İlkel Filistin yaşamı da "ilhak gündeminde"

Yerleşimciler, sahiplerini kovduktan sonra Beytüllahim'in doğusundaki mağaraları ele geçirip turistik cazibe merkezlerine dönüştürüyorlar

Beytüllahim Çölü, Batı Şeria'nın doğu çölü (Independent Arabia)
Beytüllahim Çölü, Batı Şeria'nın doğu çölü (Independent Arabia)
TT

İlkel Filistin yaşamı da "ilhak gündeminde"

Beytüllahim Çölü, Batı Şeria'nın doğu çölü (Independent Arabia)
Beytüllahim Çölü, Batı Şeria'nın doğu çölü (Independent Arabia)

Batı Şeria'nın güneyindeki Beytüllahim Çölü'nün uzak doğu yamaçlarında yaşayan Filistinli mağara sakinlerinin trajedisi, artık su ve elektrik gibi insana yakışır bir yaşamın en temel bileşenlerinden yoksun olan zorlu yaşam koşullarıyla bile sınırlı değil.

7 Ekim'de İsrail'in Gazze Şeridi'nde başlattığı savaş ateşi, yerleşimcilerin Filistinlileri takip etme ve kaya mağaralarından kovma iştahını bir kez daha tutuşturdu.

Bu mağaralar Nekbe (1948) yılında köylerinden kaçan Filistinlilerin uzun yıllar boyunca son sığınağı ve tek çıkış noktası oldu.

Yerleşimciler bu mağaraları eşsiz turistik cazibe merkezlerine dönüştürmek istiyor.

Kayalara oyulmuş ve yüzlerce Filistinli ailenin yaşadığı onlarca mağara, çölün büyüsünü ve çekiciliğini ortaya çıkarırken ve bir doğa harikası ve dünyanın en alçak kara noktası olan Ölü Deniz'e bakarken niçin eşsiz turistik cazibe merkezlerine dönüşmesin?

Sömürge jeolojisi

Doğu çölünü çevreleyen İsrail yerleşimleri çiftlikler, ağaçlar, bahçeler ve sokaklarla çevrili modern konut ve dinlenme tesisleriyle dolu olsa da yerleşimcilerin gözleri Beytüllahim çölünde bulunan mağaralara odaklandı.

Beytüllahim Çölü, Briyat Tuqu, Er-Reşayide, Kiysan, Zatere ve Beyt Tamer'i içeriyor. Mağara sakinlerinin tamamı "taşlama, yakma, öldürme, çocuk kaçırma" tehditleri ile karşı karşıya kaldıktan sonra mağaraları terk etmek zorunda kaldı.

O andan itibaren yerleşimciler oraya İsrail bayrağını asmak, restore etmek ve günlük yaşamın tüm ihtiyaçlarını karşılamak, gece kalacak yerler hazırlamak ve sosyal medyada benzersiz bir turistik İsrail bölgesi şeklinde tanıtım yapmak için harekete geçti.  

İsrail gazetesi Jerusalem Post'a göre geçen yıl olağanüstü bir büyüme ve performansa tanık olan İsrail turizm sektörü bu yıl gerilemeyi sürdürüyor.

Geçen yıl Tel Aviv'e yaklaşık 3,01 milyon turist gelmiş ve bu da İsrail ekonomisine 4,85 milyar dolarlık bir katkı sağlamıştı.

İsrail Turizm Bakanlığı'nın resmi verileri, İsrail turizminin geçen yılın son 3 ayında önemli ölçüde azaldığını bildirdi.

Geçen aralık ayında turist sayısı 52 bin 800'e ulaşarak sektörün en kötü performansını kaydetti. Yılın başlarında birkaç ay boyunca İsrail ayda 300 binden fazla turist ağırlamıştı.

İsrail İstatistik Bürosu'nun verilerine göre, Gazze Şeridi'nde savaşın başlaması ve Tel Aviv'e gidiş-dönüş uçuşların çoğunun iptal edilmesinden bu yana İsrail'deki turizm trafiği yüzde 76 oranında azaldı.

