Gazze nüfusu Refah’a doğru yığılıyor

Filistinliler, Gazze'den ‘kalabalık’ Refah'a göç etmenin sıkıntılarını anlatıyor

İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırısı nedeniyle göç eden Filistinliler, Refah'ta çadırlar arasında yürüyor (AP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırısı nedeniyle göç eden Filistinliler, Refah'ta çadırlar arasında yürüyor (AP)
TT

Gazze nüfusu Refah’a doğru yığılıyor

İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırısı nedeniyle göç eden Filistinliler, Refah'ta çadırlar arasında yürüyor (AP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırısı nedeniyle göç eden Filistinliler, Refah'ta çadırlar arasında yürüyor (AP)

Refah şehrinin batısında, yoğun bir şekilde yerinden edilmiş insanlar ve sokak satıcılarıyla dolu bir caddenin ortasında, Hind Ahmed (29) ve üç çocuğu, eşini kurduğu çadıra taşımak için bekliyorlar. Hind, en küçük çocuğunu elinde tutarken diğer elinde ise bir sünger fırçasına bağlı olan bir ip  ve bazı giysilerin olduğu bir çanta bulunuyor. Hind şöyle diyor: "Bir aydan fazla bir süredir okul binasında yaşıyoruz, ancak durum felakete dönüştü; çünkü odamızı 50'den fazla kişiyle paylaşıyoruz. Bu yüzden soğuğa rağmen çadırda yaşamaya karar verdik.

Aile, savaştan iki hafta sonra Kuzey Gazze'den Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine göç etti ve en sonunda 1.5 milyondan fazla mültecinin yaşadığı Refah şehrine geldi.

Şarku’l Avsat’ın Fransız haber ajansı AFP’den aktardığı habere göre Hind şunları söyledi: “Bu olaylar mantıklı değil, sınırları açsınlar. Gazze'de okullar ve yaşam koşulları yok, evlerimizi, işlerimizi ve her şeyimizi kaybettik.”

Bu kalabalık sokaklarda, insanlar yakıt fiyatlarının 10 katına çıkmasıyla hayvanlar tarafından çekilen arabalarla bölgeler arasında dolaşıyorlar.

Yolların yanlarında yardım malzemelerini yüksek fiyatlarla satan onlarca gezici satıcı bulunuyor. Bu yardımlar arasında konserve gıdalar, yataklar, battaniyeler ve çadırlar da bulunuyor. Patates cipsinin fiyatı bir şekilde 8 şekele yükseldi, daha önce 1 şekelden satılıyordu.

Şehirde çöpler her yerde yayılmış durumda, özellikle okulların ve çadırların bulunduğu bölgelerde. Mülteciler, bombardıman sonucu tahrip edilen kanalizasyon sistemine bağlı olmayan tuvaletler kurmuş durumda; bu tuvaletler genellikle toprak çukurlara veya kapalı plastik varillere akıtılıyor.

Birkaç metre ötede, beş çocuk annesi İman Hacı (36), kocasının geçimini sağlamak için insanları taşıdığı eşek arabasında oturuyor.

İman şunları söylüyor: "Savaşın ilk ayını Gazze'de geçirdik, ancak çocuklarımız çok korktular ve bu yüzden Han Yunus şehrine kaçmak zorunda kaldık. Birkaç gün önce Refah'a taşındık. İlk iki gece sokakta uyuduk, ardından bir hayırsever bize şu anda yaşadığımız çadırı bağışladı."

Refah şehrinin batısındaki UNRWA (Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı) Ofisi’nin önünde, Abdullah Hulus (24) aracında battaniyeler ve sünger yatakları bulunduran bir araç içinde bekliyor. Ailesiyle birlikte Han Yunus şehrinden Refah'a yeniden göç etmek zorunda kaldılar.

Savaş patlak verdiğinde, genç adam ailesinin birçok üyesiyle birlikte Gazze'den Han Yunus şehrindeki UNRWA merkezine sığınmak için kaçtı, ancak İsrail güçleri burayı kuşattı ve sonunda bu yerden ayrılmak zorunda kaldılar.

Genç adam, gözyaşlarını tutmaya çalışarak şunları söylüyor: "Nereye gideceğimizi veya nerede uyuyacağımızı bilmiyoruz. Ailemizden kadınlar, çocuklar ve yaşlılar sokakta. Bir yer veya çadır arayışındayız."

Yüzlerce aile gibi, Yasir el-Ustad (23) da son günlerde Han Yunus kentinden göç eden çoğunluğun arasında yer alarak, Mısır sınırına yakın güneybatı sahil kentindeki çadırlara sığındı. El-Ustad, Gazze'deki el-Ezher Üniversitesi Mühendislik Fakültesi'nde dördüncü sınıf öğrencisiydi.

Genç adam şöyle dedi: "Ailemizden yaklaşık 100 kişiyle buraya sığındık. Gazze Şeridi'nin en kuzeyinden savaşın ilk gününden beri kaçıyorduk ve şimdi en güney ucundayız, sığınacak başka bir yerimiz kalmadı."

