Kahire müzakerelerinde zorluklara rağmen Gazze’de sükûnet için nihai formül aranıyor

Hamas heyeti, Netanyahu’nun karşı çıkması ve Blinken’ın çekinceleri ortasında Mısır’daki toplantılarına başladı.

Nuseyrat Filistin mülteci kampında yıkılan bir lisenin yıkıntılarından kurtarılan malzemeler çıkarıldı. (AFP)
Nuseyrat Filistin mülteci kampında yıkılan bir lisenin yıkıntılarından kurtarılan malzemeler çıkarıldı. (AFP)
TT

Kahire müzakerelerinde zorluklara rağmen Gazze’de sükûnet için nihai formül aranıyor

Nuseyrat Filistin mülteci kampında yıkılan bir lisenin yıkıntılarından kurtarılan malzemeler çıkarıldı. (AFP)
Nuseyrat Filistin mülteci kampında yıkılan bir lisenin yıkıntılarından kurtarılan malzemeler çıkarıldı. (AFP)

Mısır ve Katar arabuluculuğunda ve Hamas hareketinden bir heyetin katılımıyla Gazze Şeridi’nde ateşkes için Kahire’de dün (8 Şubat Perşembe) yeni bir müzakere turu başladı. Ayrıca Gazze Şeridi’ndeki çatışmaların sona ermesine ve İsrail ile direniş grupları arasında esir takasına yol açacak bir anlaşma için nihai formüle ulaşmak üzere çaba sarf ediliyor.

Hamas, dün sabah hareketten bir heyetin Gazze Şeridi’nde ateşkes sağlanması ve esir takası anlaşması önerisini tamamlamak üzere Kahire’ye ulaştığını duyurdu. Hamas, hareketin Gazze’deki başkan yardımcısı Halil el-Hayye’nin Kahire’ye giden heyete başkanlık ettiğini belirten bir bildiri yayınladı.

Hareketin lideri Usame Hamdan, çarşamba günü Beyrut’ta düzenlediği basın toplantısında, ziyaretin ‘sunulan fikirlerin takibi ve Filistinlilerin çıkarlarına hizmet edecek ve acılarını dindirecek şekilde en iyi sonuçlara ulaşma kararlılıkları çerçevesinde’ gerçekleştiğini söyledi. Aynı şekilde resmi bir kaynak, Al-Qahera News kanalına yaptığı açıklamada Mısır’ın Gazze Şeridi’nde ateşkes sağlamak, mahkumları ve tutukluları serbest bırakmak ve Şerid’deki insani krizi sona erdirmek için her türlü çabayı gösterdiğini belirtti. Kaynak, “Mısır, tüm tarafları Gazze Şeridi’nde sükunetin sağlanması için gerekli esnekliği göstermeye çağırıyor” dedi.

Mevcut müzakere turu, Hamas’ın geçen ay Paris toplantılarına dayalı olarak önerilen çerçeve anlaşmasına yanıtını vermesinin ardından gelişti.

Hamas’a yakın kaynaklara ve Reuters’ın incelediği bir belgeye göre Hamas hareketi, mahkumların ve ölülerin cesetlerinin değişimi, kuşatmanın sona erdirilmesi ve yeniden inşa konularında mutabakatın sağlanmasını içeren, her biri 45 gün sürecek olan üç aşamada tam ve sürdürülebilir bir ateşkese varılması için bir çerçeve anlaşma üzerinde mutabakata vardı. Hamas, ateşkes görüşmelerinin ikinci aşama başlamadan önce tamamlanmasını, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi sınırlarının dışına çıkmasını ve yeniden yapılanma sürecinin başlamasını talep etti.

vf7
İsrail saldırıları Gazze’de yıkıma yol açtı. (AFP)

Aynı kaynaklara göre Hamas, ilk aşamada aralarında kadın, çocuk, yaşlı ve hastaların da bulunduğu İsrailli tutukluları, işgal hapishanelerindeki tüm kadın, çocuk ve yaşlıların yanı sıra 500’ü ömür boyu hapis ve ağır cezalar alan bin 500 mahkum karşılığında serbest bırakmayı teklif etti. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Hamas ayrıca, ilk aşamada her iki taraftaki askeri operasyonların tamamen durdurulmasını, İsrail kuvvetlerinin Gazze Şeridi’nin tüm bölgelerindeki yerleşim alanlarından çekilmesini, tüm bölgelere günde en az 500 kamyon yardım ve yakıtın girmesini şart koştu.

