Kahire müzakereleri, İsrail'in Refah'taki saldırılarına rağmen devam ediyor

İsrail kaynaklı haberlerde Tel Aviv'in Mısır'ın müzakerelere katılma davetini reddettiği iddia edildi.

Han Yunus semaları, İsrail bombardımanı nedeniyle dumanla kaplandı. (AFP)
Han Yunus semaları, İsrail bombardımanı nedeniyle dumanla kaplandı. (AFP)
TT

Kahire müzakereleri, İsrail'in Refah'taki saldırılarına rağmen devam ediyor

Han Yunus semaları, İsrail bombardımanı nedeniyle dumanla kaplandı. (AFP)
Han Yunus semaları, İsrail bombardımanı nedeniyle dumanla kaplandı. (AFP)

Kahire'de Gazze’de ateşkese ilişkin görüşmeler sürüyor. Mısır-Katar gözetiminde, Hamas hareketinden bir heyetin katılımıyla düzenlenen görüşmeler, Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasının yanı sıra tutuklu değişimine ilişkin düzenlemelerle ilgili Hamas’ın Mısır ve Katar'daki arabuluculara gönderdiği yanıttaki bilgiler ışığında devam ediyor.

Ancak diğer yandan BM tahminlerine göre 1,4 milyondan fazla Filistinlinin yaşadığı Gazze Şeridi'nin güneyinde ve Mısır ile sınır şehri Refah'ta İsrail saldırıları sürüyor.

Gazze'deki Hamas başkan yardımcısı olan Halil el-Hayye başkanlığındaki bir heyet, Mısırlı yetkililerle ‘Paris toplantılarında’ önerilen çerçeveye Hamas’ın verdiği yanıtın içeriğini görüşmek üzere perşembe günü Kahire'ye gitti. Hamas, cevabını geçtiğimiz salı günü Mısırlı ve Katarlı arabuluculara resmen sundu.  Filistinli kaynaklara ve medyada çıkan haberlere göre teklifte, Hamas’ın ‘her biri 45 gün sürecek, mahkumların ve ölülerin değişimi, kuşatmanın sona erdirilmesi ve Gazze’nin yeniden inşasını içeren üç aşamalı, tam ve sürdürülebilir bir ateşkes anlaşması’ yer alıyordu.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Paris önerisine cevabında ‘Hamas"ın taleplerini reddettiğini ve Gazze'deki hareketi tamamen ortadan kaldırma niyetinde olduğunu’ vurgulamıştı. İsrail basınında çıkan haberlerde, İsrail hükümetinin Mısır’ın ‘Kahire'de Hamas ile yürütülen görüşmelere temsilci gönderme talebini reddettiği’ belirtildi. İsrail Kanal 12, kimliği açıklanmayan bir güvenlik yetkilisinin "Sinvar resmi olarak cevap vermediği sürece müzakere yürütmenin bir anlamı yok" sözlerini aktardı.

İsrail’deki haberlerde, İsrail'in Kahire görüşmelerine katılmayı reddetmesinin iki nedenden kaynaklandığını iddia edildi. Bunlardan ilki Hamas'ın cevabının ‘mantıksız ve abartılı’ olduğu mesajını iletmekti. İkincisi de Hamas’a cevabın mini İsrail Bakanlar Kurulu’nda bir görüşme sonrasında verilmesi gerektiğiydi. Fransa'nın başkentinde İsrail, ABD, Mısır ve Katar'daki istihbarat yetkililerinin katıldığı, İsrail ve Gazze Şeridi’ndeki Filistinli gruplar arasında ateşkes ve tutuklu değişimine ilişkin öneriyi tartışmak üzere düzenlenen toplantı geçen ay ABD gözetiminde gerçekleşmişti.

Fotoğraf Altı: Gazze Şeridi’ne ateş açan İsrail topçu birliği. (AP)
Gazze Şeridi’ne ateş açan İsrail topçu birliği. (AP)

Mısır Dışişleri Eski Bakan Yardımcısı Büyükelçi Hüseyin Haridi, ‘İsrail basınında çıkan haberlerle ilgili şüpheye düştüğünü ve doğrularının yanında incelenmesi gerektiğini’ söyledi. Gazze Şeridi'nde ateşkes müzakerelerinin başından itibaren dolaylı olarak yürütüldüğünü, Mısır ile çeşitli taraflar arasındaki iletişimin bilinen kanallar üzerinden gerçekleştiğini, bu nedenle İsrail'in (eğer doğruluğunu kabul edersek) reddetmesinin sadece İsrail'e zarar verdiğini, çünkü müzakerelerin devam ettiğini ve ilgili tarafların hiçbirinin kapıyı kapatmadığını kaydetti.

