Hamideti, Sudan'daki savaşı sona erdirme planlarını Guterres'e bildirdi

Ordu ile HDK arasında karşılıklı kaydedilen hava ve top bombardımanında onlarca ölü ve yaralı var

HDK Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) (AP)
HDK Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) (AP)
TT

Hamideti, Sudan'daki savaşı sona erdirme planlarını Guterres'e bildirdi

HDK Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) (AP)
HDK Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) (AP)

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti), Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde ülkedeki durumu, savaşın etkilerini ve sivillerin acılarının hafifletilmesi ihtiyacını görüştüğünü açıkladı.

X hesabında açıklamada bulunan Hamideti, Genel Sekreter'e ülkedeki mevcut duruma ilişkin ayrıntılı bir açıklama yaptığını açıkladı. Kendi deyimiyle, ‘Burhan darbe milislerinin masum sivillere karşı hava saldırıları, işledikleri cinayetler ve etnik gerekçelerle tutuklamaları dahil olmak üzere gerçekleştirdikleri ciddi ihlallerin boyutundan, insani yardım kuruluşlarının sivillere yardım ulaştırmasının engellenmesinden ve insani yardım çalışanlarının kısıtlanmasından’ bahsettiğini söyledi.

Guterres’e savaşı sona erdirme, krizi kökünden çözmek ve Sudan devletini güvenlik, istikrar, kapsamlı ve kalıcı barışı sağlayacak yeni, adil temeller üzerinde yeniden inşa etmek için müzakereler başlatma vizyonundan bahsettiğini de ekledi. Ramazan Lamamra'nın BM Genel Sekreteri'nin Sudan'daki Özel Temsilcisi olarak atanmasını memnuniyetle karşıladığını Genel Sekreter'e bildirdiğini söyleyen Hamideti, kendisiyle ve tüm BM kuruluşlarıyla işbirliği yapma ve HDK tarafından kontrol edilen bölgelerde vatandaşların karşılaştığı insani koşulların giderilmesine katkıda bulunma konusundaki tam kararlılığını teyit etti.

IGAD zirvesi

Hükümetlerarası Kalkınma Otoritesi (IGAD) Başkanı ve Cibuti Cumhurbaşkanı İsmail Omar Guelleh, Sudan'daki durumu ve Etiyopya ile Somali arasındaki gerilimi görüşmek üzere 18 Ocak'ta örgütün olağanüstü zirvenin Uganda'da yapılması çağrısında bulundu.

IGAD acil durum zirvesi (X hesabı)
IGAD acil durum zirvesi (X hesabı)

Cibuti Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Başkan Guelleh, Aralık ayında Cibuti'de düzenlenen 41. olağanüstü zirvede Burhan ile Hamideti arasında toplantı yapılamaması sonrasında IGAD devlet başkanlarına resmi davet dağıtmıştı.

Adını vermediği siyasi güçlere yönelik bir saldırı başlatan Sudan Ordu Komutanı Yardımcısı Korgeneral Yasir el-Ata, Omdurman'ın kuzeyindeki Vadi Seyyidina Hava Üssünde bir grup subaya hitaben yaptığı konuşmada, “Cancavid’in siyasi kuluçka grubu (HDK anlamına geliyor) bizi iç savaşla korkuturdu. Ancak Sudan'ın tüm kabilelerini kapsayan güçlü ve uyumlu bir ordumuz var ve iç savaş yok. Şimdi bizi uluslararası, yabancı ve bölgesel güçlerle korkutmak istiyorlar. Vallahi cinlerden ve insanlardan oluşan şeytanlar da getirseler korkmayız” vurgusunda bulundu.

Onlarca ölü ve yaralı

Sudan ordusu ile HDK arasında devam eden çatışmalarda dün Hartum'da 33 kişi öldü. Bunlardan 23'ü ordunun Hartum'un güneyindeki Al-Salma bölgesine yönelik hava saldırılarında, 3'ü ise Güney Darfur'un Nyala şehrinde patlayıcı varil kullanımı sonucu öldürüldü.

