HDK: Sudan ordusu bir terör devletinden destek alıyor

Sudan Ordusu Komutanlığı’na bağlı resmi Teknik Komite, HDK’yı ‘terör örgütü’ olarak sınıflandırdı

Çad’daki mülteci kampına kaçan, şiddet mağduru Darfurlu bir kadın. (Arşiv-Reuters)
Çad’daki mülteci kampına kaçan, şiddet mağduru Darfurlu bir kadın. (Arşiv-Reuters)
TT

HDK: Sudan ordusu bir terör devletinden destek alıyor

Çad’daki mülteci kampına kaçan, şiddet mağduru Darfurlu bir kadın. (Arşiv-Reuters)
Çad’daki mülteci kampına kaçan, şiddet mağduru Darfurlu bir kadın. (Arşiv-Reuters)

Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) Sözcüsü El-Fatih Kuraşi, Sudan Ordu Komutanlığı’na bağlı resmi Teknik Komite’nin HDK’yı ‘terör örgütü’ olarak sınıflandırmasına, “Asıl terörist, terörist olarak tanımlanan ülkelerle iş yapan ve onlardan askeri destek alandır” diyerek yanıt verdi.

Bu, Sudanlı yetkililerin HDK’yı ‘terör örgütü’ olarak ilk kez sınıflandırması değil. Nitekim geçen yılın nisan ayı ortasında ülkede savaşın patlak vermesinden bu yana, HDK sivillere karşı uluslararası ilkelere göre terör suçuna varan ihlallerde bulunmakla suçlanıyor.

Kuraşi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada uluslararası raporların Sudan ordusunun insansız hava araçlarını (İHA) uluslararası düzeyde terörist olarak kabul edilen bir ülkeden aldığını kanıtladığına dikkat çekerek “Bizi terörist olarak etiketleyip üste başa çıkmaya çalışıyorlar” dedi.

Fotoğraf Altı: Gadarif şehrinde devriye gezen Sudan ordusu askerleri. (AFP)
Gadarif şehrinde devriye gezen Sudan ordusu askerleri. (AFP)

Kuraşi, HDK’nin Sudan halkının acılarına son vermek için tüm platformlarda savaşı durdurmaya ve barışı sağlamaya çabaladığına, Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan’ın ise bu yöndeki her türlü girişimden kaçındığına ve savaşı uzatmanın yollarını aradığına dikkat çekti.

Kuraşi, komitenin önemli olmadığını, HDK’ye düşman olduğunu ve bu yüzden dünyanın, iddia ettiği gibi HDK’yi görmesini istemesinin doğal olduğunu vurguladı.

Siyasi analistler bu adımı, ‘Sudan ordusunun askeri harekat yoluyla elde edemediği kazanımları elde etmeye yönelik umutsuz bir girişimi’ olarak değerlendirdi. Uluslararası topluluğun çatışmanın her iki tarafına yönelik duruşu ve tüm hareketlerinin müzakere edilmiş barışçıl bir çözüme doğru olduğunu kaydettiler.

Fotoğraf Altı: Sudan Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan. (Reuters)
Sudan Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan. (Reuters)

Komite, perşembeyi cumaya bağlayan gece Port Sudan (ülkenin doğusunda) şehrinde düzenlenen basın toplantısında Hamideti olarak bilinen Muhammed Hamdan Daklu liderliğindeki 199 HDK liderini ‘terörist’ olarak sınıflandırdı. Ayrıca, 37 HDK şirketinin ve terörist listesinde yer alan bir kişi tarafından yönetilen ticari markaların sermaye ve fonlarının dondurulması için derhal tedbir alınması talimatı verdi.

Komite Başkanı Emekli General Isam Merzuk’a göre komite, kararlarını Sudan’ın ülke çapında terörle mücadeleye ve devletin teröristleri belirlemesine ilişkin 1267 ve 1373 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararları kapsamındaki yükümlülüklerini uygulamaya dayandırdı.

Merzuk komitenin, BMGK’nın terörle mücadele ve terörün finanse edilmesine ilişkin Yedinci Fasıl kapsamındaki kararlarını uygulamakla görevlendirilen resmi bir mekanizma olduğunu söyledi.

