Ürdün’den Suriye’ye hava saldırısı: 10 sivil öldü

Suveyda’daki aktivistler, uyuşturucu ticaretinin önde gelen herhangi bir isminin öldürülmediğine dikkat çektiler

Suveyda İtfaiye ekibi, Ürdün uçaklarının bombalaması sonrasında Arman beldesindeki kurbanları arıyor (Suwayda24)
Suveyda İtfaiye ekibi, Ürdün uçaklarının bombalaması sonrasında Arman beldesindeki kurbanları arıyor (Suwayda24)
TT

Ürdün’den Suriye’ye hava saldırısı: 10 sivil öldü

Suveyda İtfaiye ekibi, Ürdün uçaklarının bombalaması sonrasında Arman beldesindeki kurbanları arıyor (Suwayda24)
Suveyda İtfaiye ekibi, Ürdün uçaklarının bombalaması sonrasında Arman beldesindeki kurbanları arıyor (Suwayda24)

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) yaptığı açıklamada, Suriye’nin güneyindeki Ürdün sınırının yakınında bulunan Suveyda kırsalına, Ürdün Hava Kuvvetleri tarafından çarşamba akşamı geç saatlerde düzenlenen hava saldırısında 10 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi.

Suriye’nin iç bölgelerine hava saldırılarını tekrarlayan Ürdün ordusu, uyuşturucu ticaretini hedef aldığını savunuyor. Ordu tarafından gelen açıklamalara göre son zamanlarda Suriye’den sızan onlarca kişiyle çatışmalara girildi. Söz konusu açıklamalarda, bu kişilerin yanlarındaki büyük miktarlarda uyuşturucu maddesi, “silahlar ve patlayıcılar” ile sınırı geçmeye çalıştıkları belirtildi.

Şarku’l Avsat’ın yerel medya ağı Suwayda 24’ten aktardığı habere göre, 19 Ocak sabahı 01:00’de savaş uçaklarının Suveyda’nın güneydoğu kırsalında birbirine komşu olan Arman ve Malah beldelerindeki yerleşim bölgelerine eş zamanlı hava saldırıları düzenlediğini bildirdi.

Malah beldesindeki saldırı bazı evlerde maddi hasara yol açarken, Arman beldesinde beldenin kenar mahallelerinden birinde yaşayan Ömer Taleb adlı vatandaşın evi ve beldenin merkezinde yaşayan Türki el-Halebi’nin iki katlı evine yapılan saldırılar sonucunda eşi benzeri görülmemiş bir felaket yaşanarak çocuklar, kadınlar ve erkekler hayatını kaybetti.

Fotoğraf altı: Dün Ürdün’ün Suriye’nin güneyindeki Suveyda kentine düzenlediği hava saldırısının ardından yıkılan bir binanın enkazı (Reuters - Suwayda 24)
Dün Ürdün’ün Suriye’nin güneyindeki Suveyda kentine düzenlediği hava saldırısının ardından yıkılan bir binanın enkazı (Reuters - Suwayda 24)

Suwayda 24 Genel Yayın Yönetmeni Reyyan Maruf, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, yaklaşık bir aydır Suveyda’da hava saldırıları düzenlendiğini, bunların bazılarının uyuşturucu depolarını veya suçlu olduğu düşünülen kişilerin evlerini hedef aldığını; ancak saldırıların aşırı şiddetli olmasının çok sayıda can kaybına yol açtığını belirtti. Son saldırıda ise bombardımanın, çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 10 kişinin ölümü ile sonuçlanan bir katliama yol açtığını ve saldırıda uyuşturucu ticaretinin önde gelen herhangi bir isminin öldürülmediğine dikkat çekti.

Hedeflerin niteliğine, hedef alınan yerlerin Suriye-Ürdün sınırına yakınlığına, bu bölgede hava saldırılarının tekrarlanmasına ve son zamanlarda yerel sakinlerin Ürdün hava sahasından uçakların geldiğini fark etmesine bakıldığında, uyuşturucu ticareti ve kaçakçılığını hedef alan ve Suveyda’nın maruz kaldığı saldırıların Ürdün tarafından gerçekleştirildiği üzerinde duruluyor.

