Sudan: Devletin sürekli olarak silahlı milisler oluşturması büyük tehlike

Sudan ordusunun ‘gönüllüler’ kelimesini kullanması, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin genişlemesini durdurma girişimidir.

Sudan’ın Kadarif Eyaleti Valisi, ordu destekçilerinin katıldığı bir toplantıda (SUNA)
Sudan’ın Kadarif Eyaleti Valisi, ordu destekçilerinin katıldığı bir toplantıda (SUNA)
TT

Sudan: Devletin sürekli olarak silahlı milisler oluşturması büyük tehlike

Sudan’ın Kadarif Eyaleti Valisi, ordu destekçilerinin katıldığı bir toplantıda (SUNA)
Sudan’ın Kadarif Eyaleti Valisi, ordu destekçilerinin katıldığı bir toplantıda (SUNA)

Sudan ordusunun Hızlı Destek Kuvvetleri’ne karşı savaşında, ‘gönüllü’ sivilleri kendilerine yardım etmek için silahlandırmaya devam ettiği, ancak (bazılarının belirttiğine göre) sivillerin savaşmak için yeterince eğitim almadığı bir dönemde siyasi analistler, çağrıya yanıt verenlerin sayısı ne kadar fazla olursa olsun, profesyonel güçlerin alternatifi olamayacaklarına dikkati çekti. Analistlere göre ayrıca, askeri güç dengesinde sahadaki ordu lehine bir değişikliğe katı sunmayacaklarını da belirtti.

Bilindiği üzere Sudan ordusunun acilen askerlere ihtiyacı var. Öyle ki lideri Abdulfettah el-Burhan, boyutlarına bakılmaksızın sivilleri silahlandırma ve sahip oldukları silahları yasallaştırma konusundaki istekliliğini birçok kez yineledi.

dv
Sudan Ordu Komutanı Abdülfettah el-Burhan ülkenin doğusundaki güçlerini ziyaret ederken (SUNA)

Bu çerçevede Hızlı Destek Kuvvetleri’nin sahadaki genişlemesi ve ülkedeki 6 eyaleti (başkent Hartum, Darfur’daki 4 eyalet ve el-Cezire Eyaleti) kontrol ederek belirleyici askeri zaferler elde etmesiyle, vatandaşları savaşa katılmaya seferber etmek için ordu kampanyaları arttı.

Siyasi analist Abdullah Rızk, “Gönüllüler olarak adlandırılan siviller, amatör gibidirler. Yüksek eğitim almış ve yaptıkları savaşlardan uzun süre muharebe tecrübesine sahip profesyonel ordu kuvvetlerine kıyasla savaşların gidişatını ve sahadaki güç dengesini değiştiremeyeceklerdir” dedi.

Rızk, “Savaşta galibiyet, sayısal nicelikle ilgili değildir. Eğer seferber edilen personel sayısı milyonlara ulaşsaydı da muharebe deneyimi, eğitim ve kullanılan silah türüne göre niteliksel bir değişim yaratmayacaktı” ifadelerini kullandı.

rvgefr
Sudan ordusu askerleri, 14 Ocak’ta Kadarif’te devriye gezerken (AFP)

Rızk, “Sudan ordusu, büyük askeri ve muharebe kabiliyetine, hava kuvvetlerine, zırhına ve ağır toplarına karşı rakibine karşı üstün olmasına rağmen savaşın gidişatını kendi lehine değiştirmeyi başaramadı. Çünkü Hızlı Destek Kuvvetleri tarafından dayatılan şehir savaşının niteliği, bu silahların savaşta önemli bir rol oynayamayacağı anlamına geliyordu ve önemli sivil kayıplara neden olma korkusuyla kullanımını sınırladı” şeklinde konuştu.

Siyasi analist, orduyu sivilleri askere almaya iten şeyin, kara savaşlarında Hızlı Destek Kuvvetleri ile yüzleşmek ve askeri kazanımlar elde etmek için karadaki piyade kuvvetlerini kaybetmesi olduğuna dikkati çekti. Abdullah Rızk, ordunun şu anda kendisiyle savaşan Hızlı Destek Kuvvetleri de dahil olmak üzere milisleri askere alarak piyade savaşçılara dayalı savaşlar yürüttüğünü söyledi.

Rızk, ordunun kullandığı stratejinin, askeri mevzilerini savunmak olduğunu, saldırıya geçmediği sürece sahadaki askeri durumun kendi lehine değişmeyeceğini, bu durumda da gönüllülerin savaşa katkıda bulunabileceğini açıkladı.

Ayrıca Rızk, sivil seferberlik çağrısının, ülkedeki savaşı ateşleyen ve onu devam ettirmeye çalışan İslamcılar tarafından siyasi denklemde önemli bir taraf olma hedefiyle başlatıldığını belirterek, “Tuhaf olan şey, tüm İslamcı tugayların ve savaşmak üzere eğitilen grupların üyelerinin ülke dışına kaçmasıdır” dedi.

dbfe
Sudan ordusu askerleri ülkenin doğusundaki Kadarif eyaletinde devriye gezerken (AFP)

Siyasi analist, sivillerin savaşa katılmaları için seferber edilmesi çağrısının, yaygın bir kabul görmediğini ve kamuoyunun ezici bir çoğunlukla savaşın durdurulmasından yana olması nedeniyle bu çağrının vatandaşlardan tamamen izole edilmiş bir çağrı olduğunu dile getirdi.