Turistik yerleşim

Batı Şeria'nın doğu çölündeki mağaraların ve El Halil'in en güneyindeki dağların Negev Çölü'ne bakan eteklerindeki diğer mağaraların turistik yerleşim amaçlı kontrol edilmesi, "İsrail'de Çöl Kampı" projesi adı altında geldi.

Pek çok analist bu projeyi çöl bölgelerindeki yerleşim karakolu projelerinin bir uzantısı olarak görüyor.

2002 yılında kurulan Givat Krent Yerleşimi, 70 bin metrekarelik bir alana sahip olup, 30'dan fazla mobil bina, 5 sabit bina ve bir yerleşim yeri eğitim binasını bünyesinde barındırıyor.

İbrani Çoban Karakolu da 2015 yılında yerleşim tarımının eğitimine hizmet eden 6 kalıcı ve akademik binayı içerecek şekilde 20 bin metrekarelik bir alana sahip ve Milli Eğitim Bakanlığı'ndan bütçe alıyor.

2012 yılında tesis edilen turistik yerleşim karakolu Avlar Ülkesi Han, kamp yapmak ve çölde konaklamak için Kudüs'ün güneydoğusundaki Han el-Ahmar cemaati yakınında 15 bin metrekarelik bir alana sahip.

Daha önce, 1990'ların sonunda, Maale Hagit Karakolu 70 bin metrekarelik alana kuruluydu ve düzinelerce yerleşimci ailenin yanı sıra tarım ve turizm faaliyetlerini de içeriyordu.

Beytüllahim'deki Irkçı Ayrım Duvarına ve Yahudi Yerleşimine Karşı Mücadele Komisyonu Ofisi Müdürü Hasan Bureyciyye, yerleşimcilerin Beytüllahim çölündeki mağaralar üzerindeki kontrolünün, çölün geniş alanlarını kontrol etmenin ve Filistinlileri herhangi bir kentsel genişlemeden mahrum bırakmanın önünü açtığına inanıyor.

Bureyciyye, "Savunmasız Filistinli toplulukları tehdit etmek, onları zorla sınır dışı etmek ve yerlerine yerleşimcileri yerleştirmek savaş suçuyla örtüşür. Ayrıca çoğu turistik yerleşim projesi yavaş yavaş ileri karakollara ve yüzlerce, belki de binlerce yerleşimciyi barındıran yerleşimlere dönüştü" dedi.

Filistin Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı yaptığı açıklamada, yerleşimcilerin Filistin çölünü ve Bedevi topluluklarını, Batı Şeria'daki evlerini ve mağaralarını işgalini yasallaştıran İsrail hükümetinin, Gazze Şeridi'nde yaşanan yıkımı, yerinden edilmeyi ve gerilimi Batı Şeria'ya yeniden uygulayacağını belirtti.
Bakanlığın resmi açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

Silahlı sömürgeciler, ordunun koruması altında bu toplulukları yaşadıkları toprakları boşaltmak ve kendilerine tahsis etmek amacıyla zorla yerinden etme suçunu sürdürmektedir.

Filistinliler arasında astronomiyi ve astronomi kültürünü yaymak isteyen ve Batı Şeria'nın doğusundaki Beytüllahim çölünü çeşitli projeleri, kampları ve astronomi akşamları için önemli bir çıkış noktası olarak gören kuruluş Filistin Astronomi Derneği açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

Doğu Çölü'nün geniş alanları üzerindeki yerleşim kontrolü, derneğin tüm faaliyetlerini öldürüyor, astronomi etkinliği meraklılarının hayallerini yok ediyor, yeteneklerinin gelişimini sınırlıyor ve tur ve parkurlara katılanları yerleşimcilerden gelebilecek olası saldırı riskine maruz bırakıyor.

Filistin Astronomi Derneği Başkanı Davud et-Tarve, yerleşimcilerin mağaralar üzerindeki kontrolü ele geçirdiğini ve çölün daha geniş alanlarına yayıldığını söyledi.

Tarve, "Bu, derneğin faaliyetlerinin tamamen sona ermesi ve her yıl astronomi tutkusunu geliştirmek amacıyla astronomi kamplarına katılan 5 binden fazla Filistinlinin hayalinin ortadan kalkması anlamına geliyor. Beytüllahim Çölü, astronomi fotoğrafçılığı ve kamp tutkunlarının Filistin'deki tek yeridir" diye konuştu.