Diğer yandan Dışişleri Bakanlığı da kardeş ve dost ülkelerin yanı sıra uluslararası ve bölgesel kuruluşlara hızla çağrıda bulunarak HDK’yı ‘terör’ örgütü ilan etmeleri, üyelerini ‘terörist’ olarak tanımlamaları ve HDK’ye bağlı şirket ve kuruluşlarla iş yapmamalarını talep etti.

Bakanlığın komitedeki temsilcisi, “Sayılarının fazlalığı ve etkisinin büyüklüğü düşünüldüğünde terörist HDK, Boko Haram ve DEAŞ’dan daha az tehlikeli değil” açıklamasında bulundu.

Fotoğraf Altı: HDK Komutanı Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti), 4 Ocak 2024’te Pretorya’da Güney Afrika Devlet Başkanı ile bir araya geldi. (Reuters)
HDK Komutanı Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti), 4 Ocak 2024’te Pretorya’da Güney Afrika Devlet Başkanı ile bir araya geldi. (Reuters)

Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan, geçtiğimiz eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Sudan halkını, bölgeyi ve dünyayı korumak için BM ve uluslararası topluma HDK ve ona bağlı milisleri ‘terörist’ olarak sınıflandırma çağrısında bulunmuştu.

Siyasi analist Muhammed Latif duruma ilişkin şunları söyledi:

“Ne yazık ki Sudan hükümeti ve ordu liderliği HDK’ya karşı askeri bir zafer elde edemedi. Bu yüzden onu terörist olarak etiketleyerek yenmek için vekalet savaşında kendilerinin yerine geçecek birini arıyorlar. Burhan, BM’de konuşma fırsatı bulmuşken İnsan Hakları Konseyi’nin ülkedeki mevcut savaşta meydana gelen ihlal ve suistimalleri araştırmak için oluşturduğu uluslararası soruşturma komitesini reddettiğinde kendisine yanıt veren tüm tarafları hayal kırıklığına uğrattı.”

Latif, Burhan’ın Kenya Devlet Başkanı William Ruto’ya giderek Hükümetlerarası Uluslararası Kalkınma Otoritesi (IGAD) aracılığıyla duruma müdahale etmesini istediğini, bunun üzerine IGAD’ın koşulsuz bir şekilde Burhan ve Hamideti arasında bir görüşme gerçekleştirmeyi kabul ettiğini ancak Burhan’ın bu kararları da reddettiğini belirtti.

Siyasi analist, söz konusu bilgilere dayanarak, Ordu Komutanlığı’nın HDK’nin terör örgütü olarak sınıflandırılması yönündeki talebinin bölgesel ve uluslararası sahada karşılık bulamayacağını savunuyor.

Latif, hükümet komitesinin BM ve BMGK tarafından yayınlanan uluslararası kararları temel almasına anlam veremediğini ve devrik Sudan lideri Ömer el-Beşir’in zamanında bunları, düşman saydığı ABD’nin kolları ve aracı olarak gördüğünü söyledi.

Siyasi analist, dünyadaki herhangi bir tarafın bu komitenin kararlarını takip etme olasılığının düşük olduğunu söyleyerek HDK konusunda yaptırım uygulayacak bir devlet otoritesi ve kurumu olmadığı için sahada bunun bir değerinin olmadığını vurguladı.



Mervan Bergusi ve 23 yıllık esaret... ‘Filistin'in Mandela'sı’ hakkında bildiklerimiz

Müebbet hapis cezasına çarptırılan önde gelen Filistinli aktivist Mervan Bergusi'yi tasvir eden bir sanat eseri (Reuters)
Müebbet hapis cezasına çarptırılan önde gelen Filistinli aktivist Mervan Bergusi'yi tasvir eden bir sanat eseri (Reuters)
TT

Mervan Bergusi ve 23 yıllık esaret... ‘Filistin'in Mandela'sı’ hakkında bildiklerimiz

Müebbet hapis cezasına çarptırılan önde gelen Filistinli aktivist Mervan Bergusi'yi tasvir eden bir sanat eseri (Reuters)
Müebbet hapis cezasına çarptırılan önde gelen Filistinli aktivist Mervan Bergusi'yi tasvir eden bir sanat eseri (Reuters)

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in Filistinli mahkûm Mervan Bergusi'nin hücresine girme olayı, sadece siyasi anlamı ve Bergusi'nin hayatı için yarattığı endişe nedeniyle değil, aynı zamanda son yirmi yılda ‘Filistin direnişinin’ en önemli simgelerinden biri olması nedeniyle de geniş yankı uyandırdı.

