Suriye: Özerk Yönetim, ABD ve Rusya'nın Türkiye’nin operasyonlarına sessiz kalmalarından şikayetçi

Türkiye’nin Suriye'nin kuzeydoğusunda 45 noktayı hedef aldığı belirtildi

Pazartesi günü Kamışlı’da Türkiye’nin bombardımanı sonrası elektrik santralinden alevler yükseldi (EPA)
Pazartesi günü Kamışlı’da Türkiye’nin bombardımanı sonrası elektrik santralinden alevler yükseldi (EPA)
TT

Suriye: Özerk Yönetim, ABD ve Rusya'nın Türkiye’nin operasyonlarına sessiz kalmalarından şikayetçi

Pazartesi günü Kamışlı’da Türkiye’nin bombardımanı sonrası elektrik santralinden alevler yükseldi (EPA)
Pazartesi günü Kamışlı’da Türkiye’nin bombardımanı sonrası elektrik santralinden alevler yükseldi (EPA)

Bir Kürt yetkili, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusuna yönelik bombardımanlarının son dönemde artmasından ABD yönetimini ve Rusya'yı sorumlu tuttu. Yetkili, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) duruma müdahale etmesi ve uluslararası ateşkes kararlarını uygulaması çağrısında bulundu. Öte yandan Suriye Demokratik Güçleri (SDG), Türkiye’nin bombardımanı sırasında SDG üyelerinin öldüğü iddialarını yalanladı.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi resmi internet sitesinden dün (Pazartesi) yapılan açıklamada, Halep'in doğu kırsalındaki Kobani (Ayn el-Arab) ilçesindeki ve Rakka'nın kuzeyindeki Ayn İsa ile Amuda, el-Kahtaniye, Kamışlı ve ed-Derbesiye’deki elektrik santrallerine 7 hava saldırısı gerçekleştiği ve bu bölgelerin karanlığa gömüldüğü belirtildi. Açıklamaya göre Türk savaş uçakları ayrıca İç Güvenlik Güçlerine (Asayiş) ait 5 kontrol noktasını da hedef aldı.

Rusya ve ABD askeri konvoylarında görevli askerler, Suriye'nin kuzeydoğusundaki el-Kahtaniye yakınlarındaki bir kavşakta selamlaşırken, 8 Ekim 2022 (Getty)
Rusya ve ABD askeri konvoylarında görevli askerler, Suriye'nin kuzeydoğusundaki el-Kahtaniye yakınlarındaki bir kavşakta selamlaşırken, 8 Ekim 2022 (Getty)

Türkiye’nin çok sayıda enerji istasyonunu hedef aldığı belirtilen açıklamada, Suveydiye termal istasyonunun 10'dan fazla füzeyle, Avde petrol istasyonunun 3 hava saldırısıyla, Tafala ve Gir Beri rafinerilerinin ise ikişer hava saldırısıyla hedef alındığı aktarıldı. Rumeylan bölgesindeki petrol sahası bakım depoları ile elektrik istasyonunun da bombalandığı bildirilen açıklamada, son 72 saatte aralıksız devam eden hava saldırılarında aralarında tesislerin, evlerin ve sivil binaların olduğu 45 noktanın hedef alındığı, 6 sivilin ağır yaralandığı belirtildi.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi yetkilileri, Türkiye’nin bölgeyi yerli halktan boşaltmak amacıyla sivil altyapıyı açıkça hedef alan bir sınır ötesi operasyon başlattığını ve bunun Türkiye sınırına komşu olan şehir ve köylerde yaşayan bir milyondan fazla insanın hayatını etkilediğini belirttiler. Suriye'nin kuzeydoğusunda nüfuzu altındaki 7 büyük şehri ve köylerini yöneten Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin Yürütme Meclisi Eş Başkan Yardımcısı Bedran Çiya Kurd, “hava saldırılarının ‘korku ve panik havası oluşturulduğunu, sivillerin hayatlarına azami zarar vermeyi ve günlük hayatlarını çekilmez hale getirmeyi amaçlayan savaş suçları işlendiğini” öne sürdü.

