Gazze'de çadırı olanlar şanslı... Sığınacak yer bulamayanlar sokakta yaşıyor

Yerinden edilenler, çadırların dağıtımında kötü yönetim olduğunu düşünüyor ve hükümet kurumlarını sorumlu tutuyorlar

Refah'ın daracık ara sokakları, çoğunlukla çadırlarda yaşamak zorunda kalan yerinden edilmiş kişilerle dolmuş durumda (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
Refah'ın daracık ara sokakları, çoğunlukla çadırlarda yaşamak zorunda kalan yerinden edilmiş kişilerle dolmuş durumda (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
TT

Gazze'de çadırı olanlar şanslı... Sığınacak yer bulamayanlar sokakta yaşıyor

Refah'ın daracık ara sokakları, çoğunlukla çadırlarda yaşamak zorunda kalan yerinden edilmiş kişilerle dolmuş durumda (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
Refah'ın daracık ara sokakları, çoğunlukla çadırlarda yaşamak zorunda kalan yerinden edilmiş kişilerle dolmuş durumda (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)

Gazze Şeridi'nin en güney ucunda yer alan Refah, yaklaşık 1,7 milyon yerinden edilmiş insanın İsrail ordusunun emirlerine uyarak kente sığınması nedeniyle "Çadır Şehri" olarak anılmaya başladı.

Bu insanlar evlerinden sürülerek sokaklara terk edildi ve hayatta kalabilmek için en temel ihtiyaçları aramak zorunda kaldılar.

Refah'ın daracık ara sokakları, çoğunlukla çadırlarda yaşamak zorunda kalan yerinden edilmiş kişilerle dolmuş durumda.

Fakat İsrail, tahliye emirlerini sürdürerek ve yeni bölgelerin sakinlerini zorla yerlerinden ederek kara harekâtına hazırlık yaparken, yerinden edilme süreci durmadı.

Tanklardan kaçan herkes "Çadır Şehri"ne doğru yöneliyor. Ancak yeni yerinden edilenler, kendilerine sığınacak bir çadır bulmakta büyük güçlük çekiyorlar.

Çoğu, bir çadır bulana kadar günlerce sokakta yaşamak zorunda kalıyor ve çoğu zaman çadır bulamayabiliyorlar.

Bir çadır edinmek artık neredeyse imkânsız bir duruma gelmiş durumda.

Sığınacak bir yer bulamadı; sokakta yaşıyor

Sürekli yerinden edilme tecrübesini yaşayan Rami es-Sayfi, iki haftadır sokakta yaşıyor ve kendine sığınacak bir yer bulamıyor.

Bir aileyi geçindiren bu adam, her gün uzun saatlerini bir çadır bulmak için harcıyor.

Sayfi, "Geniş ailemi barındıracak bir çadır bulamıyorum. Bazıları çadır elde etti, bazıları ise edemedi ve ben de onlardan biriyim. Durumumuz gerçekten çok zor ve çocuklar hasta. Şu an ailem sokakta, kaldırımda uyuyor, hiç kimse bize yardım etmiyor" dedi.

Sayfi'ye göre, "Bir çadır bulmak neredeyse imkânsız hale geldi."

Sayfi, "Acaba bağış olarak gelen tüm çadırlar, yerinden edilen insanların büyük sayısını karşılamak için yeterli olmadığı için mi hızla tükendi, yoksa dağıtımında bir yönetim hatası mı var" diye sordu.

Çadır için yardım çağrısı

Rami, birkaç sığınma merkezine gitti ancak oradaki yetkililer, zaten çok sayıda kişinin barındığı için onu kabul etmediler.

Bu durum üzerine, Rami sosyal medyada çağrılar yapmaya başladı. Bu çağrılarda, vicdanlı ve yardım edebilecek durumda olan herhangi birisinden kendisine bir çadır sağlamasını istedi. 

Rami, tüm çağrılarına rağmen mesajlarının bu zor zamanlarda karşılık bulmadığını, yerinden edilenlerin sayısının artması ve yeterli sayıda çadırın bulunmaması nedeniyle çok zorlandığını belirtti.

