Marakeş: Kitle imha silahlarının yayılmasıyla mücadele girişimine ilişkin ‘Fas-ABD Deklarasyonu’ kabul edildihttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/4830876-marake%C5%9F-kitle-imha-silahlar%C4%B1n%C4%B1n-yay%C4%B1lmas%C4%B1yla-m%C3%BCcadele-giri%C5%9Fimine-ili%C5%9Fkin-%E2%80%98fas
Marakeş: Kitle imha silahlarının yayılmasıyla mücadele girişimine ilişkin ‘Fas-ABD Deklarasyonu’ kabul edildi
Marakeş toplantısına katılanların grup fotoğrafı (MAP)
Marakeş'te 31 Ocak ile 2 Şubat tarihleri arasında düzenlenen ve Afrika ülkelerine yönelik ‘Kitle İmha Silahlarının Yayılmasını Önleme Güvenlik Girişimi’ toplantısında Fas ile ABD arasında ‘Marakeş Bildirisi’ onaylandı.
Mağrip Arap Haber Ajansı'nın haberine göre, Fas ve ABD’nin ortak başkanlığını yaptığı eylem planı, üç ana ekseni kapsıyor: ‘Kitle İmha Silahlarının Yayılmasını Önleme Güvenlik Girişimi’ne yeni katılan Afrika ülkelerinin girişimin gelecek toplantılarına katılımını teşvik etmek, bu üyeler için eğitim atölyeleri ve pratik işbirliği çalışmaları düzenlemek ve diğer Afrika ülkelerini bu girişime katılmaya teşvik etmek için farkındalık faaliyetleri ve bölgesel toplantılar düzenlemek.
Bildiri ayrıca, Marakeş toplantısının ve izleme sürecinin hedeflerinden birinin, Afrika ülkelerinin bölgesel ve yarı bölgesel düzeylerde işbirliği fırsatlarından faydalanmasını sağlayacak güney-güney işbirliğini güçlendirme olduğunu teyit etti.
Afrika İşbirliği ve Yurtdışında Yaşayan Faslılar Bakanı Nasser Bourita, Marakeş toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, Afrika’nın uluslararası işbirliği çabalarında ve küresel ve bölgesel güvenlik zorluklarıyla mücadelede önemini vurguladı. Beş Afrika ülkesinin (Ekvator Ginesi, Gana, Zambiya, Togo ve Benin) Kitle İmha Silahlarının Yayılmasını Önleme Güvenlik Girişimi’ne resmen katıldıkları ifade edilirken, böylece bu girişime üye Afrika ülkelerinin sayısı 11'e yükseldi.
Bu katılımlarla birlikte, Kitle İmha Silahlarının Yayılmasını Önleme Güvenlik Girişimi, 111 ülkeyi kapsayan bir katılımcı sayısına ulaştı. Toplantıya ABD’den Silah Kontrolü ve Uluslararası Güvenlik İşlerinden Sorumlu Devlet Sekreter Yardımcısı Bonnie Jenkins ile Fas Dışişleri, Afrika İşbirliği ve Yurtdışında Yaşayan Faslılar Bakanlığı'ndan Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Organizasyonlar Direktörü Rıdvan el-Hüseyni başkanlık etti.
Marakeş toplantısı, Fas Krallığı'nın sonuç odaklı ve etkili bir dayanışma ile çok taraflılığa olan bağlılığını ve Kral 6. Muhammed'in vizyonunu hayata geçirme amacını yansıtıyor.
İsrail Gazze’de savaşı sürdürürken Hamas elindeki kozu kaybedebilirhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5158528-i%CC%87srail-gazze%E2%80%99de-sava%C5%9F%C4%B1-s%C3%BCrd%C3%BCr%C3%BCrken-hamas-elindeki-kozu-kaybedebilir
İsrail ordusu Gazze'de rehinelerin sekizinin cesedini teslim aldı (AFP)
TT
TT
İsrail Gazze’de savaşı sürdürürken Hamas elindeki kozu kaybedebilir
İsrail ordusu Gazze'de rehinelerin sekizinin cesedini teslim aldı (AFP)
İzzettin Ebu Ayşe
İsrail ordusu, son 20 gün içinde Gazze Şeridi’nde Hamas tarafından alıkonulan sekiz rehinenin cesedini geri almayı başardı. Gazze Savaşı'nın patlak vermesinden bu yana eşi ve benzeri görülmemiş bir sayı bu. Peki bu gelişme, arabulucuların Gazze'de ateşkes anlaşması imzalanması için yürüttüğü görüşmelere olumlu mu yoksa olumsuz mu yansıyacak?
