Gazze Şeridi'nin kuzeyinde yiyecek bulamayan Filistinliler otlarla yemek yapıyor

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı'nda yaşayan Ebu Ahmed Saliha, topladığı otlarla ailesini doyurmaya çalışıyor

BM, İsrail'in yoğun saldırısı altındaki Gazze Şeridi'nde 2,2 milyon kişinin kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulunmuştu (AA)
BM, İsrail'in yoğun saldırısı altındaki Gazze Şeridi'nde 2,2 milyon kişinin kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulunmuştu (AA)
TT

Gazze Şeridi'nin kuzeyinde yiyecek bulamayan Filistinliler otlarla yemek yapıyor

BM, İsrail'in yoğun saldırısı altındaki Gazze Şeridi'nde 2,2 milyon kişinin kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulunmuştu (AA)
BM, İsrail'in yoğun saldırısı altındaki Gazze Şeridi'nde 2,2 milyon kişinin kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulunmuştu (AA)

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana havadan bombaladığı, karadan da pek çok noktasında ilerleyerek güneyle bağlantısını kestiği ve yardım girişlerine engel olduğu kuzeyde halk, yiyecek yemek ve içecek su bulmakta zorluk yaşıyor.

Saliha ve ailesi, yiyecek yemek bulmakta zorlanan Filistinlilere sadece bir örnek.

AA, Saliha'nın ot toplamaktan başlayıp ateş yakıp ekmek ve yemek pişirmesine kadar olan süreci takip etti.

Ebegümeçlerini toplarken açıklamada bulunan Saliha, yemeğin hazırlanma aşamasında yapılması gereken işlerin aile fertleri arasında bölüştürüldüğünü, zira tek kişinin aradığını hemen bulmasının kolay olmadığını söyledi.

Yapacağı yemek için ebegümeçlerini toplayan Saliha, un satın almak için savaş öncesinde çok canlı bir çarşı olan ancak saldırılarda büyük zarar gören Cibaliya Mülteci Kampı Çarşısı'na gitti. Ancak kuzeyde çok az bulunan bu tür temel ihtiyaç maddeleri çok yüksek fiyatlara satıldığı için eli boş döndü.

Saliha, "Kötünün de kötüsü bir durumdayız. Hayatı idame ettirmek için gerekli un, su, şeker ve konserve gibi en temel maddeleri bile bulamıyoruz; bulsak da bunlar astronomik rakamlara satılıyor." diye konuştu.

Yiyecek kıt olunca ebegümeci sofraların baş tacı oldu

Filistinlilerin nadiren pişirdiği ebegümeci yemeği, yiyeceğin kıt olduğu kuzey bölgelerinde sofraların vazgeçilmez yemeklerinden biri haline geldi.

Eve gelip yemeği hazırlamaya koyulan Saliha'nın gaz olmadığı için öncelikle ateş yakması gerekti. Saliha, topladıkları odunlarla ateşi yakarken, "Biz Filistinlilere hiçbir şey diz çöktüremez. Olmayandan olanı çıkarırız." diyerek sahip oldukları yaşama iradesiyle tüm zorlukların üstesinden geldiklerini gösterdi.

Saliha, yemeği pişirmekle meşgulken, aile fertlerinden biri, 3 kilogramlık bir poşet un getirdi. Çarşıda bulamadığı una evde kavuştuğu için çok mutlu olan Saliha, unu 4 aile arasında paylaştıracaklarını, ancak un bulduğu için kendini şanslı hissettiğini söyledi.

"3 kilogramlık bir un poşetinin savaştan önce 2 dolara, bugünse 15 dolara satıldığına" işaret eden Saliha, un bulamadıklarında bazen buğdayları taşla ezerek un yapmak zorunda kaldıklarını kaydetti.

Ebegümecini pişirdikten sonra evdeki kadınların gelen unla açtıkları lavaşları pişirmeye koyulan Saliha, "Bu sade öğünü hazırlamak savaştan önce bir saatten az sürerken şimdi saatler süren uzun uğraşılar sonunda hazırlanıyor." dedi.