Kendi çadırını yapmayı düşünen adam, bunun maliyetini karşılayamayacak durumda, çünkü bir çadırın maliyeti yaklaşık 700 dolara ulaşmış durumda.

Gazze'de yaşamak için mevcut tek seçenek olarak bir çadır arayan Rami, çadırların içinde yaşayanlara herhangi bir koruma sağlamadığının farkında.

Her gün yanından geçen ve çadır bulma yollarını soran diğer yerinden edilmiş kişilere sadece alaycı bir gülümsemeyle cevap verdi.

Birleşmiş Milletler'in yetersiz performansı

Rami'ye göre, şu anda çadırı olan şanslı sayılıyor ve çadırların nadir bulunması nedeniyle kıskanılıyor.

O, hükümet kuruluşlarının yokluğundan ve Birleşmiş Milletler ajanslarının zayıf performansından şikâyet ediyor.

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) tarafından Filistin Topraklarındaki durumla ilgili olarak yapılan açıklamaya göre, on binlerce Filistinli yerinden edilmiş kişi Refah'ta, çadır eksikliği nedeniyle açık havada uyumak zorunda kalıyor.

Yerinden edilmiş kişiler hükümet kurumlarını eleştiriyor (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
Yerinden edilmiş kişiler hükümet kurumlarını eleştiriyor (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) tarafından yapılan açıklamaya göre, UNRWA tarafından kurulan çadır kampları, her gün yüzlerce evsiz kişinin Refah kentine akın etmesiyle, yerinden edilmiş kişilerin sayısına yetmiyor.

Rapora göre, bir çadır arayanların sayısı, Gazze'ye ulaşan çadır miktarının 20 katına ulaşmış durumda.

Çadır kiralama

İsrail'in Gazze'ye insani yardım konvoylarının geçişine izin vermesinden bu yana, Filistin Kızılay'ı, montajı kolay çadırlar göndermeleri için bağışçılardan talepte bulundu.

Ancak destekleyici ülkelerden gelen çadır sayısı, her gün artan yerinden edilmiş kişi sayısını karşılamaya yetmiyor.

Çadır bulamayan ailelerden biri olan Gassan ebu Davud'un ailesi de bu durumdan mustarip.

Davud, "Birçok evin yıkılması ve yerinden edilmiş kişiler için güvenli yerlerin sınırlı olması sebebiyle çadır, bir sığınak haline geldi. Maalesef ailem bu sığınağa sahip değil, çadır temin etme konusunda bir sorun var" dedi.

Davud, sözlerine şunları ekledi:

Refah'ta çadır kiralandığını öğrendim ve kiralamaya gittim ama talebim reddedildi. UNRWA'ya her gittiğimde bana çadırlarının olmadığını ve yetersiz kaldıklarını söylüyorlar. Tabii ki hükümet kurumları işlevsiz ve hatta görevlerini yerine getirseler bile ihtiyacımı karşılayamazlar. Zaten savaştan önce de resmi kurumlar vatandaşa yardımcı olmuyordu.

Refah'ta yerinden edilenler çadır eksikliği ile karşı karşıya (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
Refah'ta yerinden edilenler çadır eksikliği ile karşı karşıya (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)

Un çuvallarından yapılan çadırlar

Çadır kıtlığı nedeniyle, birçok yerinden edilmiş kişi, kumaş ve boş un çuvallarından ilkel araçlarla çadırlar yapmak zorunda kaldı.

Bunlardan biri olan Süheyl el-Mezini, "İki haftadır sokakta uyuyorum, bu yüzden güneşten korunmak ve giysilerimizi değiştirebilmek için basit bir çadır yaptım" dedi.

Emel el-Kefarne de yatak örtüleri ve perde kullanarak kendi çadırını yapmış ve çadır temin etmenin kolay bir iş olmadığını belirtti.

Kefarne, yerinden edilmiş kişileri sömürüden koruma ve onlara barınak sağlama konusunda polis teşkilatının rolünü sorguluyor.

Ayrıca, Gazze sınırına yakın İsrail vatandaşlarının yerinden edilmeleri durumunda nasıl korunduklarını ve onlara nasıl barınak sağlandığını gözlemliyor.

