Mısır İstihbarat Başkanından, İsrail'e Hamas ile müzakerelerde "ciddi olmama" suçlaması

ABD, Katar ve Mısır arabuluculuğunda İsrail ile Hamas arasında esir takasına ilişkin yürütülen müzakerelerde, Mısır İstihbarat Başkanı Abbas Kamil'in İsrail heyetini "ciddi olmamakla" suçladığı belirtildi

İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda öldürülen Filistinlilerin sayısı 25 bini aştı (AA)
İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda öldürülen Filistinlilerin sayısı 25 bini aştı (AA)
TT

Mısır İstihbarat Başkanından, İsrail'e Hamas ile müzakerelerde "ciddi olmama" suçlaması

İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda öldürülen Filistinlilerin sayısı 25 bini aştı (AA)
İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda öldürülen Filistinlilerin sayısı 25 bini aştı (AA)

ABD merkezli The Wall Street Journal (WSJ) gazetesi ismini açıklamadığı kaynaklara dayandırdığı haberinde, ABD, Katar ve Mısır'ın, İsrail ile Hamas arasında "esir takası, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nden çekilmesi ve çatışmaları sona erdirecek diplomatik bir süreç" için çalıştığını yazdı.

Haberde İsrail ve Hamas'ın sunulan teklifi kabul etmedikleri ve detaylar konusunda iki taraf arasında büyük ihtilaflar bulunduğu kaydedildi.

Müzakere sürecinin henüz yeni olduğuna işaret edilen haberde, İsrail ve Hamas'ın ihtilaflara rağmen "en azından tartışmalara yeniden katılmaya istekli oldukları" ve müzakerelerin önümüzdeki günlerde Kahire'de devam edeceği aktarıldı.

Mısırlı arabulucuların görüşlerine yer verilen haberde, kamuoyu önünde görüşmelere dair uzlaşmaz bir tutum takınan İsrail tarafında fikir ayrılığı olduğuna ve İsrail kabinesinde esirlere öncelik verilmesi çağrısı yapıldığına işaret edildi.

Mısır heyetinden alınan bilgilere de yer verilen haberde, salı günü Kahire'deki görüşmelerde İsrail tarafının esirlerin serbest bırakılması karşılığında Gazze'de saldırılara son vermeyi reddetmesi ve karşı teklifte bulunması üzerine, Mısır'ın baş müzakerecisi ve İstihbarat Başkanı Abbas Kamil'in İsrail ekibini müzakereler konusunda "ciddi olmamakla" suçladığı belirtildi.

Öte yandan görüşmelerde Hamas'ın Mısır ve Katar heyetine, "daha önce yapılan kısa süreli esir takasının beklenen sonuçları vermediği, Gazze'ye söz verilenden daha az yardım ulaştığı ve bırakılan tutukluların çoğunun yeniden gözaltına alındığını" ilettiği aktarıldı.

Haberde, arabulucu ülkelerin İsrail ile Hamas'a 90 günlük bir plan teklifinde bulunduğu, bunun kademeli olarak esirler ve alıkonulan Filistinlilerin serbest bırakılması, çatışmaların durması ve nihayetinde İsrail’in saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi’nden çekilmesi adımlarını içerdiği kaydedildi.



Es-Safadi Şam'da eş-Şera ile görüştü: Suriye'den Ürdün'e uyuşturucu ve silah kaçakçılığıyla mücadelede iş birliği yapacağız

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi ve yeni Suriye yönetiminin lideri Ahmed eş-Şera Şam'da bir araya geldi. (AFP)
Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi ve yeni Suriye yönetiminin lideri Ahmed eş-Şera Şam'da bir araya geldi. (AFP)
TT

Es-Safadi Şam'da eş-Şera ile görüştü: Suriye'den Ürdün'e uyuşturucu ve silah kaçakçılığıyla mücadelede iş birliği yapacağız

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi ve yeni Suriye yönetiminin lideri Ahmed eş-Şera Şam'da bir araya geldi. (AFP)
Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi ve yeni Suriye yönetiminin lideri Ahmed eş-Şera Şam'da bir araya geldi. (AFP)

Ürdün Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi'nin bugün Şam'da yeni Suriye yönetiminin lideri Ahmed eş-Şera ile bir araya geldiği belirtildi.

