Milyonlarca Filistinli için vazgeçilmez bir kuruluş olan UNRWA zorluklarla karşı karşıya

Lübnan’ın güneyindeki Sidon’da UNRWA tarafından işletilen bir okulda UNRWA pankartının yanında duran Filistinli bir mülteci (DPA)
Lübnan’ın güneyindeki Sidon’da UNRWA tarafından işletilen bir okulda UNRWA pankartının yanında duran Filistinli bir mülteci (DPA)
TT

Milyonlarca Filistinli için vazgeçilmez bir kuruluş olan UNRWA zorluklarla karşı karşıya

Lübnan’ın güneyindeki Sidon’da UNRWA tarafından işletilen bir okulda UNRWA pankartının yanında duran Filistinli bir mülteci (DPA)
Lübnan’ın güneyindeki Sidon’da UNRWA tarafından işletilen bir okulda UNRWA pankartının yanında duran Filistinli bir mülteci (DPA)

Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e düzenlediği saldırıyla bağlantılı olarak tartışmalara konu olan Birleşmiş Milletler (BM) Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA), kurulduğu 1949 yılından bu yana milyonlarca Filistinli için kilit bir aktör oldu.

İsrail’in, UNRWA çalışanlarını 7 Ekim’deki Hamas saldırısına katılmakla suçlamasıyla, ajans büyük bir darbe aldı.

UNRWA personelinin, Hamas’ın 7 Ekim saldırısına karıştığı suçlamasına ilişkin soruşturma başlatıldı.

Uzun süredir İsrail’in eleştirilerine maruz kalan UNRWA, finansmanın neredeyse tamamını ülkelerden gelen gönüllü katkılardan alıyor.

Ajansın kilit rolü

UNRWA, İsrail’in kurulma ilanından bir gün sonra çıkan Birinci Arap-İsrail Savaşı’nın ardından BM Genel Kurulu’nun Aralık 1949’da çıkardığı bir kararla kuruldu.

dsfegrt
Filistinli mülteci Ibtihaj Dawla, 1948’de yaşanan Nakba’dan önce Gazze’deki evlerinde kendisi ve eşinin fotoğrafını tutuyor (AFP)

UNRWA kurulmadan önce, 1948 yılında kurulan BM Filistinli Mültecilere Yardım Programı, Filistinli mültecilere yönelik yardım görevlerini yürütüyordu.

Daha sonra kurulan UNRWA, bu programa verilen görevleri üstlendi.

Ayrıca, Filistinli mülteci nüfusunun ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarına daha etkili bir şekilde yanıt vermekle görevlendirildi.

Arap-İsrail çatışmasının başlangıcından Aralık 1949’da ateşkesin kabul edilmesine kadar, 760 binden fazla Filistinli, ilerleyen Yahudi güçleri karşısında evlerinden kaçmak zorunda kaldı veya zorla yerinden edilerek tehcir edildi. Çoğu komşu ülkelere sığındı.

dsvferg
İsrail’in Gazze’ye yönelik savaşı sırasında UNRWA’nın işlettiği bir okula sığınan Filistinli çocuklar (DPA)

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre, o tarihten bu yana UNRWA, başka yetkili bir organın yokluğunda, Filistinli mültecilerin uluslararası statüsünü garanti eden tek organ haline geldi.

UNRWA’ya kayıtlı yaklaşık 5,9 milyon Filistinli var ve bu kişiler ajansın eğitim, sağlık hizmetleri, sosyal hizmetler, kamp altyapısı, mikrofinans ve silahlı çatışma dönemleri de dahil olmak üzere acil yardım gibi hizmetlerinden yararlanabiliyor.

Ajans, 19’u 1967’den bu yana İsrail tarafından işgal edilen Batı Şeria’da olmak üzere toplam 58 kampı yönetiyor.

UNRWA okullarında 540 binden fazla çocuk eğitim görüyor.

Gazze’deki hizmetleri

İsrail ile Hamas arasındaki savaş başlamadan önce, 2007’den bu yana Hamas tarafından yönetilen Gazze Şeridi’nde insani durum zaten kritikti.

BM’nin Ağustos ayı verilerine göre, Gazzelilerin yüzde 63'ü gıda güvensizliğinden muzdaripti ve uluslararası yardıma bağımlıydı.

Yüzde 80’den fazlası yoksulluk sınırının altında yaşıyordu.

efrtbh
UNRWA okulunun oyun alanındaki çadırlarda kalan Filistinliler (DPA-Arşiv)

BM’ye göre İsrail, Mısır ve Akdeniz arasında sıkışan bölgede sekiz kamp ve yaklaşık 1,7 milyon mülteci bulunuyor. Bu da 2,4 milyonluk nüfusun ezici çoğunluğunu oluşturuyor.

UNRWA web sitesine göre, ajans tarafından istihdam edilen 30 bin kişiden 13 bini Gazze Şeridi’nde, 365 kilometrekarelik bir alanda bulunan 300 tesiste çalışıyor.

2018 krizi

UNRWA’ya en büyük katkıyı sağlayan kişi olan ABD’nin eski Başkanı Donald Trump, 2018 yılında ajansın yıllık katkısını 300 milyon dolar azalttı.

O dönemde iktidarda olan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da Trump’ı övdü ve UNRWA’nın ‘Filistinli mülteci sorununu devam ettiren bir örgüt’ olduğunu iddia etti.

Washington, Başkan Joe Biden’ın seçilmesinin ardından 2021’de UNRWA’ya bağışlarına yeniden başladı.

7 Ekim saldırısı

UNRWA Genel Komiseri Philippe Lazzarini, “İsrail yetkilileri, 7 Ekim’de İsrail’e yönelik saldırılara çok sayıda UNRWA çalışanının dahil olduğu iddiasıyla ilgili olarak bize bilgi sağladı” dedi.

Lazzarini, bazı personelin (ABD’ye göre 12) işten çıkarıldığını ve soruşturma başlatıldığını söyledi.

dergth
Kız öğrenciler, 2019’da Gazze Şeridi’ndeki Beyt Hanun’da UNRWA tarafından yönetilen bir okulda geleneksel Filistin dansı sergiliyor (AFP)

Konuyla ilgili soruşturma başlatılırken, iddia edilen durum tespit edilemedi.

İsrail Cumartesi günü yaptığı açıklamada, UNRWA’nın savaştan sonra artık Gazze’de herhangi bir rol oynamasını istemediğini duyurdu.

ABD Dışişleri Bakanlığı, ajansa sağlanan ek finansmanı askıya aldığını duyurdu. Bunu diğer birçok bağışçı ülke takip etti.

Ajansın 2022 yılında BM’nin normal bütçesinden ve diğer BM kuruluşlarının katkılarından aldığı fon 44,6 milyon doları buldu.

ABD, 2022 yılında UNRWA’ya yaklaşık 344 milyon dolar sağladı.

Almanya 202 milyon dolardan fazla bağışla ikinci sırada yer alırken onu Avrupa Birliği, İsveç, Norveç, Japonya, Fransa, Suudi Arabistan, İsviçre ve Türkiye izledi.



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.