Netanyahu’nun ‘savaşın ertesi gününe’ ilişkin planının detayları neler?

İsrail UNRWA’dan kurtulmak istiyor ve amacının mülteci meselesini tasfiye etmek olduğundan şüphe ediliyor

İsrail topçu birimleri dün Gazze’ye ateş açtı (Reuters)
İsrail topçu birimleri dün Gazze’ye ateş açtı (Reuters)
TT

Netanyahu’nun ‘savaşın ertesi gününe’ ilişkin planının detayları neler?

İsrail topçu birimleri dün Gazze’ye ateş açtı (Reuters)
İsrail topçu birimleri dün Gazze’ye ateş açtı (Reuters)

İsrail’deki siyasi ve güvenlik kaynakları, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) Gazze Şeridi’nde yürüttüğü faaliyetlerin kontrol altına alınması ve sivil idareye devredilmesi amacıyla ordu tarafından hazırlanan bir planın hazırlandığını ortaya çıkardı.

İsraillilerin ifadesine göre, her ne kadar bu adımın amacı Hamas’ın yardımları kontrol etmesini engellemek olsa da, mülteci meselesini radikal bir çözüm getirmeden tasfiye etmeyi amaçlayan daha büyük bir planın parçası olarak ajansın ortadan kaldırılmasının amaçlandığına dair şüpheleri artırıyor.

Söz konusu planda, Gazze’nin yönetimini İsrail’den devralacak ‘yeni’ bir Filistin yönetiminin kurulması fikri de yer alıyor.

Kaynaklara göre, ordunun hazırladığı plan, Başbakan Binyamin Netanyahu hükümetinin siyasi kararıyla yapıldı ve henüz geçici olduğu belirlendi.

Kaynaklar, “İnsani yardımın Hamas’a ulaşmasını önlemek amacıyla İsrail ordusu ve uluslararası kurumlar, yardımları doğrudan Gazze vatandaşlarına dağıtacak” denildi.

Netanyahu’ya yakın sağcı Hayom gazetesinin haberinde, “İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nin daha önce hiç ilgilenmediği sivil yönleriyle de ilgilenmek zorunda kalacak” ifadelerine yer verildi.

Ancak ilk önerilere göre, Gazze’nin kuzeyi ve merkezinden başlayarak özel bir insani alan oluşturulacak ve yardımdan yararlanacak Gazze vatandaşları buraya gelecek.

FOTO: Yerinden edilmiş Filistinli bir aile Refah’ta (Reuters)
Yerinden edilmiş Filistinli bir aile Refah’ta (Reuters)

Haberde ayrıca, “Konu henüz netleşme aşamasında. Sunulan öneriler ordudaki inceleme aşamasında, ancak değişme ihtimali bulunuyor. Buna ilişkin kararlar siyasi kanadın talimatları doğrultusunda alınıyor” denildi.

Hayom gazetesine göre, ordu açısından endişe verici olan, Gazze Şeridi’ne yapılan insani yardımın ve UNRWA’nın tüm faaliyetlerinin şu anda Hamas’ın kontrolünde olmasıdır.

Bu durum İsrail’deki en yüksek siyasi ve askeri çevreleri endişelendiriyor ve kamuoyunda yaygın eleştirilere yol açıyor.

Planın detayları

Maariv gazetesinin siyasi muhabiri Ben Caspit, son makalesinde, Netanyahu’nun zaman zaman Gazze’nin geleceğine ilişkin UNRWA’nın tasfiye edilmesini ve Gazze Şeridi’nin doğrudan veya dolaylı olarak İsrail kontrolü altında tutulmasını içeren bir deneme yaptığını öne sürdü.

