Bombardıman altında Gazze düğünleri

Filistin türküleri İsrail top mermilerinin arasından yükseliyor

(Meryem Ebu Dakka-Indepedent Arabia)
(Meryem Ebu Dakka-Indepedent Arabia)
TT

Bombardıman altında Gazze düğünleri

(Meryem Ebu Dakka-Indepedent Arabia)
(Meryem Ebu Dakka-Indepedent Arabia)

Kırık bir aynanın karşısında, gelin Efnan gülümseyerek hafif ve zarif bir şekilde dans ediyordu.

Arka planda, annesinin ve etrafındaki kadınların yüksek sesle attığı zılgıtlar, İsrail keşif uçaklarının vızıltısını ve Tel Aviv'in Gazze Şeridi'ne yönelik patlama seslerini bastırıyordu.

Efnan dans eder gibi bir tavırla önüne serdiği makyaj malzemelerine bakıyordu.

Savaş koşullarında bir düğün için ne sürülmesi gerektiğini düşünüyordu ve rujlarından birini seçerek dudaklarına sürdü.

Düğün elbisesi

Gelin, düğün elbisesini giymek için aynadan ayrıldı.

Elbise, pembe renkli işlemelerle süslü geleneksel Filistin kıyafeti ve mutluluğu ifade eden halk motifleriyle bezeliydi.

Efnan, "Bu elbise, savaş koşulları nedeniyle temin edilip giyilemeyen beyaz gelinlik yerine bir alternatif" dedi.

Gelin hazırlıklarını tamamlamak üzereyken arka planda zılgıtlar yükseldi.

Odadan çıkmadan önce, "Ah, son dokunuşu unuttum" dedi ve Filistin kışında yetişen ünlü nergis çiçeğinden yapılmış bir çelenk çıkardı.

Kafasına kırmızı ve beyaz çiçeklerden bir taç koydu.

Efnan, bir sınıf odasında süslenmesini tamamladı ve birazdan düğün davulunun çalacağı okul bahçesine inmeye hazırlandı.

Gelin, İsrail tanklarından kaçan mülteciler için bir sığınak haline getirilen okulda, damadının elini tutup onunla beraber merkeze inmeyi bekliyordu.

İnsanlar için küçük bir mutluluk

Bu sahneyle beraber Efnan şunları söyledi:

Mültecilerin barındığı bir okulda düğünlerin yapılması ne kadar tuhaf değil mi? Ya da bir gelinin yalnızca kırık bir aynanın karşısında süslenmesi? Artık bu durum garip gelmiyor, çünkü bu Gazze Şeridi'nde, savaşın 100 günden fazla sürdüğü bir yerde gerçekleşiyor. Bu uzun süre zarfında insanlar, yaşamaya ve sosyal ilişkilerini sürdürmeye alıştılar.

Efnan "Savaş sırasında, Gazze'nin halkının yüzlerinden mutluluk ve neşe sahneleri kayboldu ve yerini ölüm, yıkım ve yerinden edilme görüntüleri aldı. Ama bu trajik tablonun ortasında, insanlara kısa bir süreliğine de olsa bir mutluluk tebessümü sunmaya karar verdim" diye ekledi.

Kaybolan bir düş

Gelin, geçen yıl 19 Ekim'de, beyaz bir gelinlik giyerek Mustafa'yla evlenmeyi hayal ediyordu.

Ancak savaş, ona bu fırsatı vermedi.

Gelin, gelinliğe alternatif olarak geleneksel Filistin elbisesi giydi (Meryem Ebu Dakka-Indepedent Arabia)
Gelin, gelinliğe alternatif olarak geleneksel Filistin elbisesi giydi (Meryem Ebu Dakka-Indepedent Arabia)

Efnan, bazen unutarak ya da unutmuşcasına şöyle devam etti:

Birkaç kıyafet ve biraz makyaj malzemesi, hatta pahalı olsa da bir ruj bulabildim. Bu koşullarda düğünümü yapmayı kabul ediyorum ve bu durum benim için iyi.

Gelin, "Hayalimi gerçekleştiremedim, düğünüm için her şeyi hazırlamış ve evlenmeyi planladığım odamı düzenlemiştim ama savaş her şeyi yok etti. Düğün için hazırladığım kıyafetlerim ve eşyalarım, yaşamayı planladığımız ev... Şimdi İsrail'in başlattığı savaştan kaçarak bir mülteci kampında yaşıyorum" şeklinde konuştu.