3 gün aç kaldıkları oluyor

Ebegümecini ve ekmeği pişirip ailesini sofranın başında toplamayı başaran Saliha, "Cibaliya Mülteci Kampı ve çevresinde gıda sıkıntısı yaşandığı için bazen 3 gün boyunca ağzımıza tek lokma koymadığımız oluyor." dedi.

Su bulmakta da sıkıntı çektiklerini anlatan Saliha, "Bir litre suyu 6 kişi 2 günde içiyoruz." diye konuştu.



Kahire, HDK'nin ‘sınır üçgeni’ üzerinde kontrol sağladığını duyurmasına nasıl bakıyor?

Hartum'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı geri aldıktan sonra kutlama yapan Sudan ordusu mensupları, 21 Mart (AP)
Hartum'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı geri aldıktan sonra kutlama yapan Sudan ordusu mensupları, 21 Mart (AP)
TT

Kahire, HDK'nin ‘sınır üçgeni’ üzerinde kontrol sağladığını duyurmasına nasıl bakıyor?

Hartum'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı geri aldıktan sonra kutlama yapan Sudan ordusu mensupları, 21 Mart (AP)
Hartum'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı geri aldıktan sonra kutlama yapan Sudan ordusu mensupları, 21 Mart (AP)

Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) Mısır, Sudan ve Libya arasındaki ‘sınır üçgeni’ bölgesinin kontrolünü ele geçirdiğini açıklaması, Kahire'nin Sudan savaşında sahadaki gelişmelere ilişkin tutumu konusunda soru işaretleri yarattı.

Mısırlı uzmanlar, ‘Mısır'ın Sudan'daki askeri gelişmeleri yakından takip ettiğini ve ulusal güvenliğinin doğrudan etkilenmesi halinde karşılık verme hakkını saklı tuttuğunu’ belirterek, HDK'nin sınır üçgeni bölgesini kontrol etmesinin ‘başkent Hartum'daki son kayıplarını telafi etmek için manevi bir kazanç’ olduğunu kaydetti.

Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir kenti yakınlarında bulunan sınır üçgeni bölgesi, Sudan ordusu ile HDK arasında devam eden savaşın ana cephelerinden birini oluşturuyor.

Nisan 2023 ortalarında başlayan Sudan savaşı, Orgeneral Abdulfettah el-Burhan liderliğindeki Sudan ordusu ile Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) liderliğindeki HDK arasında devam eden çatışmalarla üçüncü yılının ikinci ayına girdi. Birleşmiş Milletler (BM) tahminlerine göre savaş, ülke içinde ve dışında yaklaşık 14 milyon insanın yerinden edilmesine neden oldu.

HDK dün yaptığı açıklamada, Sudan, Libya ve Mısır arasındaki sınır üçgeni bölgesini kontrol altına aldığını duyurdu. ‘Sudan, Libya ve Mısır arasında önemli bir buluşma noktası olan stratejik bölgeyi niteliksel bir adımla özgürleştirmeyi başardığını’ belirten HDK tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: “Sudan ordusuna asker ve teçhizat açısından ağır kayıplar verdirdik… Onlarca savaş aracını ele geçirdik.”

Bunun öncesinde Sudan Silahlı Kuvvetleri Genel Komutanlığı, ‘saldırganlığı püskürtmek için savunma düzenlemeleri olarak tanımladığı adımın bir parçası olarak sınır üçgeni bölgesini boşalttığını’ duyurdu. Sudan ordusu tarafından dün yapılan açıklamada, “Bu hareket, sınır bölgesindeki saha gelişmeleri ışığında ulusal egemenliği korumak ve stratejik konumları güvence altına almak için operasyonel planların bir parçası olarak yapıldı” ifadesi yer aldı.

Gelişmeler, Sudan ordusunun salı günü yaptığı açıklamada, HDK ve Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter'e bağlı Libya güçlerini ‘bölgeyi ele geçirmek amacıyla Mısır, Sudan ve Libya arasında bulunan sınır üçgenindeki sınır noktalarına saldırmakla’ suçlayarak, bunu ‘Sudan'a, topraklarına ve halkına karşı bariz bir saldırganlık’ olarak nitelendirmesinin ardından geldi.