Bu planlardan sonuncusunun bir ‘iş insanı grubu’ ile birlikte geliştirildiğini söyleyen Caspit, şu ifadelerle makalesine devam etti:

“Birinci aşama, Gazze’de insani yardımı denetleyecek ve bir geçiş dönemi boyunca sivil nüfusun sorumluluğunu üstlenecek kapsamlı bir İsrail askeri hükümetinin kurulmasını içeriyor. Eş zamanlı olarak ikinci aşamada Suudi Arabistan, Mısır, Fas, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve diğerlerini kapsayan uluslararası bir Arap koalisyonunun oluşumu görülecek. Bu koalisyon, ‘yeni Filistin Yönetimi’nin kurulmasını destekleyen daha geniş bir bölgesel normalleşme anlaşmasının parçası olacak. Hamas’la bağlantısı olmayan yetkililer, askeri idareyi sonlandırarak Gazze’nin yönetimini İsrail’den devralacak. İsrail, teröre karşı operasyonel ihtiyaçlar veya terör altyapıları ortaya çıktığında, Batı Şeria’daki operasyonlarına benzer şekilde Gazze’de de güvenlik operasyonları yürütme hakkını koruyacaktır.”

Makaleye göre, Gazze’nin istikrara kavuşturulmasına ve yeni oluşumun (yeni Filistin Yönetimi) başarısına bağlı olan sonraki aşama ise Yahudiye ve Samiriye’de (yani Batı Şeria'da) Filistin Yönetimi’nin işlevselliği, eğitim içeriği ve terör yönetimine ilişkin kapsamlı reformları gerektiriyor.

FOTO: Yardım tırları çarşamba günü Mısır sınırındaki Refah kentinde Gazze Şeridi’ne götürüldü (Reuters)
Yardım tırları çarşamba günü Mısır sınırındaki Refah kentinde Gazze Şeridi’ne götürüldü (Reuters)

Caspit, söz konusu makalesine şu ifadelerle devam etti:

“İsrail, bu aşamanın önceden belirlenmiş iki ila dört yıllık bir zaman çizelgesi içinde sorunsuz ilerlemesi durumunda, Filistin Yönetimi toprakları içinde belirlenmiş bir Filistin devletini tanıyacak ve bu devlete yerleşim gerektirmeyen ek toprakları devretmeyi değerlendirecektir.

Makalede ‘bir grup iş insanı’ olarak anılan kişiler tarafından İsrail’de tasarlanan bu gizli plan, ABD’li resmi yetkililerle de paylaşıldı.

Bu iş insanlarından birçoğunun Başbakan Netanyahu ile yakın bağlantısı var ve bunlardan biri özellikle çok yakın.

Her ne kadar Netanyahu bu tartışmalara doğrudan dahil olmasa da (güvendiği danışmanı Ron Dermer’e devrederek) bu fikirleri aktif olarak ileri sürüyor ve bunlar üzerinde tartışıyor. Konuyu ‘iş insanlarına’ atfederek doğrudan katılımı her zaman inkar edebiliyor.

FOTO: Kudüs’ün doğusundaki Silvan banliyösünde UNRWA tarafından yönetilen bir okul (Reuters)
Kudüs’ün doğusundaki Silvan banliyösünde UNRWA tarafından yönetilen bir okul (Reuters)

Bu planın diğer bazı girişimlerle birlikte İsrail’in ‘savaşın ertesi günü’ne yönelik daha geniş stratejisinin bir parçası olduğunu belirtmek çok önemli.

Bu konudaki koordinasyon, Bölgelerdeki Hükümet Faaliyetleri Koordinatörü Rassan Alian tarafından yürütülüyor.

Rassan Alian, ordu ve İç Güvenlik Birimi Şin Bet’in her biri kendi planlarını geliştiriyor.

Öte yandan, Birleşmiş Milletler Kuruluşlar Arası Daimi Komitesi, UNRWA fonlarının askıya alınmasının, Gazze Şeridi sakinleri için bir felakete yol açacağı konusunda uyardı.

Komite tarafından dün yapılan açıklamada, bazı UNRWA çalışanlarının 7 Ekim olaylarına katıldığı yönündeki iddiaların ‘korkunç’ olduğu belirtildi.

Söz konusu açıklamada, “7 Ekim’den bu yana Gazze’de artan talihsiz olaylar yüzbinlerce insanı yerinden etti ve açlığın eşiğine getirdi” denildi.

Gazze’nin en büyük insani yardım kuruluşu olan UNRWA’nın, personelin yerinden edilmesine ve ölmesine rağmen çabalarını sürdürdüğü vurgulandı.