İsrail ordusu bu ay, İsrail iç güvenlik teşkilatı Şin-Bet’in (Şabak) desteğiyle Gazze Şeridi'nde üç özel operasyon düzenleyerek Tel Aviv ile Hamas arasında süren savaşta öldürülen sekiz rehinenin cesedini geri aldı.
50 rehine
Bir ay içinde sekiz rehinenin cesedinin geri alınması büyük bir sayı, çünkü 21 aydır devam eden savaş boyunca ordu özel operasyonlarla sadece 11 rehineyi kurtarabilmiş, geri kalanlar ise Hamas tarafından takas anlaşmaları kapsamında iade edilmişti.
Rehinelerin cesetleri geri getirildikten sonra, Hamas'ın elinde 50 rehine kaldı ve bunların 20'sinin halen hayatta olduğu düşünülüyor. Siyasi gözlemciler bu gelişmeyi, Hamas'ın savaştaki gücünü kaybetmeye başladığının işareti olarak yorumladı.
Netanyahu'nun açıklaması anlaşılmaz ve birçok yoruma açık (AFP)
Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, sekiz rehinenin cesedinin kısa bir süre içinde geri alınmasını büyük bir başarı olarak nitelendirdi. Netanyahu yaptığı açıklamada, “Bu operasyonlar, aylar süren karmaşık saha istihbarat çalışmalarının ardından gerçekleştirildi ve cesetler İsrail'e getirildi” dedi.
İsrail Başbakanı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kaçırılan tüm vatandaşlarımızı, hayatta olanları ve ölenleri, evlerine geri getirene kadar durmayacağız ve susmayacağız. Bu operasyonlar Tel Aviv'in Hamas'a karşı savaşında yardımcı olacak ve rehineleri geri getirmemizi sağlayacak, ancak bu biraz zaman alacak.”
Gazze'yi ne bekliyor: Anlaşma mı, yoksa daha fazla çatışma mı?
Ne var ki Netanyahu'nun sözleri anlaşılmaz ve birçok yoruma açık. Özel operasyonlar ve askeri baskı ile rehineleri kurtarmak istediğini mi kastediyor yoksa Hamas ile rehinelerin salıverilmesini öngören bir anlaşma yaparak onları geri getirmek istediğini mi net değil.
Ancak Netanyahu'nun açıklaması, Gazze'de ateşkesle ilgili müzakerelerde kaydedilen önemli ilerlemeyle aynı zamana denk geldi. Hamas heyeti, bir anlaşmaya varmak amacıyla müzakereleri yeniden başlatmak üzere Mısır'a gitti. Netanyahu da İsrail heyetini Şarm eş-Şeyh'teki görüşmelere göndermeyi kabul etti ve heyete müzakereler sırasında kullanabilecekleri geniş yetkiler verdi.
Hamas'ın elinde 50 rehine bulunuyor ve bunların 20'sinin hayatta olduğu düşünülüyor (AFP)
İsrail ordusunun Gazze'de tutulan cesetleri serbest bırakmayı başarmasının Mısır'daki görüşmeler üzerinde etkisi olacağına şüphe yok. Hamas, Gazze'deki savaşın sona ermesi ve ordunun bölgeden çekilmesi karşılığında tüm rehinelerin bir kerede serbest bırakılmasında ısrar ederken, kısmi anlaşmaları tercih eden Netanyahu, askeri baskı ve Gazze'deki özel operasyonların sonuç vereceğini düşünüyor.