Daha önce Mısır Dışişleri Bakanlığı İsrail Departmanı Direktörü olarak görev yapan Haridi, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, İsrail medyasındaki sızıntıların veya Netanyahu’nun açıklamalarının çoğunun, Tel Aviv’de hükümetin içinde bulunduğu ister İsraillilerin de kabul ettiği gibi, savaşın herhangi bir siyasi veya güvenlik hedefine ulaşamaması, ister savaşın sonunda iktidardaki koalisyonun dağılacağına dair gerçek korkuların bir sonucu olarak ‘siyasi çıkmazın’ bir göstergesi olarak değerlendirilebileceğini ifade etti.

Ateşkes görüşmeleri devam ederken İsrail, Gazze Şeridi'nin güney bölgelerinde, özellikle de Mısır sınırındaki son şehri olan Refah kentinde askeri saldırılarını artırdı. İsrail Başbakanı, Hamas'ı ortadan kaldırarak askeri operasyonun hedeflerine ulaşmak için savaş ve Refah'ı işgal etme seçeneğine bağlılığını açıkladı.

İsrail ordusu, saldırıların merkezini Gazze Şeridi nüfusunun yarısından fazlasının yerinden edildiği sınır kenti Refah'a kaydırıp kenti bombalamayı yoğunlaştırırken, ABD’li yetkililer İsrail'in operasyonları sonucunda Gazze'deki sivil kayıplara ilişkin bugüne kadarki en sert eleştirilerini dile getirdiler.

ABD Başkanı Joe Biden, perşembe akşamı geç saatlerde Beyaz Saray'da düzenlediği basın toplantısında, Hamas’ın İsrail'e yönelik başlattığı saldırıya İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ndeki tepkisinin ‘aşırı’ bir tepki olduğunu ifade ederek “Gazze'de sürdürülebilir bir ateşkes sağlanması için şu anda yoğun baskı yapıyorum" dedi.

Başbakan ve Savunma Bakanı Yoav Galant'ın da aralarında bulunduğu üst düzey İsrailli yetkililer, Refah kentindeki askeri operasyonların genişletilmesine ilişkin defalarca açıklamalarda bulunmalarına karşılık ABD perşembe günü, İsrail'in Refah'a ‘planlamadan veya çok az düşünerek’ yapacağı herhangi bir askeri operasyonun ‘felaket’ olacağı konusunda uyardı.

Fotoğraf Altı: Sağlık görevlileri daha önce Gazze Şeridi'nin kuzeyinde öldürülen Filistinlilerin cesetlerini taşıdı. (AP)
Sağlık görevlileri daha önce Gazze Şeridi'nin kuzeyinde öldürülen Filistinlilerin cesetlerini taşıdı. (AP)

Mısır Dışişleri Konseyi Genel Sekreteri Büyükelçi Ali el-Hafni, Mısır'ın, ‘İsrail varlığının koyduğu herhangi bir engel veya engellemeye göz ardı ederek, Gazze Şeridi'ndeki halkı desteklemek için siyasi, diplomatik ve insani rolünü sürdürdüğüne’ inanıyor Mısır'ın hareket ve rollerinin, Filistin yönetimini ve bölgede istikrarın sağlanmasını destekleme konusundaki ciddi ve tarihi bağlılıktan kaynaklandığını belirterek Mısır'ın rolünü artırmaya veya engellemeye yönelik herhangi bir girişim, “Kahire'nin gerekli gördüğü şeyi ve doğru yönde yapmasını engellemeyecektir" dedi. El-Hafni, Şarku'l-Avsat'a yaptığı açıklamada İsrailli liderlerin siyasi ya da askeri düzeyde yayınladıkları açıklamaların ‘tamamen kontrolsüz’ olduğunu, bu açıklamaların İsrail'in Uluslararası Adalet Mahkemesi önünde kınanması çağrısında bulunan nedenler arasında yer aldığını söyledi.

