Beyrut Limanı davasında eski bakan hakkında verilen tutuklama emri geri çekildi

Eski Ulaştırma ve Bayındırlık Bakanı Yusuf Finyanus. (AFP)
Eski Ulaştırma ve Bayındırlık Bakanı Yusuf Finyanus. (AFP)
TT

Beyrut Limanı davasında eski bakan hakkında verilen tutuklama emri geri çekildi

Eski Ulaştırma ve Bayındırlık Bakanı Yusuf Finyanus. (AFP)
Eski Ulaştırma ve Bayındırlık Bakanı Yusuf Finyanus. (AFP)

Beyrut Limanı’ndaki patlama davasına bakan Hâkim Sabbuh Süleyman, sürpriz bir kararla, Beyrut Limanı patlaması davasında savcı tarafından verilen gıyaben tutuklama emrinin geri alınmasına karar verdi. Bu karar, Yargıç Tarık el-Bitar tarafından 16 Eylül 2021'de eski Ulaştırma ve Bayındırlık Bakanı Yusuf Finyanus hakkında çıkarılmıştı.

Temyiz savcılığından bir kaynak, Süleyman'ın bu kararı Finyanus’un yasal temsilcisi Avukat Tony Franciyye'nin talebi üzerine aldığını açıkladı. Kaynak, Şarku'l Avsat'a, kararın Lübnan Cumhuriyet Savcısı Gassan Uveydat'ın Şubat 2022'de aldığı liman dosyasında gözaltına alınanların serbest bırakılması kararına benzer olduğunu ve kendisinin bu kararı derhal uygulamaya koyduğunu belirtti. Bu kararla, el-Bitar'a açılan davalar sonucunda soruşturmanın durdurulmasına karar verilmişti. Kaynak, Süleyman'ın bu kararı İç Güvenlik Güçleri Direktörü'ne ilettiğini, onun da karara yanıt vererek derhal uygulamaya koyduğunu belirtti.

Gassan Uveydat, Şubat 2021 başında Beyrut Limanı patlaması dosyasındaki 17 tutuklunun tahliyesine karar vermişti. Aynı zamanda Uveydat, el-Bitar'ın verdiği içtihat kararının ardından yine el-Bitar’ın aleyhine açılan onlarca tekzip ve itiraz davasına rağmen dosyaya ilişkin soruşturmayı tamamlamak üzere kendisini yetkilendirmişti. Bunun üzerine Yargıtay Savcısı el-Bitar'ı ‘adli soruşturmacı kimliğine bürünmek’ suçuyla itham etti.

Finyanus, cumhurbaşkanlığı adayı, Marada Hareketi lideri Süleyman Franciyye'nin en yakın arkadaşlarından biri olarak kabul ediliyor. Alınan bu karar, liman patlamasının kurbanlarını temsil eden avukatlık ekibini kızdırdı. Avukatlardan biri Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada kararın “adaletin kalbine saplanmış bir bıçak olduğunu ve şehitleri bir kez daha öldürdüğünü” söyledi. Adının açıklanmasını istemeyen avukat, “Bu, yargı usullerine ve hukuki kavramlara karşı apaçık bir darbedir. Cumhuriyet Savcısı hangi hakla adli soruşturmacı tarafından verilen bir yakalama emrini, soruşturma devam ediyor olsa bile, iptal etmeye ya da geri almaya cüret edebilir?” ifadelerini kullandı. Avukat ayrıca, “dosyanın içeriğini boşaltma planı olduğunu ve bunun yargı tarihinde bir emsal teşkil ettiğini, bunun çok kötü yansımaları olacağını ve davaları katledilirken boş durmayacak olan insanları öfkelendireceğini” belirtti.

Eski Maliye Bakanı Ali Hasan Halil'in de Finyanus örneğini izleyerek Sabbuh Süleyman'dan aynı davada el-Bitar tarafından kendisi hakkında çıkarılan gıyabi tutuklama kararını geri çekmesini talep etmesi bekleniyor. Süleyman’ın bu talebe Finyanus’un kararının geri çekilme gerekçesinin aynısıyla yanıt vermesi ve böylece dosyanın izlerden arınması bekleniyor. Böylece dosya, el-Bitar'ın peşine düşmeye cesaret ettiği siyasetçilere yönelik her türlü soruşturmadan muaf hale geliyor. Bu da el-Bitar’ın etrafının sarılmasına ve dosyanın tamamen dondurulmasına yol açıyor.



Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
TT

Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım bugün yaptığı açıklamada, silahlarını teslim etmesi için ABD'nin sürekli baskısı altında olduğu bir dönemde İsrail'in tehditlerinin Hizbullah’ı ‘teslim olmaya’ ya da silah bırakmaya itmeyeceğini vurgularken, İsrail'in varlığını sürdürmesini ‘gerçek bir kriz’ olarak değerlendirdi.

Aşure günü münasebetiyle televizyonda yaptığı konuşmada Kasım şunları söyledi: “Bu tehdit bize teslim olmayı kabul ettirmiyor. Bize pozisyonlarınızı yumuşatın denmiyor ama saldırganlığa son verin deniyor... Bize silahlarımızı bırakmamız söylenmiyor.”

Kasım, ‘Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacaklarını’ vurguladı. Şarku’l Avsat’ın Lübnan Ulusal Haber Ajansı'ndan (NNA) aktardığına göre Kasım, “Koşullar zor ve karmaşık olsa da direniş ateşini yakmaya devam etme inancına sahibiz. Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacağız. Bir taviz ve aşağılama olan normalleşmeyi kabul etmeyeceğiz. Biz emanetin bekçileriyiz, devam edeceğiz ve yüzleşeceğiz” ifadelerini kullandı.

Kasım sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizi tehdit etmek için çalışıyorlar ve bizden onlara yeni adımlar atılmazsa teslim olmamız gerektiğini söylüyorlar... Bu tehdit bizi teslim olmaya zorlamayacak. İsrail-ABD saldırganlığı, cinayetleri ve suçları durmalı. Sorun İsrail, direniş değil. Direniş çözümlerden biridir ve İsrail'in hayatta kalması gerçek bir krizdir.”

asdfrgt
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (Reuters)

Kasım, “Önümüzde anlaşma ve 1701 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararının uygulanması olmak üzere iki aşama var. Bizim tutumumuz ilk aşamanın tamamlanması ve anlaşmanın uygulanmasının ardından kararı uygulamaya hazır olacağımız yönünde. Anlaşmaya varmak için esnekliğe sahibiz” dedi.

Kasım sözlerine şöyle devam etti: “ABD ve İsrail'in öldürmekle ya da teslim olmakla tehdit eden denklemiyle ilgilenmiyoruz. Biz haklarımıza bağlıyız. Şehit olmamız ya da galip gelmemiz gerekiyorsa biz varız. Bizim kabiliyetimizi, duygularımızı ve pozisyonlarımızı tartışmayın, biz sahanın adamıyız. Hizbullah adına her iki seçeneğe de hazır olduğumuzu beyan ediyorum. Barışa, ülkeyi inşa etmeye, ilerleme ve istikrar için iş birliğine hazırız. Çatışmaya ve savunmaya da hazırız; biz boyun eğmeyen, haklarımızdan ve onurumuzdan vazgeçmeyen bir halkız. Lübnan'da büyük bir hapishanede yaşamayı kabul etmiyoruz.”