Yahudi yerleşimciler, işgal altındaki Batı Şeria'nın merkezinde yeni bir "kaçak yerleşim birimi" kurdu

İsrailli Yahudi yerleşimciler, işgal altındaki Batı Şeria'nın merkezindeki El-Bire kenti yakınlarında yeni bir "kaçak yerleşim birimi" kurdu

İşgal altındaki Batı Şeria'nın Burka köyündeki kaçak Yahudi yerleşim birimleri (Issam Rimawi/AA)
İşgal altındaki Batı Şeria'nın Burka köyündeki kaçak Yahudi yerleşim birimleri (Issam Rimawi/AA)
TT

Yahudi yerleşimciler, işgal altındaki Batı Şeria'nın merkezinde yeni bir "kaçak yerleşim birimi" kurdu

İşgal altındaki Batı Şeria'nın Burka köyündeki kaçak Yahudi yerleşim birimleri (Issam Rimawi/AA)
İşgal altındaki Batı Şeria'nın Burka köyündeki kaçak Yahudi yerleşim birimleri (Issam Rimawi/AA)

El-Bire'nin doğusundaki Burka'nın Köy Meclisi Başkanı Sail Kenan, AA'ya yaptığı açıklamada, "bir grup fanatik Yahudi yerleşimcinin köy arazileri üzerinde kaçak yerleşim birimi kurduğunu" belirtti.

Yeni yerleşim biriminin köyün batısında yer aldığını aktaran Kenan, "İsrailli fanatik Yahudi yerleşimcilerin geniş arazileri kontrol ederek bunları bölgede birkaç yıl önce kurulan yerleşim yerlerine bağlamayı amaçladığını" ifade etti.

Sözkonusu arazilerin Filistin halkının özel mülkiyeti olduğunu ve tapularının bulunduğunu ifade eden Kenan, "yerleşimcilerin, İsrail ordusunun desteği ve korumasıyla bin dönüme yakın araziyi kontrol ettiğini" aktardı.

Yerel yetkili, köylerinin yıllardır hedef alındığını ancak 7 Ekim 2023'ten bu yana fanatik Yahudi yerleşimciler ile İsrail ordusu tarafından yapılan taciz ve saldırılarda artış olduğuna işaret etti.

Filistinli çiftçilerin tarlalarına gitmelerine engel olunduğunu aktaran Kenan, köye girişlerin de İsrail ordu güçleri ve fanatik Yahudi yerleşimciler tarafından kapatıldığını dile getirdi.

İsrailli sivil toplum kuruluşu (STK) Peace Now (Barış Şimdi) Hareketi, 5 Ocak’ta yayımladığı raporda, Gazze saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana işgal altındaki Batı Şeria'da yerleşim birimi faaliyetlerinde daha önce görülmemiş bir "sıçrama" yaşandığını ve Yahudi yerleşimcilerin, Batı Şeria'da yeni yerler ele geçirmek için Gazze saldırılarından faydalandığını belirtmişti.

Kaçak yerleşimler İsrail kanunlarına göre de yasa dışı

Kaçak yerleşim birimleri, genelde Filistinlilerin özel mülkü olan tarım arazilerine, karavan ve konteyner benzeri prefabrik yapılarla inşa ediliyor.

Batı Şeria'daki uluslararası hukuka aykırı Yahudi yerleşim yerlerinden farklı olarak bu gecekondu yerleşimler, İsrail yasalarına göre de hukuk dışı kabul ediliyor.

Gecekondu yerleşim birimlerindeki Yahudi yerleşimciler, Filistinlileri taciz ederek tarım arazilerine ulaşmalarını engelliyor, İsrail ordusu da buralardaki Yahudi yerleşimcilere koruma sağlıyor.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te yaklaşık 700 bin Yahudi yerleşimci yaşıyor. Uluslararası hukuka göre Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki Yahudi yerleşim birimleri yasa dışı sayılıyor.

