Lübnan sahilleri ölüm botları ile dolu

Yasadışı göç, yönetimin yokluğunda gelişiyor.

Aralık 2023’te denizaşırı göçmenler Lübnan Ordusu Donanması tarafından kurtarıldı (Lübnan Ordusu)
Aralık 2023’te denizaşırı göçmenler Lübnan Ordusu Donanması tarafından kurtarıldı (Lübnan Ordusu)
TT

Lübnan sahilleri ölüm botları ile dolu

Aralık 2023’te denizaşırı göçmenler Lübnan Ordusu Donanması tarafından kurtarıldı (Lübnan Ordusu)
Aralık 2023’te denizaşırı göçmenler Lübnan Ordusu Donanması tarafından kurtarıldı (Lübnan Ordusu)

Lübnan devlet kurumlarının kara ve deniz sınırlarını kontrol etme kapasitesi azaldıkça, denizaşırı insan kaçakçılığı ağlarının yetenekleri arttı. Bu ağlar, ‘ölüm botları’ aracılığıyla Avrupa’ya yasadışı göç yolculuklarının yapıldığı Lübnan kıyıları boyunca genişledi. Aynı şekilde bu ağlar, boğulma tehlikesine dikkat etmezken, kaçanlar da kendilerinden önce yaşanan ve tüm aileleri yok eden trajedilerden ders almıyor.

Adliyeler, yüzlerce tutuklunun dosyalarıyla dolup taşıyor. Ama bu durum, maceralara devam etmekten caydırıcı değil. Öyle ki bu çeteler haftalık olarak faaliyetlerini sürdürürken, göçmenlere ‘belki iyi bir hayat ya da Lübnan’daki durumlarından daha az sefil bir hayat’ umuduyla Avrupa ülkelerine, özellikle de Yunanistan, İtalya, Almanya ve İspanya’ya varmak için çekici geliyor.

Denizcilik faaliyeti yoluyla binlerce Suriyelinin yasadışı geçişler ve çok zorlu yollardan kendi ülkelerinden Lübnan’a sızmasını kolaylaştıran ağlar var. Bu insanların çoğu, Lübnan’ı ‘insan onuruna değer veren bir ülkeye göç hazırlıklarında’ durak olarak görüyor. Lübnanlı bir güvenlik kaynağı, karada ve denizde zorlu iklim koşulları nedeniyle kaçakçılık operasyonlarının artık azaldığına, ancak tamamen durmadığına dikkat çekti. Şarku’l Avsat’a konuşan kaynak, “Lübnan ordusunun kara sınır muhafızları ve deniz kuvvetleri, kaçakçılığı önlemek, ağların sorumlularını takip etmek ve tutuklamak için gözetim ve keşif operasyonlarını yoğunlaştırıyor” dedi. Kaynak ayrıca, “Kıbrıslı istihbarat başkanının Beyrut ziyaretinin ardından bu uçuşların durdurulması için iki ülkeyle işbirliği yapılması, hatta özellikle kuzey bölgedeki Lübnan kıyılarının dengesinin izlenmesi için Kıbrıs’a yardım sağlanması yönünde bir plan hazırlandı” ifadelerini kullandı.

Yasadışı göç yolculukları, özellikle son üç yılda yüzlerce ölüme neden oldu. Eylül 2022’de kıyı açıklarında bir teknenin batması sonucu 100’den fazla kişi hayatını kaybetmiş ve denizden cesetleri çıkarılmıştı. 23 Nisan 2022 gecesi ise

Suriyeliler ve Filistinliler de dahil olmak üzere çoğunluğu Lübnanlı ve çoğu kadın ve çocuklardan oluşan, 100’den fazla kaçak göçmeni taşıyan bir tekne batmıştı. Tekne, Trablus sahilinden İtalya’ya doğru gidiyordu. Lübnan ordusu, 45 yolcuyu kurtarmayı ve 6 cesedi çıkarmayı başardı. Diğerleri denizin 400 metre derinliğinde batan teknenin kabininde kalırken, cenazelerini kurtarmak için bugüne kadar yapılan tüm girişimler başarısız oldu.

Sayılarla kaçakçılığın önlenmesi

Şarku’l Avsat, Suriye’den sızıp, teknelerle Lübnan sahilinden Güney Kıbrıs’a, oradan da Avrupa’ya gitmesi ordu tarafından engellenen kişilerin sayılarına dair bir veri tablosuna ulaştı. Tabloya göre geçen Kasım ayında ordu, Trablus kıyılarından 47 Suriyelinin sızmasını önleyerek batmak üzere olan botları ve içindekileri kurtarmak için çalıştı. 147 Suriyelinin deniz botlarıyla kaçması engellenirken, botta bulunanlar Lübnan Kızılhaçı’nın yardımıyla kurtarılarak tedavi altına alındı. Tablolar ayrıca Kasım ve Aralık ayları arasında ordunun 600 Suriyelinin kuzey Lübnan sınırlarına sızmasını önlediğini gösterdi. Ocak 2024’te 900 Suriyelinin sızması engellendi, bunların büyük bir kısmı gözaltına alınarak soruşturmaya tabi tutuldu ve sınır dışı edildi.