Söz konusu açıklamada ayrıca şu ifadelere yer verildi:

“Bazı ülkelerin UNRWA’ya mali desteği askıya alma kararı, Gazze halkı için vahim sonuçlar doğuracaktır. Başka hiçbir kuruluş, Gazze’deki 2,2 milyon insanın acilen ihtiyaç duyduğu yardımın hacmini ve kapsamını sağlama kapasitesine sahip değildir. Bu kararların yeniden gözden geçirilmesini talep ediyoruz.”

Açıklamada, UNRWA’ya sağlanan mali desteğin askıya alınmasının tehlikeli olduğu, Gazze’deki insani sistemin çökmesine yol açacağı bildirildi. Ayrıca, bunun işgal altındaki Filistin topraklarında ve bölge genelinde insani yardım ve insan hakları düzeyleri üzerinde geniş kapsamlı sonuçlar doğuracağı uyarısında bulunuldu.

UNRWA Sözcüsü Tamara er-Rifai ise Umman’da yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırısına ajans çalışanlarının dahil olduğu yönündeki suçlamalara ilişkin bağımsız bir soruşturma yürütülmesi son derece önemli. 33 bin çalışanımız var ve bunların neredeyse tamamı çok çalışıyor, kendini adamış ve ajansta uzun yıllar çalışmış kişilerdir.”

UNRWA’nın, İsrail hükümetinden Gazze’deki 12 UNRWA çalışanıyla ilgili iddialar aldığını söyleyen Rifai, “Bu isimleri Gazze’deki 13 bin çalışanın da dahil olduğu kayıtlarımızda doğrulamak zorunda kaldık ve bu isimlerden 8’ini eşleştirebildik” dedi.

UNRWA, İsrail yetkililerinin saldırıya karışmakla suçladığı birkaç çalışanını cuma günü görevden aldığını duyurdu.



Sivil Demokratik İttifak, Sudan'da askeri bir çözümün imkansızlığını vurguluyor

Sudan’ın eski Başbakanı Abdullah Hamduk, Londra'da daha önce düzenlenen bir konferans sırasında sivil liderlerle birlikte poz verdi. (Şarku’l Avsat)
Sudan’ın eski Başbakanı Abdullah Hamduk, Londra'da daha önce düzenlenen bir konferans sırasında sivil liderlerle birlikte poz verdi. (Şarku’l Avsat)
TT

Sivil Demokratik İttifak, Sudan'da askeri bir çözümün imkansızlığını vurguluyor

Sudan’ın eski Başbakanı Abdullah Hamduk, Londra'da daha önce düzenlenen bir konferans sırasında sivil liderlerle birlikte poz verdi. (Şarku’l Avsat)
Sudan’ın eski Başbakanı Abdullah Hamduk, Londra'da daha önce düzenlenen bir konferans sırasında sivil liderlerle birlikte poz verdi. (Şarku’l Avsat)

Sudan'da eski Başbakan Abdullah Hamduk liderliğindeki Sivil Demokratik İttifak, müzakereler yoluyla savaşın derhal durdurulması çağrısında bulundu. Askeri çözümlerin imkansızlığını vurgulayan ittifak, devrik Devlet Başkanı Ömer el-Beşir liderliğindeki eski rejiminin yıkılması ve Ulusal Kongre Partisi'nin yasaklanması, askeri ve güvenlik kurumlarının yeniden inşa edilmesi ve yapılandırılması, ülkeyi beş yıl boyunca yönetecek geçici bir sivil hükümetin kurulması ve özgür ve adil seçimlere hazırlanılması çağrısını yineledi. İttifak ayrıca uzlaşmaya dayalı bir ulusal proje üzerinde istişarede bulunmaları için vizyonunu siyasi ve sivil güçlere sunma sözü verdi.

