İsrail, insani yardımın geçen Ekim ayında Gazze Şeridi'ne girmeye başlamasından bu yana ilk kez, İsrailli rehinelere ilaç teslimi karşılığında, olağan denetim prosedürlerine tabi olmaksızın, Mısır Refah kapısından ilaç ve yardım malzemesi geçişini kabul etti.
“Gazze'deki esir takası ile ilgili siyasi arabuluculuk sürecinde bir "belirsizlik" durumu hâkim olsa da gözlemciler yeni anlaşmayı Mısır-Katar arabuluculuğundan ayrı olarak değerlendirdiler ancak 7 Ekim’den bu yana Filistinli örgütlerin elinde rehin bulunan onlarca İsraillinin esaretlerinin sona erdirilmesi için "yeni bir anlaşmanın daha da geliştirilmesi" olasılığına dikkat çektiler. İsrail hükümetinin rehinelerden hiçbirine canlı olarak ulaşamamasının ardından, uluslararası eleştirilerin artmasına da neden olan "Gazze Şeridi'ndeki ablukayı sıkılaştırmayı ve yardım girişini engellemeyi" amaçlayan tedbirlerine ek olarak, 100 günden fazla askeri operasyonlar sürüyor. Bu bağlamda gözlemciler, "yeni anlaşmanın İsrail hükümetinin Tel Aviv'deki imajını iyileştirmek ve uluslararası eleştirilere karşı koymak için bir propaganda aracı olarak kullanılacağına" dikkat çektiler.
Salı akşamı Katar Dışişleri Bakanlığı, İsrail ile Hamas arasında, İsrailli rehinelere ilaç temin edilmesi karşılığında Gazze halkına ilaç ve insani yardımın ulaştırılmasını içeren bir anlaşmaya varılmasında Fransa ile iş birliği içinde arabuluculuğun başarısını duyurdu. Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari yaptığı açıklamada, “İlaç ve yardımlar, Gazze Şeridi’ne nakledilmesi için çarşamba günü Katar Silahlı Kuvvetlerine ait iki uçakla Mısır'ın el-Ariş kentine gönderilecek” dedi.
Geçtiğimiz pazar günü Amerikan CNN televizyonu, kimliği açıklanmayan bir yetkiliden: "Müzakereciler, Gazze Şeridi'nde 40'tan fazla rehineye ilaç dağıtımına izin verecek bir anlaşmaya vardı. Hamas Gazze'deki hastanelere daha fazla ilaç gönderilmesi halinde anlaşmayı uygulamayı kabul etti” ifadelerini yayınladı. İsrail Başbakanlık Ofisi'nin "X" hesabında çarşamba günü "Benjamin Netanyahu'nun talimatları ve MOSSAD yöneticisinin İsrailli rehinelere ilaç sağlanması konusunda Katar ile yaptığı anlaşmaya dayanarak, İsrail'de hazırlanan ve rehinelerin tıbbi ihtiyaçları dikkate alınarak hazırlanan listeye göre, Fransa'dan satın alınan ilaçları taşıyan iki Katar Hava Kuvvetleri uçağı Mısır'a gidecek. Uçaklar Mısır'a vardığında Katar temsilcileri ilaçları Gazze Şeridi'ndeki nihai varış noktalarına taşıyacak" denildi.
Şarku’l Avsat’ın Yediot Ahronot gazetesinden aktardığı habere göre, ilaç sevkiyatı İsrail tarafından incelenmeden Gazze Şeridi’ne girecek ve Hamas’ın elindeki rehinelerle birlikte sivillere ulaştırılacak. Gazze'deki rehinelere dağıtılacak ilaçlar, onları 3 ay boyunca tedavi etmeye yeterli olacak ve bu süreden önce serbest bırakılmamaları halinde Paris, bu girişimi tekrarlamak istiyor.
Ayrı bir anlaşma
Mısır Dışişleri Bakanlığı İsrail Dairesi Müdürü ve Mısır eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Hüseyin Haridi ise ilaç sevkiyatının İsrail tarafından olağan denetim prosedürleri olmadan girişine ilişkin Şarku’l Avsat’a: “Bu ayrı bir anlaşmadır ve Gazze'de ikinci bir ateşkes sağlanmasına ilişkin herhangi bir görüşmeyle bağlantılı değildir. Bu anlaşmadaki öncelikli çıkar İsrail'deki kamuoyu desteğidir" dedi ve Netanyahu'nun tutukluların ailelerine "bu mahkumların kaderi hakkında endişe duyduğu ve sağlıklarını korumak için her türlü imkanı kullandığı" mesajını iletmeye çalıştığını kaydetti.