Sudan savaşı ülkenin birçok bölgesini etkiledi (Reuters)
Sudan savaşı ülkenin birçok bölgesini etkiledi (Reuters)

Müzakere platformuna dönmeleri ve 10. ayına yaklaşan savaşı durdurmaları yönünde uygulanan yoğun uluslararası baskıya rağmen Hartum'un üç şehrinde ordu ile HDK arasındaki çatışmaların yoğunluğu son birkaç günde artış gösterdi.

Gönüllü bir insan hakları kuruluşu olan Emergency Lawyers, X platformundaki hesabından yayınlanan açıklamasında, Hartum'un güneydoğusundaki Soba bölgesine ordunun top atışları yaptığını, 23 sivilin ölümüne, çok sayıda yaralanma ve maddi kayıplara yol açtığını bildirdi. Eş-Şecera bölgesindeki vatandaşlar, savaş başladığından bu yana HDK’nın saldırılarına maruz kalan Zırhlı Birlik bölgesi çevresinde iki taraf arasında sınırlı çatışmaların yaşandığını söyledi.

Ordu uçaklarının ülkenin batısındaki Nyala kentinde birçok noktayı hedef alması, onlarca kişinin ölümüne ve çok sayıda sivilin yaralanmasına neden oldu. Ordunun aylar süren çatışmalar sonrasında 16'ncı Tümen karargahından çekilip orayı taarruz kuvvetlerine bırakmasının ardından uçaklar, geçtiğimiz Ekim ayından bu yana HDK tarafından kontrol edilen Nyala şehrini hedef aldı. Ayrıca Batı Darfur tümeni dahil olmak üzere ordunun bölgedeki tümenlerinin art arda düşüşünün ardından ordunun merkez ve doğudaki Darfur tümenlerinden çekilmesi, HDK’nın Darfur bölgesindeki beş eyaletten dördünün kontrolünü ele geçirmesine neden oldu. Kuzey Darfur Eyaleti'nin başkenti el-Faşir şehri artık ordunun kontrolünde değil.

Vad Medeni ve Kadarif

Ordu, HDK’nın Umm el-Kura’da kontrolünü doğuya, Kadarif Eyaletine doğru genişletmek amacıyla gerçekleştirdiği saldırıyı püskürttüğünü, onlarca askeri aracın imha edildiğini ve 2 araca el konulduğunu açıkladı. Ülkenin merkezindeki El Cezire Eyaleti'nin başkenti Vad Medeni, iki taraf arasında şiddetli çatışmalara sahne oluyor. Ordu bölgede savaş uçaklarını yoğun bir şekilde kullanırken, HDK ise uçaksavarlarla karşılık verdi.

Cezire eyaletindeki çatışmalar binlerce Sudanlıyı Vad Medeni'den kaçmak zorunda bıraktı (AFP)
Cezire eyaletindeki çatışmalar binlerce Sudanlıyı Vad Medeni'den kaçmak zorunda bıraktı (AFP)

Şarku’l Avsat’a konuşan vatandaşlar, 1. Piyade Tümeni karargahı ve Hantub Köprüsü yakınlarındaki el-İnkaz yerleşim bölgesinin yakınında dumanlar yükseldiğini söyledi. Her iki tarafın da ağır silahlarla karşılıklı bombardımana uğradığını, vatandaşların eşyalarını almak için evlerinden çıkamadıklarını, yollarda yayaların olmadığını belirttiler.

Şarku'l Avsat'a konuşan Halk Direniş Komiteleri üyeleri, vatandaşların evlerine düşen top mermileri sonucu ölüm ve yaralanmaların olduğunu doğruladı.

Milli Ümmet Partisi, Güney Kordofan Eyaletinin Dilling şehrinde askeri oluşumlar ve aşiret bileşenleri arasında meydana gelen şiddeti kınadı. Bu gelişmeyi şehirde onlarca yıldır bir arada var olan bileşenler arasında isyana davet ve savaşı tetikleme olarak değerlendirdi.