Suveyda’dan aktivist Eslan İzzeddin, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda güney bölgesi ve Ürdün sınırında yaşananlardan bütün tarafların, özellikle de uyuşturucu ticareti yapan milislerin ve grupların sorumlu olduğunu belirtti. Aynı zamanda, sivilleri kapsayan bölgesel tepkilerin yanı sıra Suveyda’nın maruz kaldığı kaçakçılık faaliyetleri ve hava saldırılarının devam etmesi karşısında sessiz kalan Suriye rejiminin de sorumlu olduğunu vurguladı.

Fotoğraf altı: Şeyh Hikmet el-Hicri (Suwayda 24)
Şeyh Hikmet el-Hicri (Suwayda 24)

Suveyda sakinlerinden Süleyman da bölgenin, Arman beldesindeki hava saldırılarında hayatını kaybeden masum çocuklar ve kadınlar için derin bir üzüntü içerisinde olduğunu, Suriye-Ürdün sınırı yakınındaki köyleri hedef alan hava saldırılarının çoğunun buralarda Ürdün’e uyuşturucu kaçakçılığı yapmakla suçlanan kişilerin evleri veya depoları olduğu gerekçesiyle yapıldığını ancak siviller bundan etkilenirken “kaçakçılığın hala devam ettiğini” söyledi. Kaçakçılık faaliyetlerini durdurmanın Suveyda’dan başlayarak değil, bu maddeleri güney sınırına getiren ana tedarikçilerden başlayarak mümkün olabileceğine işaret etti.

Yoğunlukla Dürzilerin yaşadığı Suveyda son altı aydır Esed rejimine muhalif gösterilere tanık oluyor. Suriye’deki Dürzilerin ruhani lideri Şeyh Hikmet el-Hicri, birkaç gün önce, Ürdün ile Suveyda’daki sınır köylerinin halklarından oluşan bir heyetle bir araya gelerek, bölgedeki uyuşturucu ticareti ve kaçakçılık operasyonlarının sona erdirilmesine yönelik çabalara desteğini duyurdu. Suveyda’nın bu sorunla mücadele eden ve bu konuda çalışan herkese yardım elini uzatmakta olduğunu ve Ürdün ile diğer Arap ülkelerinin uyuşturucu kaçakçılığı ve ticareti sorunundan çektikleri sıkıntıda Suveyda’nın onların yanlarında olduğunu vurguladı. Ayrıca Ürdünlü yetkililere bu sorunun sivil kayıplar yaşanmadan çözülmesi çağrısında bulundu.

Fotoğraf altı: 17 Şubat 2022’de Doğu Ürdün-Suriye sınırı yakınında devriye gezen Ürdün askerleri (AP)
17 Şubat 2022’de Doğu Ürdün-Suriye sınırı yakınında devriye gezen Ürdün askerleri (AP)

Öte yandan, son zamanlarda, Suriye’den gelen birçok uyuşturucu ve silah kaçakçılığı girişiminin engellendiği yönünde açıklamalarda bulunan Ürdün Silahlı Kuvvetleri’nden Suriye’deki sınır bölgelerini hedef alan hava saldırılarına ilişkin resmi bir açıklama gelmedi.

Ordunun açıklamalarına göre, son zamanlarda Suriye’den yanlarındaki büyük miktarlarda uyuşturucu maddesi, “silahlar ve patlayıcılar” ile sınırı geçmeye çalışan onlarca kişiyle çatışmalar yaşandı.



Finansman kaynakları tükenen Hamas, gençleri silah altına almaya yöneldi

Hamas, savaşın uzamasıyla birlikte ağır krizlerle karşı karşıya kaldı (AFP)
Hamas, savaşın uzamasıyla birlikte ağır krizlerle karşı karşıya kaldı (AFP)
TT

Finansman kaynakları tükenen Hamas, gençleri silah altına almaya yöneldi

Hamas, savaşın uzamasıyla birlikte ağır krizlerle karşı karşıya kaldı (AFP)
Hamas, savaşın uzamasıyla birlikte ağır krizlerle karşı karşıya kaldı (AFP)

Hamas Hareketi, Gazze Şeridi’nde 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana aralıksız devam eden savaşın uzamasıyla birlikte İsrail'e karşı savaşı finanse etmek için kaynaklarının tükenmesi sorunuyla karşı karşıya kaldı. Bu durum, Hamas’ın 40 yıllık tarihinde en büyük zorlukları yaşayarak savaşmaya devam etmek ve Gazze'nin işlerini yönetmek zorunda kalmasına neden oluyor.