Ancak genç adam ısrarla şunları ekledi: "İsrail ordusu girse bile bu yeri terk etmeyeceğiz, gerekirse öleceğiz. Savaş sırasında ayrılmayacağım, herkes benim gibi düşünüyor. Bizi topraklarımızdan çıkarmalarına izin vermeyeceğiz, savaştan sonra eğitimimi tamamlamak için Gazze'den ayrılmayı düşünebilirim. Ama bu karar kendi tercihim olacak."

Yaklaşık 50 metre uzaklıkta bir kum tepesinde, Kerim el-Mısri’nin (40) de bulunduğu birkaç Filistinli oturuyordu. El-Mısri, kuzeydeki Beyt Hanun kasabasından eşi ve dört çocuğuyla birlikte savaşın patlak vermesinden bir hafta sonra Refah kentine göç etti.

Mısri şunları söyledi: "Yardımlar buradan geçiyor. Bir kamyonun durmasını ve biraz yardım almayı bekliyorum, bazen yere düşmüş bir yardım kutusu buluyorum."

Ailesiyle birlikte yaklaşık 50 kişiyle paylaştığı bir odada kalan Mısri "Okuldaki durum felaket, her gün buraya kalabalıktan ve kirlilikten kaçmak için geliyor ve yardımları bekliyoruz" diyor.



Hizbullah çevresinde ajan olgusu giderek artıyor ve ajanların lider kadrosuna sızdığı ortaya çıkıyor

Lübnan'ın güneyindeki et-Taybe kasabasında bir milisin cenaze törenine katılan Hizbullah destekçileri, 6 Nisan 2025 (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki et-Taybe kasabasında bir milisin cenaze törenine katılan Hizbullah destekçileri, 6 Nisan 2025 (AFP)
TT

Hizbullah çevresinde ajan olgusu giderek artıyor ve ajanların lider kadrosuna sızdığı ortaya çıkıyor

Lübnan'ın güneyindeki et-Taybe kasabasında bir milisin cenaze törenine katılan Hizbullah destekçileri, 6 Nisan 2025 (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki et-Taybe kasabasında bir milisin cenaze törenine katılan Hizbullah destekçileri, 6 Nisan 2025 (AFP)

İsrail ajanlarının dosyası Hizbullah için bir kâbusa dönüştü ve tehlikesi İsrail'in kendisine ve çevresine karşı yürüttüğü savaşın yansımalarıyla eşdeğer hale geldi. Şu ana kadar gözaltına alınan 21 kişinin sorgulanması sonucunda çoğunun Hizbullah liderlerine ve kadrolarına çok yakın olduğu ortaya çıktı. Casusluk rolleri, Mossad'a sağladıkları bilgi ve koordinatlara dayanarak İsraillilerin onlarca lidere suikast düzenlemesini sağladı. Bunlardan en sonuncusu, adının Muhammed Salih olduğu söylenen Hizbullah liderlerinden birinin oğlu. Kendisi en tehlikeli casus olarak görülüyor ve çoğu lider ve yetkilinin öldürülmesine neden olduğuna inanılıyor.

Şu ana kadar 21 kişi iş birliği suçlamasıyla gözaltına alındı

Bir yargı kaynağının Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamaya göre şu ana kadar 21 kişi güvenlik ve yargı birimleri tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alınanların sayısının artacağı bildiriliyor. Kaynak, “Bu kişilerin takibi devam ediyor ve olaya karışan daha fazla kişinin ortaya çıkarılmasını sağlayacak... İsrailli düşman, Lübnan ve İsrail arasındaki sözde ‘güvenlik savaşının’ bir parçası olarak geçmişte olduğu gibi insanları ağlar veya gruplar içinde değil, bireysel olarak işe alma politikasını benimsedi ve Lübnan güvenliği görevlerini sınırlandırmayı ve zayıflatmayı başardı” ifadelerini kullandı.

Aralarında Hizbullah'a yakın ünlü bir Lübnanlı Tiktoker’ın da bulunduğu aktivistlerin ve onlarca sosyal medya fenomeninin İsrail'le iş birliği yapmak suçlamasıyla gözaltına alındığı bilgisi geldi. Ancak bir güvenlik kaynağı bu tür gözaltların gerçekleştiğini yalanladı ve Şarku’l Avsat'a ‘ajanları takip etmek için geniş bir güvenlik çalışmasının varlığından’ bahsetti. Kaynak, “Güvenlik kurumları, özellikle de Enformasyon Dairesi, ordu istihbaratı ve Genel Güvenlik, enerjilerini yurtiçi ve yurtdışındaki tüm şüpheli hareketleri ve iletişimleri izlemek ve takip etmek için seferber etti” dedi.