Öte yandan sivil analist Mahir Ebu el-Huh, gönüllülerin silah taşıma ve kullanma konusunda zar zor eğitildiklerini, aynı zamanda askeri operasyonları yürütmek için en basit taktiklerden de yoksun olduklarını söylerken, bu durumun da aralarında çok sayıda can kaybına yol açtığını vurguladı.

Ebu el-Huh, “Mevcut savaş sonucunda sistem ve resmi kurumların koordinasyonu dışında milisler oluşturularak onlara bağımsızlık verilmesi fikri; devletin yarattığı, desteklediği ve artık düşmanı haline geldiği Hızlı Destek deneyimini geri getiriyor” dedi.

Ebu el-Huh, sivillerin halk direnişi ve seferberlik sloganı altında seferber edilmesinin, silahlı kuvvetlerin komutası dışında silahlı bir sivil milis oluşturmakla eşdeğer olduğunu ve bunun, ‘savaşın sona erdirilmesine yönelik siyasi bir karar alınırsa verilen tepki’ nedeniyle tehlikeli olduğunu vurguladı. Analist, seferberlik halindeki unsurların büyük çoğunluğunun, eski rejime ait olduğu için orduya isyan da edebileceklerini vurguladı.

Mahir Ebu el-Huh, silahlı grupların doğrudan düzenli kuvvetlere dahil edilmemesi durumunda ortaya çıkacak korkunç sonuçlar konusunda uyardı. Ayrıca durumun, Hızlı Destek Kuvvetleri’nde olduğu gibi geçmişteki hataların tekrarlanmaması için hiyerarşik kurum tarafından yönlendirilmesi ve kontrol edilmesi gerektiğini söyledi.

Ebu el-Huh, “Ordu, az eğitimli, sınırlı silahlara ve basit yeteneklere sahip bu seferber edilmiş insanları, en büyük kurbanları oldukları savaşın ortasına itmenin sorumluluğunu taşıyor” dedi.

“Garip olan şey, tüm İslamcı cihatçı tugayların ve savaşmak üzere eğitilen grupların üyelerinin ülke dışına kaçmasıdır” Siyasi analist Abdullah Rızk



İsrail Beyrut'un kalbine ve güney banliyölerine saldırdı: 4 ölü, 23 yaralı

Arama kurtarma görevlileri ve bölge sakinleri, Beyrut'ta İsrail saldırısının gerçekleştiği yerde enkaz altında kalanları arıyor (AP)
Arama kurtarma görevlileri ve bölge sakinleri, Beyrut'ta İsrail saldırısının gerçekleştiği yerde enkaz altında kalanları arıyor (AP)
TT

İsrail Beyrut'un kalbine ve güney banliyölerine saldırdı: 4 ölü, 23 yaralı

Arama kurtarma görevlileri ve bölge sakinleri, Beyrut'ta İsrail saldırısının gerçekleştiği yerde enkaz altında kalanları arıyor (AP)
Arama kurtarma görevlileri ve bölge sakinleri, Beyrut'ta İsrail saldırısının gerçekleştiği yerde enkaz altında kalanları arıyor (AP)

İsrail ile Hizbullah arasındaki savaş üçüncü ayına girerken İsrail, Beyrut'un kalbindeki bir konut binasını ‘beş füze’ ile hedef aldı ve Hizbullah'ın önde gelen liderlerinden Talal Hamiye'nin hedef alındığı haberlerinin ortasında binayı tamamen yerle bir etti.

Lübnan Ulusal Haber Ajansı (NNA), Beyrut'un ‘korkunç bir katliama uyandığını, İsrail savaş uçaklarının el-Basta bölgesindeki el-Memun Caddesi'nde sekiz katlı bir konut binasını beş füzeyle tamamen yok ettiğini’ bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın NNA’dan aktardığına göre arama kurtarma ekipleri, düşman savaş uçaklarının bir konut binasını hedef aldığı ve çok sayıda şehit ve yaralının olduğu el-Basta bölgesinde bulunan el-Memun Caddesi'ndeki enkazı kaldırmak için çalışıyor.

Hizbullah'a bağlı yerel bir kanal, Lübnan Sağlık Bakanlığı'na dayandırdığı haberinde Beyrut'un el-Basta bölgesine düzenlenen saldırıda en az dört kişinin öldüğünü ve 23 kişinin de yaralandığını bildirdi.

İsrail Yayın Kurumu'na (IBC) konuşan bir güvenlik kaynağı, İsrail'in bugün şafak vakti Beyrut'ta Hizbullah'ın operasyon şefi Muhammed Haydar'ın kaldığı bir binayı hedef aldığını söyledi.

Ebu Ali olarak da bilinen Haydar, Hizbullah'ın operasyonlar biriminin başı ve örgütün en üst düzey isimlerinden biriydi.

