Mısır: Hayati tesislerin "askeri gözetimi" tartışmalara yol açıyor

Piyasalarda denetim kampanyası (Mısır hükümeti resmi Facebook sayfası)
Piyasalarda denetim kampanyası (Mısır hükümeti resmi Facebook sayfası)
TT

Mısır: Hayati tesislerin "askeri gözetimi" tartışmalara yol açıyor

Piyasalarda denetim kampanyası (Mısır hükümeti resmi Facebook sayfası)
Piyasalarda denetim kampanyası (Mısır hükümeti resmi Facebook sayfası)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin “Kamu ve Özel Sektöre Ait Hayati Tesislerin Güvenliğinin Sağlanması ve Korunması” yasasını onaylaması Mısır'da tartışmalara yol açtı. Bu gelişmeye eş zamanlı olarak bu ayın başından bu yana yoğun bir şekilde “emtia tekelcilerini” ve “karaborsa” döviz tüccarlarını hedef alan güvenlik operasyonları devam ediyor. Bu operasyonlar on binlerce ton malın ve milyonlarca dövizin ele geçirilmesiyle sonuçlandı.

Sisi, geçtiğimiz perşembe günü, Temsilciler Meclisi tarafından geçen ayın sonunda onaylanan ve Mısır hükümetinin kamu ve özel sektöre ait hayati tesisler üzerinde “askeri gözetimi” artırmasına izin veren bir yasayı onayladı. Buna göre Polis Teşkilatı bünyesindeki Silahlı Kuvvetler, kamu ve özel sektöre ait hayati tesislerin korunmasına iştirak edecek. Öte yandan Silahlı kuvvetlerin tesisleri güvence altına aldığı ve koruduğu sırada ortaya çıkan tüm davalar, normal yargı yerine askeri yargıya intikal edecek.

İş insanı Necib Saviris, "X" platformundaki hesabında paylaştığı bir blog yazısında, yasanın uygulanmasının "olumsuz sonuçlara" yol açabileceği konusunda uyardı. Saviris bu önlemlerin “yatırımların ortadan kalkmasına” sebebiyet verebileceği yönündeki endişelerini dile getirdi.

Temsilciler Meclisi Savunma ve Ulusal Güvenlik Komitesi Başkanı Tümgeneral Ahmed el-Avadi, bu açıklamanın Mısırlı iş insanının "kişisel çıkarları" ile bağlantılı olduğunu söyleyerek, "Yasanın, son derece önemli olması nedeniyle konsey üyelerinin ve parlamentonun çoğunluğu ve muhalefetin onayıyla kabul edildiğini" vurguladı.

Avadi, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, aynı yasanın büyük kısmının 2013'ten bu yana zaten uygulandığını ve “tesislerin güvenliğinin sağlanması sürecine ordunun İçişleri Bakanlığı ile birlikte katılımını” öngördüğünü sözlerine ekledi. Avadi, sonradan eklenenin sadece “stratejik malların alıkonulması” ve sorumlularının yargılanmasıyla ilgili yeni bir metin olduğuna işaret ederek, “Yasanın sonradan eklenen bölümü sadece Mısır halkının aleyhine kar elde etmek üzere ticaret yapanlara zarar verecek.” dedi.

Ekonomi uzmanı Dr. Kerim el-Umde, "emtia tekelcileri" ve "karaborsa" tüccarlarına, "caydırıcı yaptırımlar" uygulamasının önemini vurguladı. Özellikle de son zamanlarda "spekülatif" operasyonların benzeri görülmemiş bir şekilde artmasıyla birlikte bu uygulama önemli hale geldi. Umde, son çıkan yasanın yabancı yatırımlar üzerinde olumsuz bir etkisi olmasının pek olası olmadığını söyledi.

Mısır İçişleri Bakanlığı, "emtia tekelcilerini" ve "döviz tüccarlarını" takip etmek amacıyla bu ayın başından itibaren güvenlik operasyonlarını yoğunlaştırdı. Bakanlık, X platformundaki hesabından cumartesi günü 24 saat içinde 54 “döviz ticareti” vakasının tespit edildiğini duyurdu. Bakanlığın açıklamasına göre ayrıca son 24 saatte bin 309 farklı “gıda kesintisi” vakası tespit edilirken, yasal tedbirler de alındı.