Karışık tepkiler

Hamas’ın yanıtı karışık tepkilere yol açtı. Mısır ve Katar, üst düzey yetkilileri tarafından yapılan açıklamalarda yanıtı olumlu olarak nitelendirdi. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken de geçen çarşamba günü Gazze’deki savaşın başlamasından bu yana tam beşinci turunu tamamlayarak bölgeyi terk etmeden önce, Hamas’ın ateşkes önerisine verdiği yanıtın, bir anlaşmaya varılmasının yolunu açtığını söyledi. Blinken, “Hamas’ın yanıtında kabul edilemeyecek şeyler var. Ancak bu yanıtta müzakerelere devam etme fırsatı buluyoruz” dedi.

Diğer yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Hamas’ın Paris önerisine yanıtında belirttiği taleplerini reddettiğini açıklarken, Gazze’deki hareketi tamamen ortadan kaldıracaklarını söyledi. Netanyahu, geçen çarşamba günü düzenlediği basın toplantısında arabulucular aracılığıyla müzakereler yapılması gerektiğini, ancak bunun Hamas’ın yanıtı ışığında olmaması gerektiğini vurguladı. İsrail Başbakanı ayrıca, devam eden askeri baskının, Hamas’ın taleplerine boyun eğmemenin yanı sıra temel bir koşul olduğunu da dile getirdi.

Zor durum

El-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde İsrail işleri uzmanı olan Said Akaşa, Gazze Şeridi’nde ateşkes sağlanmasına yönelik müzakerelerin sonuç elde edilene kadar devam edeceğine dikkati çekti. Akaşa, Gazze Şeridi’nde sahadaki zor durumun tüm tarafları çözüm arayışında ilerlemeye ittiğine işaret etti.

Şarku’l Avsat’a açıklamalarda bulunan Akaşa şunları söyledi:

Hamas, Paris toplantısı önerilerini, kendisini dünya önünde küçük düşürme ve çözüme engel olan taraf olarak gösterme girişimi olarak nitelendirdi. Gerek savaşın tamamen durdurulması gerek Mescid-i Aksa’daki durumun eski haline dönmesi, gerekse ağır cezalar alan güvenlik tutuklularının serbest bırakılması konusunda İsrail’in kabul edemeyeceği öneriler sundu.

Akaşa ayrıca, diğer yandan İsrail’in küresel kamuoyunu etkilemek için propaganda araçlarına sahip olduğunu, bu durumun da kendi anlatısını servis etmesine ve Hamas’ı krize çözüm istemeyen taraf olarak göstermesine olanak tanıdığını vurguladı.

ferb5yn6
İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki askeri operasyonları sırasında Nuseyrat ve Bureyc mülteci kamplarında yaşayanlar tahliye ediliyor. (EPA)

Ancak Kudüs Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi Profesörü olan Dr. Eymen er-Ragab, Hamas’ın yanıtının pragmatik olduğuna, Gazze Şeridi halkının yaptığı tüm muazzam insani ve maddi fedakarlıklara rağmen, her şeyin 7 Ekim öncesindeki duruma döneceğinin belirtilmesi de dahil olmak üzere kimsenin hareketten beklemediği birçok taviz verdiğine inanıyor. Ragab, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada Hamas’ın mevcut müzakere turunda daha fazla taviz vermeyeceğine, çünkü yanıtının ‘teklif edilebilecek maksimum miktar’ olduğuna dikkat çekti. Dr. Eymen er-Ragab ayrıca, İsrail’in manevi bir zafer elde etmek için saha baskısını kullanmanın yanı sıra, savaşı uzatmak isteyen taraf olduğunu vurguladı.

