Günlük rutine dönüşmeye yakın yaklaşık bir aydır süren Amerika ve İngiltere'nin saldırıları sonucu Husiler 32 üyelerinin öldürüldüğünü açıklarken, Yemen Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi Başkanı Dr. Reşad el-Alimi, önemli olanın “Husilerin Birleşmiş Milletler öncülüğündeki barışa ilişkin sözleri değil eylemleri” olduğunu ifade etti.
El-Alimi’nin açıklamaları, BM elçisi Hans Grundberg ile dün geçici başkent Aden'de, elçinin Güvenlik Konseyi’nde yapacağı sunum için Tahran'dan başlayıp Riyad, Abu Dabi ve son olarak Yemen'in geçici başkentini kapsayan barış çabalarına öncülük ettiği gezi sonunda yaptığı görüşme sırasında geldi.
Grundberg'in gezisi, Husilerin Kızıldeniz ve Aden Körfezi'ndeki gerilimi tırmandırmasına karşılık Amerikan ve İngiliz askeri karşılık vermelerinin barış çabalarını baltalayacağı ve Yemen krizine nihai bir çözüm sağlayacak yol haritasının başarıya ulaşmasını engelleyeceği korkusunun yaşandığı bir süreçte geldi.
Bu kapsamda ABD Merkez Komutanlığı dün yaptığı açıklamada, güçlerinin 9 Şubat günü yerel saat ile saat 03.00 ile 21.40 arasında Kızıldeniz'deki gemilere karşı fırlatılmaya hazır dört mobil gemisavar seyir füzesi ve bir mobil kara saldırı seyir füzesiyle birlikte bubi tuzaklı iki bota yönelik meşru müdafaa saldırısı düzenlediğini duyurdu.
ABD açıklamasında, bu uygulamaların seyrüsefer özgürlüğünü koruyacağını ve uluslararası suları daha güvenli hale getireceği ifade edilerek Amerikan güçlerinin füzeleri ve iki tekneyi Yemen'de Husilerin kontrolündeki bölgelerde tespit ettiği ve bunların bölgedeki ABD Donanma gemileri ve ticari gemilerine yakın bir tehdit oluşturduğuna karar verildiği ifade edildi.
Husi medyası, saldırıların çoğunun cuma günü Hudeyde Valiliği kıyılarında, özellikle el-Cebane ve el-Kesib bölgelerinde, ardından Hudeyde şehrinin güneyindeki el-Dureyhimi Bölgesinde bulunan Taif bölgesinde gerçekleştiğini doğruladı. Saldırılar, Hudeyde kentinin yanı sıra aynı gün Husilerin ana kalesinin bulunduğu Saada Valiliği'ni ve Baqim Bölgesi'ndeki Katinat bölgesini de hedef aldı.
Husiler, cumartesi günü Sanaa'da, Amerikan-İngiliz saldırılarında öldürüldüğünü söylediği 7'si albay rütbesindeki 17 üye için bir cenaze töreni düzenledi; Husiler, daha önceki 10 kişinin yanı sıra 5 kişinin daha öldürüldüğünü kabul etti. Geçen yıl 31 Aralık'ta Kızıldeniz’in güneyinde gemi korsanlığı yapmayı denedikleri sırada, Amerikan güçleri üç tekneyi imha etmişti.
İran destekli Husilerin lideri Abdülmelik el-Husi'nin son konuşmasında, İngiltere'nin üç kez katıldığı saldırıların etkisini küçümsedi ve bunların yalnızca "eğlence amaçlı ve itibarı kurtarmak için" olduğunu söyledi ve Gazze'deki Filistinlileri destekleme başlığı altında gemilere daha fazla saldırı yapılması tehdidinde bulundu.
Washington DC, 12 Ocak'tan bu yana, üç tanesine Londra'nın da katıldığı, yaklaşık 17 saldırı gerçekleştirdi; bunlar arasında, Husiler tarafından kontrol edilen Yemen topraklarına füzeler ve insansız hava araçlarıyla yapılan onlarca saldırı da vardı.
Husi saldırıları sonucu yaklaşık 5 kargo gemisinin hasar görmesi dışında mürettebat arasında herhangi bir kayıp bildirilmemesine rağmen Washington ve Londra'nın gemileri koruma operasyonlarının devam ettiğini ve Avrupa kuvvetleri, gruba karşı doğrudan saldırılara katılmadan gemilerin güvenliğinin sağlanmasına katılacağı vurgulandı.
