Hochstein, Lübnan ile İsrail arasındaki diplomatik çözümün kaybolmasından endişe ediyor

Nebih Berri Şarku’l Avsat’a: Biz Hochstein’in, o da bizim fikirlerimizi inceleyecek ve tekrar bir araya geleceğiz

Hochstein, Meclis Başkanı Nebih Berri ile görüşmesi öncesinde (AP)
Hochstein, Meclis Başkanı Nebih Berri ile görüşmesi öncesinde (AP)
TT

Hochstein, Lübnan ile İsrail arasındaki diplomatik çözümün kaybolmasından endişe ediyor

Hochstein, Meclis Başkanı Nebih Berri ile görüşmesi öncesinde (AP)
Hochstein, Meclis Başkanı Nebih Berri ile görüşmesi öncesinde (AP)

ABD Başkanı Joe Biden'ın Enerji ve Altyapı'dan Sorumlu Kıdemli Danışmanı Amos Hochstein’in Beyrut ziyareti, Lübnan ile İsrail arasındaki gerilimi düşürmeye yönelik net bir girişim sağlamadı.

Ancak Hochstein, ABD’nin savaşın Lübnan’a yayılmasını önlemek için çalışmaya kararlı olduğunu ifade etti.

Kendisiyle görüşen İsrailli yetkililere göre, Hochstein, İsrail tarafından diplomatik çözüm bulmak için zamanın daraldığına dikkat çekerek, hızlı bir şekilde harekete geçilmesi çağrısında bulundu.

Hochstein, Beyrut’tan ayrılmadan önce Meclis Başkanı Nebih Berri, Başbakan Necib Mikati ve Genelkurmay Başkanı Joseph Avn ile görüştü.

Şarku’l Avsat’a açıklama yapan Berri, “Hochstein inisiyatif kullanmadan fikirlerle geldi ve biz de karşılığında başka fikirler öne sürdük. Her konuda anlaşamadık ama biz onun fikirlerini inceleyeceğiz, o da bizim fikirlerimizi inceleyecek ve tekrar bir araya geleceğiz” dedi.

Berri, Hochstein’ın belirli bir teklifi olmadığını, ancak Lübnan ve Gazze’deki gerilimi azaltmaya çalıştığını belirterek, “İyimser ya da kötümser olduğumu söyleyemem ama bir fırsat olduğunu söylüyorum” dedi.

Hochstein ise ziyaretine ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Zor bir aşamadan ve acil bir dönemden geçtiğimiz açık. Lübnan hükümeti ve Lübnan Silahlı Kuvvetleri komutanıyla toplantılar yapabildiğim için minnettarım. İsrail-Lübnan sınırındaki krizde diplomatik çözüme nasıl ulaşılacağını tartıştık. Başkanımız, Dışişleri Bakanımız ve ben bizzat mevcut krize diplomatik çözümleri tercih ettiğimizi söyledik. Lübnan halkının mevcut krizin başka bir krize dönüşmesini görmek istemediğine kuvvetle inanıyorum. Bu nedenle Lübnan halkının güneydeki evlerine, olması gerektiği gibi normal hayatlarına dönmelerine, İsrail’in kuzeyinde yaşayanların ise evlerine ve normal yaşamlarına dönmelerine olanak sağlayacak diplomatik bir çözüme ulaşmamız gerekiyor. Amacımız bu.”

İsrail’in müzakereye istekli olup olmadığı sorulduğunda Hochstein, “Dar bir pencere var ama diplomatik çözümü tercih ediyorlar” dedi.

Hochstein, “Bunun gerçek olduğunu düşünüyorum. Şu anda bir kriz içinde yaşıyoruz ve diplomatik bir çözüm görmek istiyoruz. Her iki tarafın da diplomatik çözümü tercih ettiğine inanıyorum. Misyonumuz diplomatik çözüme ulaşmaktır” diye ekledi.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24