Fas: 700 binden fazla emekli açlık sınırının altıda yaşıyor

Fas’taki emekliler zorlu koşullar ile yetersiz emekli maaşlarının arasında sıkıştı

Başbakan Aziz Ahnuş sendika liderleriyle daha önce yaptığı toplantıda (Şarku’l Avsat)
Başbakan Aziz Ahnuş sendika liderleriyle daha önce yaptığı toplantıda (Şarku’l Avsat)
TT

Fas: 700 binden fazla emekli açlık sınırının altıda yaşıyor

Başbakan Aziz Ahnuş sendika liderleriyle daha önce yaptığı toplantıda (Şarku’l Avsat)
Başbakan Aziz Ahnuş sendika liderleriyle daha önce yaptığı toplantıda (Şarku’l Avsat)

Faslı Muhammed el-Avini mütevazı bir evde yaşadığını ve temel ihtiyaç maddelerinin fiyatlarındaki artış nedeniyle emekliliğinden bu yana günlük yaşam masraflarıyla mücadele ettiğini sert ifadelerle anlattı. Her 3 yılda bir kira bedelinin yüzde 8 oranında artmasının onu zor durumda bıraktığını ve arada bir ev değiştirmek zorunda kaldığını da anlattı. 66 yaşında emekli Profesör ve 6 kişilik bir ailenin reisi olan Avini Arap Dünyası Haber Ajansı’na (AWP) “Şeker hastasıyım ve başka kronik hastalıklarım da var. Bin 500 dirhemi aşmayan emekli maaşım bırakın ev ve çocuk masraflarını, aylık ilaç masraflarını bile karşılamaya yetmiyor” dedi. Üzgün bir ses tonuyla “Yaklaşık 15 yıldır Rabat’ta yaşıyorum ve bugüne kadar küçük bir ev alabildim, ne de araba sahibi olabildim. Mecburiyetten ikinci el bir araba almıştım ama özellikle yakıtın artmasıyla masrafları bana yük oldu… Eğer eşimin geleneksel tatlılar yapıp satma işi olmasaydı, kendimizi dilenirken bulacaktık” dedi.

dwrvg
Başbakan Aziz Ahnuş (MAP)

Şarku’l Avsat’ın AWP’den aktardığı habere göre 6 yıl önce emekli olan asker Hasan Acdem ise emeklilik maaşını açıklamaktan utandı. Acdem AWP’ye “Enerjim, sağlığım, gençliğim tükendi, karşılığında düzgün bir hayat yaşamamı sağlayacak hiçbir şey verilmedi. Allah bize yeter, O ne güzel vekildir” ifadelerini kullandı. Üç çocuk babası olan Acdem öfkeli bir ses tonuyla “Aileme özel konut sağlayamadığım için geniş bir aile evinde yaşıyorum, özel sektörde çalışan bir oğlum var ve ailenin yükünü o taşıyor. Fas’ta emeklilerin koşulları çok ağır, aldıkları ödeme ise son derece utanç verici... Gerçekten ötenazi evresini yaşıyoruz” dedi.

Trajik durumlar

Fas’ta çalışanların emekli edilme yaşı 63 olarak belirlendi ve bu yaş, üniversite profesörleri için iki yıl, diğer çalışanlar için ise bir yıl olmak üzere en fazla iki yıl uzatılabiliyor. Fas Emekliler Sendikası Federasyonu başkanı Bouchaib Maloom, Fas’taki emeklilik sisteminden yararlanan 700 binden fazla kişinin emeklilik maaşlarının yetersiz olması nedeniyle ‘yoksulluğa sürüklenen trajik koşullarda yaşadıklarını’ açıkladı. Fas Emeklilik Fonu sivil emeklilik sistemini, askeri emeklilikleri ve diğerlerini yönetiyor. Ülkede emeklilik ödemeleri, maaş ve hizmet süresi gibi çeşitli faktörlere bağlı oluyor. Maloom AWP’ye “Fas hükümeti binlerce emeklinin taleplerini görmezden gelmeye ve devam ediyor. Başbakan, işverenler ve sendikal hareketin temsilcileri arasında imzalanan anlaşma kapsamındaki taahhütlerini inkar ediyor. Söz konusu taahhütler, emekli aylığından yararlanmak için 3 bin 240 tam günü tamamlama zorunluluğunun kaldırılmasını öngörse de, bunun bir gün az olması durumunda emekliler ve aileleri, insana yakışır bir yaşam sağlamaktan uzak, adaletsiz emeklilik maaşları nedeniyle yoksulluk içinde kıvranıyor” ifadelerini kullandı.