Milli Ümmet Partisi, Dilling olaylarının, vatandaşların çatışmada araç olarak kullanılması da dahil olmak üzere savaşın devam etmesinin tehlikeli etkilerini doğruladığını belirtti. Bunun bölgede toplumsal barışı ve barış içinde bir arada yaşamayı tehdit ettiğini de ekledi. Parti, kendi deyimiyle aşiret çatışmasının patlak vermesini, vatandaşlara yönelik ağır ihlalleri ve askeri çatışmanın her iki tarafın karşılıklı silahlanması yoluyla aşiret çatışmasına dönüşmesini kınadı.

Parti, bölgedeki Nuba ve Havazma Arap sakinlerini itidalli davranmaya, askeri çatışmaya girme çağrılarına kapılmaya son vermeye çağırdı. İki tarafa da aklın ve bilgeliğin sesine başvurma, savaşı sona erdirmek için barışçıl bir çözüm benimseme, kabileleri ve sivilleri askeri çatışmalara dahil etmeme çağrısında bulundu. Ayrıca Abdulaziz el-Hilu liderliğindeki Sudan Halk Kurtuluş Hareketi’ne çatışmanın kontrol altına alınmasına katkı sağlaması ve Dilling’de kabile çatışması yaratmaya yönelik planı engellemesi çağrısında bulundu.

Milli Ümmet Partisi, savaşın devamının artan yansımalarının ülkeyi felaket bir duruma sürükleyeceğini söyledi (AFP)
Milli Ümmet Partisi, savaşın devamının artan yansımalarının ülkeyi felaket bir duruma sürükleyeceğini söyledi (AFP)

Çarşamba ve Perşembe günleri, HDK’nın şehri kontrol etmek amacıyla bölgeye girmesinin ardından şiddetli çatışmalar patlak verdi. Bazı raporlar, ordu ile Abdulaziz el-Hilu güçleri arasındaki koordinasyonun saldırıyı püskürtmede ve HDK’ya kayıp verdirmede başarılı olduğunu gösterdi.

Hilu güçleri, Güney Sudan'ın ayrılmasından bu yana savaştığı, eyaletin güneyinde kurtarılmış bir bölge olarak görülen Kauda üzerindeki kontrolünü sürdürdüğü Sudan ordusunun yanında çatışmalara katıldığını yalanlamadı veya onaylamadı. Ayrıca Darfur bölgesindeki diğer silahlı hareketler gibi Cuba Barış Anlaşmasını imzalamayı reddetti.



Netanyahu'nun tehditlerinin ardından İsrail Gazze'de saldırılarını arttırdı

Gazze'nin güneyinde İsrail saldırısında öldürülen yakınlarının cenazeleri başında ağlayan Filistinliler (AP)
Gazze'nin güneyinde İsrail saldırısında öldürülen yakınlarının cenazeleri başında ağlayan Filistinliler (AP)
TT

Netanyahu'nun tehditlerinin ardından İsrail Gazze'de saldırılarını arttırdı

Gazze'nin güneyinde İsrail saldırısında öldürülen yakınlarının cenazeleri başında ağlayan Filistinliler (AP)
Gazze'nin güneyinde İsrail saldırısında öldürülen yakınlarının cenazeleri başında ağlayan Filistinliler (AP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Hamas üzerindeki askeri baskıyı iki katına çıkarma tehdidinin ve hükümetindeki bakanların Hamas’ın Filistinli tutukluların serbest bırakılmasını ve savaşın sona erdirilmesini öngören kapsamlı bir anlaşmaya varma talebini reddederek Gazze Şeridi'nin tamamını işgal etme çağrılarının ardından İsrail işgal güçleri, Gazze Şeridi'ndeki saldırılarını arttırarak dün daha fazla can kaybına neden oldu.

Filistinli tıbbi kaynaklara göre dün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'nin farklı bölgelerine düzenlenen çok sayıdaki hava saldırısı, topçu bombardımanı ve insansız hava aracı (İHA) ile açılan ateş sonucunda 30'dan fazla Filistinli hayatını kaybetti.

Aynı istatistiklere göre kurbanların çoğu Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus ile Gazze şehrinin doğusundaki Şucaiyye ve et-Tuffah mahallelerindendi.

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana İsrail tarafından Gazze Şeridi’ne düzenlenen bombardımanlarda ölenlerin sayısının 51 bin 201'e, yaralananların sayısının ise 116 bine yükseldiği bildirildi.