Damadın hazırlığı

Diğer tarafta damadın hazırlandığı yerde, İsrail topçu mermilerinin seslerinin üzerinde Filistin halk şarkıları yükseliyor.

Mustafa, aynanın karşısında durarak kot pantolonunu ve siyah resmi ceketini giyiyor, saçını tarıyor ve ayakkabılarını parlatıyor.

Hazırlandıktan sonra, gençler tarafından omuzlara alınıyor ve annesinin ellerine kına yaktığı ve gül serptiği sırada zılgıtlar yükseliyor.

Mustafa, kendisini çevreleyen mülteciler tarafından alkışlarla ve tebriklerle karşılanıyor.

"Herkes acı çekiyor ama yine de gülümsemeye çalışıyor"

Mustafa, "Geleneksel ve normal bir düğün hazırlığı yapmak mümkün değil. Bu sevinç gösterileri, buradaki acı manzarayı güzelleştiremeyecek. Herkes acı çekiyor ama yine de gülümsemeye çalışıyor" dedi

Mustafa, sözlerine şunları ekledi:

Yaşanan acılar beni düğün fikrinden vazgeçirdi. Gazze üzgünken ben mutlu olamam, bu yüzden herhangi bir kutlama yapmadan evlenmeye karar verdik. İnsanların gözlerindeki üzüntüyü gördüğümde, Gazze'nin uzun bir süre bu acıdan kurtulamayacağını hissettim.

Mustafa, "Birbirimizin acılarına saygı göstermeye alıştık ve düğün eğlencesi yapmak istemiyorum. Gazze'nin bu savaşta yaşadığı acıyı aşmak için uzun bir zamana ihtiyacı olacak. Savaşa rağmen hayatı seviyoruz ve neşeyi kısa tutuyoruz" ifadelerini kullandı.

Düğün töreni

Damad hazırlandığı sınıf odasından çıkıp gelinine doğru yöneliyor ve elini tutarak okul bahçesine iniyorlar, burada davul sesleri ve zılgıtlar yükseliyor.

Mustafa, Efnan ve annesiyle birlikte dans ediyor ve düğün töreni yaklaşık yarım saat sürüyor.

"Ne kadar zor olursa olsun, gerçekliğe boyun eğmiyoruz"

Mustafa, halk şarkılarını durdurarak yüksek sesle, "İsrail saldırıları nedeniyle bir mülteci okulunda düğünümü yapıyorum. Gazze'deki en iyi yerlerde düğün yapmayı hayal etmiştim ve düğünümüzü bu hayaller doğrultusunda planlamıştık. Eşimin beyaz bir gelinlik giyme hayali vardı, ama her şeyden mahrum bırakıldık" dedi.

"Bu mutluluk, sadece, yıkımın hayatı durduramayacağını gösteren bir mesaj"

"Burada, sevinçten yoksun koşullarda yaşıyoruz ama mutlu olmak istiyoruz" diyen Mustafa, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bugün buradayız, yıkım ve bombardımana meydan okuyarak birlikte mutlu oluyoruz. Mutlu olma ve mutlu bir hayat yaşama hakkım var. Gerçekliğe boyun eğmiyoruz, ne kadar zor olursa olsun.

Efnan, eşine katılarak şunları söyledi:

Ben, mültecilik ve yerinden edilmenin geliniyim. Beyaz bir duvağı ve yeni bir hayata gülümsemesi olmayan bir gelinim. Mülteci evinde bir eşim. Bu mutluluk, sadece, bombardıman ve yıkımın hayatı durduramayacağını gösteren bir mesaj.

Evlilik çadırına doğru

Kalabalık, gelin ve damadın konuşmalarına kulak asmaksızın davul çalmaya ve zılgıtlar atmaya devam ediyor.

Çocuklar ve diğer insanlar Efnan ve Mustafa'nın etrafında toplanarak, onlara tebriklerle  iyi dileklerini sunuyor.

Herkes, savaşın sona ermesini ve çiftin, Gazze'den kaçtıkları yerde - bir evde ya da en azından bir çadırda - bir araya gelmelerini umut ediyor.

Çift, bez ve naylon parçalarından yapılan bir çadırda yaşayacak (Meryem Ebu Dakka-Indepedent Arabia)
Çift, bez ve naylon parçalarından yapılan bir çadırda yaşayacak (Meryem Ebu Dakka-Indepedent Arabia)

Mültecilerin gözleri önünde, gelin ve damat okul bahçesinden ayrıldı ve siyah bir arabaya bindi.

