Irak Meclis Başkanlığı seçiminde Saddam'ın etkisi görülüyor

Adayların ona övgüde bulunduğu videolar paylaşılıyor

Irak Meclisi el-Halbusi'nin görevden alındığı geçen Ekim'den bu yana başkansız çalışıyor (Irak Meclis Medyası)
Irak Meclisi el-Halbusi'nin görevden alındığı geçen Ekim'den bu yana başkansız çalışıyor (Irak Meclis Medyası)
TT

Irak Meclis Başkanlığı seçiminde Saddam'ın etkisi görülüyor

Irak Meclisi el-Halbusi'nin görevden alındığı geçen Ekim'den bu yana başkansız çalışıyor (Irak Meclis Medyası)
Irak Meclisi el-Halbusi'nin görevden alındığı geçen Ekim'den bu yana başkansız çalışıyor (Irak Meclis Medyası)

Irak Parlamentosu'nun yeni başkanını seçmek üzere toplanan oturumdan saatler önce gerçekleşen adayların şansları üzerine politik tartışmalar, eski rejim lideri Saddam Hüseyin ile olan ilişkileri üzerine yoğunlaşan bir polemiğe dönüştü.

Sosyal medya platformlarında, el-Azim Koalisyonu’ndan parlamento başkanlığı için yarışan üç adaydan biri olan eski Meclis Başkanı Mahmud el-Meşhedani'nin, eski rejim liderini "övdüğü" eski bir video yayınlandı. Ayrıca, "Tekaddum" partisinin adayı Şalan el-Kerim'in 2013 yılında Saddam Hüseyin için "rahmet dilediği" bir başka video dolaşıma girdi.

Eleştirilere cevap olarak el-Kerim, bir basın açıklamasında, "Sosyal medya platformlarının, videonun bir kesitini alıp kendisini yasaklı Baas Partisi ve sembollerini desteklemekle suçlamak amacıyla kullandığını" belirtti. El-Kerim, bu videonun yayılmasını "adil olmayan ve saygısızca bir uygulama" olarak nitelendirdi ve ekledi: "O zaman, bu karara itiraz etmiştim ve üst mahkeme itirazımı kabul etti, videonun karalama amacıyla çarpıtıldığını doğruladı."

Meclis, ilk oylama turunu tamamladı fakat üç adaydan hiçbiri mutlak çoğunluğu elde edemedi. El-Kerim 152 oy ile önde gitti. Hamis el-Hancer başkanlığındaki es-Siyade lideri Salim el-İsavi 97 oy ile ikinci, eski Başbakan Nuri el-Maliki'ye yakın olan Meşhedani ise 48 oy ile üçüncü oldu.

Parti liderleri, ikinci turda hangi adayların yarışacağına ilişkin bir anlaşmazlığı çözmek üzere hukuk danışmanlarıyla toplantılar düzenledi. Bu toplantıda ilk turun birinci ve ikinci sıradaki adayları mı yoksa üç adayın tamamı mı yarışacak konusu tartışıldı.



Kasım: Hizbullah iktidarından vazgeçmeyecek ve İsrail de silahlarını almayacak

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
TT

Kasım: Hizbullah iktidarından vazgeçmeyecek ve İsrail de silahlarını almayacak

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, dün akşam yaptığı açıklamada, partinin gücünden vazgeçmeyeceğini ve İsrail'in silahlarını teslim almayacağını belirtti. Kasım, Amerika'nın istediği yeni anlaşmanın, İsrail'in Lübnan'ın güneyinden kısmi çekilme karşılığında silahların teslim edilmesini talep etmekle başladığını ifade etti.

Kasım televizyonda yaptığı konuşmada, “(Hizbullah) Litani Nehri'nin güneyinde ateşkes anlaşmasını tamamen uyguladı ve Lübnan devleti elinden geldiğince orduyu konuşlandırdı” dedi ve “Bütün dünya İsrail'in 3 bin 800 ihlalde bulunduğunu söylüyor ve 8 aydır Siyonist saldırılar devam ediyor” diye vurguladı.

Kasım şöyle devam etti: “Biz, Lübnan devleti, (Hizbullah) ve tüm direnişçiler, anlaşmada üzerimize düşen her şeyi yerine getirdik, İsrail ise hiçbir şeyi yerine getirmedi.”

Ve şöyle sürdürdü: “İsrail'in saldırılarını durdurmayı başaramadık, ancak Lübnan devletinin bu varlıkla imzaladığı anlaşma sayesinde onu bir sınırda durdurmayı başardık. İsrail'in geri çekilmesi ve saldırılarını durdurması zorunlu hale geldi. Bu anlaşma devletin sorumluluğu ve yükümlülüğündedir.”

Ve ekledi: “Bugün Amerika yeni bir anlaşma ortaya koyuyor, yani 8 ay boyunca yaşanan tüm ihlaller yokmuş gibi, İsrail'i önceki tüm saldırılarından aklıyor. Bu saldırının tek gerekçesi (Hizbullah'ın) silahsızlandırılması, çünkü İsrail'i güvence altına almak istiyorlar.”

Kasım, ABD'nin yeni önerisinin “kısmi çekilme karşılığında silahsızlanma talebini” içerdiğini belirtti.

Şarku'l Avsat'ın basında çıkan haberlerden aktardığına göre ABD, İsrail güçlerinin Güney Lübnan'da işgal ettikleri mevzilerden çekilmesi ve geçen yıl İsrail tarafından tahrip edilen bölgelerin yeniden inşası için ayrılan fonların serbest bırakılması karşılığında, Hizbullah'ın silahlarını bırakmasını talep ediyor.

Biz, Hizbullah ve Emel Hareketi olarak, direnişe, çevresine ve tüm mezhepleriyle Lübnan'a yönelik varoluşsal bir tehditle karşı karşıya olduğumuzu hissediyoruz.

“Lübnan gerçek tehlikelerle karşı karşıya; güneyde İsrail, doğu sınırında (DEAŞ) araçları ve Lübnan'ı kontrol eden Amerikan zulmü” diyen Kasım “İsrail'in tehlikesi ve tehdidi ortadan kaldırıldıktan sonra savunma stratejisini tartışmaya hazırız, ancak bugün gücümüzden vazgeçmeyeceğiz ve savunma için tam hazırız” vurgusunda bulundu.