Ürdün’ün saldırılarını kınayan Suriye bir insansız hava aracını düşürdü

Amman'daki kaynaklar: Şam güvenlik anlaşmalarına uymuyor.

Suriye Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı. (SANA)
Suriye Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı. (SANA)
TT

Ürdün’ün saldırılarını kınayan Suriye bir insansız hava aracını düşürdü

Suriye Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı. (SANA)
Suriye Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı. (SANA)

Suriye, Ürdün Hava Kuvvetleri'nin kendi topraklarındaki birçok kasaba ve bölgeye yönelik saldırılarını kınadı. Söz konusu saldırıların sonuncusu, sınırdan Ürdün'e uyuşturucu kaçakçılığı yapan unsurlara yönelik olduğu gerekçesiyle Suveyda'nın güney kırsalındaki köylerin hedef alınmasıydı.

Suriye Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, “İki ülke arasındaki kardeşlik ilişkilerinin devam eden restorasyonunu etkilememek için kontrol altına almaya çalıştığımız olaylarla ilgili bu tür askeri operasyonların hiçbir haklı gerekçesi yok. Son dönemdeki siyasi, medya ve askeri gerginlikler, iki ülkenin ortak komiteleri arasında mutabakata varılan hususlarla tutarlı değil” ifadeleri yer aldı.

Suriye Savunma Bakanlığı, dün (Salı) erken saatlerde, sınır muhafız güçlerinin Ürdün sınırı yakınında bir insansız hava aracını düşürdüğünü bildirdi. Bakanlığın resmi Facebook sayfası üzerinden yapılan açıklamada, Suriye Silahlı Kuvvetleri’nin Dera vilayeti kırsalında yol kenarındaki çok sayıda patlayıcıyı imha etmeyi başardığı ifade edildi.

Ürdünlü kaynaklar ise “Suriye'nin güneyindeki aşiretlerin öfkesini kontrol altına alma girişimi” olarak değerlendirdikleri Suriye açıklamalarının önemini küçümsedi. Suriye tarafının “iki taraf arasında yapılan bir dizi güvenlik toplantısının sonuçlarını ve bunlardan çıkan tavsiyeleri uygulama taahhüdünde bulunmadığı” vurgulandı. Şarku’l Avsat’ın ulaştığı kaynaklar ayrıca “üzerinde mutabakata varılan her şeyin Suriyeliler tarafından, açık bir tereddüt ve vaatlerin yerine getirilmesindeki yavaşlıktan sonra hayata geçirilmediğini” belirtti.

Diğer yandan Ürdün Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sufyan el-Kudah, Ürdün'ün kaçakçılık operasyonlarını durdurmak için Suriye hükümetiyle koordinasyonu sürdürmeye hazır olduğunu ve Suriye'deki kardeşlerin bunlara karşı pratik, etkili, hızlı tedbir ve adımlar atmasının beklendiğini belitti.

El-Kudah, şu ifadeleri kullandı: “Ürdün, 1 milyon 300 binden fazla Suriyeli’ye ev sahipliği yaparak onlara güvenlik, emniyet ve insanca bir yaşam sağladı. Silahlı kuvvetler, savaştan kaçmak için sınırı geçen binlerce kişiyi kucakladı. Ürdün, Suriye'nin güvenliği ve özellikle Ürdün'le tarihi kardeşlik ilişkileri olan komşu vilayetler Suveyda ve Dera'daki halkın güvenliği konusunda endişe duyuyor.”



Gazze Mahkemesi girişimi, BM Genel Kurulu'nu Gazze halkını korumak için müdahale etmeye çağırdı

Gazze Şeridi semalarındaki İsrail F-15 uçağı (Reuters)
Gazze Şeridi semalarındaki İsrail F-15 uçağı (Reuters)
TT

Gazze Mahkemesi girişimi, BM Genel Kurulu'nu Gazze halkını korumak için müdahale etmeye çağırdı

Gazze Şeridi semalarındaki İsrail F-15 uçağı (Reuters)
Gazze Şeridi semalarındaki İsrail F-15 uçağı (Reuters)

Gazze Şeridi'nde yaşananları araştırmak için kurulan Gazze Mahkemesi (Gaza Tribunal) girişimi dün, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nu Gazze Şeridi’ne acilen müdahale etmeye ve felakete uğramış bölge halkına yardım etmek için askeri koruma gücü göndermeye çağırdı.