Yargı misyonu

Hiç şüphe yok ki halen sıkı bir şekilde kontrol edilmesi zor olan Lübnan sahillerinin yanı sıra, Suriye ile olan kara sınırının 370 km’yi bulan uzunluğu, modern gözetleme cihazları ve lojistik imkanlarının olmayışı, Lübnan ordusunun görevlerini zorlaştırıyor. Güvenlik kaynağı, yargının bu ağların başkanlarını ve üyelerini tutuklandıktan sonraki birkaç hafta içinde serbest bırakmasına izin veren yasalarda bir sorun olduğunu dile getirdi. Kaynak, “Yasa, bunu bir kabahat olarak sınıflandırıyor. Ancak eylemleri trajedilere ve onlarca masum insanın denizde boğulmasına neden olsa bile tutuklananlar bir süre sonra serbest bırakılıyor” dedi.

Lübnan ordusu, Özgür Yurtsever Hareket’in doğrudan Genelkurmay Başkanı General Joseph Avn’ı hedef alan siyasi kampanyasına maruz kalıyor. Hareket, Avn’ı ‘binlerce kişinin Suriye’den Lübnan’a göç etmesine izin verecek şekilde Suriye sınırlarını açmakla, bu ülkelerin çıkarlarıyla tutarlı bir şekilde Avrupa ülkelerine göçlerini engellemek için sahilleri kontrol etmekle’ suçluyor. Güvenlik kaynağı bu suçlamalara değinerek, bunları ‘gülünç, amaçları bilinen ve hedefi ortaya çıkan nedenlerle ordu komutanını hedef almak’ olarak niteledi. Kaynak ayrıca, “Ordu, Suriye’den sızan binlerce kişiyi tutukladı ve onları Suriye’ye geri gönderdi. Ayrıca Suriyelileri kaçakçılık yoluyla sınırdan geçiren çok sayıda çeteyi de tutukladı” dedi.

Kaçakçılık çeteleri yargı önünde

Trablusşam’daki (Kuzey Lübnan) Adalet Sarayı’nın koridorları kaçakçılık çetelerinin takip edildiği yüzlerce adli dosyayla dolu. Bir yargı kaynağı, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada “Kuzeydeki Birinci Soruşturma Hakimi Samaranda Nassar’ın dairesindeki dosyaların yaklaşık yüzde 90’ı kaçakçılık çeteleri, geri kalanı ise diğer davalarla ilgili” dedi. Kaynak, “Yargı, bu ağların liderleri ve üyelerine karşı prosedür ve kararlarında katı davranıyor. Bu kişiler insan kaçakçılığı, kasıtlı cinayete teşebbüs ve mali irtikap da dahil olmak üzere suçlardan yargılanıyor ve ağır cezalar alıyorlar” ifadelerini kullandı.

Adli kaynak, cezalarda gevşeklik olduğu yönündeki haberleri yalanlayarak, suç tanımının kişiden kişiye değiştiğini ve lojistikçinin çetenin başı olmadığını belirtti. Kaynak ayrıca, “Yolcu, özellikle çocuklarını riske atan, onları boğulma ve ölüm tehlikesiyle karşı karşıya bırakan aile reisi kovuşturmaya maruz kalıyor ve mahkemeler, kendisine ağır cezalar vermekten çekinmiyor” şeklinde konuştu.



Gazze ateşkesine ilişkin Trump anlaşması metni ve Hamas’ın değişiklikleri

Gazze ateşkesine ilişkin Trump anlaşması metni ve Hamas’ın değişiklikleri
TT

Gazze ateşkesine ilişkin Trump anlaşması metni ve Hamas’ın değişiklikleri

Gazze ateşkesine ilişkin Trump anlaşması metni ve Hamas’ın değişiklikleri

ABD Başkanı Donald Trump'un bu akşam Washington'da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmeden önce tamamlanması için baskı yaptığı İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes anlaşmasının yeni metni elde edildi. “Trump anlaşması” olarak bilinen öneri, iki aylık ateşkes, rehinelerin ve esirlerin serbest bırakılması ve İsrail ile Hamas'ın cesetleri iadesini içeriyor.

