Suriye’nin uyuşturucu üretimi ve kaçakçılarla ilgili harekete geçmediği öne sürüldü

Ürdün’den bir kaynak, uyuşturucu üretimi ve kaçakçılarla ilgili olarak Suriye’ye bilgi verildiğini ancak Şam rejiminin ‘parmağını dahi kıpırdatmadığını’ vurguladı.

Ürdün’ün Suriye’nin güneyindeki Suveyda kentine düzenlediği hava saldırısı yıkıma yol açtı. (Reuters-Suveyda 24)
Ürdün’ün Suriye’nin güneyindeki Suveyda kentine düzenlediği hava saldırısı yıkıma yol açtı. (Reuters-Suveyda 24)
TT

Suriye’nin uyuşturucu üretimi ve kaçakçılarla ilgili harekete geçmediği öne sürüldü

Ürdün’ün Suriye’nin güneyindeki Suveyda kentine düzenlediği hava saldırısı yıkıma yol açtı. (Reuters-Suveyda 24)
Ürdün’ün Suriye’nin güneyindeki Suveyda kentine düzenlediği hava saldırısı yıkıma yol açtı. (Reuters-Suveyda 24)

Amman, Suriye Dışişleri Bakanlığı’ndan gelen açıklamaları ‘ciddiye almadı’. Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, Suriye tarafından gelen resmi açıklamanın, ‘güvenlik toplantıları sırasında üzerinde mutabakata varılan noktaları uygulama konusunda rejimin kurumlarının başarısızlığını ve ciddiyetsizliğini aklamak amacıyla yapıldığını’ aktardılar. Kaynaklar ‘geçen yaz özel teknik düzeylerinde düzenlenen toplantılarda kararlaştırılan hususların, kaçakçılık operasyonlarını ve Suriye topraklarından gelen milislerin sınırdan sızma girişimlerini kontrol altına almaya yansımadığını’ bildirdiler.

Ürdünlü kaynaklar, Suriye’nin açıklamalarını değersiz görerek bunu, Suriye’nin güney bölgelerinde, ‘Suriye rejimini Ürdün’e uyuşturucu kaçakçılığı yapan milislerle ittifak kurup onları desteklemekle suçlayan aşiretlerin ve sakinlerin öfkesini yatıştırma çabası’ olarak nitelendirdiler. Kaynaklar, ‘rejime bağlı tarafların sivillerin güvenliğini tehlikeye attığını ve bunun bir iç kriz teşkil ettiğini’ söylediler.

zxscdfvgr
Suriye-Ürdün sınırından kaçırılan uyuşturucu ve silahlar. (Ürdün Silahlı Kuvvetleri)

Bununla birlikte aynı kaynaklar açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:

“Ürdün, özellikle ordunun kaçakçılık konvoylarına karşı angajman kurallarında değişiklik yaptığını duyurmasının ardından sınırlarını savunma hakkına sahiptir.”

Aynı bağlamda Ürdünlü siyasi bir kaynak, Şarku’l Avsat’a yaptığı özel açıklamalarda, “Suriye tarafının resmi açıklaması, yalan demeyelim de safsatalarla doluydu” dedi. Kaynak, Suriye tarafının ‘iki taraf arasında yapılan bir dizi güvenlik toplantılarının sonuçlarını ve belirlenen tavsiyeleri uygulamaya riayet etmediğini, Suriyelilerin mutabakata varılan hiçbir noktayı uygulamadığını ve bunları uygulama ve verdikleri sözler konusunda apaçık bir çekince ve ihmalkarlık görüldüğünü’ vurguladı. Kaynak, Ürdün askeri ve güvenlik servislerinin Suriyelilere ‘uyuşturucu üretim yerleri ve kaçakçıların adresleri hakkında tam bilgi sağladığını ancak Suriye tarafının geçtiğimiz aylarda parmağını bile kıpırdatmadığını ve buna iyi niyetle yaklaşılamayacağını’ da sözlerine ekledi.

frgt
Ürdün’ün Suriye’nin güneyindeki Suveyda kentine düzenlediği hava saldırısı yıkıma yol açtı. (Reuters-Suveyda 24)