Uluslararası akademisyenler, hukukçular ve hukuk uzmanlarından oluşan girişim, kamuoyunu harekete geçirmek ve hükümetlere ‘Gazze Şeridi'ndeki soykırımı sona erdirmek’ için baskı yapmak amacıyla 2024 yılında Londra'da kuruldu.

İstanbul'da düzenlenen basın toplantısında, Gazze Mahkemesi Başkanı ve eski BM Filistin Raportörü Richard Falk, mahkemenin hükümetlere ‘çok geç olmadan’ harekete geçmeleri çağrısında bulunduğunu bildirdi.

grthy7u
Gazze Mahkemesi Başkanı Richard Falk, Gazze Şeridi'ne destek etkinliği sırasında (Gazze Mahkemesi Facebook hesabı)

94 yaşındaki Amerikalı hukuk profesörü Falk, amacın ‘BM Genel Kurulu'nun Gazze Şeridi'ne insani yardım girişinin engellenmesini ve halkın sürekli olarak yok edilmesini sona erdirmek için önleyici bir silahlı müdahale düzenlemesini sağlamak’ olduğunu ifade etti.

İsrail, 7 Ekim 2023'te Hamas'ın İsrail yerleşimlerine saldırmasından bu yana Gazze Şeridi'ne yönelik şiddetli bir askeri saldırı yürütüyor. Yardım kuruluşları, bu saldırının Gazze Şeridi'nde ciddi bir insani krize yol açtığını belirtiyor.

Gazze Mahkemesi tarafından yapılan açıklamada, “Dünya çapındaki hükümetleri, şimdiye kadar Gazze Şeridi'ndeki soykırımı sona erdirme girişimlerini engelleyen BM Genel Kurulu'nu harekete geçirmek için acil adımlar atmaya çağırıyoruz” denildi.

İsrail, Gazze Şeridi'nde soykırım gerçekleştirdiğini veya insani yardım girişini engellediğini defalarca yalanladı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, savaşı sona erdirme çağrılarının Hamas'ın konumunu ‘güçlendirdiğini’ söyledi.

Falk, bu adımın 1950 yılında BM Genel Kurulu tarafından kabul edilen ‘Barış için Birlik’ kararı veya daha yeni olan ‘Koruma Sorumluluğu’ ilkesi gibi siyasi araçlarla gerçekleştirilebileceğini belirtti.

İlk karar, BM Güvenlik Konseyi'nin uluslararası barış ve güvenliği korumada başarısız olduğu durumlarda BM Genel Kurulu'nun harekete geçmesini sağlıyor. Bu karar, Kore Savaşı'nın (1950-1953) ilk aşamalarında, Sovyetler Birliği'nin BM Güvenlik Konseyi'nde tekrar tekrar kullandığı veto hakkını aşmak için ABD'nin talebi üzerine kabul edildi.

Koruma Sorumluluğu ilkesi, 1994'te Ruanda'da yaşanan soykırım ve Bosna'daki Srebrenitsa katliamının tekrarlanmasını önlemek amacıyla 2005 yılında kabul edildi.

Filistinlilerin hakları alanında onlarca yıldır çalışan ve İsrail'e karşı tutumu nedeniyle defalarca eleştirilen Falk, “Şu anda ciddi ve kararlı bir adım atmazsak, insanları kurtarmak için çok geç kalmış olacağız” dedi.

Falk, Gazze Mahkemesi’nin bu davayı önümüzdeki ay New York'ta yapılacak BM Genel Kurulu gündemine dahil etmeyi umduğunu söyledi.

Uluslararası güçler, zulmü durdurmak için askeri müdahalenin haklı olup olmadığı konusunda bölünmüş durumda. Silahlı müdahaleyi reddedenler, bunun diğer ülkelerin iç işlerine müdahale etmek için bir bahane olduğunu düşünüyor.

Öte yandan Uluslararası Af Örgütü dün İsrail'i Gazze Şeridi halkını aç bırakmak için ‘kasıtlı bir politika’ izlemekle suçladı, ancak İsrail bu suçlamayı defalarca reddetti.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre, 2023 yılında Hamas'ın İsrail yerleşimlerine düzenlediği saldırı sonucunda çoğu sivil olmak üzere bin 219 kişi öldü.

Buna karşılık İsrail'in saldırısı, Hamas'ın Gazze Şeridi'nde yönettiği ve BM tarafından güvenilir kabul edilen Sağlık Bakanlığı'nın rakamlarına göre, çoğu sivil olmak üzere 62 binden fazla kişinin hayatını kaybetmesine yol açtı.