sderg
Fas İşçi Sendikası’nın düzenlediği daha önceki bir gösteriden (Şarku’l Avsat)

Fas İşçi Sendikası, Demokratik İşçi Konfederasyonu, Genel İşçi Sendikası, Ulusal İşçi Sendikası ve Demokratik Federasyon ile Fas hükümeti ve Fas İşletmeleri Genel Konfederasyonu arasında 30 Nisan 2022’de imzalanan anlaşmaya dikkat çeken Maloom, hükümetin ‘özel sektör çalışanlarının katkılarını ve tasarruflarını düşük faizle ve ilgililere fayda sağlamayan projelere yatırım yaparak kullandığını, ortalama emekli maaşının ayda bin 800 dirhemi aşmadığını’ ifade etti. Emekli Sendikaları Federasyonu Başkanı’na göre emeklilerin yüzde 60’ı ayda bin 500 dirhemden az alıyor, yüzde 40’ı ise emekli maaşı alma koşullarını karşılamadıkları için hiçbir ödeme alamıyor. Arap Dünyası Haber Ajansı Fas Emeklilik Fonu veya Fas Ekonomi ve Maliye Bakanlığı’ndan konu ile ilgili yorum istese de cevap alamadı. Geçen hafta Kazablanka’daki bir protestoda, Fas İşçi Sendikası, hükümet, işverenler ve Fas İşçi Sendikası arasında 2022 yılında imzalanan sözleşmenin şartlarının yürürlüğe konulmasındaki gecikme nedeniyle başta Ekonomi ve Maliye Bakanlığı ile Ulusal Sosyal Güvenlik Fonu Genel Müdürlüğü olmak üzere ilgili hükümet birimlerini kınadı. İşçi Sendikası, Fas hükümetinden emeklilik maaşlarını bin 500 dirhem artırmasını ve asgari emekli maaşını 3 bin 129 dirhemlik asgari ücrete eşitlemesini talep etti. Ayrıca hükümetin emeklilik maaşından yararlanmak için 3 bin 240 günlük koşulunu iptal etme ve bu süreyi bin 320 güne indirme konusu ‘ertelemesini’ de kınadı. (Bir ABD doları 9,98 Fas dirhemine denk geliyor.)



Suriye İsrail ile barışa hazır mı?

BM barış gücü, Eylül 2014'te Suriye ile İsrail arasındaki tek sınır geçişi olan Kuneytra şehrini ve Kuneytra sınır kapısını izliyor (EPA)
BM barış gücü, Eylül 2014'te Suriye ile İsrail arasındaki tek sınır geçişi olan Kuneytra şehrini ve Kuneytra sınır kapısını izliyor (EPA)
TT

Suriye İsrail ile barışa hazır mı?

BM barış gücü, Eylül 2014'te Suriye ile İsrail arasındaki tek sınır geçişi olan Kuneytra şehrini ve Kuneytra sınır kapısını izliyor (EPA)
BM barış gücü, Eylül 2014'te Suriye ile İsrail arasındaki tek sınır geçişi olan Kuneytra şehrini ve Kuneytra sınır kapısını izliyor (EPA)

Suad Gross

İbrani medyasında yer alan ve “Suriye'ye yakın” bir kaynağa atfedilen açıklamalara göre, Suriye ve İsrail 2025 yılı sonuna kadar barış anlaşması imzalayacak. Bu açıklamalar, Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, Şam'ın diplomatik kanallar ve uluslararası arabulucularla dolaylı müzakereler yoluyla ülkenin güneyindeki İsrail saldırılarını ve ihlallerini durdurmak için çalıştığını ve “Suriye'nin egemenliğinin her şeyden önce geldiğini” vurguladıktan birkaç gün sonra geldi. Peki, Suriye barış anlaşması imzalamaya hazır mı?

İsrail'in Arapça yayın yapan “I24 NEWS” sitesi, “Suriye'den bilgili bir kaynak”tan, söz konusu barış anlaşmasının, İsrail'in 8 Aralık 2024 tarihinden sonra, tampon bölge içinde ilerlediği tüm Suriye topraklarından, Hermon Dağı'nın zirvesi de dahil olmak üzere, kademeli olarak çekilmesini öngördüğünü belirtti.

