Lübnan Başbakanı Mikati, cumhurbaşkanının yetkilerini ihlal ettiği gerekçesiyle eleştirilerle karşı karşıya

Temsilciler Meclisi tarafından çıkarılan 3 yasayı reddetmesi sonrasında

Başbakan Necib Mikati (DPA)
Başbakan Necib Mikati (DPA)
TT

Lübnan Başbakanı Mikati, cumhurbaşkanının yetkilerini ihlal ettiği gerekçesiyle eleştirilerle karşı karşıya

Başbakan Necib Mikati (DPA)
Başbakan Necib Mikati (DPA)

Lübnan Bakanlar Kurulu, dün (12 Ocak Cuma) Temsilciler Meclisi tarafından yayınlanan 3 yasayı reddetme kararı almasının ardından, Başbakan Necib Mikati’nin Kasım 2022’den bu yana boş olan cumhurbaşkanının yetkilerini ihlal ettiğini savunan Hıristiyan güçler arasında yaygın bir memnuniyetsizlik oluştu. Anayasaya göre kanunları reddetme yetkisi yalnızca cumhurbaşkanına aittir.

İletişim Bakanı Johnny Corm, 5 bakanın konunun Temsilciler Meclisi’ni ilgilendirdiği gerekçesiyle yasaların reddedilmesine itiraz ettiğini söyledi.

Anayasa’nın 51. maddesi uyarınca cumhurbaşkanı, Temsilciler Meclisi tarafından onaylandıktan sonra, belirlenen sürelere göre (acil olanlar için bir ay veya 5 gün) kanun çıkarır ve kanunlarda değişiklik yapma hakkına kesinlikle sahip değildir. 57. madde ise kendisine bir defaya mahsus yeniden değerlendirme talebinde bulunma hakkı veriyor ve Temsilciler Meclisi’nin salt çoğunlukla bunu tekrar onaylaması gerekiyor. Ancak öngörülen sürelerin yasa çıkarılmadan veya yeniden değerlendirilmesi istenmeden sona ermesi halinde, yasanın geçerli olduğu kabul edilir ve yayınlanması gerekir.

Mikati’nin yaptığının cumhurbaşkanının yokluğunda ülke işlerini yürütme çerçevesine girdiği yönündeki gerekçeye rağmen Milletvekili Cibran Basil başkanlığındaki Güçlü Lübnan bloğunun üyesi Allan Avn, kararı ‘kötü ve tehlikeli’ olarak nitelendirdi. Avn ayrıca, “Boş rızık, insanlara neyin yasak olduğunu öğretir. Cumhurbaşkanlığı boşluğu, cumhurbaşkanının yetkilerinin özellikle de şahsını yakından ilgilendiren kanunları yürürlükten kaldırma yetkisinin uygun olmadığını teşvik eder ve bu, kabul edilemez bir anayasa ihlalidir” dedi.

Avn, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada daha önce Bakanlar Kurulu’nda alınmış olan yasa çıkarma kararının, birkaç hafta sonra uygulamaya geçilmeden geri alınmasının skandal niteliğinde bir ihlal olduğunu da dile getirirken, “Bu dikkatsiz bir yaklaşımdır, kanunlara ve kurumlara saygısızlıktır” ifadelerini kullandı. Allan Avn, “İktidarın sorunlarla yüzleşmekten kaçması nedeniyle sorumluluk eksikliği var. Bu hassas siyasi ortamda yasa çıkarmanın zorluğunun farkındadır. Çözüm, adaletsizliği öğretmenlere ya da eski sahiplere bırakmak değil, okula yönelik kaygıları öğretmen haklarıyla uzlaştıran adil formüller bulmaktır. Kiracılara ve eski mülk sahiplerinin haklarına duyulan kaygı ise yasaların tamamen eski haline getirilmesi yerine değiştirilerek sağlanabilir” açıklamasında bulundu.

“Bu kaosu durdurmak için Şura Konseyi ve Anayasa Konseyi’ne başvurmaktan başka yol yok. Ama en önemli yol, bugün yaşadığımız ve tüm bu suiistimallere izin veren güç dengelerindeki bu bariz dengesizliği giderecek bir cumhurbaşkanının seçilmesidir” diyen Avn, sözlerinin devamında ise “Cumhurbaşkanlığı boşluğuna son verecek ve kurumların düzenine geri dönerek kayıpları sınırlandıracak bir çözüme varmak için gerçekçi ve cesur yaklaşımlar ne kadar gerekliyse, cumhurbaşkanlığı yıkıntılarına ağlamak siyasi güçler olarak hepimize yetmeyebilir” dedi.

Öte yandan Lübnan Kuvvetleri bloğunun bir üyesi olan Milletvekili George Advan, cumhurbaşkanlığı koltuğunun boş olması nedeniyle yasaların reddedilmesinin anayasaya aykırı olduğunu vurgularken, “Bu, cumhurbaşkanının yetkilerine yönelik açık ve kabul edilemez bir ihlaldir” dedi.