Şarku’l Avsat’a konuşan Ürdün hükümetinden bir kaynak, ülkesinin ‘Suriye rejiminin toprakları üzerinde egemenliğini ve kontrolü sağlamasını ve Suriye’nin güneyindeki uyuşturucu üretim sorununu ortadan kaldırmasını’ istediğini ifade etti. Amman’ın ciddi bir şekilde savunma ve önleyici tedbirler alarak sınır istikrarını desteklemeye ve uyuşturucu akışını durdurmaya çalıştığını belirten kaynak, Amman’ın ‘sınırdan endişe verici mesajlar gönderen İranlı milislerin koruyucusu gibi görünen Suriyeliler ile işleri daha da zorlaştırmak istemediğini’ de sözlerine ekledi. Suriye tarafının resmi açıklamasına karşın Ürdün, Suriye içinden gelen uyuşturucu çetesi saldırılarına karşı savunma pozisyonunu devam ettirmekte kararlı. Resmi kaynaklar, ‘Arap Ordusu’nun Suriye’nin güneyinde herhangi bir askeri operasyon düzenlediğini inkar ediyor. Aynı şekilde Amman da Ürdün Hava Kuvvetleri’nin Dera ve Suveyda’daki uyuşturucu üretim yerlerini hedef alan dört hava saldırısı düzenlediğine ilişkin çıkan haberler hakkında yorum yapmayı reddediyor.

xscdvg
Suriye’den uyuşturucu taşırken Ürdün ordusu tarafından geçtiğimiz temmuz ayında düşürülen bir drone. (Reuters)

Geçtiğimiz günlerde Şarku’l Avsat, Ürdün Silahlı Kuvvetleri’nin silah koruması altında kaçakçılar tarafından eş zamanlı düzenlenen saldırılarla boğuşması ışığında, İranlı milisler, Suriye rejimine bağlı askeri birlikler ve Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in kardeşi Mahir Esed’e bağlı güçler tarafından desteklenen uyuşturucu kaçakçılığı çeteleri tehdidiyle mücadeledeki dönüm noktasına ilişkin bir haber yayınlamıştı.

Aralık ortasında ordu dokuz kaçakçıyı yakaladı ve bir kısmını da etkisiz hale getirdi. Bu ‘değerli avlanmayla’ birlikte alınan itiraflar sonucunda ülkenin doğu bölgelerinde merkezleri bulunan organize kaçakçılık eylemlerinin ipliği pazara çıkmaya başladı. Bunun ışığında, tehlikeli suçluların ve büyük miktarda uyuşturucu maddenin ve silahın ele geçirilmesiyle sonuçlanan başarılı askeri operasyonlar düzenlendi.

rgth
Suriye’nin güneyindeki çetelerle iş birliği yapan yerel kaçakçılar. (Ürdün Silahlı Kuvvetleri-Arap Ordusu)

Güvenlik güçleri bu ayın başında 15 kaçakçı ve suçluyu yakaladı ve beş kişiyi de etkisiz hale getirdi. Bunu birkaç gün sonra ‘özel kuvvetler’ tarafından yapılan başarılı bir operasyon izledi. Kaçakçılar ve tacirlerin yuvalarına yapılan baskın sonucunda çetelerle bağlantılı yedi kişi yakalandı. Bu sırada, kaçakçılık yapan milislerle iş birliği yaptığından şüphelenilen Ürdünlü iş insanlarının ve siyasi tabakaya bağlı kişilerin isimleri hakkında teyitli olmayan bilgiler yayıldı.

Buna ek olarak, güvenilir kaynaklara göre, Ürdünlülerin Suriye’den gelen bazı kaçakçıların itiraflarını da birkaç güne duyması muhtemel. Bu itiraflar, kaçakçılık operasyonlarının boyutunu ve 375 kilometreyi bulan Suriye-Ürdün sınırının hedef alınmaya devam edilmesinin tehlikesini gözler önüne serecek. Bu itiraflar aynı zamanda, uyuşturucu ekonomisinin Suriye rejiminin kurumları tarafından nasıl korunduğunu da ortaya çıkaracak. Fabrikalara, konvoylara ve kalabalık bir iş birlikçi kitlesine sahip olmaya başlayan bu ekonomi, çalışma sektörlerinden ortaya çıkan geleneksel ekonomiye paralel bir ekonomi oluşturarak önemli miktarda para sağlıyor.