Resmi açıklamalar

Refah Belediye Başkanı Ahmed es-Sufi resmi olarak yaptığı açıklamada, "Yerinden edilmiş kişilerin artan sayısı ve İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşı nedeniyle temel hizmetler üzerindeki kontrolümüzü kaybettik. Ekiplerimiz yerinden edilmiş kişilere en temel ihtiyaçları bile sağlayamaz hale geldi. Temel hizmetleri sunma konusunda büyük zorluklarla karşı karşıyayız" ifadelerini kullandı.

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA) Sözcüsü Kazım ebu Halef, yardım olarak gelen çadırların sayısının yerinden edilmiş kişilerin ihtiyacını karşılamadığını belirtti.

Kuzey bölgesindeki sakinlerin kendi bölgelerine geri dönmelerine izin verilmesi gerektiğini, bu şekilde çadır talebi üzerindeki baskının azalacağını ifade etti.

Ayrıca, Filistin Kızılay Sözcüsü Muhammed Ebu Misbah, "Şu anda insani yardım malzemelerinde öncelikle battaniye ve çadırlara ihtiyacımız var ve bunları liste başına koyduk. Bu yardımların gelmesini bekliyoruz ve yerinden edilmiş kişilere dağıtmayı umuyoruz" dedi.

İsrail'den, ordu sözcüsü Daniel Hagari, "Kuzey Gazze'de yerinden edilmiş kişilerin kendi bölgelerine geri dönmelerini sağlamak için koşulları ve altyapıyı hazırlıyoruz. Gazze'deki insani baskıyı biliyoruz ve oradaki insanların durumunu dikkate alıyoruz. Savaşımız Hamas ile ve sivillerle değil" açıklamasında bulundu.

Independent Arabia - Independent Türkçe 



Gazze ateşkesi: ‘Kapsamlı anlaşma’ çabalarını engelleyen 3 unsur

Gazze Şeridi'nin kuzeyinde bulunan Cibaliye'deki Zikim Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giren yardım kamyonlarından aldıkları un çuvallarını taşıyan Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nin kuzeyinde bulunan Cibaliye'deki Zikim Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giren yardım kamyonlarından aldıkları un çuvallarını taşıyan Filistinliler (AFP)
TT

Gazze ateşkesi: ‘Kapsamlı anlaşma’ çabalarını engelleyen 3 unsur

Gazze Şeridi'nin kuzeyinde bulunan Cibaliye'deki Zikim Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giren yardım kamyonlarından aldıkları un çuvallarını taşıyan Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nin kuzeyinde bulunan Cibaliye'deki Zikim Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giren yardım kamyonlarından aldıkları un çuvallarını taşıyan Filistinliler (AFP)

Kısmi ateşkes müzakerelerinin duraklamasının ardından, Gazze Şeridi krizini çözmek için ‘kapsamlı bir anlaşmaya’ varma çabaları giderek artıyor. Bu müzakereler, ABD ve İsrail'in temmuz ayı sonlarında Doha'da Hamas ile yaşanan anlaşmazlıkların ardından yaklaşık üç hafta süren görüşmelerden çekilmesi sonrası sekteye uğradı.

Kısmi müzakereleri engelleyen önceki anlaşmazlıklar, Hamas'ın silahsızlanmayı kabul etmemesi ve İsrail'in savaşın kesin olarak sona ermesine dair garantiler olmaması nedeniyle, Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmeyi kabul etmemesinden kaynaklanıyordu. Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlara göre, Washington'un Binyamin Netanyahu hükümeti ile son zamanlarda yürüttüğü kapsamlı anlaşma çabalarının önünde bazı engeller olacak.

Monte Carlo Doualiya’nin (MCD) dün bildirdiğine göre, ‘İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ABD Başkanı Donald Trump arasında görüşmeler devam ediyor ve Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirecek kapsamlı bir anlaşmaya varılması için çalışmalar sürüyor.’

Söz konusu anlaşma, ‘tek bir takas işlemiyle tüm İsrailli esirlerin serbest bırakılmasını, Hamas'ın silahsızlandırılmasını ve ABD liderliğinde Gazze Şeridi'ne uluslararası kontrolün getirilmesini’ içeriyor. Şayet Hamas bu teklifi reddederse, ABD, İsrail'e Gazze Şeridi'ne kapsamlı bir saldırı düzenlemesi için yeşil ışık yakacak.