Mısır Dışişleri Konseyi Genel Sekreteri, Mısır'ın önceliklerinin ‘açık’ olduğunu ve Kahire'nin ‘görevini yüksek verimlilik ve kabiliyetle yerine getirmeye devam edeceğini, Filistinlilerin kanlarının akmasını durduracak bir ateşkes anlaşmasına varma, yoğun bölgesel ve uluslararası temaslar yoluyla savaşı durdurma ve bu tür krizlerin bir daha yaşanmamasını sağlayacak siyasi süreci başlatma çabalarını herhangi bir baskı girişiminin baltalamasına izin vermeyeceğini’ de sözlerine ekledi.

Mısır Devlet Enformasyon Servisi başkanı Ziya Raşvan, Mısır'ın kısa süre önce, Filistinlilerin kanının akmasının durdurulması ve Gazze Şeridi'nde ateşkesin sağlanması amacıyla ilgili tüm tarafların görüşlerini birbirine yaklaştırarak bölgede barış ve istikrarın sağlanmasına yönelik bir teklif sunduğunu belirtti.

Mısır, Katar’la birlikte, ABD ile koordineli olarak, Gazze Şeridi'ndeki çatışmaların durdurulması ve esirlerin değişimi amacıyla İsrail ile Filistinli gruplar arasında arabuluculuk çabalarına öncülük etti. Geçen kasım ayının sonunda bir hafta süren ateşkes kapsamında, işgal güçleri tarafından tutulan 300 Filistinli mahkûmun karşılığında Gazze Şeridi'nde 100'den fazla İsrailli tutuklu serbest bırakılmıştı.



Ateşkes öncesinde bir yangın seli yaşandı

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)
TT

Ateşkes öncesinde bir yangın seli yaşandı

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)

İsrail, bugün Beyrut ve Tel Aviv saatiyle (TSİ 02:00) 04:00'te yürürlüğe giren Hizbullah ile arasındaki ateşkes anlaşmasının ilanını bir “ateş seli” ile karşıladı ve başta başkent Beyrut olmak üzere Lübnan'ın birçok bölgesine ve Suriye içlerine yönelik en ağır saldırılarını yaptı. Hizbullah ise İsrail'in kuzey ve orta kesimlerine doğru düzinelerce roketle karşılık verdi.

ABD Başkanı Joe Biden dün İsrail ve Lübnan'ın anlaşma şartlarını kabul ettiğini ve ülkesinin “Fransa ile iş birliği içinde Lübnan'da ateşkesin uygulanmasını sağlamak için destek vereceğini” açıkladı. Şarku'l Avsat Lübnan, İsrail ve UNIFIL'in yanı sıra Fransa'nın da dahil olduğu ABD liderliğindeki beş üyeli komitenin, Hizbullah'ın güney bölgelerinden tahliyesinin “ilki batı sektöründen başlamak üzere her biri 20 günden oluşan 3 aşamada” uygulanmasını denetleyeceğini ve anlaşmanın seçilmiş Başkan Donald Trump'ın onayını aldığını öğrendi. Biden anlaşmanın yürürlüğe girmesi için Beyrut ve Tel Aviv saatiyle sabah 4:00'ü belirledi.
Lübnan Başbakanı Necib Mikati, Biden'dan bir telefon aldı, mevcut durum ve ateşkes kararı hakkında istişarede bulundu.

Ateşkes anlaşmasının dün akşam kabinesine sunulmasından saatler önce İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu “herhangi bir ihlale güçlü bir şekilde karşılık vereceğini” duyurdu. Netanyahu televizyonda yayınlanan konuşmasında, “Anlaşmayı uygulayacağız ve herhangi bir ihlale güçlü bir şekilde karşılık vereceğiz. Zafere kadar birlikte çalışmaya devam edeceğiz” diyerek sözlerine şöyle sürdürdü: “Ateşkes arayışının üç nedeni var: İran'a odaklanmak, tükenen silah stoklarını yenilemek, orduya bir mola vermek ve son olarak Hamas'ı izole etmek.” Lübnanlılar dün, gerilimin başladığı 23 Eylül'den bu yana en şiddetli günü terör ve korku içinde yaşadı.

İsrail'in ateş topu Suriye'ye de sıçradı ve Hizbullah'ın yoğun olarak faaliyet gösterdiğine inanılan Humus vilayetinin el Kuseyr bölgesindeki köprü ve yolların bombalandığı bildirildi.