Lübnan'da 'boşluk' krizinin yeni adresi yargı!

Lübnan Dışişleri Bakanı Abdullah Bouhabib'in ABD Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Büyükelçi Lisa Johnson ile görüşmesinden ( Lübnan Ulusal Ajansı)
Lübnan Dışişleri Bakanı Abdullah Bouhabib'in ABD Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Büyükelçi Lisa Johnson ile görüşmesinden ( Lübnan Ulusal Ajansı)
TT

Lübnan'da 'boşluk' krizinin yeni adresi yargı!

Lübnan Dışişleri Bakanı Abdullah Bouhabib'in ABD Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Büyükelçi Lisa Johnson ile görüşmesinden ( Lübnan Ulusal Ajansı)
Lübnan Dışişleri Bakanı Abdullah Bouhabib'in ABD Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Büyükelçi Lisa Johnson ile görüşmesinden ( Lübnan Ulusal Ajansı)

Lübnan'da üst düzey pozisyonlardaki ‘boşluk krizi’ yargıya da sıçradı. Lübnan Cumhuriyet Savcısı Gassan Uveydat’ın 22 Şubat öncesi emekliliğe ayrılması nedeniyle yerine geçecek kişinin seçimiyle ilgili yeni sorunlar yaşanıyor. Bu mevki üzerindeki mücadele mezhepsel bir boyut kazanıyor, çünkü Cumhuriyet Savcısı Sünni mezhebine mensup olmalı.

Bu gelişmeden endişe duyan yargı otoriteleri, ortaya çıkan krizi çözmenin yollarını arıyor. Konu hakkında bilgi sahibi olan bir yargı kaynağı, ‘zaman faktörünün çok acil hale gelmesi nedeniyle hızlı bir çözüme ulaşmak için siyasi liderler ile Yüksek Yargı Konseyi arasında istişarede bulunulduğundan’ söz etti. Şarku’l Avsat’a konuşan kaynak, “Seçenekler ve isimler üzerine araştırmalar aslında Uveydat'ın halefini belirlemeye yönelik. Çünkü Temyiz Savcısı, tüm Lübnan'da adli birimin ve savcılıkların başıdır ve bu makamın boşalması söz konusu olamaz” şeklinde konuştu.

Bu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının emekliliğe sevk edildiği ilk olay değil, dolayısıyla en yüksek rütbeli Yargıtay Savcısı, asıl hakim atanana kadar birkaç gün veya hafta boyunca görevini üstlenecek. Ancak Cumhurbaşkanının yokluğu ve geçici hükümetin atama konusundaki isteksizliği göz önüne alındığında en karmaşık dönem yaşanıyor. Temyiz Savcısı Neda Dekrub (Şii) en üst türbeli kişi ve bu görevi otomatik olarak üstlenmesi bekleniyor.



ABD'den Husilere onlarca saldırı

Husilerin Amerikan saldırısı sonucu olduğunu iddia ettiği Sana'nın Şaab semtinde meydana gelen patlamanın etkileri (EPA)
Husilerin Amerikan saldırısı sonucu olduğunu iddia ettiği Sana'nın Şaab semtinde meydana gelen patlamanın etkileri (EPA)
TT

ABD'den Husilere onlarca saldırı

Husilerin Amerikan saldırısı sonucu olduğunu iddia ettiği Sana'nın Şaab semtinde meydana gelen patlamanın etkileri (EPA)
Husilerin Amerikan saldırısı sonucu olduğunu iddia ettiği Sana'nın Şaab semtinde meydana gelen patlamanın etkileri (EPA)

Husiler, ABD'nin Sana, Marib, Hudeyde, Amran ve Sada'daki örgüt hedeflerine yönelik onlarca hava saldırısı düzenlemesinin ardından dün İsrail'e ve iki ABD uçak gemisine saldırdığını iddia etti. Bu arada, başkentin Şaab semtinde meydana gelen füze patlaması sonucu 42 kişinin öldüğü ve yaralandığı bildirildi.

Husi medyasına göre, Kızıldeniz'in el-Hudeyde vilayetine bağlı Kamaran Adası'na üç hava saldırısı düzenlendi. Husi grubunun deniz saldırıları düzenlemek için ileri üs olarak kullandığı adaya yönelik ABD operasyonunun başlamasından bu yana bu, altıncı saldırı oldu. Sana'da Husi medyası, şehrin batısındaki Attan ve Asr bölgelerini hedef alan dört hava saldırısının gerçekleştirildiğini bildirdi. Bu bölgelerde silah ve füze depolarının bulunduğu düşünülüyor. Grubun medyasına göre, hava saldırısında Şaab bölgesi de hedef alındı. İlk belirlemelere göre saldırıda 12 kişi öldü, 30 kişi yaralandı.

Husi Lideri Abdulmelik el-Husi'nin de kabul ettiği üzere, bu saldırılarla Husi örgütüne 1000'den fazla hava ve deniz saldırısı düzenlendi.

Husiler dün iki Amerikan uçak gemisini ve İsrail hedeflerini vurduklarını iddia ederken, ne ABD ordusu ne de Tel Aviv bu iddiaları doğruladı.