İsrail'in Beyrut'un merkezindeki el-Basta bölgesinde bir konuta düzenlediği saldırının yol açtığı geniş çaplı yıkımdan (AFP)İsrail'in Beyrut'un merkezindeki el-Basta bölgesinde bir konuta düzenlediği saldırının yol açtığı geniş çaplı yıkımdan (AFP)

Banliyölere yeni saldırılar

Şafak vakti Beyrut'un merkezine yönelik saldırının ardından İsrail ordusu güney banliyölerine yeni saldırılar düzenledi. NNA, Lübnan Üniversitesi çevresindeki Hadath bölgesine şiddetli bir saldırı düzenlendiğini bildirdi.

Bu saldırı, İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee'nin X platformu aracılığıyla güney banliyölerinde yaşayanlara yeni tahliye uyarılarında bulunmasının ardından geldi.

Adraee’nin yaptığı tahliye uyarısında şu ifadeler yer aldı: “Güney banliyöleri bölgesinde, özellikle ekteki haritalarda belirtilen binalarda ve Hadath ile Choueifat'taki komşu binalarda yaşayan tüm sakinlere uyarı: İsrail Savunma Kuvvetleri’nin yakın zamanda harekete geçeceği Hizbullah tesislerinin yakınında bulunuyorsunuz. Sizin ve aile fertlerinizin güvenliği için bu binaları derhal boşaltmalı ve en az 500 metre uzağa gitmelisiniz.”

Talal Hamiye kimdir?

İsrail medyası, Beyrut'un kalbindeki saldırının hedefinin Hizbullah komutanı Talal Hamiye olduğunu ve tahkimat delici füzelerin kullanıldığını, bunun da Lübnan'ın farklı bölgelerinde büyük bir patlama sesi duyulmasına yol açtığını bildirdi. Bu füzeler, Hizbullah eski Genel Sekreteri Hasan Nasrallah ve Hizbullah Yürütme Konseyi Başkanı Haşim Safiyuddin suikastlarında kullanılanlara benziyor.

Yedioth Ahronoth, Hamiye'nin ‘parlak askeri kariyere sahip biri’ olarak bilindiğini ve komutan Mustafa Bedreddin'in öldürülmesinin ardından Hizbullah'ın askeri kolunun komutasını üstlendiğini kaydetti.

Hamiye, hakkında bilgi verenlere 7 milyon dolara kadar ödül veren ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Rewards for Justice (Adalet İçin Ödül) programının duyurulmasıyla yeniden gündeme gelene kadar ilgi odağı olmaktan uzak kaldı.

görsel

Hamiye, Hizbullah'ın Lübnan toprakları dışındaki operasyonlarını yürütmekten sorumlu olan dış operasyon birimi Birim 910'un komutanıdır.

Ciddi hasar

Yerel bir televizyon kanalı tarafından yayınlanan görüntülerde en az bir binanın çöktüğü ve birkaç binanın da ağır hasar gördüğü görülüyor.

Reuters'a konuşan görgü tanıkları, patlamaların Beyrut'u sabaha karşı 04:00 sularında sarstığını bildirdi. Güvenlik kaynakları saldırıda en az dört bombanın ateşlendiğini söyledi.

Bu, İsrail'in son günlerde Beyrut'un merkezindeki bir bölgeyi hedef alan dördüncü hava saldırısı olurken, İsrail saldırılarının çoğunu Hizbullah'ın kalesi olan Beyrut'un güney banliyölerine düzenledi. Geçtiğimiz pazar günü Ras en-Nebe mahallesine düzenlenen bir İsrail hava saldırısında Hizbullah'ın medya ilişkileri sorumlusu öldürülmüştü.

İsrail, Gazze Şeridi'ndeki savaş nedeniyle sınır ötesi çatışmaların patlak vermesinden neredeyse bir yıl sonra eylül ayında Hizbullah'a karşı büyük bir saldırı başlatarak Lübnan'ın büyük bir bölümünü hava saldırılarıyla vurdu ve güneye kara birlikleri gönderdi.

Arama kurtarma görevlileri ve bölge sakinleri, Beyrut'ta İsrail saldırısının gerçekleştiği yerde enkaz altında kalanları arıyor. (AP)Arama kurtarma görevlileri ve bölge sakinleri, Beyrut'ta İsrail saldırısının gerçekleştiği yerde enkaz altında kalanları arıyor. (AP)

İsrail ile Hizbullah arasındaki çatışmalar, Hizbullah'ın 7 Ekim 2023 tarihinde İsrail'in güneyine saldırı düzenleyen Hamas ile dayanışma amacıyla ateş açmasının ardından patlak verdi.

ABD'nin Lübnan Özel Temsilcisi Amos Hochstein ateşkes anlaşmasına varmak amacıyla geçtiğimiz hafta Lübnan ve İsrail'i ziyaret etti. Hochstein, Başbakan Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz ile görüşmek üzere İsrail'e gitmeden önce salı ve çarşamba günleri Beyrut'ta yaptığı görüşmelerin ardından ‘ilerlemeden’ söz etti.