Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Şarku'l Avsat'a konuştu: Sisi ile Etiyopya'ya savaş ilanını görüşmedim

Şeyh Mahmud ülkesinin, ‘terörizmi’ bırakması halinde eş-Şebab Hareketi ile diyaloga hazır olduğunu vurguladı.

TT

Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Şarku'l Avsat'a konuştu: Sisi ile Etiyopya'ya savaş ilanını görüşmedim

Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Şarku'l Avsat'a konuştu: Sisi ile Etiyopya'ya savaş ilanını görüşmedim

Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah Sisi ile geçtiğimiz pazar günü Kahire'de yaptığı ve Etiyopya'ya karşı olası bir Mısır-Somali savaşı ihtimalini azalttığı görüşmenin ardından Şarku’l Avsat’a özel açıklamalarda bulundu. Mahmud, Somali’nin ayrılıkçı bölgesi ile imzalanan, yeniden Kızıldeniz kıyılarını gözden geçirme fırsatı veren ayrı ve tartışmalı bir anlaşmanın arka planına yönelik yaptığı açıklamalarda konuşurken sözlerini özenle seçti.

Somali Cumhurbaşkanı, Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt ve El Ezher Şeyhi Ahmed et-Tayyip ile birlikte Sisi ile gerçekleştirdiği uzun görüşmelerin ardından Kahire'deki evinde, Gazze'deki savaşın gölgesinde Afrika Eritre, Cibuti, Somali ve Etiyopya’nın yer aldığı Afrika boynuzu ve Kızıldeniz bölgesindeki durumu aktardı. Şeyh Mahmud ülkesinin Etiyopya'ya savaş ilan etmeyeceğini ancak Etiyopya'nın da Somali'nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı duyması gerektiğini’ vurguladı.

Şeyh Mahmud, Kızıldeniz ve Afrika Boynuzu'ndaki gerilim ve çatışma atmosferine rağmen halen ‘söz konusu krizlere ilişkin bir fırsat kapısının açık olduğuna’ inanıyor.

Ancak Etiyopya ile savaşa girmeme konusunda net. Ülkesinin şu an ‘tek savaşının terörizme karşı’ ve ‘eş-Şebab’ hareketini ortadan kaldırmaya yönelik olduğuna ve el-Kaide idelojisinden vazgeçip Somali devletini tanımaları durumunda eş-Şebab hareketi ile müzakare masasına oturmaya hazır olduklarını açıkladı.

bgrt
Somali Devlet Başkanı Şeyh Mahmud, Kahire'de Şarku'l Avsat ile röportaj gerçekleştirdi. (Fotoğraf: Abdülfettah Farac)

Ülkesinin Etiyopya'daki son gelişmelerle ilgili siyasi çözümlerini henüz tamamlamadığını vurgulayan Şeyh Mahmud, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamaları şöyle sürdürdü:

Ne Mısır'dan ne de Somali'den resmi bir savaş ilanı yok ve biz de bunu Cumhurbaşkanı Sisi ile görüşmedik. Etiyopya'ya karşı nasıl savaş başlatırız? Hayır, bunu yapmadık. Mısır'la diyaloğumuz ve ilişkilerimiz çok eskilere dayanıyor ve Mısır sadece bu sefer değil, her zaman herkesin yanındaydı. Yeni anlaşmalara veya yeni savunma anlaşmalarına gerek yok. Somali ve Mısır, her ikisi de Arap Birliği'nin üyesidir ve ailenin kendini savunma biçiminde Arap karakteri çok nettir. Yani bu çerçeve mevcut. Ekonomideki ilişkilerimizin geliştirilmesi, stratejik jeopolitik konular ve tabii ki güvenlik açısından iki kardeş ülke arasındaki normal ilişkiler görüşüldü.

Şeyh Mahmud görüşme sırasında Mısır'la ilişkilerin gelişmesine dikkat çekerek bu durumun başka bir ülkenin aleyhinde olmadığını vurguladı. "Bu görüşme ülkelerimizin çıkarınaydı ve başka bir ülkeye tehdit teşkil etmiyordu" dedi.

Şeyh Mahmud, Etiyopya'ya karşı askeri ittifak kurmayı isteyip istemediği sorusuna ise şu yanıtı verdi:

Mısır'la siyasi ve fikri ilişkilerimiz hiçbir ülkeye karşı değildir. İlişkilerimizin ve anlaşmalarımızın amacı kimseyi tehdit etmek değil, aksine daha ziyade Somali'nin kendisini savunmasına destek olmaktır. Savaş konusunda spekülasyon yapmıyoruz ve Somali'nin de buna niyeti yok. Eş-Şebab teröristlerine karşı yeterince savaş yürütüyoruz. Mecbur kalmadıkça savaş açmayacağız ve umuyoruz ki savaş açmamız için zorda bırakılmayız.