İsrailli eski ve mevcut yetkililer, Hamas'ın askeri kanadının zayıflaması ve mali kaynaklarının tükenmesi nedeniyle savaşçılarına yeterli maaş ödeyemez hale gelmesi üzerine gözetleme ve İsrail askerlerinin kullandığı yollara patlayıcı yerleştirme gibi görevler için gençleri silah altına almaya çalıştığını öne sürdüler.

Şarku’l Avsat’ın ABD merkezli Washington Post gazetesinden aktardığı ha bere göre, Hamas'ın tarihindeki en kötü mali ve idari krizi yaşadığını ve İsrail'e karşı savaşmaya devam etmek ve Gazze Şeridi'ni yönetmek için gerekli kaynakları sağlamakta büyük zorluk çekiyor. Gazeteye göre Hamas, İsrail güçleri tarafından tahrip edilen tünelleri ve yeraltı komuta merkezlerini de telafi edemedi. İsrailli eski bir üst düzey istihbarat subayı olan Oded Ailam gazeteye verdiği demeçte, Hamas'ın tünellerini yeniden inşa edemediğini ve yüksek eğitimli savaşçılarına maaş ödemediğini, sadece hayatta kalmaya çalıştıklarını söyledi.

Ailam, Filistin polisi ve Gazze'den iki kaynak, Hamas yönetiminin 2007 yılından beri iktidarda olduğu Gazze'de polis ve bakanlık çalışanlarının maaşlarını ve öldürülen üyelerinin ailelerine ölüm tazminatı ödemelerini sürdüremez hale geldiğini vurguladı.

Filistinli yazar İbrahim el-Medhun, Washington Post’a yaptığı açıklamada, Hamas’ın bir yıldan fazla sürecek bir savaşa hazırlıklı olmadığını belirterek bazı temel hizmetleri sürdürmeye çalışırken ve iktidarının imajını korumak amacıyla, çöp toplama ve jeneratör yakıt yönetimi gibi temel yerel hizmetleri sunan acil durum komiteleri kurarken, idari harcamaları ve maaşları düşürmek gibi kemer sıkma önlemleri almak zorunda kaldığını belirtti.

Hamas, 7 Ekim 2023'te İsrail'e saldırarak Gazze'de yıkıcı bir savaş başlattı. Bu saldırı sonucunda yaklaşık bin 200 kişi öldü ve 250 kişi esir alınarak Gazze'ye rehin olarak götürüldü. O tarihten beri İsrail'in Gazze Şeridi'nde yürüttüğü savaş çoğu kadın ve çocuk olmak üzere58 binden fazla Filistinlinin ölümüne yol açtı.

İsrailli askeri yetkililer, Hamas'ın çatışmalar sırasında liderlerinin ve silah stoklarının yüzde 90'ını kaybettiğini söylüyor. Savaşın ilk aşamasında Hamas, para ve malzemeleri yeraltında depolamak gibi bir önlem alsa da bu kaynaklar tükenmeye başladı. İsrail ordusunun WhatsApp grubunda geçtiğimiz yılın mart ayında yayınlanan bir açıklamaya göre İsrail askerleri Gazze'nin kuzeyindeki Şifa Hastanesi'nin altındaki tünellerden 3 milyon dolardan fazla para ele geçirdi.

Arabulucular, Hamas Hareketi ve İsrail arasında 60 günlük ateşkesin sağlanması için müzakereleri sürdürürken bir yandan İsrail, Hamas üzerindeki baskısını korumak garantilemek istiyor, diğer yandan Hamas bir çıkış yolu arıyor. Tüm taraflar müzakerelerde ilerleme kaydedildiğini vurgulasa da anlaşmaya varılması halen uzak bir ihtimal olarak görünüyor.