Karaborsada bu ayın başında 70 liranın üzerinde seyreden doların kuru, son günlerde 50 ila 60 lira arasında dalgalanmalara sahne oldu.  Bankalarda döviz kuru dolar karşısında ortalama 30,9 lirada sabit kaldı. Cumhurbaşkanı Sisi'nin geçen çarşamba günü 180 milyar pound değerinde yeni bir sosyal paketi onaylamasının ardından döviz kurunun hareketlendiğine dair iddialara ilişkin geçen hafta sonu Cairo News web sayfası resmi bir kaynak aracılığıyla resmi bir yalanlama bildirdi.

Ekonomi uzmanı, "piyasaların kontrol edilmesinde" güvenlik önlemlerinin önemine dikkat çekerken bu önlemlere çeşitli başka önlemlerin de eşlik etmesi gerektiğini söylüyor. Dolar üzerinde artan spekülasyonlara son vermek için her şeyden önce sürekli ve sürdürülebilir bir döviz kaynağının sağlanması ve yakın gelecekte yeni dolar yatırımlarının başlaması gerektiğini söyleyen Umde, özellikle karaborsadaki doların çoğunluğunun Mısırlı gurbetçilerin veya turistlerin parası olduğuna dikkat çekiyor.

X’te "Mühendis el-Guneymi" adlı bir hesap, "büyük karaborsa tüccarlarına demir yumruk vurulması" çağrısında bulundu.

X üzerindeki "Hişam" isimli bir başka hesap ise yeni yasanın yürürlüğe girmesine istinaden “gözetim ve askeri yargılama” nedeniyle "karaborsanın can çekişeceğinden" bahsetti. 

Temsilciler Meclisi Savunma ve Milli Güvenlik Komitesi Başkanı Avadi, meclisin mevcut krizle başa çıkmak için aldığı tedbirler bağlamında bu yasayı onayladığını belirtti.



Gazze ateşkesi: Philadelphia Koridoru 2 ile ilgili anlaşmazlıklar arabulucuların çabalarını zorlaştırıyor

Dün Gazze şehrinde yıkımın ortasında yükselen duman (Reuters)
Dün Gazze şehrinde yıkımın ortasında yükselen duman (Reuters)
TT

Gazze ateşkesi: Philadelphia Koridoru 2 ile ilgili anlaşmazlıklar arabulucuların çabalarını zorlaştırıyor

Dün Gazze şehrinde yıkımın ortasında yükselen duman (Reuters)
Dün Gazze şehrinde yıkımın ortasında yükselen duman (Reuters)

ABD-İsrail görüşmelerinde Hamas ile İsrail arasında anlaşmazlık konusu ‘tek nokta’ olan, İsrail'in Mısır sınırı yakınlarındaki stratejik bir bölgenin kontrolünü ele geçirmesi ve Kahire'nin bunu reddetmesi konuşuluyor.

Mısırlı ve Filistinli kaynaklar, Katar’ın başkenti Doha'da devam eden ateşkes görüşmelerinde ‘taraflar arasında uçurumlar’ ve ‘İsrail'in inatçılığı’ olduğunu vurguladılar.

İsrail basını, müzakere masasında bir ‘kriz’ olduğu yönünde sızıntıları aktarırken özellikle Mısır'ın, arabulucuların anlaşmaya varmak için çabalarını desteklemek üzere uluslararası toplumun ve Avrupa ülkelerinin arabulucu rolü almasını talep etmesi ve Katar heyetinin ABD'de bulunması bu sızıntılara neden oluyor.

Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar, İsrail'in Mısır sınırı yakınlarındaki bölgelerden, özellikle de ‘Philadelphia Koridoru 1 ve Philadelphia Koridoru 2’ bölgelerinden çekilmemeyi sürdürmesi halinde müzakerelerin çıkmaza girebileceğini düşünüyor.

gthy
Salı günü Gazze'nin güneyindeki Morag Ekseni’nde seyir halindeki İsrail askeri araçları (AP)

Mısır, geçtiğimiz yıl sınırlarına yakın olan Philadelphia (Salahaddin) Koridoru’nun İsrail tarafından yeniden işgal edilmesini reddetmiş ve iki taraf arasında bu konuda gerginlikler yaşanırken derhal geri çekilmesini talep etmişti. Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu geçtiğimiz nisan ayında, ‘Philadelphia Koridoru 2’ olarak nitelendirdiği, Han Yunus’un hemen güneyinde uzanan bir askeri yol olan Morag Ekseni’nin kontrol altına alınması gerektiğini ve bu koridorun işgal edilmesinin Filistin'in Refah bölgesini Gazze Şeridi'nden ayırmaya imkan vereceğini açıklamıştı.