İlaç sevkiyatına ilişkin anlaşmanın, İsrail ile Filistinli örgütler arasında tutuklu değişimine ilişkin Mısır-Katar arabuluculuğunun çözüm göstergesi olabileceği ihtimaline ilişkin olarak eski Mısır Dışişleri Bakan Yardımcısı “Esir anlaşmasının ileri taşınmasının ve Gazze Şeridi'nde savaşın durdurulmasına yol açacak yeni bir insani ateşkesin sağlanmasının gerekli olduğunu” belirtti. Geçtiğimiz aylarda süren savaşın tutukluları serbest bırakma hedefine ulaşamaması ve gelecekte bu hedefe ulaşma ihtimaline dair herhangi bir göstergenin bulunmaması nedeniyle İsrail Başbakanı'nın "başının belada" olduğuna dikkat çeken Bakan eski yardımcısı, dolayısıyla "diplomatik çabaların başarısı ve mahkumların durumları, Netanyahu'nun Mısır ve Katar'ın arabuluculuk çabalarına daha iyi yanıt vermesi yönünde baskı oluşturacak ek bir faktör olabilir” dedi. Haridi, Hamas'ın iyi niyet göstergesi olarak sağlık durumu kritik olan ve hastanelerde tedavi gerektiren tutukluları serbest bırakacağını ve bunun tamamlanması halinde "Filistin direnişi için siyasi, diplomatik ve insani bir kazanç" olacağına işaret etti.
Rehinelerin ailelerinden oluşan "Onları Hemen Evlerine Gönderin" grubunun 9 Ocak'ta yayınladığı rapora göre rehinelerin en az üçte biri kronik hastalıklardan mustarip ve tedaviye ihtiyaç duyuyor.
Hamas, 7 Ekim'de İsrail'e düzenlediği saldırıda yaklaşık 240 kişiyi rehin aldı, ardından Mısır-Katar arabuluculuğu ve ABD'nin koordinasyonuyla geçen Kasım ayında bir haftalık ateşkes sırasında 100'den fazlasını serbest bıraktı. İsrail'in tahminleri, Hamas ve diğer örgütlerin açıklamalarına "yaklaşık 130 rehinenin hâlen Gazze Şeridi'ndeki Filistinli örgütlerin elinde olduğunu, ancak bunlardan en az 25'inin İsrail’in Gazze’yi bombalaması sonucu öldüğünü" gösteriyor. Geçtiğimiz ay bu rehinelerden üçü İsrail işgal ordusu tarafından yanlışlıkla açılan ateş sonucu vurularak öldürülürken, İsrail güçleri, onları kurtarmak için gerçekleştirdiği birçok başarısız operasyonun ardından bazı rehinelerin cesetlerine ulaştı.
Ateşkes
Öte yandan Hamas hareketinin lideri Mahmud Merdavi, "Hareketin, Gazze Şeridi'nde ateşkes olmadan İsrail'le esir değişimi anlaşmalarına ilişkin herhangi bir öneriyi tartışmayacağını ve hareketin her durumda mahkumların serbest bırakılması karşılığında geçici ateşkesleri kabul edeceğini” ifade etti.
Şarku’l Avsat’ın Arap Dünyası Haber Ajansı'ndan aktardığı habere göre Merdavi çarşamba günü: “Arabulucular aracılığıyla gelen teklifler durmuyor; ancak tam ateşkesi içermeyen hiçbir öneri tartışılmayacak ve biz de konumumuzdan geri adım atmayacağız. Ateşkes ve çekilmeden önce müzakere olmaz, sonrasında her türlü teklifi alırız. İsrail mahkumlarının serbest bırakılması karşılığında herhangi bir geçici ateşkesi kabul etmeyeceğiz. Esirleri serbest bırakmak için ilk yapılacak şey bir ateşkes, direniş bu işgalin 100 gün boyunca başarısız olduğunu gösterdi” dedi.
Axios haber sitesi ABD’de bir kaynağın ve diğer yetkililerin geçen hafta “Tutuklularla ilgili müzakereler, Hamas'ın hareketin lideri Salih el-Aruri'nin Beyrut'ta öldürülmesi nedeniyle birkaç gün askıya alınmasının ardından bu hafta yeniden başladığını” söylediklerini aktardı.