Ayartmalar ve teşvikler

Filistinliler, mağaraların kontrol altına alınması ve her Filistinlinin silah zoruyla buralardan sürülmesi sonucunda Batı Şeria'nın doğu çölünü kaybetme korkusu yaşıyor.

Bu gelişme, İsrail Turizm Bakanlığı'nın Gazze Şeridi'nden sadece 14 kilometre uzaklıktaki bir alanda devasa bir turizm kompleksi projesini teşvik etmek için attığı eşi benzeri görülmemiş adımlarla aynı zamana denk geldi.

İsrailli Yedioth Ahronoth gazetesine bağlı Ynet internet sitesine göre, 5 yıl süreyle 18 milyar şekel (5 milyar dolar) tahsis edilen proje, kamp alanları ve Ortadoğu'nun en büyük dönme dolabını içeren bir eğlence parkının yanı sıra, Gazze Şeridi'nde Raim yerleşim yerinin yakınında düzenlenen Nova müzik festivali gibi konser ve kutlamalar için ayrılmış mekanlar da yer alacak. Hamas 7 Ekim'de bu festivale saldırı düzenlemişti.

Bakanlığın açıklamasına göre projede, halen süren savaşta ölen İsraillilerin anısına oteller ve bir anıt müzenin inşası için geniş alanlar tahsis edilecek.

İsrail hükümeti tarafından 1953 yılında Kudüs şehrinde İkinci Dünya Savaşı'nda öldürülen "Holokost" Yahudilerinin anısına inşa edilen Yad Vaşem Merkezi'nin bir benzeri olacak.

Proje aynı zamanda durumu eski haline getirmeyi ve doğal alanları ve bunlarla birlikte turistik mekanları da 7 Ekim öncesinde olduğu gibi, hatta yeni altyapı ve iyileştirilmiş eklemelerle açmayı hedefliyor.

İsrailli uzmanlar, Gazze Şeridi yakınındaki bölgenin Tel Aviv ve Kudüs'ten sonra İsrail'in en çok turist çeken 3 destinasyonundan biri olabileceğine inanıyor; zira burası Tel Aviv'den sadece yarım saat uzaklıkta ve buraya araba veya trenle ulaşılabiliyor.

Turizm Bakanlığı projelerinin yürütme kolu olan İsrail Devlet Turizm Şirketi'nin temsilcisi Elad Arnfeld şunları söyledi:

Dünyanın en çılgın kutlamalarının olacağı turistik bir alan inşa edip, felaket alanını performans alanına dönüştürmeyi planlıyoruz. Proje için gerekli para, Alan Yeniden Canlandırma Komitesi bütçesinde zaten onaylandı.

Zorluklar ve belirsizlikler

Yeni projenin tanıtımını yapan İsrail Turizm Bakanı Haim Katz, İsrail'deki turizm sektörünün geleceğine olan güvenini dile getirdi.

Bakan Katz savaş sonrası dönemde turizme hızlı ve etkili bir yanıt vermek için gerekli altyapıyı güçlendirme çabalarının, ekonomiyi canlandırmaya ve ekonominin iyileşmesine ve büyümesine katkıda bulunmaya dayandığına dikkat çekiyor.

Bunun aksine, Kudüs'teki büyük İsrail turizm şirketlerinin CEO'su Mark Feldman, İsrail gazetesi The Jerusalem Post'a verdiği röportajda savaşın sona ereceği ve yabancı havayollarının İsrail'e uçuşlarına yeniden başlayacağı yönündeki aşırı iyimserliğe karşı uyardı.

Feldman, "Yabancı havayolları savaştan sonra İsrail'le iş yapmaya devam edene kadar gerçekler sert olmaya devam edecek. Ben Gurion Havalimanı'ndaki faaliyet eksikliğine ek olarak gruplar veya bireyler İsrail'i ziyaret etmeye ilgi göstermiyor ve kruvaziyer hatlarının olmayışı nedeniyle durum daha da kötüleşiyor. Savaştan sonra ülkede turist sayısında kademeli bir artış yaşanacak ancak toparlanma yavaş olacaktır. Turizm yapısının kademeli olarak restorasyonu ve sıfırlanması sürecine ihtiyaç var." diye konuştu.

