğündeki Kürt Halk Koruma Birlikleri (YPG) üzerinden ve Suriye Kürt Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) Türkiye'de devam eden PKK'yi tasfiye sürecine yönelik izleyeceği yola ilişkin soruya Fidan, "Bizim için önemli olan, Türkiye'yi başından beri etkileyen silahlı terörist unsurların artık bölgede olmamasıdır" dedi.

"PKK kendini feshedip silah bırakmaya karar verirse, bunun Suriye ve Irak'taki varlığını nasıl etkileyeceğini zamanla hep birlikte göreceğiz."

Fidan, "Suriye ve Irak'taki durum istikrarsız ve Kürdistan İşçi Partisi'nin (PKK) Türkiye içindeki varlığı neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak bu iki ülkenin toprakları hala işgal altında. Onlara adım atmaları gerektiğini söylüyoruz ve topraklarının işgalinden de rahatsız olduklarını kaydediyoruz" diye devam etti.

Görsel kaldırıldı. Amerikan güçleri Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı'da (AFP)

Geçtiğimiz hafta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında Suriye'deki durum ve ABD'nin çekilme planlarını ele alan telefon görüşmesiyle ilgili olarak Fidan, "ABD'nin Suriye'deki askeri varlığı mutlak gereklilik değildir" ifadelerini kullandı.

ABD'nin, terör örgütü DEAŞ'a karşı mücadelede müttefik olarak Kürt birliklerine verdiği destek, Ankara ile Washington arasındaki tartışmalı konulardan biri. Türkiye, DEAŞ'a karşı mücadelede Suriye hükümetine destek vermeyi ve binlerce DEAŞ üyesi ve ailelerinin tutulduğu cezaevlerinin güvenliğini SDG yerine sağlamayı teklif etti. Türkiye ayrıca Suriye'de örgütle mücadele etmek için Ürdün, Irak, Suriye ve Lübnan'ın da aralarında yer aldığı beşli bir mekanizma oluşturmak için çalışıyor. 

Fidan, Türk-Amerikan ilişkilerinin mükemmel olması gerektiğini belirterek, Erdoğan ve Trump'ın, eğer sorunlar varsa bunların çözülmesi gerektiği konusunda mutabakata vardıklarını söyledi. Trump yönetiminin, ABD'de yıllardır görülmemiş, klasik Cumhuriyetçi yaklaşımdan daha devrimci, radikal değişimi hedefleyen bir dış politika yaklaşımı benimsediğini kaydetti.

Trump'ın politikalarının Türkiye üzerindeki olası etkilerinin Türkiye tarafından yakından takip edildiğini ve birçok alanda yankılarının neler olabileceğinin görüşüldüğünü belirtti.