Mısır: Girdiği üniversite sınavında gözetmenleri darp eden milletvekilinin vekilliği düşebilir

Üniversite Rektör Yardımcısı, Ticaret Fakültesi sınav komitelerini inceledi (üniversitenin Facebook hesabı)
Üniversite Rektör Yardımcısı, Ticaret Fakültesi sınav komitelerini inceledi (üniversitenin Facebook hesabı)
TT

Mısır: Girdiği üniversite sınavında gözetmenleri darp eden milletvekilinin vekilliği düşebilir

Üniversite Rektör Yardımcısı, Ticaret Fakültesi sınav komitelerini inceledi (üniversitenin Facebook hesabı)
Üniversite Rektör Yardımcısı, Ticaret Fakültesi sınav komitelerini inceledi (üniversitenin Facebook hesabı)

Mısırlı bir milletvekilinin South Valley Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ndeki sınav komitesi gözlemcilerini darp ettiği iddiaları, olayın ayrıntılarının yer aldığı resmi bir açıklamanın ardından Mısır'da tartışmalara yol açtı. Üniversitenin ilk yarıyılda diğer akademik derslerde sınavlara girmesini yasaklayan bir karar çıkarmasıyla başlatılan soruşturmanın sonuçlarını bekleniyor.

South Valley Üniversitesi tarafından yapılan resmi açıklamada, üniversitenin öğrencisi olan kadın milletvekilinin, Pazartesi günü Hukuk Fakültesi 3. sınıf sınavlarına girdiği sırada öğretim üyelerine saldırdığı gerekçesiyle soruşturmaya sevk edileceği açıklandı. Açıklamada öğrenci milletvekilinin ismi belirtilmedi ancak kısa bir süre sonra sosyal medyada şahsın Vefd Partisi'nden milletveili olduğu söylendi. 

South Valley Üniversitesi Rektörü toplantılardan birinde (üniversitenin Facebook hesabı)
South Valley Üniversitesi Rektörü toplantılardan birinde (Üniversitenin Facebook hesabı)

İsmini açıklamamayı tercih eden bir üniversite kaynağı, Şarku'l Avsat'a yaşananlarla ilgili bazı ayrıntılar anlattı. Öğrencinin Nermin M. adlı yardımcı doçent kadın öğretim üyesiyle ve başka bir gözetmen ile tartıştığı doğrulayan kaynak, zirâ gözetmenlerin öğrencinin kopya çekmek için kullandığı kulaklığı kulağından almaya çalıştıklarını aktardı.

Söz konusu temsilcinin, iki öğretim üyesine saldırıp onları darp ettikten sonra delillerle birlikte kaçmak isteyerek hızla sınav salonunu ve üniversiteyi terk ettiğini söyleyen kaynak, ancak bunun soruşturmanın sonucunu etkilemeyeceğini belirtti. Kendisiyle birlikte sınavlara giren ve olaya şahitlik edenlerin olduğunu, ayrıca sınav salonunun hemen önünde bir rapor yazılıp olayın kanıtlandığını, bu konunun üniversitenin disiplin kuruluna sunulacağını da ekledi.

Fakültedeki bir öğretim üyesinin aktardığına göre, ceza verme yetkisine sahip olan Disiplin Kurulu’nun takdirine göre bu yıl sınavlardan mahrum edilecek olan öğrenci, Mısır üniversitelerinden mahrum bırakılma veya ilişiğinin nihai olarak kesilmesi gibi cezalarla karşı karşıya kalabilir. Nitekim kurul, öğrencinin gözetmenlere fiziki ve sözlü saldırısını hoş görmeyecek.

Vefd Partisi Genel Başkanı Abdussened Yemame, Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte, milletvekiline karşı herhangi bir partizan tavır almadan önce soruşturma sonuçlarını beklediklerini, yasal meşru müdafaa hakkının uygulanmasında, kendisine atfedilenlere ilişkin savunmasının dinlenmesi ve itibarının korunmasını istediklerini aktardı. Partinin şuan şahsa karşı herhangi bir işlem yapmayacağına, onunla hiçbir temasta bulunmayacağına dikkat çekti.