Sivil Demokratik İttifak, savaşların sona erdirilmesi ve sivil devletin yeniden kurulması için bir siyasi vizyon belgesinin tamamlandığını duyurarak, ülkeyi krizlerden çıkaracak ortak bir vizyon üzerinde anlaşmaya varmak amacıyla bu belgeyi tüm siyasi güçlere sunma niyetinde olduğunu açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın ulaştığı belgede, Sudan'daki çatışmanın ne kadar sürerse sürsün askeri yollarla çözülemeyeceği, acıları sona erdirmek ve ülkenin birliğini korumak için tek seçeneğin savaşı derhal sona erdirmek ve Sudanlıların öncülüğünde kapsamlı ve güvenilir bir barış süreci başlatmak olduğu, bunun da insani ve ateşkes bileşenleriyle krizin köklerine inen siyasi bir çözüme ve sivil bir siyasi sürecin oluşturulmasına yol açacağı belirtiliyor.

Sivil Demokratik İttifak sürecin kalıcı bir ateşkese, kapsamlı bir barış anlaşmasının imzalanmasına, geniş bir mutabakata dayalı geçiş dönemi anayasal düzenlemelerine geçişe, Aralık Devrimi’nin sivil ve demokratik geçiş yolunda restorasyonuna, siyaset ve ekonomiye müdahale etmeyen birleşik, profesyonel ve milliyetçi bir güvenlik ve askeri sistemin yeniden inşa ve tesis edilmesine yol açmasını bekliyor.

Bir adalet sistemi inşa etmek

Belge, ihlalcileri sorumlu tutan ve mağdurlara adalet sağlayan bir adalet sisteminin kurulmasının ve savaşın etkilerini tasfiye etmek, yeniden inşa etmek ve ülkeyi adil demokratik seçimlere götürmek için tam yetkiye sahip bir geçiş dönemi sivil otoritesinin oluşturulmasının önemini vurguluyor. Vizyona göre, barış süreci net kriterlere ve siyasi güçler, silahlı mücadele hareketleri, sivil toplum, profesyoneller, sendikalar ve direniş komiteleri tarafından temsil edilen, paydaşların katıldığı halk tarafından desteklenen, bilinen ve belirli taraflara dayanmalıdır.

frghr
Kasım 2024'te Sudan'ın Etiyopya sınırındaki el-Kalabat kasabasında Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) tarafından yönetilen bir kampta yerinden edilmiş Sudanlılar (AFP)

Belge, ‘siyasi süreci uydurma ve sahte cephelerle boğma’ çabalarını reddederken, Ulusal Kongre Partisi, İslami Hareket ve onların cephelerinin savaşı ateşledikleri ve devam etmesi için çalıştıkları için ödüllendirilmelerini de reddediyor ve hesap vermeleri gerektiğini vurguluyor. Vizyon, genel seçimlerle sona erecek beş yıllık bir geçiş dönemi boyunca ülkeyi yönetecek ve ardından seçilmiş hükümet tarafından yönetilecek ikinci bir beş yıllık kurucu dönemle devam edecek olan geçiş dönemi yönetim düzeylerini ‘federal, bölgesel ve yerel’ olarak tanımlıyor.

Geçiş hükümetinin görevleri arasında, ateşkesi sürdürmek, güvenlik ve askeri sistemi inşa ve tesis etmeyi içeren güvenlik düzenlemelerini uygulamak, silahları toplamak, hukukun üstünlüğünü uygulamak, insani müdahaleyi sağlamak, savaşın yıktıklarını yeniden inşa etmek, gerçeğin ortaya çıkarılmasını, faillerin sorumlu tutulmasını, tazminatları, cezasızlığın önlenmesini, ulusal ekonominin desteklenmesini, kötüleşmesinin durdurulmasını ve yolsuzlukla mücadeleyi içeren bir geçiş dönemi adaleti ve ulusal uzlaşma sürecini başlatmak yer alıyor.

Vizyona göre geçiş dönemi görevleri arasında devletin sivil ve yargı kurumlarında reform yapılması, bağımsızlıklarının ve etkinliklerinin sağlanması, baskı araçlarının ortadan kaldırılması, Ekim 2021 darbesinden kaynaklananlarla yüzleşilmesi, ciddi bir ulusal diyalog için ortamın hazırlanması ve sivil ve demokratik bir devlette vatandaşların isteklerini yansıtan kalıcı bir anayasanın hazırlanması yer alıyor.

