Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) Sözcüsü El-Fatih Kuraşi, Sudan Ordu Komutanlığı’na bağlı resmi Teknik Komite’nin HDK’yı ‘terör örgütü’ olarak sınıflandırmasına, “Asıl terörist, terörist olarak tanımlanan ülkelerle iş yapan ve onlardan askeri destek alandır” diyerek yanıt verdi.
Bu, Sudanlı yetkililerin HDK’yı ‘terör örgütü’ olarak ilk kez sınıflandırması değil. Nitekim geçen yılın nisan ayı ortasında ülkede savaşın patlak vermesinden bu yana, HDK sivillere karşı uluslararası ilkelere göre terör suçuna varan ihlallerde bulunmakla suçlanıyor.
Kuraşi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada uluslararası raporların Sudan ordusunun insansız hava araçlarını (İHA) uluslararası düzeyde terörist olarak kabul edilen bir ülkeden aldığını kanıtladığına dikkat çekerek “Bizi terörist olarak etiketleyip üste başa çıkmaya çalışıyorlar” dedi.
Kuraşi, HDK’nin Sudan halkının acılarına son vermek için tüm platformlarda savaşı durdurmaya ve barışı sağlamaya çabaladığına, Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan’ın ise bu yöndeki her türlü girişimden kaçındığına ve savaşı uzatmanın yollarını aradığına dikkat çekti.
Kuraşi, komitenin önemli olmadığını, HDK’ye düşman olduğunu ve bu yüzden dünyanın, iddia ettiği gibi HDK’yi görmesini istemesinin doğal olduğunu vurguladı.
Siyasi analistler bu adımı, ‘Sudan ordusunun askeri harekat yoluyla elde edemediği kazanımları elde etmeye yönelik umutsuz bir girişimi’ olarak değerlendirdi. Uluslararası topluluğun çatışmanın her iki tarafına yönelik duruşu ve tüm hareketlerinin müzakere edilmiş barışçıl bir çözüme doğru olduğunu kaydettiler.
Komite, perşembeyi cumaya bağlayan gece Port Sudan (ülkenin doğusunda) şehrinde düzenlenen basın toplantısında Hamideti olarak bilinen Muhammed Hamdan Daklu liderliğindeki 199 HDK liderini ‘terörist’ olarak sınıflandırdı. Ayrıca, 37 HDK şirketinin ve terörist listesinde yer alan bir kişi tarafından yönetilen ticari markaların sermaye ve fonlarının dondurulması için derhal tedbir alınması talimatı verdi.
Komite Başkanı Emekli General Isam Merzuk’a göre komite, kararlarını Sudan’ın ülke çapında terörle mücadeleye ve devletin teröristleri belirlemesine ilişkin 1267 ve 1373 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararları kapsamındaki yükümlülüklerini uygulamaya dayandırdı.
Merzuk komitenin, BMGK’nın terörle mücadele ve terörün finanse edilmesine ilişkin Yedinci Fasıl kapsamındaki kararlarını uygulamakla görevlendirilen resmi bir mekanizma olduğunu söyledi.
Diğer yandan Dışişleri Bakanlığı da kardeş ve dost ülkelerin yanı sıra uluslararası ve bölgesel kuruluşlara hızla çağrıda bulunarak HDK’yı ‘terör’ örgütü ilan etmeleri, üyelerini ‘terörist’ olarak tanımlamaları ve HDK’ye bağlı şirket ve kuruluşlarla iş yapmamalarını talep etti.
Bakanlığın komitedeki temsilcisi, “Sayılarının fazlalığı ve etkisinin büyüklüğü düşünüldüğünde terörist HDK, Boko Haram ve DEAŞ’dan daha az tehlikeli değil” açıklamasında bulundu.
Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan, geçtiğimiz eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Sudan halkını, bölgeyi ve dünyayı korumak için BM ve uluslararası topluma HDK ve ona bağlı milisleri ‘terörist’ olarak sınıflandırma çağrısında bulunmuştu.
Siyasi analist Muhammed Latif duruma ilişkin şunları söyledi:
“Ne yazık ki Sudan hükümeti ve ordu liderliği HDK’ya karşı askeri bir zafer elde edemedi. Bu yüzden onu terörist olarak etiketleyerek yenmek için vekalet savaşında kendilerinin yerine geçecek birini arıyorlar. Burhan, BM’de konuşma fırsatı bulmuşken İnsan Hakları Konseyi’nin ülkedeki mevcut savaşta meydana gelen ihlal ve suistimalleri araştırmak için oluşturduğu uluslararası soruşturma komitesini reddettiğinde kendisine yanıt veren tüm tarafları hayal kırıklığına uğrattı.”
Latif, Burhan’ın Kenya Devlet Başkanı William Ruto’ya giderek Hükümetlerarası Uluslararası Kalkınma Otoritesi (IGAD) aracılığıyla duruma müdahale etmesini istediğini, bunun üzerine IGAD’ın koşulsuz bir şekilde Burhan ve Hamideti arasında bir görüşme gerçekleştirmeyi kabul ettiğini ancak Burhan’ın bu kararları da reddettiğini belirtti.
Siyasi analist, söz konusu bilgilere dayanarak, Ordu Komutanlığı’nın HDK’nin terör örgütü olarak sınıflandırılması yönündeki talebinin bölgesel ve uluslararası sahada karşılık bulamayacağını savunuyor.
Latif, hükümet komitesinin BM ve BMGK tarafından yayınlanan uluslararası kararları temel almasına anlam veremediğini ve devrik Sudan lideri Ömer el-Beşir’in zamanında bunları, düşman saydığı ABD’nin kolları ve aracı olarak gördüğünü söyledi.
Siyasi analist, dünyadaki herhangi bir tarafın bu komitenin kararlarını takip etme olasılığının düşük olduğunu söyleyerek HDK konusunda yaptırım uygulayacak bir devlet otoritesi ve kurumu olmadığı için sahada bunun bir değerinin olmadığını vurguladı.