Üniversite olayı araştırdığı için partinin olayla ilgili herhangi bir iç soruşturma yapmayacağını vurgulayan Yemame, üniversitenin parlamento dokunulmazlığına sahip olması nedeniyle soruşturmaya başlamadan önce Temsilciler Meclisi'nden onay alması gerektiği için bunun biraz zaman alabileceğini belirtti.

Kopya çekmekle suçlanan milletvekili, yerel basına yaptığı açıklamalarda olayı yalanladı. Uydurma olarak nitelendirdiği bu söylentileri yayanların peşine düşeceğini belirten milletvekili, öğretim üyesinin kendisini milletvekilliği sıfatı üzerinden vurmak istediğini öne sürdü. Zaman ve mekanın siyasi konuşmalar için uygun olmaması nedeniyle kendisinden bu konu hakkında konuşmamasını istediğini de ekledi.

Kahire'nin merkezindeki Mısır Temsilciler Meclisi (Devlet Bilgi Servisi)
Kahire'nin merkezindeki Mısır Temsilciler Meclisi (Devlet Bilgi Servisi)

Temsilciler Meclisi Etik Komitesi üyesi Temsilci Sana es-Said, Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte, meclise henüz olayla ilgili resmi bir bilgi gelmediğini aktardı. Konseyin olay ve koşullarıyla ilgili resmi bildirimi bekleyeceğini, ulaşılan sonuca göre temsilcinin kovuşturma veya resmi soruşturmalarda hazır bulunması talep edilirse konunun Yasama Kurulu'na götürülmesine veya olayın görüşülmesi için Etik Kurul'a sevk edilmesine karar verileceğini de ekledi.

Son yıllarda benzeri bir olay yaşandığını hatırlamadığını dile getiren Said, konunun kendilerine iletilmesi ardından komite üyeleri tarafından tartışılması gerekeceğini belirtti. Olayın delilleri kanıtlanırsa milletvekiline verilen güvenin geri alınmasını ve üyeliğinin düşürülmesini gerektireceğini vurguladı. Zirâ halkın kendi çıkarlarını savunmak için seçtiği bir milletvekilinin böyle bir suç ile damgalanmaması gerektiğini vurguladı. Ayrıca olaya ilişkin koşulların hâlâ medyada dolaşanlarla sınırlı olduğunun altını çizdi.



Gazze ateşkesi, anlaşma şartlarının yarattığı engeller ve ilerleme umutları arasında sıkışıp kaldı

İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'de bulunan Halime es-Sadiye Okulu'na düzenlediği saldırının meydana getirdiği hasarı inceleyen Filistinliler (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'de bulunan Halime es-Sadiye Okulu'na düzenlediği saldırının meydana getirdiği hasarı inceleyen Filistinliler (AFP)
TT

Gazze ateşkesi, anlaşma şartlarının yarattığı engeller ve ilerleme umutları arasında sıkışıp kaldı

İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'de bulunan Halime es-Sadiye Okulu'na düzenlediği saldırının meydana getirdiği hasarı inceleyen Filistinliler (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'de bulunan Halime es-Sadiye Okulu'na düzenlediği saldırının meydana getirdiği hasarı inceleyen Filistinliler (AFP)

Gazze ateşkes müzakereleri, Hamas'ın İsrail'i engellemekle suçladığı ve ABD ile İsrail'in görüşmelerde bir ilerleme kaydedileceği ve birkaç gün içinde anlaşmaya varılacağı yönündeki iyimser söylemleri arasında Katar'ın başkenti Doha'da altıncı gününe girdi.

Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlar, karmaşık müzakere sahnesini deşifre etti. Uzmanlara göre, görüşmelerin geleceğine dair süren belirsizliğe rağmen, Amerikan tarafının açık ve doğrudan baskıları sayesinde bir ‘çözülme’ ihtimali ağır basıyor. Bu süreçte, engelleyici şartların aşılması ve Hamas’a bazı güvencelerin verilmesi öngörülüyor. Ayrıca, ABD ile İsrail arasında Gazze cephesinde bir sakinlik sağlanması konusunda mutabakat bulunuyor. Zira, Washington ile Tahran arasındaki mevcut görüşme hattı başarısız olursa, İran’a ikinci bir saldırı düzenlenmesi ihtimali değerlendiriliyor.

