Hizbullah ve İsrail bir casusluk ve teknoloji savaşına giriyor

Lübnanlı örgüt daha fazla suikast yaşanmaması için alarma geçti

Hizbullah liderlerinden Visam et-Tavil’in cenaze töreni (DPA)
Hizbullah liderlerinden Visam et-Tavil’in cenaze töreni (DPA)
TT

Hizbullah ve İsrail bir casusluk ve teknoloji savaşına giriyor

Hizbullah liderlerinden Visam et-Tavil’in cenaze töreni (DPA)
Hizbullah liderlerinden Visam et-Tavil’in cenaze töreni (DPA)

Birkaç gün önce İsrail’in ‘Er-Rıdvan Gücü’nden bir lidere suikast düzenlediğini açıklayan Hizbullah safındaki suikast kurbanlarının ve ölü sayılarının artmasıyla, İsrail ve Hizbullah arasındaki çatışma, bir casus ve teknoloji savaşına dönüşüyor.

Hizbullah’a yakın kaynaklar örgüt liderlerine yönelik kapsamlı suikastlar hakkında konuşmayı reddederken, suikasta uğrayan tek liderin Visam et-Tavil olduğundan kesin bir dille bahsediyorlar. Kaynaklar ‘Lübnan’da şehit olduğu ilan edilen Hizbullah üyelerinin aksine çok sayıda İsrail askeri ve subayının öldürüldüğünü ancak Tel Aviv’in bu sayıyı açıklama konusunda sessiz kaldığını’ öne sürüyorlar.

Kaynaklar, daha fazla suikastın olmaması için ‘ihlallerin incelendiğini’ inkar etmiyor, ancak ileri teknolojinin kullanıldığı göz önüne alındığında, konuyu yalnızca ajanlara bağlamanın işi basitleştirmek olduğunu belirtiyorlar.

Askeri ve stratejik uzman emekli Tuğgeneral İlyas Hanna, ‘İsrail’in Hizbullah üyeleri ve liderlerine suikast düzenleyecekleri yerleri belirlemesini sağlayan bir grup unsurdan’ söz etti. Hanna ‘bunlardan en önemlisinin, askeri operasyonların yapıldığı ülkenin güneyinde çok sınırlı bir alanda hareket etmeleri ve ayrıca Suriye’de açıkça savaştıktan sonra geniş çapta tanınır hale gelmeleri olduğunu’ söylüyor. Hanna “İleri teknoloji, periyodik gözetleme ve dinleme operasyonlarının yanı sıra istihbarat alanındaki iş birliği ve elbette sahadaki ajan ağı; bunların hepsi İsrail’e suikast operasyonlarında yardımcı oluyor” dedi.



Tunus mahkemesi, cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal'e 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi

Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
TT

Tunus mahkemesi, cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal'e 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi

Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)

Tunus cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal’in avukatı, Cendube Mahkemesi’nin dün (Çarşamba) Zemal'i bir yıl sekiz ay hapis cezasına çarptırdığını ve bunun muhalefetin Cumhurbaşkanı Kays Said'in yeniden seçilmesini amaçlayan adil olmayan seçimlere ilişkin korkularını güçlendiren son hamle olduğunu söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığı habere göre, 6 Ekim'de yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde, Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nun bu ay üç önemli adayı diskalifiye etmesinin ardından tansiyon yükseldi. Bu hareket bir eleştiri seline yol açtı.

Binlerce Tunuslu geçen hafta muhalefetin ve sivil toplum örgütlerinin çağrısıyla sokaklara dökülerek Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nun muhalifleri ve adayları baskı altına almamasını talep etti.

Seçim Kurulu sadece Said, Zuheyr el-Mağzavi ve el-Ayaşi Zemal'in adaylıklarını onaylayarak seçim anlaşmazlıklarını karara bağlayan en yüksek yargı organı olan İdare Mahkemesi'nin kararına meydan okudu.

Dün alınan kararı yorumlayan Zemal'in avukatı Abdussettar el-Mesudi Reuters'e şunları söyledi: “Karar siyasi amaçlıdır; adil değildir. Zemal’in cumhurbaşkanlığı yarışındaki şansını baltalamayı ve onu Tunuslulara dürüst olmayan biri olarak göstermeyi amaçlamaktadır.”

Zemal iki hafta önce ‘belge uydurmak ve halk desteğini tahrif etmek’ suçlamasıyla gözaltına alınmıştı.

Said'in muhalifleri, üyelerini kendisinin atadığı Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nu rekabeti bastırmak ve adayları sindirmek suretiyle yeniden seçilmesini sağlamak için kullandığını söylüyor.

Said ise hainlerle, paralı askerlerle, yolsuzluk yapanlarla savaştığını ve diktatör olmayacağını söyleyerek suçlamaları reddediyor.

Özgür Anayasa Partisi lideri Abir Musi kamu güvenliğine zarar vermek suçlamasıyla geçen yıldan bu yana hapiste. Önde gelen siyasetçi Lutfi el-Merahi de 2019 seçimlerinde hile yapmak suçlamasıyla bu yıl hapse atıldı.

Her iki isim de seçimlere katılma niyetlerini açıklamış, ancak hapsedilmiş ve adaylıklarını sunmaları engellenmişti.

Geçtiğimiz ay bir başka mahkeme de cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olan dört siyasetçiyi hapis cezasına çarptırdı ve ömür boyu adaylıktan menetti.

Said 2019 yılında demokratik yollarla seçildi. Ancak zamanla iktidar üzerindeki kontrolünü sıkılaştırdı ve 2021 yılında muhalefetin ‘darbe’ olarak nitelendirdiği bir kararname yayınladı. Söz konusu kararnameyle Said yasama yetkisini kendisine devrederek ülkeyi yönetmeye başladı.