Manevra marjı

Kahire’deki mevcut müzakere turundan önce mevcut olan manevra ve düzenleme marjına ilişkin olarak ise Akaşa, “Mevcut marj, geçtiğimiz aylarda İsrail tarafından alıkoyulan mahkumların sayısının iki katına çıkması ortasında serbest bırakılacak Filistinli mahkumların sayısıyla ilgili olabilir” dedi. İsraillilerin savaşı bir varoluş savaşı olarak ele aldıklarını ve bu nedenle ABD’li müttefiklerinden gelse bile taviz vermemeye ve baskılara boyun eğmemeye kararlı olduklarını dile getiren Said Akaşa sözlerini şöyle sürdürdü:

Müzakereci Mısır, Hamas’ın kötü saha durumu, mevcut araçlarla sahadaki gerçekliği değiştirememesi ve insani durumun giderek kötüleşmesi de dahil olmak üzere pek çok zorlukla başa çıkacak.

Ragab ise işgal güçlerinin Gazze Şeridi topraklarından değil şehirlerin derinliklerinden çekilmesinin yanı sıra aşamaları ve belki de zaman dilimlerini yeniden formüle etmenin, mevcut müzakere turunda müzakere konusu olabileceğini ifade etti. Ragab’a göre bu durum, Mısır’ın daha önce sunduğu öneriyle tutarlı ve Hamas, bunu kabul etmekte isteksizdi.

Mısır Devlet Enformasyon Servisi (SIS) Başkanı Diaa Rashwan, Mısır’ın yakın zamanda Filistinlilere destek olunması, Gazze Şeridi’nde ateşin sağlanması ve bölgede barış ve istikrarın yeniden sağlanması amacıyla ilgili tüm tarafların görüşlerini birbirine yakınlaştırmaya yönelik bir çerçeve önerisi sunduğunu belirtti.

Mısır, Katar ile birlikte ve ABD ile koordineli olarak, Gazze Şeridi’ndeki çatışmaların durdurulması ve esir takası amacıyla İsrail ile Filistinli gruplar arasında arabuluculuk çabalarına öncülük etti. Arabuluculuk çabaları, geçen Kasım ayının sonunda çatışmaları bir hafta durdurmayı başardı. Bu ateşkese göre, işgal güçlerinin elinde bulunan 300 Filistinli mahkumun serbest bırakılması karşılığında Gazze Şeridi’nde 100’den fazla İsrailli tutuklu serbest bırakıldı.

Diğer yandan üst düzey bir Filistinli kaynak, geçen çarşamba günü yaptığı açıklamada, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın gelecek pazar günü Katar’ın başkenti Doha’ya gitmeyi planladığını açıkladı. Kaynak, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye ile görüşmesine ilişkin toplantı programında herhangi bir düzenleme bulunmadığını dile getirirken, ancak ziyaret sırasında hareketin liderleriyle toplantılar yapılabileceğini belirtti.



Hamas'ın askeri operasyonları Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi nasıl etkiliyor?

 Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
TT

Hamas'ın askeri operasyonları Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi nasıl etkiliyor?

 Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)

Hamas'ın Gazze Şeridi'nde İsrail askerlerine karşı yürüttüğü nitelikli askeri operasyonlar, ateşkes müzakereleri ve Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına varma şansı üzerindeki etkilerinin boyutu hakkında soru işaretleri yaratıyor.

Gözlemciler, direniş operasyonlarının ‘İsrail hükümeti üzerinde ateşkes anlaşmasını kabul etmesi için bir baskı kartı’ oluşturduğuna inanıyor ve ‘askeri operasyonların devam etmesinin, özellikle artan sokak baskısıyla birlikte İsrail tarafını ateşkesi kabul etmeye itebileceğini’ belirtiyor.

Mısır, Katar ve ABD öncülüğünde Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşması imzalanması için yürütülen arabuluculuk çalışmaları aksamaya devam ediyor. Gazze şehrinin doğu bölgelerindeki Refah ve Han Yunus'un yanı sıra Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Hanun ve Beyt Lahiya'da son zamanlarda sık sık düzenlenen direniş operasyonlarında çok sayıda İsrail askeri öldürüldü ve yaralandı.

Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv - Reuters)Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv - Reuters)

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, bu hafta Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde İsrail askerlerinin, tanklarının ve buldozerlerinin hedef alındığını ve İsraillilerin kayıplar verdiğini duyurdu.