Ürdün Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan fotoğraflarda es-Safadi ve eş-Şera el sıkışırken görülürken, görüşmenin Şam’ın neresinde gerçekleştiği belirtilmedi. Dışişleri Bakanlığı daha önce yaptığı kısa bir açıklamada, es-Safadi'nin bugün Şam'ı ziyaret ederek Suriye'deki yeni yönetimin lideri eş-Şera ve bazı Suriyeli yetkililerle görüşeceğini bildirmişti.

Bu ziyaret, Devlet Başkanı Beşşar Esed'in 8 Aralık'ta devrilmesinden bu yana Ürdünlü üst düzey bir yetkili tarafından Suriye'ye yapılan ilk ziyaret. Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Ürdün İletişim Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Muhammed el-Mumini dün (Pazar) gazetecilere yaptığı açıklamada, “Ürdün'ün Suriye'deki son olaylara yönelik tutumu, iki kardeş ülke arasındaki ilişkilerin samimiyetinin yanı sıra Suriye'nin güvenliğinin, toprak bütünlüğünün ve kurumlarının istikrarının sağlanmasına yönelik desteğini ifade etmektedir. Bu istikrar Ürdün devletinin çıkarlarına olumlu yansıyor ve sınırlarının güvenliğini pekiştiriyor” ifadelerini kullandı.

Ürdün'ün Suriye ile 375 kilometrelik bir kara sınırı bulunuyor. Amman, Suriye'de çatışmaların başladığı 2011 yılından bu yana 1,3 milyondan fazla Suriyeli mülteciye ev sahipliği yaptığını söylüyor ve Birleşmiş Milletler'e (BM) göre Ürdün'de yaklaşık 680 bin kayıtlı Suriyeli mülteci bulunuyor. Ürdün İçişleri Bakanı perşembe günü yaptığı açıklamada, Beşşar Esed rejiminin devrilmesinden bu yana toplam 7 bin 250 Suriyelinin Ürdün sınırından ülkelerine geri döndüğünü söyledi. Ürdün 14 Aralık'ta sekiz Arap ülkesi, ABD, Fransa, Türkiye, Avrupa Birliği (AB) ve BM dışişleri bakanlarının katılımıyla Suriye konulu bir toplantıya ev sahipliği yaptı.

Kral 2. Abdullah, Ürdün'ün Suriyelilere desteğini ve iradelerine saygısını vurgulayarak, muhalif grupların Şam'a girip Devlet Başkanı Beşşar Esed'i devirdiklerini açıklamalarının ardından ülkenin ‘kaosa’ sürüklenmemesi çağrısında bulundu.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre es-Safadi bugün yaptığı açıklamada, eş-Şera ile Suriye'den Ürdün'e uyuşturucu ve silah kaçakçılığıyla mücadele için iş birliği yapma konusunda anlaştıklarını söyledi.

Ürdün son yıllarda başta Captagon olmak üzere silah ve uyuşturucu kaçakçılığından çok zarar gördü. 2011 yılından bu yana Suriye'de devam eden kanlı çatışmalar yarım milyondan fazla insanın ölümüne, büyük bir yıkıma ve ülke içinde ve dışında milyonlarca insanın yerinden edilmesine neden oldu.

Ürdün söz konusu kaçakçılık operasyonlarının ‘organize’ hale geldiğini ve bazen insansız hava araçlarının (İHA) kullanıldığını söylüyor. AFP'ye göre Ürdün bu İHA’ları düşürmek için defalarca hava kuvvetlerini kullandı ve birçok kaçakçıyı tutukladı yahut öldürdü. Captagon üretimi bölgede yeni değil. Suriye 2011'de savaşın patlak vermesinden önce de bu maddenin ana kaynağıydı, ancak çatışma bu maddenin üretimini daha popüler hale getirdi ve ihracatının artmasına yol açtı.