Sosyal medyada yaygın olarak paylaşılan bir videoda Ben-Gvir’in Bergusi'nin hücresine girerek tehditler savurduğu ve ona “Zafer kazanamayacaksın. İsrail devletiyle uğraşan, çocuklarımızı ve kadınlarımızı öldürenleri yok edeceğiz. Bunu tarih boyunca gördün” dediği duyuldu.

Avukat olan eşi Fadva Bergusi, onun yüzünü tanıyamadığını söyledi.

Beş kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan 67 yaşındaki Bergusi, Rimon Hapishanesi’ndeki hücresinde Ben-Gvir'in tehditlerini dinlerken zayıflamış bir halde görünüyordu.

Peki Bergusi hakkında ne biliyoruz?

Mervan Bergusi, 6 Haziran 1958'de Ramallah'ın kuzeybatısındaki Kobar köyünde doğdu ve 15 yaşında El Fetih’e katıldı. 1976'da 18 yaşına geldiğinde İsrail güçleri tarafından tutuklandı ve bir süre hapis yattı. Hapishanede İbranice öğrendi.

Bergusi, ‘Filistin'in Mandela'sı’ olarak anılır. Filistinli mahkûmlar arasında en eski ve en ünlülerden biridir ve Nelson Mandela gibi küresel bir mücadele sembolü olarak görülür.

Bergusi, üniversite yılları boyunca tutuklanma ve takip edilmeyle karşı karşıya kaldı. 1984 yılında birkaç hafta sorguya çekildi, Mayıs 1985'te 50 günden fazla sorguya çekildi ve aynı yıl ev hapsine çarptırıldı.

) Fadva Bergusi, İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in kocası Mervan Bergusi'nin hücresine girmesini gösteren videoyu izliyor. (Reuters)Fadva Bergusi, İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in kocası Mervan Bergusi'nin hücresine girmesini gösteren videoyu izliyor. (Reuters)

Bergusi, Ağustos 1985'te idari tutuklu olarak gözaltına alındı. O yıllarda İsrail, işgal altındaki Filistin topraklarında ‘demir yumruk’ politikasını uyguladı; idari tutuklama ve sürgün politikası yeniden onaylandı.

İntifada

Bergusi, 1987'deki Birinci İntifada'nın liderlerinden biriydi. İsrail yetkilileri onu tutukladı ve Ürdün'e sınır dışı etti. Bergusi yedi yıl orada kaldı.

1994 yılında İsrail ile Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) arasında imzalanan Oslo Anlaşması uyarınca Batı Şeria'ya geri döndü. 1996 yılında Filistin Yasama Meclisi milletvekili seçildi.

2002'den beri tutuklu

15 Nisan 2002'de İsrail, Bergusi'yi Batı Şeria'nın merkezindeki Ramallah'ın Tira mahallesindeki evinden tutukladı ve mahkemeye çıkardı.

İsrail tarafından Aksa Şehitleri Tugayı’nı kurmakla suçlanan Bergusi bu suçlamayı reddetti.

İkinci İntifada sırasında ortaya çıkan Aksa Şehitleri Tugayı, İsrail ordusu ve yerleşimcilere karşı bir dizi operasyon düzenledi ve İsrail içinde sivilleri hedef alan operasyonlar gerçekleştirdi.

) Fetih Hareketi lideri Mervan Bergusi, 29 Eylül 2003 tarihinde polis arabasına götürülürken (AFP)Fetih Hareketi lideri Mervan Bergusi, 29 Eylül 2003 tarihinde polis arabasına götürülürken (AFP)

20 Mayıs 2004 tarihinde Tel Aviv Merkez Mahkemesi, Bergusi'yi suçlu buldu. Bergusi, FKÖ'nün Batı Şeria'daki genel sekreteri olarak beş suçlamadan suçlu bulundu ve savcılık Bergusi'ye en ağır cezanın verilmesini talep etti. Bergusi, beş kez ağırlaştırılmış müebbet ve kırk yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Aksa Şehitleri Tugayı’nın 2007 yılında Fetih Hareketi’nden ayrıldığını belirtmekte fayda var.