Hamas'ın askeri operasyonları, İsrail hükümetinin 19 Mart'ta ateşkes anlaşmasını bozmasından bu yana İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının devam ettiği bir ortamda gerçekleşti.

19 Ocak'ta Hamas ve İsrail uluslararası arabulucuların (Mısır, ABD ve Katar) çabalarıyla Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına vardı. Anlaşmanın ilk aşaması 42 gün sürecek ve bu süre zarfında ikinci ve üçüncü aşamaların uygulanması için görüşmeler yapılacaktı. Ancak İsrail tarafı ilk aşamanın sona ermesinin ardından Gazze Şeridi'nde askeri operasyonlarına yeniden başladı.

Uluslararası Filistin Halkının Haklarını Destekleme Komitesi Başkanı Salah Abdulati, Filistin direnişinin operasyonlarının ‘Filistinlilerin haklarını desteklemek ve saldırganlığı durdurmak için devam eden uluslararası baskı ile Gazze Şeridi'ndeki ateşkes sürecini hızlandırdığına’ inanıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan Abdulati, “Askeri operasyonların devam etmesi, Tel Aviv'de devam eden savaşın kayıpları nedeniyle İsrail sokağının baskısı ve protestoları yoluyla İsrail hükümeti üzerinde bir baskı kartı oluşturuyor. Savaşın İsrail hükümetine yüksek maliyeti, onu saldırganlığı uzatma politikalarını yeniden gözden geçirmeye itiyor” ifadelerini kullandı.

Abdulati'ye göre İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden saldırganlığı karşısında Hamas'ın elinde ‘İsrailli esirler, direniş, uluslararası ve Arap baskıları’ gibi İsrail tarafına yönelik baskı kartları var.

Hamas 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerinden yaklaşık 250 kişiyi esir aldı ve İsrail hükümeti 57 esirin bugün halen Gazze Şeridi'nde olduğunu söylüyor.

Yerlerinden edilmiş Filistinliler, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım alıyor. (AFP)Yerlerinden edilmiş Filistinliler, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım alıyor. (AFP)

Askeri operasyonlar İsrailli karar alıcılar üzerinde bir baskı unsuru oluştursa da uluslararası ilişkiler profesörü Dr. Tarık Fehmi bu operasyonları ateşkes çabalarını ilerletmek için yeterli görmüyor. Fehmi'ye göre bu operasyonlar, İsrail sokağının Netanyahu hükümetine ateşkes anlaşmasını hızlandırması için baskı yapması yoluyla ateşkes süreci için sadece bir katalizör olabilir.

Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan Fehmi, Hamas’ın askeri operasyonlarının ‘ateşkes sürecinde güvenilebilecek tek motor olmayacağına’ ve ‘İsrail tarafı üzerindeki etkilerinin sınırlı olduğuna’ inanıyor. Fehmi, İsrail ve Hamas'ın yakında, ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un Gazze Şeridi'nde ateşkes için değiştirilmiş önerisine yanıt vereceğini umuyor.

Witkoff kısa bir süre önce Gazze Şeridi'nde 60 günlük ateşkes, halen esir tutulan 57 kişiden 28'inin bin 200'den fazla Filistinli mahkûmla takas edilmesi ve Gazze Şeridi'ne insani yardım girişini öngören bir öneri sundu.

Gazze Şeridi'ndeki ateşkes, Hamas'ın kalan esirleri ancak İsrail'in savaşı sona erdirmeyi kabul etmesi halinde serbest bırakacağını söylemesi ve Netanyahu'nun Hamas silahsızlandırılmadan ve Gazze Şeridi'nden çıkarılmadan savaşı sona erdirmeyeceğini taahhüt etmesi nedeniyle zorluklarla karşı karşıya.

Fehmi, İsrail'in ‘önümüzdeki dönemde Güney Lübnan'daki gelişmelere ve Yemen'deki Husilerin defalarca bombalanmasının ardından Yemen cephesine odaklanacağını’ düşünüyor. Fehmi, bu gelişmelerin İsrail hükümetini Gazze Şeridi'ndeki durumu sakinleştirmeye itebileceğini ifade etti.