Yeni bir teknik

Şarku’l Avsat muhabiri, dün gece, Gazze şehrinin doğusunda yer alan Zeytun, Şecaiyye ve et-Tuffah mahallelerinin her noktasını vuran İsrail’in saldırılarının yoğunluğu açısından zor geçtiğini, özellikle et-Tuffah Mahallesi ve Yafa Caddesi çevresi ile Gazze şehrinin orta kesimlerine yakın bölgelerden çok sayıda insanı kaçmaya zorladığını bildirdi.

İsrail, 18 Mart'ta çatışmaların yeniden başlamasından bu yana İsrail askerleri arasında yaşanan ilk ölümcül olay olan, Hamas üyeleri ile İsrail askerleri arasında et-Tuffah Mahallesi’nin doğusunda yaşanan çatışmalarda bir İsrail askerinin ölmesi ve dört askerin yaralanmasından bir gün bu bölgelere saldırdı.

İsrail askerleri coğrafi olarak, ateşle korudukları, ancak asker bulundurmadıkları kuzeybatı bölgeleri dışında Refah şehrinin tamamını karadan kontrol ediyorlar. Refah şehrini Han Yunus'tan ayıran ve ‘Morag Koridoru’ olarak bilinen bölgede konuşlanmış durumdalar.

sdfgthy
Dün Gazze’nin kuzey yakınlarında İsrail’e ait askeri bir aracı taşıyan bir tır (Reuters)

İsrail kara kuvvetleri, Gazze Şeridi'nin kuzeyini orta kesimlerden ve güneyden ayıran Netzarim Koridorunda konuşlu olsa da bölgede tam kontrol sağlanmış değil, Reşid sahil yolu halen açık durumda. İsrail kara kuvvetleri aynı zamanda Şucaiyye ve et-Tuffah mahallelerinin dış bölgelerinde de konuşlu ve buradaki operasyonlar, kuzeydeki Beyt Hanun ve Beyt Lahiye semtlerinin dış mahallelerindeki diğer askeri birlikler gibi yavaş ve temkinli bir şekilde yayılıyor.

Operasyonlarında yeni bir taktiksel yaklaşım benimseyen İsrail güçleri, bir yandan Hamas'ı yavaş ilerleyen kara operasyonlarıyla baskı altına almayı hedeflerken, diğer yandan da bomba ya da patlayıcıları tespit etmek amacıyla geriye kalan binaları ve evleri havaya uçurmak için patlayıcı robotlar kullanıyor.

Öte yandan İsrail güçleri, Gazzelilerin evlerine dönmelerini engellemek için onların evlerini yıkmayı ve buraları yaşanmaz alanların ve belki de gelecekte girmelerinin yasak olduğu tampon bölgelerin bir parçası haline getirmeyi amaçlıyor.

Hamas'a baskı

Başta Netanyahu olmak üzere İsrailli yetkililer, Hamas üzerinde baskı kurmak amacıyla operasyonları yoğunlaştırmayı planladıklarını açıkladılar. Netanyahu cumartesi akşamı yaptığı açıklamada, İsrail güçlerine Hamas üzerindeki baskıyı her zamankinden daha fazla arttırmaları talimatını verdiğini ve İsrail'in mutlak zafer elde edene kadar savaşmaya devam etmekten başka çaresi olmadığını söyledi. ‘Katiller’ dediği kişilere teslim olmayacağını ve herhangi bir dikteye boyun eğmeyeceğini vurgulayan Netanyahu, Hamas tarafından ‘kapsamlı anlaşma’ olarak adlandırılan anlaşma kapsamında yeniden belirlenen koşulları reddettiğini belirtti.