Siyasi ve akademik hayatı

15 yaşında Fetih Hareketi’nde siyasi faaliyetlerine başlayan Mervan Bergusi, siyasi faaliyetleri sırasında Filistin davasına ve iki devletli çözüme destek topladı.

1989 yılında düzenlenen Fetih Hareketi’nin beşinci genel konferansında Bergusi, hareketin devrim konseyinin 50 üyesinden biri olarak seçildi. Bergusi o dönemde Fetih Hareketi’nde bu liderlik pozisyonuna seçilen en genç üyeydi.

Nisan 1994'te Bergusi, işgal altındaki topraklara sürgün edilen ilk grubun başında geri döndü. İki hafta sonra, merhum Faysal el-Huseyni başkanlığında Batı Şeria'da düzenlenen ilk Fetih liderlik toplantısında, oybirliğiyle el-Huseyni'nin yardımcısı ve Batı Şeria'daki hareketin sekreteri seçildi.

1996 Filistin genel seçimlerinin ardından Filistin Yasama Meclisi üyeliğine seçildi; Ramallah ve el-Bireh seçim bölgesinde 12 bin 716 oy alarak Fetih Hareketi'ni temsil etti.

Bergusi, tarih ve siyaset bilimi alanında lisans, uluslararası ilişkiler alanında yüksek lisans derecesine sahiptir ve tutuklanana kadar Ebu Dis'teki Kudüs Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak çalışmıştır. Ayrıca hapishanedeyken doktora derecesi almıştır. Birçok eseri bulunan Bergusi’nin en meşhur kitapları şunlar: ‘Vaat’, ‘Tutukluluğa Direniş’, ‘Tek Kişilik Hücrede Bin Gün’.

2023 Gazze Savaşı... Tek kişilik hücre ve işkence

Ekim 2023'te, Gazze Savaşı'nın başlamasının ardından Bergusi tek kişilik hücreye konuldu ve en az dört farklı İsrail hapishanesine nakledildi.

Bergusi'nin oğlu Arab, hapishane müdürünün babasına diz çökmesini emrettiğini söyledi. Bergusi bunu reddettiğinde zorla yere indirildi ve bu da omzunun çıkmasına neden oldu.

) İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Mervan Bergusi'yi hücresinde tehdit ederken (Reuters)İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Mervan Bergusi'yi hücresinde tehdit ederken (Reuters)

Bergusi'nin avukatları, Bergusi'nin Ayalon Hapishanesi'nde tutuklu bulunduğu süre boyunca defalarca dövüldüğünü, hatta diğer mahkûmların önünde çıplak olarak yerde sürüklendiğini bildirdi.

Ayrıca Şubat 2024'te Bergusi'nin Remle Hapishanesi’nin tek kişilik koğuşuna götürüldüğü ve hapishaneler arasında sık sık nakledildiği belirtildi. İnsan hakları grupları bu önlemleri Gazze savaşıyla bağlantılı cezai önlemler olarak nitelendirdi.

6 Mart 2024'te Bergusi'nin elleri kelepçeli halde Megiddo'da kameraların olmadığı bir alana götürüldüğü ve şiddetli bir şekilde dövüldüğü, bunun sonucunda da baygınlık geçirdiği ve bilincini kaybettiği bildirildi. Kaynaklara göre Bergusi'nin yüzünde, sırtında, bacaklarında ve sağ ayağında morluklar vardı.

Mayıs 2024'te avukatı, Bergusi'nin fiziksel olarak zayıf olduğunu belirtti. Avukat, “Bariz kilo kaybı, sağ gözünde görme bozukluğu ve genel sağlık durumunda kötüleşme var” dedi.

9 Eylül 2024'te Bergusi, Megiddo'da tek kişilik hücrede tutulurken bir başka şiddetli saldırıya maruz kaldı. Raporlara göre, kaburga kırıkları, uzuvlarında yaralanmalar, sağ kulağında kanama, sırt ağrısı ve tedavi edilmeyen yaralardan kaynaklanan enfeksiyonlar yaşadı.

Esir takası anlaşması

Mervan Bergusi'nin adı, İsrail ile Hamas arasındaki esir değişimi anlaşmasında geçiyordu, ancak şu ana kadar serbest bırakılmadı.

İsrail basınında yer alan bazı haberlerde, İsrail'in Bergusi'yi ‘Filistin topraklarından uzaklaştırılması’ şartıyla serbest bırakabileceği belirtildi.