Araba, onları yeni evlerine, yani damadın okula yakın bir bölgede kurduğu bez ve naylon parçalarından yapılmış bir çadıra götürdü.

Bu çadır, artık mültecilere yer kalmadığı için inşa edilmişti.

Sosyal pratik

Sosyolog Büşra Rafet Şahin'e göre, "Gazze'deki durumu inceleyen biri, şehrin bir savaş toplumuna dönüştüğünü varsayabilir. Ancak, insanların adaptasyon yeteneğinin gelişmesi dikkat çekicidir. Bu, uzun vadeli bir evrimsel süreçte, belirli bir çevrede hayatta kalma şansını artıran özelliklerin gelişimidir."

Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bu zorlu koşullar altında normal sosyal yaşamı sürdürmek zor olabilir, ancak Gazze'de ideolojik, sosyal, içgüdüsel ve biyolojik boyutlar ortaya çıktı. Bu sosyal davranış, Gazze halkını çevre ve sınırlamalara uyum sağlamaya, direnmeye, yaşamı sürdürmeye itti. Bu, biyolojik hayatta kalma ve üreme faktörüyle bağlantılıdır.

Şahin bir mülteci kampında, birbirini tanımayan bir toplum içinde yapılan basit temel evlilik törenlerine sosyal pratik bir uygulama adını veriyor.

Bu uygulama, insanın evlenme ve üreme içgüdüsüyle çelişmiyor, aksine Gazze'deki doğum, evlilik ve doğurganlık oranları, sürekli ölümle karşı karşıya olan toplumun direnç ve hayatta kalma faktörü olarak ortaya çıkıyor.

Independent Arabia - Independent Türkçe



Suriye Demokratik Konseyi, Ankara'nın seferberliği karşısında Washington ve Paris'in arabuluculuğuna güveniyor

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi yetkilileri, Suriye'nin kuzeyindeki Rakka kentinde bulunan merkezlerinin önünde (Şarku'l Avsat)
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi yetkilileri, Suriye'nin kuzeyindeki Rakka kentinde bulunan merkezlerinin önünde (Şarku'l Avsat)
TT

Suriye Demokratik Konseyi, Ankara'nın seferberliği karşısında Washington ve Paris'in arabuluculuğuna güveniyor

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi yetkilileri, Suriye'nin kuzeyindeki Rakka kentinde bulunan merkezlerinin önünde (Şarku'l Avsat)
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi yetkilileri, Suriye'nin kuzeyindeki Rakka kentinde bulunan merkezlerinin önünde (Şarku'l Avsat)

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) siyasi kanadı Suriye Demokratik Konseyi (SDK), Suriye'nin kuzeyindeki çatışmaların ve  Türkiye'nin politikasına karşı Ankara ile diyaloğa hazır olduğunu ve SDG'nin Suriye ordusuna entegre edileceğini açıkladı.

SDK Danışma Ofisi Başkanı Riyad Derar Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, ABD elçisi Scott Bowles ve Fransız mevkidaşı Fabrice Duplechin'in Türkiye ile savaşı yatıştırmak için çalıştıklarını söyledi. Derar, “İstikrara ulaşmayı gerçekten istediğimiz için Türkiye ve desteklediği gruplar, Kürtler ve SDG ile savaşmakla tehdit ediyor. Özgürlük Şafağı Operasyonu’na katılan gruplar Şam operasyonuna katılmadı ve sadece Halep kırsalındaki Tel Rıfat'ı ve Kürtlerin çoğunlukta olduğu Halep'in Eşrefiye ve Şeyh Maksud mahallelerine girdi” ifadelerini kullandı.

Kuzeydeki Halep vilayetinin doğu kırsalındaki Ayn el-Arap (Kobani) şehrine atıfta bulunan Derar, “Türkiye ile barışa giden en iyi yol, tehdit altındaki bölgelerin silahsızlandırılması ve doğrudan siyasi diyaloglara girilmesidir” dedi.

yjukı
Münbiç'te Türkiye destekli gruplarla yaşanan çatışmalarda öldürülen beş militanın cenaze töreni sırasında SDG üyeleri (AFP)