Bu yerlerde ikamet eden Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria'da işgal altında yaşayan Filistinliler için hayatı daha da zorlaştırıyor.



UNRWA: Gazze Şeridi'ndeki 50 çalışanımız İsrail hapishanelerinde kötü muameleye maruz kaldı

Gazze şehrinin batısındaki eş-Şati Mülteci Kampı’nda UNRWA tarafından işletilen bir klinikteki çalışan ilaç dağıtıyor. (AFP)
Gazze şehrinin batısındaki eş-Şati Mülteci Kampı’nda UNRWA tarafından işletilen bir klinikteki çalışan ilaç dağıtıyor. (AFP)
TT

UNRWA: Gazze Şeridi'ndeki 50 çalışanımız İsrail hapishanelerinde kötü muameleye maruz kaldı

Gazze şehrinin batısındaki eş-Şati Mülteci Kampı’nda UNRWA tarafından işletilen bir klinikteki çalışan ilaç dağıtıyor. (AFP)
Gazze şehrinin batısındaki eş-Şati Mülteci Kampı’nda UNRWA tarafından işletilen bir klinikteki çalışan ilaç dağıtıyor. (AFP)

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) bugün, 50'den fazla çalışanının Gazze Şeridi'nde İsrail ordusu tarafından alıkonuldukları sırada kötü muameleye maruz kaldıklarını ve canlı kalkan olarak kullanıldıklarını açıkladı.

UNRWA Genel Komiseri Philippe Lazzarini X hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, “Ekim 2023'te savaşın başlamasından bu yana, aralarında öğretmen, doktor ve işçilerin de bulunduğu 50'den fazla UNRWA personeli gözaltına alındı ve kötü muameleye maruz kaldı. En korkutucu ve insanlık dışı şekillerde muamele gördüler. Dövüldüklerini ve canlı kalkan olarak kullanıldıklarını bildirdiler” ifadelerini kullandı.

Lazzarini, paylaşımında, İsrail ordusu tarafından gözaltına alınan ve daha sonra serbest bırakılan bir personelin şu ifadesine yer verdi: “Yaşadığım kâbusun sona ermesi için ölmeyi diledim.”

Gözaltına alınanların ‘uykusuz bırakıldığını, aşağılandığını, ailelerine zarar vermekle tehdit edildiğini ve üzerlerine köpek salındığını’ belirten Lazzarini, “Birçoğu itirafta bulunmaya zorlandı ki bu her türlü standarda göre dehşet verici ve utanç verici bir durum” dedi.

İsrail ordusundan suçlamalara henüz bir yanıt gelmedi.

UNRWA, Filistinlilere insani yardım hizmeti sağlayan başlıca Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşu. Ancak İsrail Knesset'i, İsrail kurumlarının UNRWA ile iş yapmasını yasaklayan bir yasa çıkardı.

Bu yasa, kurumun en çok ihtiyaç duyduğu dönemde faaliyetlerini aksatıyor.

Knesset, UNRWA'nın Gazze Şeridi'ndeki Hamas mensuplarını koruduğu suçlamaları nedeniyle ajansın çalışmalarına karşı bu yasayı kabul etti. BM ve bazı bağışçı devletler, bir soruşturma komisyonunun asılsız olduğu sonucuna vardığı bu suçlamaları reddediyor.

Lazzarini'nin yorumları, Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) dün İsrail'in savaştan harap olmuş Gazze Şeridi'ne insani yardım girişine tam bir abluka uygulamasından 50 günden fazla bir süre sonra Filistinlilere karşı insani yükümlülüklerine ilişkin bir haftalık oturumlara başlamasıyla geldi.

İsrail oturumlara katılmamasına rağmen, bunları meşruiyetini elinden almayı ve itibarını zedelemeyi amaçlayan ‘sistematik bir zulmün parçası’ olarak değerlendirdi.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar dün yaptığı açıklamada, “Mahkemede olması gereken İsrail değil, BM ve UNRWA'dır” dedi.