Türkiye'nin 24 Aralık'ta düzenlediği hava saldırısının ardından Suriye'nin kuzeydoğusundaki el Kahtaniye yakınlarında bulunan el-Avde Petrol Sahası’ndaki bir tankta yangın çıktı (AFP)
Türkiye'nin 24 Aralık'ta düzenlediği hava saldırısının ardından Suriye'nin kuzeydoğusundaki el Kahtaniye yakınlarında bulunan el-Avde Petrol Sahası’ndaki bir tankta yangın çıktı (AFP)

Şarku'l Avsat'a konuşan Çiya Kurd, Türkiye’nin hava saldırılarını, “Ankara'nın, bölgedeki birleşenler arasındaki toplumsal dayanışmayı ve Özerk Yönetim’in liderlik ettiği siyasi süreci baltalamak amacıyla bölgedeki bileşenlere karşı yürüttüğü imha savaşının bir parçası” olarak tanımladı. ABD yönetiminin ve Rusya’nın Türkiye’nin hava saldırılarına karşı sessiz kalmasını eleştiren Çiya Kurd, “Washington ve Moskova, Ankara’ya saldırılarını durdurması için baskı yapmalı. Güçlerimiz, Türkiye ve ona bağlı gruplar tarafından kontrol edilen bölgelerdeki düşmanca saldırılara karşılık vermekte kararlı” ifadelerini kullandı.

Çiya Kurd, aralarındaki askeri anlaşmalar kapsamında askerlerini bu bölgelerde konuşlandıran ABD ve Rusya’ya ‘Türkiye'nin BMGK’nın Suriye'ye ilişkin ateşkes kararına uymaması ve 2254 sayılı BMGK kararının uygulanmasını engellemesinden dolayı işlediği suçları BMGK’ya sunmaları ve kararları ihlal eden taraf aleyhine kararlar alınmasını sağlamaları’ çağrısında bulundu.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi yetkilileri dün Suriye'nin kuzeyindeki Rakka'da bir basın toplantısı düzenlediler
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi yetkilileri dün Suriye'nin kuzeyindeki Rakka'da bir basın toplantısı düzenlediler

Türk savaş uçaklarının ve insansız hava araçlarının (İHA) 4 gün boyunca birçok yeri hedef aldığını belirten Çiya Kurd, son bir ay içinde çok sayıda elektrik santralinin hizmet dışı kalmasına, petrol tesislerinde yangınların çıkmasına ve kullanım dışı bırakılmasına neden olan hava saldırıları düzenlediğini de sözlerine ekledi.

Türkiye, Suriye'nin kuzeydoğusundaki en büyük petrol sahalarından biri olan Kamışlı şehrinin doğu kırsalındaki el-Kahtaniye ilçesi yakınlarında bulunan el-Avde Petrol Sahası’na tekrarlanan hava saldırıları düzenledi. Türkiye, pazarı pazartesiye bağlayan gece hedef aldığı petrol sahasını, geçtiğimiz yıl da 3 kez bombalamıştı.

Türk savaş uçaklarının hava saldırıları sonrasında Kamışlı elektrik santralinde çıkan yangını söndürmeye çalışan itfaiyeciler (EPA)
Türk savaş uçaklarının hava saldırıları sonrasında Kamışlı elektrik santralinde çıkan yangını söndürmeye çalışan itfaiyeciler (EPA)

Kamışlı kenti ile Amuda, el-Kahtaniye ve ed-Derbesiye ilçelerine elektrik sağlayan santraller de hizmet dışı kaldı. Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Cezire Bölgesi Enerji Ofisi Başkanı Ekrem Süleyman, Şarku'l Avsat’a telefonla yaptığı açıklamada, Türkiye’nin hava saldırılarının, Cezire bölgesindeki 9 ilçenin yanı sıra, Kamışlı şehrinin yarısı ve 2 bin 232 köyde elektrik kesintisine neden olduğunu, Suveyde termal tesisinde elektrik üretiminin kesintiye uğradığını ve Türkiye’nin tüm doğal gaz üretim kaynaklarını hedef alan bombardımanı sonucu tesisin hizmet dışı kaldığını belirtti.



İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı sektördeki faaliyetlerini sonlandırdığını duyurdu

Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)
Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)
TT

İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı sektördeki faaliyetlerini sonlandırdığını duyurdu

Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)
Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)

ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’ndeki yardım dağıtım operasyonlarını sonlandırdığını duyurdu.

Kuruluş, altı hafta önce Washington’un arabuluculuğunda yürürlüğe giren ateşkesin ardından dağıtım merkezlerini kapatmıştı. Vakıf, yayımladığı son açıklamada görevini “kalıcı olarak” durdurduğunu ve misyonunu tamamladığını belirtti.

Vakıf Direktörü John Acrey, yaptığı yazılı açıklamada, “Gazze halkına yardımların ulaştırılmasında daha iyi bir yöntem olduğunu kanıtlama görevimizi başarıyla yerine getirdik” dedi.

Kısa süre faaliyet gösteren vakfın operasyonları büyük ölçüde gizlilik içinde yürütülmüştü. ABD ve İsrail destekli alternatif bir yapı olarak BM’ye bağlı UNRWA’nın yerine kurulmuş, ancak finansman kaynakları ya da yardım noktalarını yöneten silahlı yüklenicilerin kimlikleri kamuoyuyla hiç paylaşılmamıştı. Vakıf, amacının yardımların Hamas’a aktarılmasını engellemek olduğunu savunuyordu.

Ancak Filistinliler, yardım çalışanları ve sağlık yetkilileri, bu sistemin yardım almak isteyen sivilleri, İsrail askerlerinin bulunduğu kontrol noktalarından geçmek zorunda bırakarak hayatlarını riske attığını belirtiyordu.

Kurumun görevlerini, Gazze’deki ateşkesi denetlemekle sorumlu İsrail’deki ABD merkezli Sivil-Askerî Koordinasyon Merkezine devredeceğini açıklayan Acrey, “Vakıf haftalardır Koordinasyon Merkezi ve uluslararası kuruluşlarla bir sonraki adımlar konusunda temas hâlinde. Açıkça görülüyor ki bizim uyguladığımız modeli benimseyip genişletecekler” dedi.

Gazze İnsani Yardım Vakfı Mayıs ayı sonunda, İsrail’in üç ay boyunca gıda girişini durdurmasının ardından Gazze’de kıtlık eşiğine gelinmesi üzerine faaliyete başlamıştı. İsrail, BM’nin gıda dağıtım sisteminin yerine geçmesi hedeflenen bu özel kuruluşu, Hamas’ın büyük miktarda yardıma el koyduğu iddiasıyla savunmuştu; ancak BM bu iddiaları reddetmişti.

BM, söz konusu vakfın kurulmasına karşı çıkarak sistemin İsrail’e gıda dağıtımı üzerinde tam kontrol sağlayabileceğini ve Filistinlilerin yerinden edilmesine yol açabileceğini belirtmişti. Savaş süresince BM ve insani yardım kuruluşları, yüzlerce merkez üzerinden Gazze’ye gıda, ilaç, yakıt ve diğer ihtiyaçların ulaştırılmasına öncülük etmişti.

Vakıf, açıklamasında Gazze’de 3 milyonun üzerinde gıda paketi dağıttığını, bunun 187 milyon öğüne denk geldiğini duyurdu.


Hamas, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanının devam etmesi üzerine ‘etnik temizlik’ uygulamasını kınadı

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
TT

Hamas, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanının devam etmesi üzerine ‘etnik temizlik’ uygulamasını kınadı

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)

Hamas Sözcüsü bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'nin doğu bölgelerinde ve orta kesiminde ‘etnik temizlik’ yaptığını söyledi.