Hamas'ın şartlarına boyun eğmeyiz
Siyaset uzmanı Remzi Asfur, Gazze'de tutulan rehinelerin cesetlerinin bulunduğu yere ulaşılmasının ardından Netanyahu'nun kapsamlı bir anlaşma yapmak veya Hamas'ın taleplerine boyun eğmek için aceleci davranmadığını ve bunun da bir anlaşmaya varılmasını engelleyebileceğini söyledi.
Asfur, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Netanyahu, kendisinin başarılar elde ettiğini, askeri baskıların Hamas'ın bölgedeki kontrolünü kaybettiğini ve Gazze'ye yönelik kara harekatının devam etmesinin rehinelerin serbest bırakılması konusunda sonuçlar verdiğini düşünüyor. Bu yüzden kendini güçlü hissediyor ve şartlarını dayatabileceğini düşünüyor, bu yüzden Hamas'ın şartlarına boyun eğmeyecek. Rehinelerin cesetlerine ulaşılması, İsrail'in Hamas'ın takas anlaşması kapsamında rehineleri serbest bırakması karşılığında ödeyeceği bedeli azaltıyor. Bu da Hamas'ın müzakerelerdeki konumunu büyük ölçüde zayıflatıyor ve İsrail'in konumunu güçlendiriyor.”
Netanyahu'nun sürekli olarak rehinelerin cesetlerine ulaşmasının rehine anlaşmasının gidişatını etkilediğini belirten Asfur, Tel Aviv'in bu operasyonları müzakereleri zorlaştırmak veya engellemek için kullanabileceğini, çünkü bunu bir başarı olarak gördüğünü ve Hamas'ın bölgedeki kontrolünü sağlamakta zorlandığını vurguladı.
Hamas'ın halen hayatta olan rehineler olduğunu ve bunun müzakere kurallarını değiştirebileceğini söyleyen Asfur, ancak her halükarda, İsrail'in bugün ödeyeceği bedel çok düşük ve rehineler ceset olarak geri dönse bile İsrail rehinelerini geri almaya devam ettiği sürece, Hamas olumlu sonuçlar elde edemeyecek.
Hamas Netanyahu'yu anlıyor ve ateşkes yolunda ilerliyor
Güvenlik analisti Salih Hamada ise Netanyahu'nun İsrail içinde ve müzakerelerde itibarının artabileceğini düşünüyor. Ancak Hamas’ın bunu anladığını ve manevra yapmaya çalışıyor gibi göründüğünü ifade eden Hamad, “Hamas, dersini almış ve askeri baskının sonuç verebileceğini anlamış olabilir” yorumunda bulundu.
Hamada, değerlendirmesinde şunları söyledi:
“Hamas, İsrail ordusunun bazı cesetleri ele geçirmesinin ardından Netanyahu'nun taleplerine ve baskılarına yanıt verebilir ve uzlaşmayı kabul edebilir, çünkü uzlaşmamak, elindeki koz olan rehineleri kaybetmek anlamına gelir.”
Hamas'ın bedelin düştüğünü anladığını ve bu yüzden anlaşma şansını azaltmayacağını söyleyen Hamada, aksine daha fazla taviz vererek bunu güçlendireceğini, çünkü Gazze halkının savaştan yorgun düştüğünü ve daha fazla direnemeyeceğini düşünüyor.
Netanyahu, ‘cesetlerin geri alınmasının rehinelerin askeri güçle eve geri getirebileceklerinin açık bir kanıtı olduğunu ve şu anda anlaşma yolunu tercih etmediklerini’ söyleyen İç Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in teşvikiyle önerilen anlaşmaya karşı çıkmayı düşünürken, hükümeti içinde ateşkes yapması için baskı görüyor.
Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, halen Gazze'de tutulan rehinelerin derhal serbest bırakılmasını istedi. Herzog, “Gazze'de alıkonulanların derhal serbest bırakılması için adım atılmalı. Bu cesur adım, dünyanın güvenliği ve barışına hizmet edecek, aynı zamanda savaşın sona ermesine yol açabilir” dedi.