Anayasa uzmanları Dr. Said Malik ve Dr. Antoine Sfeir’in ise konuya yaklaşımı farklı. Dr. Malik, yasaları reddetme yetkisinin yalnızca cumhurbaşkanına ait olduğuna dikkati çekerken, “Yürütme makamı, ülkenin cumhurbaşkanı adına görev yapsa bile, anayasanın 57. maddesini bahane ederek kanunları meclise iade edip meclisin çalışmasına engel olamaz” dedi. Dr. Sfeir ise “Cumhurbaşkanlığındaki boşluk nedeniyle olağanüstü bir hukuksal durumdayız ve hükümet bazı yetkilerde cumhurbaşkanının yerini alıyor. Dolayısıyla olup biten her şey istisnadır, istisna üzerine inşa edilenler de istisnadır. Dolayısıyla Bakanlar Kurulu, cumhurbaşkanının yetkilerini kullandığı için yasaları reddedebilir. Bunu yapmaya hakkı olmayan kişi Başbakandır, çünkü yetki hükümettedir” ifadelerini kullandı.

Dr. Antoine Sfeir, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada “Yaşanan bir cumhurbaşkanının yetkilerinin ihlali değildir. Çünkü meclisten yasa çıkması durumunda kesintiye uğrayan bir parlamento süreci var. Hükümetin bunu reddetme hakkının olmadığı değerlendiriliyor” dedi. Aynı şekilde “Anayasanın asıl ihlali, cumhurbaşkanının seçilememesi, tam özellikli bir hükümetin bulunmaması, Temsilciler Meclisi’nin tüm bileşenleriyle yasama görevini anayasa kanunları hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesidir” şeklinde konuştu.

Üç yasa üzerinden yürütülen tartışma konusuyla ilgili olarak Dr. Said Malik, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada “Dondurulacak ve ikinci kez okunması ve belirlenen çoğunluk tarafından yeniden oylanması için fiilen Temsilciler Meclisi’ne gönderilecek. Devlet Şura Konseyi nezdinde itiraza gelince, Devlet Şura Konseyi’nin kararı bir hükümet eylemi olarak görmemesi koşuluyla, bir sıfat veya çıkar sahibi olan herhangi bir kişi için mümkündür. Çünkü bu, onun yetki alanının dışına çıktığı, olup bitenin yaşandığı ve yasaların dondurularak Temsilciler Meclisi’ne iade edildiği anlamına geliyor” değerlendirmesinde bulundu.

Eğitim Bakanı Abbas el-Halabi ise yasaların Temsilciler Meclisi’ne iadesiyle ilgili olarak “Bakanlar Kurulu, tüm yetkilerini kullanıyor” dedi. Bakan, “Yasaların reddedilmesinden zarar görenler temyize başvursun” şeklinde konuştu.



Tunus mahkemesi, cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal'e 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi

Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
TT

Tunus mahkemesi, cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal'e 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi

Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)

Tunus cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal’in avukatı, Cendube Mahkemesi’nin dün (Çarşamba) Zemal'i bir yıl sekiz ay hapis cezasına çarptırdığını ve bunun muhalefetin Cumhurbaşkanı Kays Said'in yeniden seçilmesini amaçlayan adil olmayan seçimlere ilişkin korkularını güçlendiren son hamle olduğunu söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığı habere göre, 6 Ekim'de yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde, Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nun bu ay üç önemli adayı diskalifiye etmesinin ardından tansiyon yükseldi. Bu hareket bir eleştiri seline yol açtı.

Binlerce Tunuslu geçen hafta muhalefetin ve sivil toplum örgütlerinin çağrısıyla sokaklara dökülerek Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nun muhalifleri ve adayları baskı altına almamasını talep etti.

Seçim Kurulu sadece Said, Zuheyr el-Mağzavi ve el-Ayaşi Zemal'in adaylıklarını onaylayarak seçim anlaşmazlıklarını karara bağlayan en yüksek yargı organı olan İdare Mahkemesi'nin kararına meydan okudu.

Dün alınan kararı yorumlayan Zemal'in avukatı Abdussettar el-Mesudi Reuters'e şunları söyledi: “Karar siyasi amaçlıdır; adil değildir. Zemal’in cumhurbaşkanlığı yarışındaki şansını baltalamayı ve onu Tunuslulara dürüst olmayan biri olarak göstermeyi amaçlamaktadır.”

Zemal iki hafta önce ‘belge uydurmak ve halk desteğini tahrif etmek’ suçlamasıyla gözaltına alınmıştı.

Said'in muhalifleri, üyelerini kendisinin atadığı Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nu rekabeti bastırmak ve adayları sindirmek suretiyle yeniden seçilmesini sağlamak için kullandığını söylüyor.

Said ise hainlerle, paralı askerlerle, yolsuzluk yapanlarla savaştığını ve diktatör olmayacağını söyleyerek suçlamaları reddediyor.

Özgür Anayasa Partisi lideri Abir Musi kamu güvenliğine zarar vermek suçlamasıyla geçen yıldan bu yana hapiste. Önde gelen siyasetçi Lutfi el-Merahi de 2019 seçimlerinde hile yapmak suçlamasıyla bu yıl hapse atıldı.

Her iki isim de seçimlere katılma niyetlerini açıklamış, ancak hapsedilmiş ve adaylıklarını sunmaları engellenmişti.

Geçtiğimiz ay bir başka mahkeme de cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olan dört siyasetçiyi hapis cezasına çarptırdı ve ömür boyu adaylıktan menetti.

Said 2019 yılında demokratik yollarla seçildi. Ancak zamanla iktidar üzerindeki kontrolünü sıkılaştırdı ve 2021 yılında muhalefetin ‘darbe’ olarak nitelendirdiği bir kararname yayınladı. Söz konusu kararnameyle Said yasama yetkisini kendisine devrederek ülkeyi yönetmeye başladı.