Sözcü Hazım Kasım, “İşgal güçleri, sarı hattın dışındaki sivilleri hedef alıyor. Bu sabahtan itibaren dört vatandaş öldürüldü, yıkım operasyonları yoğunlaştı ve doğu bölgelerinden vatandaşlar yerlerinden edildi” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı WAFA’dan aktardığına göre, bu sabah İsrail'in Gazze ve Han Yunus şehirlerini hedef alan bombardımanında dört Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı.

dcgtrhy
Gazze şehrinde İsrail ateşiyle öldürülen Filistinli genç Ahmed el-Hevari'nin cenazesine katılan Filistinliler (Reuters)

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal, AFP’ye yaptığı açıklamada, “Bu sabah üç kişinin cenazesi hastanelere getirildi; ikisi Han Yunus’un doğusundaki Beni Suheyle kasabasında İsrail’e ait bir insansız hava aracı (İHA) tarafından, bir diğeri ise Gazze kentinin doğusundaki et-Tuffah mahallesinde İsrail tankının açtığı ateş sonucu hayatını kaybetti” dedi.

Han Yunus’taki Nasır Hastanesi, iki ölü ve biri ağır olmak üzere üç yaralıyı kabul ettiğini duyurdu. Gazze kentindeki Şifa Hastanesi’nin Müdürü Dr. Muhammed Ebu Selmiye de et-Tuffah mahallesinde sivillere yönelik tank ateşi nedeniyle bir ölü ve çok sayıda yaralının hastaneye ulaştığını doğruladı.

Gazze'deki bir güvenlik kaynağı AFP'ye, ‘işgal uçaklarının bu sabah Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus ve Refah'ın güneydoğusundaki bölgelere birkaç hava saldırısı düzenlediğini’ söyledi. Kaynak, İsrail ordusunun ‘ez-Zeytun, Şucaiyye ve et-Tuffah (Gazze şehrinin doğusu) mahallelerinde ve Han Yunus ile Refah'ta savaş sırasında hasar gören onlarca binayı ve evi yıkmaya devam ettiğini’ belirtti.

İsrail güçleri, Refah şehrinin büyük bir kısmını ve Han Yunus'un doğu bölgelerini kontrol altında tutuyor. İsrail, 7 Ekim 2023'teki saldırının ardından Gazze Şeridi'ne savaş açtı. O günden bu yana, Birleşmiş Milletler'in (BM) güvenilir bulduğu Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki savaşında en az 69 bin 756 kişi hayatını kaybetti.


Mısır Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy verme işlemi başladı

Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
TT

Mısır Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy verme işlemi başladı

Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)

Mısırlılar bugün, 2025 Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy kullanmaya başladı.

İki gün sürecek seçimler, 73 seçim bölgesi ve 5 bin 287 alt komiteden oluşan 13 vilayette gerçekleştiriliyor. Şarku’l Avsat’ın Kahire el-İhbariyye televizyonundan aktardığına göre, bu aşamada bin 316 aday bireysel sistem altında yarışıyor ve Kahire ile Kuzey, Orta ve Güney Delta ve Doğu Delta'nın iki seçim bölgesinde bir liste yer alıyor.

Mısır Ulusal Seçim Komisyonu, vatandaşlara seçimlere katılım çağrısında bulunarak, sürecin bütünlüğünü sağlama ve seçmenlerin iradesini tam şeffaflık içinde sandığa yansıtma konusundaki kararlılığını vurguladı.

Seçimlerin ikinci aşamasına dahil olan vilayetler, Ulusal Seçim Komisyonu’nun verilerine göre Kahire, Kalubiyye, Dakahliye, Garbiye, Menufiye, Kafr eş-Şeyh, Şarkiye, Dimyat, Port Said, İsmailiye, Süveyş, Güney Sina ve Kuzey Sina’dan oluşuyor.

gju
Parlamento seçimlerinin ilk turunda oy verme merkezlerinin önünde bekleyen Mısırlı kadınlar (Gençlik Partisi Koordinasyon Komitesi)

Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşaması, ilk turda 19 seçim bölgesindeki sonuçların ‘önemli ihlaller’ gerekçesiyle iptal edilmesinin ardından geliyor. Bu ihlaller arasında sandıkların önünde yapılan usulsüz propaganda ile adaylara oy sayım tutanaklarının nüshalarının verilmemesi gibi durumlar yer aldı. Gözlemciler bu adımı ‘emsalsiz’ olarak nitelendirdi.

Bu seçim bölgelerindeki sonuçların iptal edilmesi, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin ‘azami şeffaflık’ sağlanması için yaptığı doğrudan çağrının ardından gerçekleşti.