Şam hükümetine yakın kaynaklar, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, İsrail ile bölgesel ve uluslararası himaye altında dolaylı müzakerelerin sürdüğünü, Suriye Devlet Başkanı'nın bunu duyurduğunu ifade etti.

Kaynaklar, Suriye'nin, İsrail'in Suriye topraklarındaki saldırı ve ihlallerini durdurmasını ve 1974 anlaşmasına geri dönmesini talep ettiğini, İsrail'in ise bir tampon bölge oluşturmak istediğini ve muhtemelen gelecekte kapsamlı bir barış anlaşmasına zemin hazırlayacak yeni bir güvenlik anlaşması imzalanacağını açıkladı.

Kaynaklar, kalıcı bir anlaşmaya varılmasının mümkün olmadığını belirtirken, kalıcı bir barış anlaşmasına veya İbrahim Anlaşması'na zemin hazırlayacak bir anlaşmaya varılma olasılığını dışlamadı. Kaynaklar, durumun hızla geliştiğini belirterek, Şam'ın Suriye'nin egemenliğini koruyacak bir anlaşmaya varılması için Arap dünyasının rolüne güvendiğini, barış dosyasını Arap dünyasının gündemine taşıdığını ve ABD ile Batı ülkelerinin Suriye'deki istikrarı destekleme arzusu çerçevesinde, İsrail'e saldırıları durdurması için baskı yapmasını umduğunu kaydetti.

Ancak Suriye, İsrail ile kalıcı bir barış anlaşmasına hazır mı?

Kaynaklar, Suriye'nin “yeni doğmuş” bir ülke olarak mevcut durumda kalıcı barışa hazır olmadığını ve umduğu çözümün, değiştirilmiş bir güvenlik anlaşması veya 1974 anlaşmasına geri dönmek olduğunu belirtti. Halkın reddi devam ediyor, ancak bu red, karmaşık ve çetrefilli iç sorunlar ve Suriye topraklarında iktidar dışında, düşmanla barış ilkesini reddeden aşırı akımlar ve silahlı grupların varlığı nedeniyle daha az belirgin.

Golan Tepeleri ile Suriye arasındaki sınıra yakın bir İsrail aracı (Arşiv-Reuters)Golan Tepeleri ile Suriye arasındaki sınıra yakın bir İsrail aracı (Arşiv-Reuters)

Suriye'li siyasi araştırmacı ve “Ortadoğu Muhafazakarlar Birliği” sekreteri Wael Aleji, İsrail ile kapsamlı barışın “şu anda zamansız bir konu olduğunu ve Suriye'nin yeni hükümetinin daha acil öncelikleri olduğunu” belirtti.

Aleji, “Şam'ın şu anda herhangi bir dış güçle askeri çatışmaya hazır olmadığını, Suriye halkının savaşlardan ve önceki rejimlerin Filistin meselesini ve Arap-İsrail çatışmasını istismar etmesinden bıkmış olduğunu” söyledi.

Araştırmacının görüşüne göre, Suriye devletinin önceliği “şu anda tüm çabalarını Suriye halkının yaşam koşullarını iyileştirmeye, iç barışı ve ulusal birliği güçlendirmeye, mezhepçilik ve terörizmle mücadeleye odaklamak”tır. İsrail'e gelince, “Suriye halkının haklarını ve bir tarafın diğerinin topraklarını işgal ettiğini açıkça ortaya koyan uluslararası hukuk ve çok sayıda BM kararı” olduğunu belirten araştırmacı, “uluslararası hukuka ve uluslararası mekanizmalara başvurmanın her açıdan en iyi, en güvenli ve en ucuz seçenek” olduğunu vurguladı.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, birkaç gün önce Kuneytra ve işgal altındaki Golan'dan önde gelenlerle yaptığı toplantıda, Suriye'nin bu saldırıları ve ihlalleri durdurmak için diplomatik kanallar ve uluslararası arabulucular aracılığıyla dolaylı müzakereler yürüttüğünü belirterek, Suriye'nin egemenliğinin her şeyden önce geldiğini vurguladı.

Toplantıda, İsrail işgalinin tekrarlanan saldırıları altında halkın karşı karşıya olduğu hizmet, yaşam ve güvenlik sorunları ele alındı. Şara, önümüzdeki dönemde sınır bölgelerine daha fazla destek sağlanacağını vurguladı.