Londra merkezli al Majalla dergisinin elde ettiği yeni metin, Hamas'ın daha önce iki tarafa teslim edilen metinle ilgili görüşlerini dikkate alıyor

Gazze ateşkes müzakerelerine yakın bir kaynak, bugün “Al-Majalla” dergisine verdiği demeçte, Katar ve Mısır arabuluculuğunda müzakerelerin bugün, Trump-Netanyahu görüşmesi öncesinde Doha'da yeniden başladığını söyledi. Yetkili, Hamas'ın “Al-Majalla” dergisinde yayınlanan anlaşma taslağının üçüncü, beşinci ve on birinci maddelerinde üç değişiklik yapılmasını talep ettiğini ve bu değişikliklerin şunları içerdiğini açıkladı:

Birincisi, insani yardımın ulaştırılma yönteminde köklü değişiklikler yapılması ve bu yardımların “Gazze İnsani Yardım Kuruluşu” dışındaki BM kuruluşlarını da kapsaması.

İkincisi, 60 gün sonraki görüşmeler sırasında Katar, Mısır ve ABD'nin garantisinde ateşkesin sürdürülmesi.

Üçüncüsü, İsrail ordusunun Gazze'nin kuzeyindeki diğer bölgelerden ve Netzarim ekseninden çekilmesi.

İsrail heyeti Hamas'ın değişikliklerini reddetti, ancak taraflar müzakerelerin bugün devam etmesinde anlaştı.

Trump geçen salı günü, İsrail'in Hamas ile 60 gün sürecek ateşkesin son ayrıntılarını belirlemek için gerekli şartları kabul ettiğini ve bu süre zarfında iki tarafın savaşı sona erdirmek için çalışacağını söylemişti. Hamas'a yakın bir kaynak, hareketin, ABD'nin desteklediği yeni ateşkes önerisinin İsrail'in Gazze'deki savaşını sona erdireceğine dair garantiler almaya çalıştığını söyledi.

Şarku’l Avsat’ın  Majalla’dan aktardığı İsrail ile Hamas arasında anlaşmada Amerikan önerisinin tam metni:

1- Süre: 60 günlük ateşkes. Başkan Trump, İsrail'in kararlaştırılan süre boyunca ateşkesin uygulanmasını garanti eder.

2- Rehinelerin serbest bırakılması: “58 kişilik listeden” 10 canlı ve 18 ölü İsrailli rehine, 1, 7, 30, 50 ve 60. günlerde aşağıdaki şekilde serbest bırakılacaktır:

İlk gün 8 rehine canlı olarak serbest bırakılacak.

7. günde 5 rehine cesedi teslim edilecek.

30. günde 5 rehine canlı olarak serbest bırakılacak.

50. günde 2 rehine canlı olarak serbest bırakılacak.

60. günde 8 rehine cesedi teslim edilecek.

thy
Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze Şeridi'nde insani yardım malzemeleri taşıyor. (Reuters)

3- İnsani yardım: Yardımlar, Hamas'ın ateşkes anlaşmasını kabul etmesinin ardından derhal Gazze'ye gönderilecektir. Bu yardımlar, sivil halka yönelik yardımlarla ilgili olarak varılacak ve anlaşma süresince uygulanacak bir anlaşma uyarınca sağlanacak ve anlaşma, 19 Ocak 2025 tarihli insani yardım anlaşmasına uygun olarak yoğun ve yeterli miktarda yardımın ulaştırılmasını içerecektir. Yardımlar, Birleşmiş Milletler ve Kızılay da dahil olmak üzere üzerinde mutabık kalınan kanallar aracılığıyla dağıtılacaktır.

İsrail'in Gazze'deki tüm saldırı faaliyetleri bu anlaşma yürürlüğe girdiğinde durdurulacak.

4- İsrail'in askeri faaliyetleri: Bu anlaşma yürürlüğe girdiğinde, İsrail'in Gazze'deki tüm saldırı amaçlı askeri faaliyetleri durdurulacaktır. Ateşkes süresince, Gazze Şeridi'nde hava trafiği (askeri ve gözetleme) günde 10 saat, rehine ve mahkumların takası yapılacak günlerde ise günde 12 saat durdurulacaktır.

vfgyju
3 Temmuz 2025'te İsrail'in gerçekleştirdiği hava saldırısının ardından Güney Gazze'den dumanlar yükseliyor. (AP)

5- İsrail ordusunun yeniden konuşlandırılması:

A – İlk gün, İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasından sonra (8 kişi), Gazze Şeridi'nin kuzey kesiminde ve Netzarim koridorunda, insani yardımla ilgili 3. maddeye uygun olarak ve üzerinde anlaşmaya varılacak haritalara göre yeniden konuşlandırılacaktır.

b) 7. gün, İsrailli rehinelerin cesetlerinin teslim edilmesinden sonra (5 ölü), insani yardımla ilgili 3. maddeye uygun olarak ve üzerinde mutabık kalınacak haritalara göre Gazze Şeridi'nin güney kesiminde yeniden konuşlandırma.

c) Teknik ekipler, hızlı müzakereler yoluyla nihai yeniden konuşlandırma sınırları üzerinde çalışacak.