السفير الأمريكي فاجن: ”تصنيف الحوثيين كجماعة إرهابية سيدخل حيز التنفيذ نهاية الأسبوع المقبل إذا لم توقف الميليشيا هجماتها على السفن“. pic.twitter.com/s5RVHkxZqc
— U.S. Embassy to Yemen السفارة الأمريكية لدى اليمن (@USEmbassyYemen) February 9, 2024
ABD, Husi Ensarullah örgütünü özel olarak terörist listesine aldı. ABD'nin Yemen Büyükelçisi Stephen Fagin, "X" platformundaki bir tweet'te, terör listesine almayı "eğer gerekirse milislerin gemilere saldırılarını durdurmamaları halinde önümüzdeki hafta sonunda yürürlüğe gireceği" konusunda uyardı.
Yemenli gözlemciler, Husilerin gerilla tarzı nedeniyle, Batı'nın bu tempoda yapacağı saldırılarla örgütün yeteneklerini zayıflatacağını veya Kızıldeniz ve Aden Körfezi'ndeki gemilere yönelik tehlikeyi azaltacağını ihtimal dışı bırakıyor.
İran'dan destek ve silah almakla suçlanan örgüt, 19 Kasım'dan bu yana Kızıldeniz ve Aden Körfezi'nde kargo gemilerine ve Amerikan deniz kuvvetlerine yönelik 42'ye yakın saldırı gerçekleştirdi. Hedeflerine Amerikan ve İngiliz gemilerini eklemeden önce gemilerin İsrail'e gidiş-dönüş geçişini engellemeye çalıştığını iddia ediyor.
Grundberg Aden'de
Kızıldeniz ve Aden Körfezi'ndeki Husi gerginliği, BM'nin Yemen elçisi Hans Grundberg'in istediği şey değildi; çünkü o, Husilerin Sana'ya saldırdığı 2014'ün sonlarından bu yana çatışmalardan tükenen Yemen’de, hükümetin ve Husilerin, barış anlaşması için bir harita hazırlama taahhütlerini almıştı.
Son olarak elçi, Suudi Arabistan ve Umman Sultanlığı'nın çalıştığı anlayışa dayalı yol haritasını netleştirmeyi umarak, hükümet güçleri ile Husi militanları arasındaki iç temas hatlarında kısmi gerginliğe rağmen itidal çağrısında bulunarak çabalarına devam ediyor.
Yemen resmi medyası, Yemen Cumhurbaşkanlığı Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi’nin yeni Başbakan Ahmed Avad bin Mübarek ile birlikte Birleşmiş Milletler Özel Temsilcisi Hans Grundberg'i Aden'de kabul ettiğini bildirdi.
Şarku’l Avsat’ın SABA haber ajansından aktardığı habere göre BM elçisinin bölgedeki son ziyareti, temaslarının sonuçları, Yemen siyasi sürecinin kapsamlı bir şekilde yeniden BM himayesinde başlatılması için koordineli çabalarındaki son gelişmeler hakkında el-Alimi’yi bilgilendirdiğini bildirdi.
Ajansa göre, toplantıda Yemen'in durumundaki gelişmelere ve "Husi milislerini barış çabalarına ciddi şekilde katılmaya, Yemen toplumunun acılarına son vererek meşru kurumlarını yeniden kurmaya zorlamak için" gereken uluslararası baskıya değinildi.
El-Alimi, liderliğini yaptığı Konseyin ve hükümetin, Birleşmiş Milletlerin ve BM özel temsilcisinin çabalarına desteğini ve öncelikle 2216 sayılı Karar olmak üzere uluslararası meşruiyet kararlarının kapsadığı görev ve sorumluluklarını yerine getirmek için her türlü kolaylığı sağlama konusundaki istekliliğini tekrarladı.
Resmi medyanın aktardığına göre, paranın, malların ve çalışanların maaşlarına getirilen kısıtlamalar ve askeri gerginliğin durdurulması, sivil tesislere ve nesnelere yönelik terörist saldırılar ve ağır insan hakları ihlallerinin olduğu Yemen’de Yönetim Konseyi Başkanı, "BM arabulucusunun, Husi milislerinin ve İranlı destekçilerinin, Taiz şehri kuşatmasının sona erdirilmesi de dahil olmak üzere barış çabalarıyla ilgili ciddiyetlerini doğrulamak için sözlerine değil, eylemlerine bakılmasının" önemini vurguladı.
Ekim 2022'den bu yana Husi saldırıları, kurtarılmış Yemen bölgelerinden petrol ihracatının durmasına ve meşru hükümet açısından ekonomik sonuçlara neden oldu. Husiler sivil hava seyrüseferini kontrol etmenin yanı sıra ayrıca Hudeyde limanları, iletişim üzerindeki kontrol ve paralel bir bankacılık sistemi de dayatıyor.