Bu, Washington ve İsrail'in istişare için geri çekilmesinin ardından kısmi ateşkes müzakerelerinin durma noktasına gelmesi üzerine İsrail medyasında bu yeni gidişatla ilgili haberlerin çıkmasıyla eş zamanlı olarak geldi. İsrail'in Kanal 14 televizyonu, siyasi bir kaynağın şu ifadelerini aktardı: “İsrail ve ABD, gidişatlarını değiştirmeleri gerektiğini fark etmeye başladılar: Bazı esirlerin serbest bırakılması için bir anlaşma peşinde koşmak yerine, tüm esirlerin serbest bırakılması, Hamas'ın silahsızlandırılması ve Gazze Şeridi'nin silahtan arındırılmasını içeren bir plana yöneldiler.”

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre, ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Hamas'ın elinde tutulan esirlerin ailelerine, İsrail hükümeti ile Gazze Şeridi'ndeki savaşı fiilen sona erdirecek bir plan üzerinde çalıştığını bildirdi.

Witkoff'un perşembe günü İsrail'e varmasından bu yana ‘kapsamlı bir anlaşma’ yönündeki bu yeni eğilim giderek güçleniyor. Witkoff'un Netanyahu ile yaptığı görüşmenin ardından üst düzey bir İsrailli yetkili, “İsrail ve Washington arasında, bazı esirlerin serbest bırakılması planından tüm esirlerin serbest bırakılması, Hamas'ın silahsızlandırılması ve Gazze Şeridi'nin silahtan arındırılması planına geçilmesi gerektiği konusunda mutabakat sağlandı” dedi.

Bu koşullar ışığında Mısır eski Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Mısır Dış İlişkiler Konseyi üyesi Reha Ahmed Hasan, kısmi ateşkesin önündeki engellerin, çözülmemiş olduğu için kapsamlı bir anlaşma çabalarında da tekrarlanacağını düşünüyor. Bunların başında İsrail'in Hamas'ın silahsızlandırılmasını talep etmesi ve Hamas'ın İsrail'in Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesini ve esirlerin teslim edilmesinden önce savaşın kesin olarak durdurulacağına dair garantiler talep etmesi geliyor. Hasan, Filistinli tarafın kendi gerekçeleri olduğunu ve İsrail'in bunları reddetmesinin güvensizlik uçurumunu daha da derinleştirdiği değerlendirmesinde bulundu.

frgty6
İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı'na düzenlediği hava saldırısı sonucu yıkılan binanın enkazını inceleyen insanlar (AFP)

Filistinli siyasi analist Nehru Cumhur, Reha Ahmed Hasan ile aynı görüşte. Bu engellerin Gazze savaşının başından beri var olduğunu ve değişmediğini vurgulayan Cumhur, İsrail'in, savaşta gerçekleştiremediği halde Hamas'ın silahsızlandırılmasını talep ederek, müzakere masasında teslim şartları dayatmaya çalıştığını ve bunun kısmi ya da kapsamlı herhangi bir anlaşmayı engellediğini ve müzakereleri bozduğunu ifade etti.

Hamas aylardır kapsamlı bir anlaşma çağrısında bulunuyor. Ancak hareket cumartesi günü yaptığı basın açıklamasında, silahlarını teslim etmeyeceğini yineledi. Hamas tarafından cumartesi günü yayınlanan açıklamada, “Bazı medya kuruluşlarının Witkoff'un sözlerini aktararak, hareketin silahlarını teslim etmeye hazır olduğunu yayınladığı haberlere ilişkin olarak, işgal devam ettiği sürece direniş ve silahların ulusal ve yasal bir hak olduğunu bir kez daha yineliyoruz. Bu, sözleşmeler ve uluslararası normlarla onaylanmıştır. Başta başkenti Kudüs olan tam egemenliğe sahip bağımsız bir Filistin devletinin kurulması olmak üzere ulusal haklarımızın tamamı geri kazanılmadan, bu haklardan vazgeçilemez” denildi.