Beşir rejiminin yıkılması

Vizyon, el-Beşir rejiminin lağvedilmesini, feshedilmiş Ulusal Kongre Partisi ve cephelerinin siyasi faaliyetlerinin yasaklanmasını, derneklerinin, örgütlerinin ve cephelerinin yeniden tescil edilmesinin veya kayıt altına alınmasının engellenmesini ve ister kendi adına ister cephelerinden herhangi birinin adına kayıtlı olsun, fonlarının ve hisselerinin Maliye Bakanlığı’na teslim edilmesini vurguluyor.

gfgf
Eski Devlet Başkanı Ömer el-Beşir, 2019'da devrilmesinin ardından yargılanması sırasında (Facebook)

Belgeye göre geçiş hükümeti, bağımsız seçim komisyonu kurarak, şeffaf bir seçmen kütüğü hazırlayarak, siyasi ve medya özgürlüklerini garanti altına alarak ve barış ve sivil geçiş için bölgesel ve uluslararası desteği harekete geçirebilecek dengeli bir dış politika yoluyla uluslararası toplumla diyaloğu teşvik ederek, ülkeyi özgür ve adil seçimlere hazırlayacaktır.

Vizyon, savaşların sona erdirilmesi, Sudan devletinin yeniden kurulması, ülkenin toprakları, kaynakları, hava ve deniz sahası üzerinde birliğinin ve egemenliğinin sağlanması, geçiş döneminde halkın otoritenin kaynağı olması, ordunun yönetime katılmaması, tüm din ve inançlara eşit mesafede duran ve dini, bölgesel, sosyal, ekonomik veya engelliliğe dayalı ayrımcılık olmaksızın hak ve görevler için vatandaşlığı esas alan sivil bir devlet inşa edilmesi için temeller ve ilkeler öngörüyor.

Vizyon ayrıca yönetim şeklini, bölgelerin siyasi, ekonomik ve kültürel işlerini yönetme haklarını tanıyan, tüm yetki düzeylerinde adil katılım haklarını garanti altına alan, kaynakların adil paylaşımı ilkesini benimseyen, dengeyi sağlayan, çeşitliliğe ve tarihi mağduriyetlere cevap veren, adaleti, eşitliği ve iyi yönetişimi yücelten, ulusal ilkelere ve uluslararası standartlara dayalı bir güvenlik ve askeri sistem kuran ve devlet kurumlarının bağımsızlığını sağlayan bir ‘federal sistem’ olarak tanımlıyor.

Dengeli dış politika

Belge, ülke çıkarlarını dikkate alan, bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliği destekleyen, başkalarının işlerine karışmaktan kaçınan, iyi komşuluk ilkesine dayanan ve terörizm, aşırıcılık, sınır ötesi suçlar ve yasadışı göçle mücadele eden dengeli bir dış politika çağrısında bulunuyor.

grt
Sudan'ın yeni başbakanı, Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan’ın önünde yemin etti. (SUNA)

Vizyon, Sudan’da devam eden savaşı, ülkenin birliğini tehdit eden, tehlikeli senaryolara kapı açan ve benzeri görülmemiş bir insani felakete neden olan ‘varoluşsal bir savaş’ olarak tanımladı. Savaşın özünde Aralık Devrimi’ni tasfiye etmeyi ve devrimin özgürlük, barış ve adalet hedeflerine ulaşacak sivil ve demokratik bir geçişin önünü tıkamayı amaçladığına dikkat çekildi.

Belgeye göre çatışmaları durdurma ihtiyacı, savaşların nedenlerini ve etkilerini ele alan sürdürülebilir barışçıl çözümlerin benimsenmesinde ve değişim yolunu tamamlayan ve adalet, vatandaşlık ve demokrasi devleti kuran kapsayıcı bir proje aracılığıyla ülkenin rönesansını yeniden tesis etmesinde yatıyor. Sivil Demokratik İttifak, ülkeyi kaos ve parçalanmaya rehin bırakmayı reddettiğini yineleyerek, vizyonunu siyasi ve toplumsal güçler için stratejik bir siyasi çerçeve olarak ortaya koyarak ‘kader savaşında’ mücadele edeceğini belirtti.