Independent Arabia - Independent Türkçe



Suudi Veliaht Prensi: Filistin devleti olmadan İsrail ile ilişki kurulamaz

Suudi Veliaht Prensi Şura Konseyi'nde yıllık kraliyet konuşmasını yapıyor (SPA)
Suudi Veliaht Prensi Şura Konseyi'nde yıllık kraliyet konuşmasını yapıyor (SPA)
TT

Suudi Veliaht Prensi: Filistin devleti olmadan İsrail ile ilişki kurulamaz

Suudi Veliaht Prensi Şura Konseyi'nde yıllık kraliyet konuşmasını yapıyor (SPA)
Suudi Veliaht Prensi Şura Konseyi'nde yıllık kraliyet konuşmasını yapıyor (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman bin Abdülaziz bugüngünü yaptığı açıklamada, Filistin davasının ülkesinin dikkatinin ön saflarında yer aldığını yineleyerek, Riyad'ın İsrail işgal otoritesinin Filistin halkına karşı işlediği suçları reddettiğini ve güçlü bir şekilde kınadığını vurguladı.

Suudi Arabistan'ın başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasına yönelik yorulmak bilmeyen çalışmalarını durdurmayacağını ve bu olmadan İsrail'le diplomatik ilişkiler kurmayacağını vurguladı. Filistin devletini uluslararası meşruiyete uygun olarak tanıyan ülkelere teşekkür etti ve diğer ülkeleri de benzer adımlar atmaya çağırdı.

Bu konuşma, İki Kutsal Caminin Hamisi Kral Selman bin Abdülaziz adına Şura Konseyi'nin dokuzuncu oturumunun ilk yıl çalışmalarını açtığı ve yıllık kraliyet konuşmasını yaptığı sırada gerçekleşti. Konsey Başkanı ve üyeleri, önünde yemin ettikten sonra kendisiyle hatıra fotoğrafı çektirme imkânı buldu.

Prens Muhammed bin Salman şunları söyledi: “Şura Konseyi'nin yeni bir oturumunun eşiğindeyken, gözetim işlevlerinin yanı sıra onaylanan strateji ve planların uygulanmasını sürekli olarak takip etmesinin ve devlet kurumlarının performansının iyileştirilmesindeki rolünün ve düzenlemelerin geliştirilmesi ve modernize edilmesindeki etkin rolünün önemini vurguluyoruz.” “Krallığın 2030 Vizyonu'nun lansmanından bu yana, vatandaş bizim odak noktamız olmuştur, çünkü onun temel direği ve hedefidir ve çeşitli yollardan oluşan kapsamlı şemsiyesi aracılığıyla elde edilen her başarı, vatanın yükselmesi, vatandaşa fayda ve gelecek nesiller için dalgalanma ve değişikliklerden bağışıklıktır.”

Prens Muhammed bin Salman şunları söyledi: “Şura Konseyi'nin yeni bir oturumunun eşiğinde olduğumuz şu günlerde, Konsey'in devlet kurumlarının performansının arttırılmasındaki rolünün, düzenlemelerin geliştirilmesi ve modernize edilmesindeki etkin rolünün yanı sıra, gözetim işlevinin ve onaylanan strateji ve planların uygulanmasını sürekli olarak takip etmesinin önemini vurguluyoruz.
"Başlangıçtan bu yana Krallığın 2030 Vizyonu, temel direği ve hedefi olduğu için vatandaşı düşünüyor. Çeşitli yollardan oluşan kapsamlı bir şemsiye altında elde edilen her başarı, millet için bir moral, vatandaş için bir fayda, gelecek nesiller için ise dalgalanma ve değişimlerde bağışıklık kazandırıyor.