Netanyahu hükümetindeki aşırı sağcı bakanlar bu konuşmayı överken, Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Gazze'deki askeri operasyonların sürdürülmesi ve yoğunlaştırılması, herhangi bir müzakerenin kabul edilmemesi ve Gazze Şeridi'nin tamamen işgal edilerek askeri yönetimin kurulması için çalışılması çağrısında bulundu. Buna karşın İsrailli gazeteciler ve analistler, İsrail için askeri ve ekonomik risklere değindiler.

dfgthyu
İleri karakol kurmak için Gazze'ye geçmeye çalışan radikal Yahudi yerleşimciler, Şubat 2024 (DPA)

İsrail askerleri, Gazze Şeridi'nin yüzde 30 ila 40'ını etkin bir şekilde kontrol ediyor. Bu durum yerleşimcilerin liderlerini ve onları destekleyen bakanları, 2005 yılında boşaltılan Gazze Şeridi'nde yerleşim inşaatlarının yeniden başlatılması çağrısında bulunmaya teşvik ediyor.

Giderek kötüleşen insani kriz

İsrail'in İbranice yayın yapan haber sitesi Walla, İsrail ordusunun, Hamas'ın gücünü zayıflatmak ve yönetimini sarsmak amacıyla, Gazze'deki bölgeleri daha ufak bölgelere ayırmak amacıyla daha büyük operasyonlara hazırlandığını bildirdi. Walla’nın aktardığına göre bu çerçevede sivil şirketler tarafından işletilen ve doğrudan sivillere gıda yardımı dağıtacak merkezlerin kurulması da söz konusu.

İsrail, Hamas'a baskı uygulamak için sivilleri yerlerinden ederek ve evlerini yıkarak operasyonlarında açıkça sivilleri hedef alıyor. Ayrıca ablukayı sıkılaştırarak ve yardım ve ticari ürünlerin girişini engelleyerek onları açlığa mahkum ediyor.

Birleşmiş Milletler Yardım ve Bayındırlık Ajansı’na (UNRWA) göre 90 binden fazlası kendisine ait 115 barınakta olmak üzere, yaklaşık 420 bin kişi yeniden başlayan saldırıların ardından yerinden edilmiş durumda ve askeri operasyonlar ve insani yardım girişinin engellenmesi sonucunda insani koşullar hızla kötüleşiyor.

Öte yandan Dünya Gıda Programı (WFP) tüm tarafları sivillere öncelik vermeye ve Gazze Şeridi'ndeki insani yardım çalışanlarını korumaya çağırdı. WFP, İsrail tarafından Gazze Şeridi’nde yürütülen savaş nedeniyle insani acıların daha da arttığını vurguladı.

WFP tarafın dün yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

Gazze'deki aileler bir sonraki öğünlerinin nereden geleceğini bilmiyorlar. WFP tüm taraflara sivillerin ihtiyaçlarına öncelik vermeleri, insani yardım çalışanlarının korunmasını sağlamaları ve Gazze'ye derhal yardım girmesine izin vermeleri çağrısında bulunuyor.

sdfgrthy
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’nda ücretsiz gıda dağıtım noktasının önünde bekleyen Filistinliler, 12 Nisan 2025 (AFP)

Gazze Elektrik Kurumu (GEDCO) tarafından dün yapılan açıklamada ise Gazze Şeridi'nde yaklaşık 18 aydır elektrik kesintisi yaşandığı ve bu süre zarfında Gazzelilerin 1,88 milyar kilowatt saatten (kWsa) fazla elektriği kullanmaktan mahrum kaldığını bildirdi.

Bu uzun süreli kesinti, başta sağlık, su ve sanitasyon olmak üzere hayati öneme sahip alanları çöküşün eşiğine getirdi. Çünkü temel altyapıyı çalıştıracak enerji kaynağı yok ve kötüleşen insani durumla birleştiğinde salgın hastalıklar ve yetersiz beslenme riski artıyor.

İsrail, 2 Mart'ta Gazze'ye tam bir abluka uygulayarak ateşkesle birlikte yeniden başlayan uluslararası yardımların girişini engelledi. Ayrıca Gazze’nin başlıca deniz suyunu tuzdan arındırma tesisine giden elektriği de kesti.

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), bu hafta insani durumun savaşın başlamasından bu yana geçen 18 ayın en kötü halinde olduğu uyarısında bulundu. Gazze'ye herhangi bir malzemenin geçişine izin verilmesinin üzerinden bir buçuk ay geçtiğini vurgulayan OCHA, bu durumun bugüne kadarki en uzun süreli tedarik kesintisi olduğunun altını çizdi.