Mısır Temsilciler Meclisi Savunma ve Ulusal Güvenlik Komitesi üyesi Tümgeneral Muhammed Salah Ebu Hemile, “Kahire, Mısır'ın ulusal güvenliğiyle doğrudan bağlantılı olduğu için Sudan'daki gelişmeleri yakından takip ediyor” dedi. Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte HDK'nin sınır üçgeni bölgesini kontrol etmesinin güvenlik üzerindeki etkisini küçümseyen Ebu Hemile, bunun ‘özellikle başkent Hartum'daki son saha kayıplarını örtbas etme girişimi’ olduğunu söyledi ve Kahire'nin ‘Sudan'daki ulusal kurumları desteklemeye istekli olduğunu, ancak bir tarafı diğerinin aleyhine desteklemekle meşgul olmadığını’ belirtti.

Mısırlı askeri uzman Tümgeneral Semir Ferec, HDK'nin sınır üçgeninde kontrolü sağladığını duyurmasının ‘savaşın saha gerçekliği üzerinde hiçbir ağırlığı olmayan manevi bir kazanım’ olduğunu ifade etti. Ferec, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, “HDK, başkent Hartum'u kaybettikten sonra herhangi bir saha başarısını duyurmaya çalışıyor… Mısır, güney sınırlarındaki güvenliğiyle doğrudan ilgili olduğu için Sudan savaşındaki gelişmeleri izlemeye devam ediyor. Mısır'ın Sudan'daki savaşa müdahale etmeme konusunda bir isteği var” ifadelerini kullandı.

Hamideti defalarca, ‘Mısır'ın Sudan ordusuna savaş uçakları da dahil olmak üzere askeri destek sağladığını’ iddia etti. Ancak geçen yıl Mısır Dışişleri Bakanlığı bu iddiaları yalanlamış ve o dönemde yaptığı bir açıklamada ‘uluslararası toplumu HDK Komutanı’nın söylediklerinin doğruluğunu kanıtlayan delilleri bulmaya’ çağırmıştı. Söz konusu suçlamalar, Kahire'nin savaşı durdurmak ve sivilleri korumak için yoğun çaba sarf ettiği bir dönemde geldi.

Mısır'ın Sudan'daki meşruiyeti ‘askeri değil siyasi olarak’ desteklediğini belirten Ebu Hemile, “Kahire, Sudan'ın devam eden iç savaş ışığında kurumlarını restore etmesini istiyor ve kısa süre önce sivil bir başbakanın atanmasını memnuniyetle karşıladı” dedi.

Diğer yandan Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli salı günü Sudanlı mevkidaşı Kâmil et-Tayyib İdris'i arayarak, ‘Kahire ile Hartum arasındaki ikili ilişkilerin iki ülke arasında daha fazla koordinasyona katkıda bulunacak şekilde çeşitli düzeylerde güçlendirilmesine yönelik çalışmaların devam ettiğini’ bildirdi.

Mısır'ın eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Salah Halime, HDK'nin sınır üçgenini kontrol etmesini Sudan ordusunun LUO’nun bu güçlere askeri destek verdiği yönündeki suçlamalarıyla ilişkilendirerek, “Sınırdaki gelişmeler Sudan'daki savaşın henüz bitmediğini ve sahada niteliksel bir gelişme olduğunu gösteriyor” ifadesini kullandı.

Şarku’l Avsat'a konuşan Halime, ‘Mısır'ın güney sınırlarında herhangi bir doğrudan ihlal olması halinde harekete geçeceğini’ belirterek, “Mısır'ın olup bitenleri yakından takip etmesinin temelinde toprakları üzerindeki tam egemenliğini korumak yatıyor” dedi. Halime ayrıca, askeri gelişmeleri Sudan'daki iç siyasi durumla ilişkilendirerek, “HDK'nin hamleleri, önümüzdeki dönemde kontrolü altındaki bölgelerde paralel bir hükümet kurulacağını duyurma hazırlığından kaynaklanıyor” şeklinde konuştu.

Hamideti, merkezi Port Sudan'da bulunan Sudan hükümetine paralel bir hükümet olarak Barış ve Birlik Hükümeti’nin kurulduğunu duyurmuştu.