Prens Muhammed bin Salman, Şura Konseyi'nde yıllık kraliyet konuşmasını yapıyor (SPA)Prens Muhammed bin Salman, Şura Konseyi'nde yıllık kraliyet konuşmasını yapıyor (SPA)

“Bugün sizlerle bir araya geldik. Ulusal ve uluslararası düzeyde birçok hedefe ulaşmaktan gurur duyduğumuz bu yolculuğun bazı bölümlerini istikrarlı adımlarla ve sürekli çalışarak kat ettik. Krallık uluslararası göstergelerde ve sıralamalarda ilerledi” diyen Veliaht Prens, ‘dikkatli bir inceleme ve önceliklendirmeye dayalı kapsamlı ve entegre bir yaklaşımla, hedeflerimize ulaşmak için yolculuğa iyimserlik ve güvenle devam ettiğimizi’ vurguladı.

Veliaht Prens, Suudi Arabistan'ın “bu büyük yolculuk sırasında, geçen yıl reel GSYH'ye yüzde 50 ile en yüksek katkısını kaydeden Krallığın petrol dışı faaliyetleri, büyümenin sürdürülebilirliği ve kapsayıcılığının arttırılması ve ekonomik çeşitlendirmede yüksek kaliteye ulaşılması da dahil olmak üzere birçok temel başarı elde ettiğini” belirtti. Veliaht Prens, Kamu Yatırım Fonunun yatırım için itici bir güç olma hedeflerine ulaşmadaki rolünü sürdüreceğine işaret etti.

Suudi Veliaht Prensi, Şura Konseyi'nin dokuzuncu oturumunun ilk yılına ait çalışmaların açılışını yaptı (SPA)
Suudi Veliaht Prensi, Şura Konseyi'nin dokuzuncu oturumunun ilk yılına ait çalışmaların açılışını yaptı (SPA)

“Erkek ve kadın vatandaşlar arasında işsizlik 2017 yılında yüzde 8,12 iken 2024'ün ilk çeyreğinde yüzde 6,7 ile tarihi düşük seviyeye ulaştı. Vatandaşlar için ev sahipliği oranı 2016'da yüzde 47 iken yüzde 63'ün üzerine çıktı” dedi ve ekledi: “Turizm alanında hedeflenen tarihin üzerinde bir başarı elde edildi. 2019 yılında başlatılan Ulusal Turizm Stratejisi, 2030 yılında 100 milyon turist hedefi koymuştu. Bu hedef aşıldı ve 2023 yılında 109 milyon turiste ulaşıldı.”

Prens Muhammed bin Salman, Suudi Arabistan'ın en rekabetçi ülkeler arasında on altıncı sırayı elde ettiğini, doğal kaynakların keşfedilmesiyle Krallığın dünyanın en büyük doğal kaynak depolarından biri haline geldiğini, yenilenebilir enerji alanında ileri bir konuma ulaştığını ve bu alanda bölgesel ve uluslararası alanda en aktif oyunculardan biri haline geldiğini ifade etti.

“Bugün Krallık, başarılarının ve vizyonunun bir sonucu olarak, başta Uluslararası Para Fonu'nun bölgesel merkezinin açılması olmak üzere, küresel merkezler ve büyük şirketler için ilk varış noktalarından biri haline getiren küresel güvene sahiptir. Expo 2030'a ev sahipliği yapmak üzere seçilmesine katkıda bulunan spor, yatırım ve kültür alanlarında çok sayıda uluslararası faaliyet için merkezler ve kültürel iletişim için bir geçittir ve şu anda 2034'teki Dünya Kupası için hazırlanmaktadır.”

Veliaht Prens, erkek ve kadın vatandaşların inovasyon ve bilim alanlarındaki başarılarından gurur duyduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Eğitimin nitelikli olmasına, bilgi ve inovasyonun teşvik edilmesine azami özen gösteriyor, bilimsel mükemmellikten ve yüksek becerilerden yararlanan ve yüksek kalitede eğitim almak için her türlü fırsata sahip nesiller inşa etmek için çalışıyoruz.”

Prens Muhammed bin Salman, Şura Konseyi'nde yıllık kraliyet konuşmasını yapıyor (SPA)

Prens Muhammed bin Salman, Şura Konseyi'nde yıllık kraliyet konuşmasını yapıyor (SPA)

“Modernleşme ve çeşitlenme yolunda ilerledikçe; Dedelerimizin, babalarımızın yolunun bir uzantısı olan, tüm dünyaya damgasını vuran imajımız olan kimliğimizi ve değerlerimizi korumaya büyük önem veriyoruz.”