‘Sersemlemiş’ bir çevre... Dahiye'deki ajanlara misilleme için darağacı

Bu olgu, İsrail'in saflarına, özellikle de Hizbullah’ın yapısına sızmasının boyutları karşısında sersemlemiş olan Şii çevre üzerinde ağır bir yük oluşturdu. Bazıları bu ajanların cezalandırılmasını talep etmek için Dahiye’nin meydanlarından birine darağacı kurarak öfkelerini dile getirdi. Cenubiye internet sitesinin yayıncısı, siyaset yazarı ve araştırmacı Ali el-Emin, “Ajan olgusu, Hizbullah'ın çevresine derinlemesine nüfuz edildiğini açıkça ortaya koyuyor” dedi. El-Emin Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, ‘Hizbullah’ın metodolojisi, tarzı ve ideolojisi nedeniyle bu ortamın hastalıklı, hırpalanmış ve dengesiz hale geldiğini, bunun da pek çok kişinin İsrail'le anlaşmayı kolay hale getirmesine yol açtığını’ söyledi. Hizbullah'ın politikalarına karşı çıkan el-Emin, “Ajanların idam edilmesi çağrısında bulunmak için Dahiye'nin kalbine bir darağacı kurmak, iş birliğinin istisna olduğunu söyleme çabasından başka bir şey değildir. Başkalarını damgalama söylemi içeriden geniş çaplı adam devşirmeye kapı açtı ve ideolojik iklim Hizbullah’a sızmayı kolaylaştırdı. İnsanların bilinçaltı ve Şii devletinin ne hale geldiğine dair olumsuz algıları, ajanların sanki suçsuzmuş gibi bu olguya sürüklenmesine neden oldu” değerlendirmesinde bulundu.

Salih'in gözaltına alındığının açıklanmasının ardından sosyal medya, savaşta öldürülen milislerin ve Hizbullah yetkililerinin fotoğraflarıyla dolup taştı.

Salih'in gözaltına alınması Hizbullah çevrelerinde şok etkisi yarattı ve Mossad'ın Hizbullah'ın saflarına ve liderliğine çok yakın bir çevreye ne kadar nüfuz ettiğini gösterdi. Salih, Hizbullah'ın askeri güçlerindeki en önemli savaş birimi olan Rıdvan Taburu'nda görevli bir subayın oğlu ve kardeşi İsraillilerle girdiği çatışmada öldürülen bir Hizbullah mensubu. İlk sorgulamaların bir haftadan fazla sürmesine rağmen, tehlikeli rolü ve bu rolün sonuçları hakkında bilgiler halen ortaya çıkmaya devam ediyor. Adli kaynağa göre Salih, İsrail'in Lübnan'a yönelik savaşının başlamasından bu yana gözaltına alınan en tehlikeli ajan olarak kabul ediliyor. Zira Salih, İsraillilere Hizbullah liderleri ve çalışanlarının hareketleri hakkında bilgi sağladı. Salih, Hizbullah liderliğinin dar çemberi içinde neler olup bittiğinin ayrıntılarına aşina bir isim. Salih'in İsraillilere verdiği bilgiler onlarca Hizbullah kadrosu ve liderinin öldürülmesine yol açtı. Son olarak da Hasan Bedir ve oğlu Ali 29 Mart'ta güney banliyölerindeki el-Cemus mahallesindeki evlerini hedef alan bir İsrail insansız hava aracı (İHA) saldırısında öldürüldü. Kaynak, “Daha tehlikeli olan ise suikasta uğrayan liderin yerine atanacak yetkilinin ismini İsraillilere vermesi ve sık sık bu liderlerle fotoğraf çektirip İsraillilere göndermesi” dedi.

Muhammed Salih, İsrail ile iş birliği yapmak suçlamasıyla gözaltına alındı (Sosyal medya)Muhammed Salih, İsrail ile iş birliği yapmak suçlamasıyla gözaltına alındı (Sosyal medya)

Askeri mahkemenin hükümet komiseri Yargıç Fadi Akiki, Salih'i ve soruşturmada yer alan diğer kişileri ‘İsrail düşmanıyla iş birliği yapmak, entrika çevirmek ve sivillerin öldürülmesine neden olan bilgileri sağlamak’ suçlarıyla itham etti. Salih'i birinci askeri soruşturma hâkimi Fadi Savan'a sevk ederek sorgulanmasını ve hakkında tutuklama emri çıkarılmasını talep etti.

Muhammed Salih'in gözaltına alınması ne ilk ne de son. Zira Lübnan ile İsrail arasındaki ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana ajanlar olgusu ortaya çıkmaya başladı ve yuvarlanan bir kartopuna dönüştü. Adli kaynak, ‘Salih'in gözaltına alınmasıyla birlikte İsrail adına casusluk yapmak suçlamasıyla gözaltına alınanların sayısının 21'e yükseldiğini, 13 Lübnanlı, 6 Suriyeli ve 2 Filistinlinin gözaltında olduğunu ve askeri mahkemede soruşturma hakimleri önünde sorguya tabi tutulduklarını’ belirtti. Kaynak, “Bazıları savaş döneminde, yani Hizbullah'ın Gazze Şeridi'ne destek için cephe açtığı 8 Ekim 2023'ten sonra Mossad tarafından işe alındı, diğerleri ise savaştan önce ” ifadesini kullandı.