"Stratejik riskler"

Dün Şarku’l Avsat’a konuşan Mısırlı bir kaynak, Kahire'nin İsrail'in Philadelphia Koridoru veya Morag Ekseni gibi bölgelerden çekilmesinin önemine ilişkin tutumunun sarsılmaz olduğunu ve ‘Filistinlileri Refah'ta toplama gibi, bölgedeki istikrarı bozacak ve onların zorla yerlerinden edilmesine yol açacak başka planlar dayatılmasının kesinlikle kabul edilemez’ olduğunu belirtti.

Doha’daki mevcut müzakerelerin ‘gizli’ olduğunu ve ABD ve İsrail çevrelerinde yayılan söylentilerin aksine, müzakerelerin sona ermiş ve çıkmaza girmiş olabileceğini düşünen kaynak, buna karşın ABD’nin baskısıyla İsrail'in tutumunun değişmesi halinde bu durumun değişebileceğini belirtiyor.

fvbfrg
Dün Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki Gazze şehrinde İsrail'in saldırısının ardından dumanların yükseldiği görüntü (AFP)

Filistinli bir kaynak, Morag Ekseni’nin müzakere belgesinde kalan veya temel sorun olmadığını, işgalci İsrail’in geri çekileceği bölgeler konusunda bir anlaşmaya varılması ve uluslararası toplum ile Birleşmiş Milletler (BM) kurumlarının insani yardımları ulaştırma rolünün yeniden aktif hale getirilmesi gerektiğini, bunun da Washington'ın işgalci İsrail’e karşı ciddi bir tutum sergilemesi ve anlaşmayı engellememesi veya başarısızlığa uğratmaması için baskı yapması halinde gerçekleşebileceğini’ belirtti.

Dün Şarku’l Avsat’a konuşan kaynak, Mısır’ın İsrail’in önerisini reddettiği ve bu konuda net bir tavır sergilediğini belirterek, Kahire’nin İsrail’in Refah bölgesindeki işgalinin Mısır'ın ulusal güvenliği için doğrudan bir tehdit oluşturduğunun ve Morag Ekseni gibi sınır şeridine yakın bölgelere düzensiz bir şekilde çekilmenin gelecekte ciddi gerginliklere yol açabilecek stratejik riskler barındırdığının farkında olduğunu da sözlerine ekledi.

Öte yandan İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth, başlıca anlaşmazlık noktasının İsrail'in Morag Eksenini kontrol altında tutma planıyla ilgili olduğunu aktardı. Gazete  bu konuyla ilgili olarak İsrail’de, rehinelerin serbest bırakılmasını geciktirebileceğini düşünenler ile İsrail'in, yerinden edilmiş kişileri Hamas üyelerinden ayırmak için bir şehir inşa etme girişimleri çerçevesinde bunun hayati önem taşıdığını düşünenler arasında görüş ayrılığı olduğunu bildirdi.

bgy
Dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Nasır Hastanesi önünde cenaze töreni düzenleyen Filistinliler (AFP)

Öte yandan İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz pazartesi günü yaptığı açıklamada, bakanlığın Refah bölgesinde en az 600 bin Filistinliyi kabul etmek üzere yeni bir insani bölge kuracağını ve bu bölgenin Hamas’tan arındırılmış olacağını söyledi.

‘ABD baskısı’ kartı

Eski Mısır Dışişleri Bakanı ve Mısır Dışişleri Konseyi Başkanı Büyükelçi Muhammed Urabi, İsrail'in Mısır için kabul edilemez olan sınırlarda kalma gibi tutumunu değiştirmediği sürece ateşkes için bir fırsat olduğunu düşünmüyor. Masada birtakım zorluklar olduğunu ve anlaşma için son şansın giderek azaldığını belirten Büyükelçi Urabi, İsrail'in anlaşmayı kabul etmek için henüz ciddi bir adım atmadığını vurguladı.

