Yemen, Kızıldeniz krizinin hedef noktasında

ABD-İngiliz saldırılarında 5 Husi üyesi öldürüldü ve Suudi Arabistan gerilimi tırmandırmaktan kaçınma çağrısında bulundu

Perşembe gecesi, Kıbrıs’taki İngiliz Akrotiri hava üssünden bir savaş uçağı Yemen’deki Husi hedeflerini vurmak için havalanırken (Reuters)... Husi destekçileri Sana’da ABD ve İsrail bayraklarını yaktı (EPA)
Perşembe gecesi, Kıbrıs’taki İngiliz Akrotiri hava üssünden bir savaş uçağı Yemen’deki Husi hedeflerini vurmak için havalanırken (Reuters)... Husi destekçileri Sana’da ABD ve İsrail bayraklarını yaktı (EPA)
TT

Yemen, Kızıldeniz krizinin hedef noktasında

Perşembe gecesi, Kıbrıs’taki İngiliz Akrotiri hava üssünden bir savaş uçağı Yemen’deki Husi hedeflerini vurmak için havalanırken (Reuters)... Husi destekçileri Sana’da ABD ve İsrail bayraklarını yaktı (EPA)
Perşembe gecesi, Kıbrıs’taki İngiliz Akrotiri hava üssünden bir savaş uçağı Yemen’deki Husi hedeflerini vurmak için havalanırken (Reuters)... Husi destekçileri Sana’da ABD ve İsrail bayraklarını yaktı (EPA)

Yemenliler Perşembe gününe, Yemen’i Kızıldeniz krizinin hedef noktasına yerleştiren Husilerin uluslararası deniz ticaretine yönelik tehditlerine yanıt olarak ABD-İngiliz uçaklarının Sana dahil beş Yemen vilayetindeki 60 ila 73 Husi bölgesini hedef almasıyla uyandı.

Saldırılar beş Husi’nin ölümüyle ve ABD’nin insansız hava araçları (İHA), füzeler, kıyı radarları ve hava gözetimi ile bağlantılı olduğunu söylediği alanların yok edilmesiyle sonuçlandı.

ABD Başkanı Joe Biden ve İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, operasyonun başlamadan önce saldırı haberlerinin sızdırılması üzerine ‘şiddetli bir uyarı’ niteliğinde olduğunu söyledikleri operasyonu duyurdu.

Uluslararası alanda tanınan Yemen hükümeti, ülkeyi bir ‘propaganda çatışma alanı’na dönüştürmekten tamamen Husileri sorumlu tuttu ve Kızıldeniz’in emniyetini artırma noktasında egemenlik hakkına sahip olduğunu vurguladı.

Suudi Arabistan, Kızıldeniz bölgesinde gerçekleştirilen askeri operasyonları ve Yemen Cumhuriyeti’nin birçok noktasına düzenlenen hava saldırılarını büyük bir endişeyle takip ettiğini açıkladı. Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, ‘tüm dünyanın çıkarlarına zarar vermesi nedeniyle seyrüsefer serbestliğinin uluslararası bir talep olduğu Kızıldeniz bölgesinde güvenlik ve istikrarın korunmasının önemi’ vurgulandı. Ayrıca ‘bölgede meydana gelen olaylar ışığında itidal ve gerilimi tırmandırmaktan kaçınma’ çağrısında bulunuldu.

Husi grubu da hızla tehditte bulunarak gemilere saldırmaya devam edeceğini belirtti. Örgütün Askeri Sözcüsü Yahya Seri, saldırının ‘cevapsız ve cezasız kalmayacağını’ belirterek, hareketin tüm tehdit kaynaklarını ve düşman hedeflerini hedef almakta tereddüt etmeyeceğini söyledi.

Öte yandan ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) eski Komutanı Orgeneral Joseph Votel Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda “Husilerin yarattığı tehdit göz önüne alındığında bu saldırıların çok yerinde olduğunu ve çok geç geldiğini düşünüyorum. Yönetim acele etmeyerek doğru adımı attı ve ardından Husilere sert bir darbe indirdi” ifadelerini kullandı.



Irak Güvenlik Konseyi'ne: İsrail çatışmayı genişletmek için iddia ve bahaneler üretiyor

İsrail'in Beyrut'un güney banliyölerine düzenlediği saldırılardan (Reuters)
İsrail'in Beyrut'un güney banliyölerine düzenlediği saldırılardan (Reuters)
TT

Irak Güvenlik Konseyi'ne: İsrail çatışmayı genişletmek için iddia ve bahaneler üretiyor

İsrail'in Beyrut'un güney banliyölerine düzenlediği saldırılardan (Reuters)
İsrail'in Beyrut'un güney banliyölerine düzenlediği saldırılardan (Reuters)

Irak Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Bağdat'ın BM Güvenlik Konseyi (BMGK), BM Genel Sekreteri, Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı'na (İİT) İsrail'in “tehditlerine” ilişkin mektuplar gönderdiğini bildirdi.

Irak Haber Ajansı tarafından aktarılan açıklamada, Bağdat'ın İsrail'den “bölgede devam eden şiddeti durdurmasını ve tehditlerine son vermesini” talep ettiği belirtildi.

İsrail'in “çatışmayı genişletmek amacıyla bölgede iddialar ve bahaneler yarattığı” belirtilen açıklamada, Irak'ın Güvenlik Konseyi'ne başvurmasının “Konsey'in uluslararası barış ve güvenliğin korunmasındaki rolünü yerine getirme isteğinden kaynaklandığı” ifade edildi.

Açıklamada ayrıca Irak'ın “hava sahasının komşu bir ülkeyi hedef almak üzere kullanılması konusunda itidalli davranmaya istekli olduğu” vurgulandı.

Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin dün yaptığı açıklamada, Bağdat'ın İsrail'den “açık bir tehdit” aldığını duyurdu. Resmi haber ajansına göre Hüseyin, Kürdistan Bölgesi'nin Duhok kentinde düzenlenen “Amerikan Üniversitesi Forumu” sırasında yaptığı konuşmada, “silahlı kuvvetlerin Irak topraklarından yapılacak herhangi bir saldırıyı önlemek için Başbakan'dan emir aldığını” ve ülkesinin “savaş istemediğini, tehlikeyi ortadan kaldırmaya çalıştığını” vurguladı.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar daha önce BMGK başkanına bir mektup göndererek, İran yanlısı silahlı grupların Irak'taki faaliyetlerinin ele alınması için derhal harekete geçilmesi çağrısında bulunmuş ve Irak hükümetinin kendi topraklarında ya da topraklarından yapılan her türlü eylemden sorumlu olduğunu söylemişti.