İstanbul'daki Arap bakanlar toplantısında bölgede siyasi çözüm fırsatları ele alınacak

Arap dışişleri bakanlarının Bağdat'taki son toplantısı (Arap Birliği)
Arap dışişleri bakanlarının Bağdat'taki son toplantısı (Arap Birliği)
TT

İstanbul'daki Arap bakanlar toplantısında bölgede siyasi çözüm fırsatları ele alınacak

Arap dışişleri bakanlarının Bağdat'taki son toplantısı (Arap Birliği)
Arap dışişleri bakanlarının Bağdat'taki son toplantısı (Arap Birliği)

Mısırlı ve Arap diplomatik kaynaklar dün Şarku’l Avsat'a yaptıkları açıklamada, önümüzdeki hafta başında İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısı çerçevesinde Türkiye'nin İstanbul kentinde yapılacak olan Arap dışişleri bakanları toplantısında “İsrail-İran savaşının etkilerinin, diplomatik yola dönmenin ve bölgedeki askeri gerilimi azaltmanın yollarının” ele alınacağını söylediler.

Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, Arap dışişleri bakanlarını İstanbul'da acil toplantıya çağırdı. Irak Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre toplantının amacı “gelişmeleri hızlandırmak ve mevcut zorluklarla yüzleşmek için Arap pozisyonlarını koordine etmek.”

Bağdat’ta 17 Mayıs'ta yapılan olağan zirvede başkanlığı Bahreyn'den devralan Irak, Arap Birliği'nin şu anki başkanı.

Irak Dışişleri Bakanlığı'na göre Irak'ın Arap bakanlar toplantısına daveti, Hüseyin ile Mısırlı mevkidaşı Badir Abdulati arasında çarşamba günü gerçekleşen telefon görüşmesinin ardından geldi.

Mısır Dışişleri Bakanlığı çarşamba günü yaptığı açıklamada, Abdulati'nin Irak, Suudi Arabistan ve Bahreyn'deki mevkidaşlarını arayarak “İsrail ve İran arasındaki askeri gerilimin ardından bölgede art arda yaşanan gelişmeleri ve bunun bölgesel ve uluslararası barış ve güvenlik üzerindeki yansımalarını ele aldığını” duyurdu.

Bir Arap diplomatik kaynak, Arap dışişleri bakanlarının İstanbul'daki toplantısının İsrail-İran askeri çatışmasının bölgeye yansımalarını ele almayı amaçladığını belirterek, “toplantı, bölgesel pozisyonları koordine etme ve durumu sakinleştirme yönündeki yoğun çabaların bir parçasıdır” dedi.

İstanbul cumartesi ve pazar günleri İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 51. Dışişleri Bakanları Konseyi toplantısına ev sahipliği yapacak. Anadolu Ajansı, “İİT'nin 57 üye ülkesinden yaklaşık 1000 katılımcının toplantılara katılacağını” belirtti. Ajans haberinde, “bağlı kuruluşlar, gözlemci devletler ve diğer uluslararası örgütler de toplantılara katıldığını” ifade etti.

Kaynak, “bölgesel gelişmeleri görüşmek üzere yakın zamanda zirve düzeyinde acil bir Arap toplantısı yapılmasını” ihtimal dışı bıraktı.

Mısırlı bir başka diplomatik kaynak ise Şarkul Avsat'a yaptığı açıklamada, “İslam İşbirliği Teşkilatı dışişleri bakanları toplantısının bölgesel pozisyonları koordine etmek amacıyla ikili ve toplu düzeyde başka toplantılara da sahne olacağına” işaret ederek, “İstanbul toplantıları müzakereler yoluyla diplomatik yola dönmeyi amaçlıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak, “Mısır ve Arap ülkelerinin askeri gerilimi azaltmak, ateşkesi sağlamak ve Ortadoğu'daki çatışmanın kapsamını genişletmemek amacıyla bölge ülkeleri ve uluslararası taraflarla diplomatik temaslarını yoğunlaştırdığını” belirtti.

Kahire Üniversitesi'nde uluslararası ilişkiler profesörü İkram Bedreddin'e göre Arap ve İslam ülkelerinin pozisyonu etkili bir uluslararası ve bölgesel blok oluşturuyor ve “bu ülkeler arasındaki pozisyonların koordinasyonu, mevcut tırmanma yolunu etkileyebilir ve askeri çatışmayı kontrol altına alma yoluna itebilir.”

Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan Badreddin, “İsrail-İran çatışmasının kontrol altına alınamamasının bölgede ABD, Rusya ve Pakistan gibi uluslararası tarafların çatışmaya sürüklenmesini de içeren birçok tehlikeye yol açacağı” uyarısında bulundu.