Hamas, "Aksa Tufanı"na ilişkin rapor yayımladı

Hamas, 7 Ekim 2023'te düzenlenen "Aksa Tufanı"na ilişkin bir rapor yayımladı

(AA)
(AA)
TT

Hamas, "Aksa Tufanı"na ilişkin rapor yayımladı

(AA)
(AA)

"Aksa Tufanı'nı neden yaptık" başlığını taşıyan 16 sayfalık raporda, 7 Ekim'de neler yaşandığı, operasyonun neden yapıldığı ve Filistin meselesiyle bağlantısının ne olduğuna yer verildi.

İsrail'in iddialarını çürütme ve gerçekleri ortaya çıkarma amacıyla hazırlandığı bildirilen raporda, Aksa Tufanı'nın, "İsrail'in, Filistin davasını tasfiye etme, toprakları ele geçirme ve Yahudileştirme, Mescid-i Aksa ve kutsal mekanlar üzerinde tam olarak hakimiyet kurma planlarına karşı koymak için atılmış gerekli bir adım ve doğal bir tepki olduğu" belirtildi.

Raporda, "Aksa Tufanı"nın ayrıca, "Gazze Şeridi'ndeki ablukanın kaldırılmasının yanı sıra, işgalden kurtulma, ulusal hakların yeniden tesisi, bağımsızlık ve kendi kaderini tayin hakkının elde edilmesi ve başkenti Kudüs olan Filistin devletinin kurulması yolunda atılmış doğal bir adım olduğu" kaydedildi.

"İsrail'in sisteminin çökmesiyle bazı aksamalar yaşanmış olabilir"

Hamas'ın kurulduğu tarihten bu yana sivilleri hedef almaktan kaçındığı dile getirilen raporda, "Aksa Tufanı Operasyonu sırasında İsrail'in güvenlik ve askeri sisteminin tamamen ve hızla çökmesiyle bazı aksamalar ve Gazze ile operasyon bölgelerini birbirinden ayıran tel örgülerde geniş gedikler açılması sebebiyle kaos yaşanmış olabilir." ifadesi kullanıldı.

Hamas'ın, "Aksa Tufanı" sırasında İsrailli sivilleri hedef aldığı yönündeki suçlamalara da değinilen raporda, "kadınlar, çocuklar ve yaşlılar başta olmak üzere sivillerin hedef alınmasından kaçınmanın, Hamas mensuplarının aldığı ahlaki ve dini terbiyenin bir gereği olduğu" vurgulandı.

Raporda, "Kassam mensuplarının 7 Ekim de sivilleri hedef aldığı iddiası tamamen iftira ve yalandır. Bunları iddia edenler İsrail kaynaklarıdır. Bunu teyit eden hiçbir bağımsız kaynak yoktur. O gün çekilen videolar ve İsraillilerin daha sonra yayınlanan ifadeleri gösteriyor ki, Kassam savaşçıları sivilleri hedef almadı, sivillerin çoğu İsrail ordusunun ve polisinin şaşkınlığı sonucu İsrail polisi ve askeri tarafından öldürüldü." denildi.

Raporda, direniş güçlerinin, Filistin halkına karşı silah taşıyanları ve İsrail askerlerini hedef aldığı, bunun da daha önce defalarca dile getirildiği aktarıldı.

ABD ile Avrupa ülkelerinin, İsrail'in Uluslararası Adalet Divanı (UAD) önünde yargılanmasına karşı çıkmasına da değinilen raporda, "özellikle ABD, Almanya, Kanada ve İngiltere'ye, eğer gerçekten adalete inanıyorlarsa, Filistin'de işlenen tüm suçların soruşturulması için yargı sürecine destek vermeleri" çağrısı yapıldı.



Suriye'nin kuzeydoğusundaki saldırılarda 9 SDG'li öldü

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyesi Tümgeneral Ali el-Hasan, geçtiğimiz haziran ayında Haseke'de düzenlediği basın toplantısında (Şarku’l Avsat)
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyesi Tümgeneral Ali el-Hasan, geçtiğimiz haziran ayında Haseke'de düzenlediği basın toplantısında (Şarku’l Avsat)
TT

Suriye'nin kuzeydoğusundaki saldırılarda 9 SDG'li öldü

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyesi Tümgeneral Ali el-Hasan, geçtiğimiz haziran ayında Haseke'de düzenlediği basın toplantısında (Şarku’l Avsat)
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyesi Tümgeneral Ali el-Hasan, geçtiğimiz haziran ayında Haseke'de düzenlediği basın toplantısında (Şarku’l Avsat)