Türkiye uzun zamandır Özgürlük Şafağı Operasyonu’na katılan grupların Halep vilayetinin yaklaşık 160 kilometre doğusunda yer alan Ayn el-Arap kentinin kontrolünü ele geçirmesi tehdidinde bulunuyordu. Suriye-Türkiye sınırına komşu olan bu kent, 2 Temmuz 2014'te DEAŞ'ın ele geçirmek amacıyla düzenlediği geniş çaplı saldırının ardından uluslararası dikkatleri üzerine çekti. YPG’nin DEAŞ'la mücadele için burada savaştı. Daha sonra burası, savaşçıları desteklemek için ilk saldırılarını gerçekleştiren ABD liderliğindeki uluslararası koalisyonla iş birliğinin başlangıç noktası oldu. Radikal örgüt yaklaşık 6 ay süren şiddetli çatışmaların ardından yenilgiye uğratıldı.

Savaşı yatıştırmak

Derar, ABD'li ve Fransız arabulucuların ‘savaşı yatıştırmak için çalıştıklarını, çünkü önce istikrara ulaşmak ve ardından Şam'a giderek Heyetu Tahriru’ş-Şam (HTŞ) ile Suriye'yi birlikte yönetmek için bir tür mutabakata varmak istediklerini’ söyledi. Derar, Türkiye'nin ‘kuzey bölgelerindeki varlığı ve demografik değişim yoluyla Suriye pastasını paylaşmak istediğini, böylece katılımı kontrol edebileceğini ve Suriye'ye müdahale oyununu bir kez daha yürütebileceğini’ belirtti.

Suriyeli Kürtler on yıllar süren marjinalleşmenin ardından, özellikle 2012 sonunda Suriye rejim güçlerinin bölgelerinden çekilmesinden sonra, Suriye'nin kuzeyindeki etkilerini giderek arttırdılar ve özyönetim, askeri ve güvenlik güçleri kurmayı başardılar. Ancak Türkiye yanlısı grupların Tel Rıfat kasabasını, Şehba bölgesindeki köyleri ve Halep'in doğu kırsalındaki Münbiç şehrini ele geçirmesi ve Kobani şehrine doğru ilerlemesiyle birlikte YPGi 8 Aralık'ta Saldırganlığı Caydırma Operasyonu'nun başlamasından bu yana önemli kasabaları kaybetti.

‘Uluslararası toplumun yokluğu’

Suriye'deki bu hızlı değişimden faydalanan tek ülkenin Türkiye olduğuna dikkat çeken Derar, “Ankara iyi komşuluk ilişkilerine yöneldiğinde rahatça girebilir. Ancak şimdi Suriyeli grupları kışkırtma yöntemiyle, gerekli olmayan bir şey yapıyor ve uluslararası toplumun Suriye'de olup bitenlere kayıtsız kalmasından faydalanıyor” şeklinde konuştu.

vfbg
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Türkiye-Suriye sınırındaki askeri birliklerden askerlerle birlikte. (Millî Savunma Bakanlığı)

Derar, ABD'nin Türkiye'nin Kürtlerin yoğunlukta olduğu ana omurgasını YPG’nin oluşturuğu Suriye Demokratik Güçleri’ne  yönelik politikasından memnun olmadığını düşünüyor. “ABD'den bu eylemin skandal ve kabul edilemez olduğuna dair özel sinyaller geliyor. Buna izin verilemez. Ancak Trump'ın Türkiye'yi övmesi, Erdoğan'ı akıllı ve anlayışlı olarak nitelemesi üzerine Erdoğan bu cesaretlendirme fırsatından yararlandı” ifadelerini kullanan Derar, SDK’nin Şam'daki yeni hükümetle iletişim kurmak üzere bir heyet oluşturduğunu açıkladı.

Derar, “Müzakereler, Suriye topraklarının birleştirilmesi, tüm Suriyelilerin geçiş aşamasına ilerlemesi ve sonraki hükümete katılımı yoluyla sonuca ulaşabiliriz” diye konuştu. Heyetin Suriye'nin başkentine gidişinin gecikmesini şu anda bölgede yaşanan savaşa ve Türkiye'nin artan tehditlerine bağlayan Derar, “Bu tehditler sona erdiğinde heyet Şam'a gitmeye hazır olacaktır” dedi.

Özerk Yönetim'in bir sonraki Suriye hükümetine ve geçiş dönemi faaliyetlerine katılmaya hazır olduğunu vurgulayan Derar sözlerini şöyle noktaladı: “SDG çözümden sonra Suriye ordusunun bir parçası olacak ve ulusal ordu kurulduğunda biz de onun bir parçası olacağız.”