Bu yeni süreç, İsrail sokaklarında bir kargaşanın ve üç video yayınlandıktan sonra tüm esirlerin bir an önce serbest bırakılması için bir anlaşmaya varılması talebinin ortaya çıkmasıyla eş zamanlı olarak meydana geldi. Hamas ve İslami Cihad hareketleri, Evyatar David ve Rom Braslavsky adlı iki esirin videolarını yayınladı. Videoda çok zayıf olduğu görülen esirlerden biri, kürekle tünelin zeminini kazarken ‘kendi mezarını kazdığını’ söylüyor. Bu olay, İsrail içinde ve dışında öfkeli tepkilere neden oldu.

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas dün, ‘İsrailli esirlerin korkunç görüntülerini’ kınayarak, Gazze Şeridi'ndeki tüm esirlerin ‘derhal’ serbest bırakılmasını talep etti. Kallas, “Hamas silahlarını bırakmalı” dedi. İsrail gazeteleri ise dün manşetlerinde esirlerin durumuna yer verdi. Haaretz gazetesi, “Netanyahu esirleri kurtarmak için acele etmiyor” diye yazdı.

Bu yeni girişimlere ve ateşkes müzakerelerinin çıkmaza girmesine rağmen, Gazze Şeridi'ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü yetkililerinin açıklamasına göre, İsrail ordusunun dünkü saldırıları sonucu en az 26 Filistinli hayatını kaybetti, onlarca kişi de yaralandı. Bunların 14'ü yardım dağıtım merkezlerinin yakınında öldürüldü.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ise dün düzenlediği basın toplantısında, Gazze Şeridi'ndeki insani ve tıbbi durumun ‘felaket’ olduğunu belirterek, uluslararası toplumun bu durumdan utanması gerektiğini ifade etti.

frgt
Yardım kamyonlarının Zikim Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne girdiği bölgeden dönerken tahta bir palet taşıyan Filistinli bir genç kız (AFP)

Abdulati dün, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile yaptığı telefon görüşmesinde, Gazze Şeridi'ndeki insani felaketi ve bölgedeki sistematik açlık politikası karşısında bununla mücadele etmenin önemini ele aldı. Abdulati, Türk mevkidaşına Mısır'ın, Katar ve ABD ile iş birliği içinde ateşkesin yeniden sağlanması için gösterdiği çabaları, insani, tıbbi ve barınma yardımlarının ulaştırılması için sürdürdüğü gayretleri ve yardım kamyonu sayısının artırılması için baskı yapmaya devam etmenin önemini aktardı.

Reha Ahmed Hasan, Washington'un İsrail'e engellerini ve katliamlarını durdurması için açık bir baskı uygulamadığı takdirde tarafların kapsamlı bir anlaşmaya varmasını beklemiyor. Filistin devleti kurulmadan önce Hamas'ın silahsızlandırılmasından bahsetmenin herhangi bir anlaşmaya yol açmayacağını ve anlaşmazlığı daha da artıracağını belirten Hasan, net ve gerçekçi bir yol izlemek için çözümlerin makul bir şekilde ele alınması gerektiğini vurguladı.

Hasan, Washington’un taraflı tutumu nedeniyle durumun belirsiz olduğunu, ABD'nin mantıklı çözümler için herhangi bir baskı uygulamadığını ve kendisini krizin bir tarafı haline getirerek sonraki görüşmeleri zorlaştırdığını ifade etti.

Nehru Cumhur, kapsamlı bir anlaşmadan söz edilmesinin, direnişin esirlerin durumunu kamuoyuna açıklamasından sonra, sadece baskıyı azaltmak amacıyla gerçekleştiğini düşünüyor. Cumhur, İsrail'in kapsamlı bir anlaşmaya varmayacağını, İsrail halkının öfkesini yatıştırmak için kısmi bir anlaşmayı kabul etmeye geri döneceğini değerlendiriyor.

Cumhur, Netanyahu iktidarda olduğu sürece kapsamlı bir anlaşmanın çok uzak olduğunu vurgulayarak, İsrail'in Washington ile koordineli olarak Filistinlileri yerinden etmek için planlar yaptığını ve ortaya atılan planların, Gazze Şeridi halkını zorla yerinden etme planını tasarlamak için yapılan manevralar ve oyunlardan ibaret olduğu değerlendirmesinde bulundu.