Somali lideri eş-Şebab ile müzakerelere ilişkin de şunları söyledi:

Eş-Şebab akıllıysa veya ulusal bir gündemi varsa savaşa girmeyiz, ancak onların hiçbiri yok. Onlar el-Kaide gündemini benimseyen küresel bir terör hareketidir. Küresel bir gündemi olan... Ve eğer el-Kaide’nin ideolojisini terk edip Somali devletini kabul ederlerse biz onlarla müzakereye hazırız. Dünyanın farklı yerlerinde el-Kaide ideolojisine sempati duyanlar olabilir ama eş-Şebab yerel olarak para topluyor ve biz de şu anda bunu durdurmak için çalışıyoruz.

sdf
Şeyh Mahmud, Kahire'de Şarku'l Avsat’ın sorularını cevapladı. (Fotoğraf: Abdülfettah Farac)

Afrika Boynuzu'ndaki mevcut durumla ilgili olarak da açıklamalarda bulunan Somali Cumhurbaşkanı Şeyh Mahmud, bu durumun ‘karmaşık’ olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:

Her zorlukta bir fırsat vardır. Dünya, Husilerin Kızıldeniz’deki korsanlık faaliyetleri nedeniyle artık Afrika'ya odaklanmış durumda. Etiyopya ise Somali’den başka bir tarafa geçeceğini söylüyor. Bütün bunlar dünyanın dikkatini tekrar bölgeye çekiyor ve bu başlı başına bir fırsat. En önemlisi orada bir Somali devletinin olmasını istiyoruz ve bunu da ancak Somali halkı yapabilir. Dünya defalarca Somali'de bir devlet kurmayı denedi ama başaramadı. Dolayısıyla Somali'de etkili bir devlet yaratabilecek yegâne topluluk Somali halkıdır. Ama dünya bölgeyi destekleyebilir, Afrika Birliği ve uluslararası ortaklar Somali'nin kurulmasına yardımcı olabilir ve şu anda da bunu yapıyorlar... Yardım ediyorlar ve Somali bu hedefe doğru ilerliyor. Şimdi de borçların kaldırıldığı gibi Birleşmiş Milletler tarihinin 31 yıl ile en uzun silah ambargosunun kaldırıldığını gördük. Somali'de güçlü ve sorumlu devlet kurumları ortaya çıktı. Bu yüzden; artık devlet kurumlarımıza küresel bir güven var... Bu, Somali devletinin geri dönüş yaptığını gösteren bir işaret. Bütün bunlarla birlikte Somali'deki devlet kırılganlığı sorununun yakın zamanda sona ereceği konusunda oldukça iyimseriz. Somali zengin bir ülke, birçok kaynağa sahip, dünyada önemli bir stratejik konuma sahip ama devletin çöküşü, iç savaş ve kırılgan devlet yapısı nedeniyle koşullar Somali'yi yoksullaştırdı. Bunların hepsi artık Somali'nin tarihinde kalacak. Somali o köşeden yeni yeni çıkmaya başlıyor.



İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
TT

İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)

İsrail, Gazze’de internete erişim sağlayan kafeye düzenlediği saldırıda 230 kilogramlık bombalar kullandı.

Guardian’ın haberinde, İsrail ordusunun pazartesi günü düzenlediği saldırıda Amerikan yapımı MK-82 bombalarından kullandığı yazılıyor. Bu bombalar büyük bir krater oluşturuyor ve şarapnelin geniş bir alana yayılmasına yol açıyor.

El Beka adlı kafeye yapılan saldırıda en az 41 Filistinli öldürülmüş, 75 kişi yaralanmıştı. Hayatını kaybedenler arasında 4, 12 ve 14 yaşlarındaki çocuklar da vardı.

Gazetenin bombanın parçalarına dair elde ettiği fotoğrafları inceleyen uzmanlar, sivillerin böyle bir mühimmatla kasten vurulmasının savaş suçu teşkil edebileceğine dikkat çekiyor.

Kopenhag Üniversitesi'nde uluslararası hukuk alanında çalışan Marc Schack şunları söylüyor:

Bu tür bir mühimmatın kullanımını gerekçelendirmek neredeyse imkansız. Eğer 20, 30, 40 ya da daha fazla sivil kayıptan bahsediyorsanız, bu genellikle çok büyük öneme sahip bir hedef olmalıdır. Afganistan ve Irak'taki koalisyon güçleri açısından çok üst düzey bir hedef için kabul edilen rakam 30'dan az sivilin öldürülmesiydi, o zaman da istisnai koşullar söz konusuydu.

Diğer yandan saldırının ardından İsrail Savunma Kuvvetleri’nden (IDF) yapılan açıklamada “asla sivillerin hedef alınmadığı” ileri sürüldü. Ayrıca saldırıdan önce sivil kaybın azaltılması için adımlar atıldığı savunuldu. Analistler, İsrail ordusunun drone’larla kafe etrafındaki sivilleri görmesine rağmen saldırı düzenlediğini söylüyor.

Filistinli bir aile tarafından 40 yıl önce kurulan kafe, hızlı internet bağlantısıyla öğrenciler, gazeteciler ve uzaktan çalışanların sık uğradığı bir mekandı.

İsrail ordusu Gazze’yi her gün bombalarken bölgede ateşkes sağlanması için yürütülen çalışmalar da hızlandı.

İsrail medyasındaki haberlerde, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun 7 Temmuz’da yapacağı ABD ziyareti öncesinde ateşkes anlaşmasının imzalanmasının hedeflendiği yazılıyor.

Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump’ın İsrail tarafından kabul edildiğini savunduğu 60 günlük ateşkes teklifine Hamas’ın da sıcak baktığı ileri sürülüyor. Anlaşmaya dair detaylar resmi kanallardan paylaşılmadı. Ancak haberlerde Hamas’tan kalan 50 rehinenin tamamını serbest bırakmasının isteneceği aktarılıyor.

Hamas’ın buna yanıtını cuma akşamına kadar arabuluculara sunması bekleniyor. Filistinli örgütün, Gazze’ye yardım girişine izin verilmesi ve İsrail ordusunun bölgedeki işgalini sonlandırması taleplerinden geri adım atmayacağı belirtiliyor. Anlaşma kapsamında IDF’nin Gazze’deki bazı bölgelerden çekilebileceği savunuluyor.

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel, Haaretz