Hamas konusunda uzman Filistinli siyasi analist İbrahim el-Medhun, İsrail'in çekilmeyi engellemeye ve uluslararası kuruluşların çalışmalarını aksatmaya çalıştığını belirterek, “İsrail'in Gazze'nin güneyinden ve doğusundan çekilmeme konusundaki ısrarı, zorla yerinden etme planının hâlâ geçerli olduğu yönündeki endişeleri güçlendiriyor ve bu da gerçek bir sükunet veya kapsamlı bir siyasi çözüm için gösterilen çabaları baltalıyor” dedi.

dfrgt
Dün Gazze şehrinin batısındaki Şati Mülteci Kampı’nda İsrail'in saldırısının yol açtığı yıkıma derin düşüncelerle bakan Filistinli bir genç (AFP)

Filistinli siyasi analist Nizar Nazzal ise İsrail'in Morag Ekseni’nde kalma ısrarının arabulucuların çabalarını zorlaştırdığını ve İsrail'in yerinden etme planını sürdürme niyetini ortaya koyduğunu belirtti. Mısır'ın ‘ulusal güvenliğine tehdit oluşturduğu için bunu kabul etmeyeceğini’ ifade eden Nazzal, “Ancak genel olarak, ABD’nin Netanyahu üzerindeki baskısı, onun bu eksende güçlerini azaltmasına ve geçici bir anlaşmaya varmaya yöneltebilir” şeklinde konuştu.

Avrupa Birliği'nin rolü

İsrail’in ateşkes ve esir takası anlaşmasını tehdit eden bu hamleleri devam ederken Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati, Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot ve ve Hollanda Dışişleri Bakanı Kasper Veldkamp ile dün Gazze'de ateşkese ilişkin müzakerelere dair son gelişmeleri, uluslararası toplumun sorumluluklarını yerine getirmesi ihtiyacını ve ateşkes çabalarını destekleme konusunda Avrupa Birliği'nin (AB) rolünün önemini görüştü.

Yedioth Ahronoth gazetesi, Katar heyetinin bu hafta Washington'a giderek ABD yönetiminin üst düzey yetkilileriyle görüşmelerde bulunduğunu, Başkan Donald Trump'ın ise salı günü İsrail Başbakanı Netanyahu ile Beyaz Saray'da ikinci kez bir araya gelerek ‘Gazze konusunda azami baskı uygulamak’ için görüşmelerde bulunduğunu bildirdi.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar dün düzenlediği basın toplantısında,İsrail'in ‘Gazze'de ateşkes sağlanması konusunda ciddi olduğunu ve bunun gerçekleştirilebilir bir hedef olduğunu’ vurguladı. Sa’ar, “Geçici bir ateşkes sağlanırsa, kalıcı bir ateşkes için müzakerelere başlayacağız” dedi.

İsrail ve ABD'nin anlaşmayı desteklemesinin ‘gerçekte hiçbir karşılığı olmadığını’ düşünen Urubi, “Washington İsrail’e baskı yapmadığı sürece, ateşkes anlaşması olmayacak ve bu da İsrail’in bölgede barışı engellemeden veya geciktirmeden gerçek bir yol izlemesini sağlayacak. Mısır’ın şu anki girişimleri akıllıca ve sorumluluk sahibidir ve arabulucuların çabalarına uluslararası ve Avrupa desteği sağlamak ve bölgede istikrarı sağlamak amacıyla yapılıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Öte yandan Medhun’a göre İsrail'in bu yaklaşımını sürdürmesi, daha fazla tırmanışa ve 60 günlük sınırlı bir ateşkes fikrinin önünü açacak, ancak nihai bir çözüm getirmeyecek. Medhun, böyle bir durumun ise Filistinliler tarafından kabul edilmeyeceğinin altını çizdi.

Nazzal ise, anlaşmanın açıklanmasının ardından ABD'nin baskısıyla ‘İsrail'in, Hamas’ın çok sayıda rehineyi serbest bırakmasının ardından bölgeyi yeniden savaşa sürükleyecek mayınlar döşeyeceğini’ öngörüyor.