Ayrıca ülkesinin uluslararası toplumdaki tüm etkin ülkelerle iş birliği yapmaya istekli olduğunu ve insanlığı koruyan ve medeniyet değerlerini muhafaza eden şeyin, ülkeler ve halklar arasında verimli iş birliği, ülkelerin bağımsızlığına ve değerlerine saygı, iyi komşuluk ilkesi, içişlerine karışmama ve çatışmaların çözümünde güce başvurmaktan kaçınma temelinde, daha iyi bir geleceğin ortak arayışı olduğuna inandığını vurguladı.

  Suudi Veliaht Prensi, Başkan ve Şura Konseyi üyeleriyle birlikte hatıra fotoğrafında (SPA)Suudi Veliaht Prensi, Başkan ve Şura Konseyi üyeleriyle birlikte hatıra fotoğrafında (SPA)

Prens Muhammed bin Salman, Suudi Arabistan'ın Yemen, Sudan, Libya ve diğer ülkelerdeki krizlere siyasi çözümler bulmak için çaba sarf ederek ve Rusya-Ukrayna krizi gibi uluslararası krizlerde çözümleri destekleyerek, bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliği güçlendirmeye çalıştığını belirtti.

Şura Meclisi Başkanı Dr. Abdullah el-Şeyh ise İki Kutsal Caminin Hamisi Kral Salman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens'in sürekli ilgisini ve büyük desteğini takdir ederek, inşa ve kalkınma sürecindeki rolüne inandığını belirtti. Abdullah el-Şeyh “Ülkemizin bu kutlu dönemde tanık olduğu muazzam ve seçkin kalkınma çalışmaları, Allah'ın lütfu ve ardından devletin (Vizyon 2030) kapsamında benimsediği akıllıca politika olmaksızın başarılamazdı” dedi.

Şura Konseyi'nin dokuzuncu oturumunun ilk yılının açılışı (SPA)
Şura Konseyi'nin dokuzuncu oturumunun ilk yılının açılışı (SPA)

Al- Şeyh konuşması sırasında şunları söyledi: “Veliaht Prens tarafından yönetilen vizyon, bugünü yaratmak, geleceği inşa etmek ve bilge liderliği ve sadık halkı ile uzun ve geniş tarihini yaşatmak için çalışarak ülkeyi uluslar arasında hak ettiği yere getirmek için boyutları ve hedefleri bakımından benzersiz, hırsları ve teklifleri bakımından çeşitli bir kalkınma yolu çizdi. Bu da bir dizi başarı ve kazanıma yol açtı.”

“Bunlar arasında dev ve seçkin nitelikli projelerin oluşturulması, bir dizi göstergede sıçrama yapılması ve çeşitli alanlarda uluslararası ödüller alınması yer alıyor.”

Riyad'daki Şura Konseyi genel merkezinde bulunan dinleyicilerden bir kısmı (SPA)Riyad'daki Şura Konseyi genel merkezinde bulunan dinleyicilerden bir kısmı (SPA)

Krallığın çeşitli uluslararası toplantılara, zirvelere, konferanslara, forumlara ve turnuvalara ev sahipliği yapmasının, statüsünü ve liderliğini teyit ettiğini ve Suudi liderliğinin iki Kutsal Camiye en üst düzeyde özen gösterme, teknolojiden yararlanma, onları ziyaret edenler için hizmetler geliştirme gibi konulara olan ilgisini gösterdiğini belirtti.

Al-Şeyh, Konsey'in geçtiğimiz yıl aldığı kararları da özetledi: 58'i kanun ve yönetmelik taslakları, 240'ı uluslararası antlaşma ve anlaşmalar, 194'ü de devlet kurumlarının raporlarıyla ilgili olmak üzere çeşitli konularda 493 karar alındığını belirtti.

 Şura Konseyi üyeleri dokuzuncu oturumun birinci yılı çalışmalarının açılışında  (SPA)Şura Konseyi üyeleri dokuzuncu oturumun birinci yılı çalışmalarının açılışında  (SPA)