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri, Deyrizor'un kuzey kırsalındaki karargâhlarına yapılan benzer saldırıların ardından yaptığı açıklamada, Rakka vilayeti kırsalındaki Tabka kenti ve Haseke vilayetinin güneyindeki eş-Şeddadi kasabasındaki güvenlik noktalarını hedef alan bir dizi silahlı saldırıda 5 üyesinin öldüğünü ve 2 üyesinin de yaralandığını duyurdu. Bu arada Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Medya Merkezi, silahlı grupların SDG'nin etki alanlarına yönelik saldırılarında 4 savaşçısının öldürüldüğünü açıkladı.

Kürt yönetimine bağlı İç Güvenlik Güçleri dün resmi internet sitesinden yaptığı açıklamada, ‘terörist’ olarak nitelediği grupların ‘Tabka kentinde güçlerine ait iki noktayı hedef aldığını ve iki üyesinin yaralanmasına neden olduğunu, 14 Temmuz sabahı da eş-Şeddadi kasabasındaki güvenlik kontrol noktalarından birine saldırı düzenlendiğini ve beş üyesinin öldüğünü belirtti.

Özerk Yönetim ve SDG liderliği söz konusu saldırıları genellikle DEAŞ hücrelerinin gerçekleştirdiğini iddia ederek, ‘medya saldırıları ve Suriye genelinde, özellikle de ülkenin kuzey ve doğu bölgelerinde kaos ve fitne yaymak isteyen tarafların sürekli kışkırtmaları ışığında’ bu saldırıların arttığını ve sıklaştığını kaydetti.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri liderlerinden Ali el-Hüseyin Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, son dönemde Özerk Yönetim bölgelerindeki güvenlik durumunun, doğrudan karargâhları ve güvenlik kontrol noktalarını hedef alan DEAŞ hücrelerinin hareketlerinde bir artışa sahne olduğunu söyledi. Hüseyin, “Bu girişimlere rağmen, kuvvetlerimiz yüksek hazırlık ve uyanıklıkları sayesinde saldırıları etkili bir şekilde engellemeyi başardı” dedi.

jukıo
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke vilayetinde bulunan karargahlarından birinde (Şarku’l Avsat)

Genel Komutanlığın bu grupların kimliğini ve bağlantılarını ortaya çıkarmak amacıyla kapsamlı soruşturmalar başlattığını belirten el-Hüseyin, “Güvenlik güçlerimiz, bu tür girişimleri boşa çıkarmak konusunda daima tam teyakkuz hâlindedir ve sivillerin güvenliğini ve emniyetini korumak için gerekli tüm önlemleri almıştır” ifadesini kullandı.

SDG'nin güvenlik kanadı olan güvenlik güçlerinin mevzilerine yönelik bu silahlı saldırılar, Suriye'nin kuzeydoğusunda Özerk Yönetim’in kontrolü altındaki bölgelerin akıbetine ilişkin gerginlik ve endişe ortamında, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve SDG lideri Mazlum Abdi tarafından 10 Mart'ta imzalanan anlaşmanın uygulanmasını hızlandırmak amacıyla Özerk Yönetim’den bir heyetin ABD ve Fransa arabuluculuğunda başkent Şam'da Suriye hükümeti bakanlarıyla yaptığı son görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlandığının açıklanmasının ardından geldi.

vdfghyju
Suriye hükümeti Tişrin Barajı'nda bakım çalışmalarına başladı. (Arşiv)

Konuyla ilgili olarak SDG Medya Merkezi, Halep'in doğu kırsalında Türk ordusu ve müttefik Suriyeli silahlı gruplar ile aralarında devam eden çatışmalarda 4 savaşçısının öldüğünü bildirdi.

Bu bölgeler, 10 Nisan'da Münbiç kırsalında varılan Tişrin Barajı anlaşmasından bu yana temkinli bir sükunete tanıklık etti. Cumhurbaşkanı eş-Şera ve Abdi arasındaki ikili anlaşmanın bir parçası olarak, tüm askeri tarafların çekilmesi ve Suriye Savunma Bakanlığı güçlerinin barajı korumak üzere bölgeye girmesiyle birlikte Suriye'nin kuzeyindeki stratejik barajın ortak yönetimi oluşturuldu.