Geçtiğimiz pazar gününden bu yana Doha'da devam eden müzakerelerin ortasında Netanyahu perşembe günü yayınladığı bir videoda Hamas'ın silahsızlandırılmasını, askeri kabiliyetlerinin olmamasını ve bölgeyi yönetmemesini şart koşarak bunlar olmadan Gazze Şeridi'nde anlaşma ihtimalini dışladı ve savaşa geri dönme tehdidinde bulundu. Netanyahu, “Bu müzakereler yoluyla elde edilebilirse iyi olur, aksi takdirde kahraman ordumuzun gücüyle başka yollarla elde edeceğiz” dedi.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar perşembe günü Avusturya gazetesi Die Presse'ye verdiği röportajda, müzakerelerin geleceği için bir başka koşul öne sürerek Hamas liderlerinin sürgüne gönderilmesinin ‘savaşı sona erdirecek çözümün bir parçası olabileceğini’ belirtti.

Diğer yandan Hamas yaptığı açıklamada, İsrail'in ‘kötü niyetli’ tutumunu eleştirerek daha önce ‘saldırganlığın kalıcı olarak durdurulmasını, işgal ordusunun kapsamlı bir şekilde geri çekilmesini ve yardımların serbest akışını sağlayacak bir anlaşma karşılığında tüm esirlerin bir kerede serbest bırakılacağı kapsamlı bir takas anlaşmasına varmayı teklif ettiğini, ancak Netanyahu'nun o zaman bu teklifi reddederek kaçmaya ve daha fazla engel koymaya devam ettiğini’ vurguladı.

Bununla birlikte Hamas, hem Filistin hem de İsrail tarafındaki esirlerin serbest bırakılması karşılığında savaşı sona erdirecek bir anlaşmaya yönelik müzakerelere ‘olumlu ve sorumlu’ yaklaşımını sürdürdüğünü ifade etti. Bu açıklama, Hamas'ın ‘devam eden ateşkes görüşmelerinde yardım akışının sağlanması, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nden çekilmesi ve kalıcı bir ateşkes için gerçek garantiler verilmesi de dâhil olmak üzere birçok önemli noktanın müzakere edildiğini’ belirtmesinden bir gün sonra geldi.

Han Yunus'ta yerinden edilmiş insanlar için kurulan derme çatma bir kampta yıkılmış çadırları inceleyen Filistinlilere bakan bir kadın (AFP)Han Yunus'ta yerinden edilmiş insanlar için kurulan derme çatma bir kampta yıkılmış çadırları inceleyen Filistinlilere bakan bir kadın (AFP)

Bu, Hamas liderlerinden Basim Naim'in ‘Netanyahu'nun 22 aylık savaş ve kıtlıkta başaramadığını müzakere masasında da başaramayacağını’ vurguladığı basın açıklamalarıyla aynı zamana denk geldi.

Netanyahu'nun Gazze Şeridi ve İran dosyalarına değindiği Washington ziyaretinin ardından İsrail yeniden İran'ı vurma tehdidinden söz etmeye başladı. Savunma Bakanı Yisrael Katz perşembe günü yaptığı açıklamada, İsrail'in İran tarafından tehdit edilmesi halinde bu ülkeyi ‘daha büyük bir güçle’ vuracağını söyledi.

İsrail'in haziran ayında İran'a karşı 12 gün süren bir hava savaşı başlatması bölgede daha geniş çaplı bir çatışma korkusu yarattı. İki taraf, 23 Haziran'da ABD Başkanı Donald Trump tarafından ilan edilen, ABD arabuluculuğunda bir ateşkes üzerinde anlaştı.

İsrail ve Filistin konularında uzman Mısırlı siyaset bilimi profesörü Dr. Tarık Fehmi, ateşkes müzakerelerinin engellerden ve ayrıntılara getirilen karartmadan, ABD'nin baskısı altında bir atılımın her iki tarafça da kabul edilmesine doğru ilerleyeceğini düşünüyor. Fehmi, Netanyahu'nun Washington ziyaretinde Gazze ve İran meselelerinin farklı görüşlere yol açacak şekilde ele alındığını, ancak Trump'ın Gazze'de anlaşmanın tamamlanması ve İsrail'in gerekirse İran'ı vurmasına izin verilmesi konusunda ısrarcı olduğunu belirtti.