6- Müzakereler: İlk gün, arabulucuların ve garantörlerin gözetiminde, ateşkesin kalıcı hale getirilmesi için gerekli düzenlemeler hakkında müzakereler başlar. Bu düzenlemeler şunları içerir:

A – İsrail hapishanelerinde bulunan Filistinli tutukluların sayısı üzerinde mutabık kalınacak şekilde, kalan tüm İsrail rehinelerinin takas edilmesinin anahtarları ve koşulları.

B – İsrail güçlerinin yeniden konuşlandırılması ve çekilmesi ile Gazze Şeridi'nde uzun vadeli güvenlik düzenlemeleri ile ilgili konular.

C – Taraflardan herhangi biri tarafından ortaya konacak Gazze Şeridi'nde “ertesi gün” ile ilgili düzenlemeler.

D – Kalıcı ateşkesin ilan edilmesi.

Trump, ateşkes anlaşmasını bizzat kendisi açıklayacak. Başkan, tarafların ateşkes anlaşmasına bağlı kalması konusunda ciddi ve müzakerelerin çatışmaya kalıcı bir çözüm getireceğinden emin.

7- Başkanlık desteği: Başkan (Trump), tarafların ateşkes anlaşmasına bağlı kalması konusunda ciddi ve ateşkes süresince müzakerelerin başarılı bir şekilde sonuçlanması halinde taraflar arasında bir anlaşmaya varılmasının, çatışmanın kalıcı olarak çözülmesine yol açacağı konusunda ısrarcıdır.

dfgthy
ABD Başkanı Donald Trump 3 Temmuz 2025 (AFP)

8- Filistinli mahkumların serbest bırakılması: İsrail, hayatta olan ve ölen İsrailli rehinelerin serbest bırakılması karşılığında ve yukarıdaki 2. maddeye göre, üzerinde mutabık kalınacak sayıda Filistinli mahkumun serbest bırakılmasını sağlayacaktır. Serbest bırakma işlemi, yukarıdaki 2. maddeye göre ve üzerinde anlaşmaya varılan bir mekanizma çerçevesinde, genel bir inceleme ve tören olmaksızın, rehinelerin serbest bırakılmasıyla eş zamanlı olarak gerçekleştirilecektir.

9- Rehineler ve tutukluların durumu: 10. günde Hamas, kalan tüm rehineler hakkında tam bilgi (hayatta olduklarına dair kanıt ve sağlık durumu raporu/ölüm belgesi) sunacaktır. Buna karşılık İsrail, 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'nden tutuklanan Filistinli mahkumlar ve İsrail'de bulunan Gazze Şeridi'nden ölenlerin sayısı hakkında tam bilgi verecektir. Hamas, ateşkes süresince rehinelerin sağlığı, bakımı ve güvenliğini garanti altına alacaktır.

10- Anlaşma üzerine kalan rehinelerin serbest bırakılması: Kalıcı ateşkes için gerekli düzenlemelerle ilgili müzakereler 60 gün içinde tamamlanmalıdır. Anlaşma sağlandığında, İsrail tarafından sunulan “58 kişilik liste”deki geri kalan İsrailli rehineler (hayatta olanlar ve ölenler) serbest bırakılacaktır. Söz konusu süre içinde ateşkesin kalıcı hale getirilmesi için gerekli düzenlemelere ilişkin müzakereler tamamlanamazsa, ateşkes aşağıdaki 11. maddeye göre uzatılabilir.

11- Garantörler: Aracılar-Garantörler (ABD, Mısır ve Katar), ateşkesin 60 gün süreyle devam etmesini ve ateşkesin kalıcı hale getirilmesi için gerekli düzenlemeler konusunda ciddi görüşmelerin yapılmasını sağlayacaklardır. Aracılar, gerekirse bu çerçevede kararlaştırılan prosedürlere göre ciddi müzakerelerin ek bir süre boyunca devam etmesini garanti ederler.

12- Temsilcinin başkanlığı: Özel temsilci Büyükelçi Steve Wiggoff bölgeye gelerek anlaşmayı tamamlayacak ve müzakerelere başkanlık edecektir.

13- Başkan Trump: Başkan Trump ateşkes anlaşmasını şahsen açıklayacak. ABD ve Başkan Trump, nihai bir anlaşmaya varılana kadar iyi niyetle müzakerelerin devam etmesini sağlamak için çalışmaya kararlıdır.

* Bu metin 4 Temmuz'da yayınlanmış ve 7 Temmuz 2025 Pazartesi sabahı güncellenmiştir.