Fehmi'ye göre bir atılım şansı, İsrail'in özellikle Mısır sınırına yakın Morag Koridoru’ndan kademeli olarak çekilmeyi kabul etmesiyle mümkün. Hamas, ABD yönetimiyle doğrudan iletişim kanalının devam etmesiyle bunu kabul edebilir. Bu da müzakerelerdeki pozisyonunu güçlendirecek, Netanyahu'nun Trump ile çatışmasını önleyecek ve İran'ı tekrar hedef alma isteklerini kabul etmesi karşılığında Gazze anlaşmasını uygulamasına olanak tanıyacaktır.

Filistinli siyasi analist Dr. Suheyl Diyab'a göre Hamas mümkün olduğunca çok şey teklif etti; ancak müzakereler Netanyahu'nun, ABD yönetiminin ve özellikle de İsrail içişlerinin krizleri nedeniyle tıkanmış durumda. Netanyahu, özellikle de kişisel çıkarları için herkesi manipüle etme girişimleri sona erdiğinden, kendisine sunulan senaryoları seçme konusunda halen büyük tereddütler yaşıyor.

Diyab, Netanyahu-Trump görüşmelerinin ayrıntıları henüz açıklanmadığı için Gazze ateşkes dosyasının İran dosyasının ayrıntılarıyla bağlantılı olduğunu göz ardı etmedi. Dünyanın ABD ve İran arasındaki anlaşma ya da anlaşmazlığın seyrini izlediği bu dönemde, bir atılım ve anlaşmanın teşvik edilmesi, İsrail ve Washington'un dikkat çekici bir şekilde yeniden zorladığı bir seçenek gibi görünüyor.

İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyine düzenlediği saldırılarda hayatını kaybeden Filistinliler (AFP)İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyine düzenlediği saldırılarda hayatını kaybeden Filistinliler (AFP)

Geçtiğimiz perşembe günü televizyonda yayınlanan bir röportajda Netanyahu birkaç gün içinde bir anlaşmaya varılacağı umudunu dile getirerek şunları söyledi: “50 esir halen Hamas tarafından tutuluyor ve bunlardan sadece 20'sinin hayatta olduğuna inanılıyor. Şu anda yaşayanların yarısının ve ölülerin yarısının çıkarılmasını öngören bir anlaşmamız var, yani 10 yaşayan insanımız ve yaklaşık 12 ölen rehinemiz kalacak, ancak onları da çıkaracağım. Umarım birkaç gün içinde bunu sonuçlandırabiliriz.”

Geçen hafta Netanyahu ile Beyaz Saray'da iki kez görüşen Trump, ateşkesin yakın olduğu söylemini yineleyerek bu haftayı olası bir tarih olarak belirledi. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio perşembe günü yaptığı açıklamada bir anlaşma için ‘büyük umutları’ olduğunu ifade etti.

Öte yandan Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Alman mevkidaşı Johann Fadivoll ile yaptığı telefon görüşmesinde, Gazze Şeridi'ndeki son gelişmeler ile ateşkesin yeniden başlatılması ve bazı esir ve mahkûmların serbest bırakılmasına yönelik müzakerelerdeki gelişmeler hakkında bilgi verdi. Mısır Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamaya göre Abdulati, ‘Filistin halkının kanının akıtılması ve trajik insani durum ışığında Gazze Şeridi'ne insani yardım akışının sağlanması gerektiğini’ vurguladı.

Fehmi'ye göre Gazze anlaşması yaklaşıyor. “Birkaç gün içinde anlaşma nihai aşamasına girecek. Pazar ya da pazartesi günü ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un son rötuşları yapmak üzere bölgeye bir ziyaret gerçekleştireceğini görebiliriz” diyen Fehmi, ‘Washington'un bölgedeki çıkarlarını düşünerek ve Trump'ı izleyicileri önünde mahcup etmemek için anlaşmanın başarısız olmasına izin vermeyeceğini’ vurguladı.

Diyab, Netanyahu'nun Washington ziyaretinden sonra bir anlaşma istediğine ve Trump'a hayır diyemeyeceğine inanıyor. Dolayısıyla siyasi çıkarları çerçevesinde kendisine daha fazla zaman kazandırabilecek bir atılımla ya da özellikle farklılıklar ve ABD'nin baskıcı tutumu nedeniyle kendisini devirecek bir tökezleme ve patlamayla karşı karşıya.