Dünyanın görmezden geldiği insani felaket: Sudan açlıktan can çekişiyor

Sudan nüfusunun yüzde 60'ı yardıma muhtaç

Sudanlı mülteciler 26 Ocak'ta Güney Sudan'ın Corum kampındaki bir kuyudan su doldurmak için bir arada (Reuters)
Sudanlı mülteciler 26 Ocak'ta Güney Sudan'ın Corum kampındaki bir kuyudan su doldurmak için bir arada (Reuters)
TT

Dünyanın görmezden geldiği insani felaket: Sudan açlıktan can çekişiyor

Sudanlı mülteciler 26 Ocak'ta Güney Sudan'ın Corum kampındaki bir kuyudan su doldurmak için bir arada (Reuters)
Sudanlı mülteciler 26 Ocak'ta Güney Sudan'ın Corum kampındaki bir kuyudan su doldurmak için bir arada (Reuters)

Emced Ferid et-Tayyib

Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) örgütü, Sudan’ın Kuzey Darfur eyaletindeki Zemzem kamp bölgesindeki insani duruma ilişkin değerlendirmesinde, yetersiz beslenmenin tüm acil durum eşiklerini aştığını duyurdu. Örgüt, 5 Şubat 2024'te yayınladığı raporda şu ifadelere yer verdi: “Açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle günlük ölüm oranı her 10 bin kişide 2,5'a ulaştı; bu, olağanüstü hal ilan etmek için gereken oranın iki katından fazla.”

Raporda, 6 ay ile 2 yaş arasındaki çocukların yaklaşık yüzde 40'ının yetersiz beslenmeden muzdarip olduğu belirtildi. MSF'nin Sudan'daki Acil Müdahale Sorumlusu Claire Nicolet, tahminlerin kampta her iki saatte bir çocuğun yetersiz beslenme nedeniyle öldüğünü gösterdiğini söyledi. Hamile ve emziren kadınların da benzer bir yüzdesi (yüzde 40) yetersiz beslenmeden muzdariptir; bu da durumun çok kötü olduğunun bir başka göstergesidir.

Örgüt, durumu kurtarmak için Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşların harekete geçmesinin hayati bir ihtiyaç olduğunu belirtti. MSF, bu örgütlerin, geçen Nisan ayında savaşın patlak vermesinin ardından tahliye edilmelerinden bu yana Kuzey Darfur'da sınırlı bir varlık sürdürdüklerine dikkat çekti. MSF, gıda ve nakit dağıtımı, sağlık hizmetleri ve temiz su ve sanitasyon sağlama alanlarını en yüksek öncelikli alanlar olarak değerlendirdi.

Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü, Kuzey Darfur eyaletindeki yaşam durumunu vahim olarak nitelendirdi. Darfur'un 5 eyaleti arasında Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından tam olarak kontrol edilmeyen ve insani yardım kuruluşlarının yardıma erişiminin hâlâ sınırlı olduğu tek eyalet burası. Darfur'un diğer 4 eyaletinde ise HDK milislerinin kontrolü ve bunun sonucunda ortaya çıkan güvenlik durumu, bu bölgelerdeki insani koşullarla ilgili doğru veya tahmini rakamlara ulaşma olasılığını sınırlıyor.

İnsani felaket ve açlığın tezahürleri sadece Darfur ve El-Cezire Eyaleti ile sınırlı kalmayıp, tüm Sudan'a yayıldı.

Örneğin Darfur Uzmanlar Komitesi'nin geçtiğimiz Ocak ayında ortaya çıkan raporunun 21. sayfasında belirtildiği gibi, HDK’nın tamamen kontrol ettiği Batı Darfur eyaletinde, özellikle Masalit topluluğuna (Darfur'daki Afrika kabilelerinden biri) karşı geniş çaplı etnik katliamların yapıldığı bir durumda, insani yardımların dağıtımının oradaki Arap topluluklarla sınırlı olduğu belirtilmiştir.

Bu, HDK’nin Aralık 2023'ün sonlarında El-Cezire Eyaletinde Dünya Gıda Programı'nın (WFP) depolarını yağmaladığında yaptıklarından farklı değil. WFP’nin açıklamasına göre yaklaşık 1,5 milyon vatandaşın bir aylık gıda ihtiyacını karşılamaya yetecek gıda stoğu ve 20 binden fazla çocuk, hamile kadın ve emziren anneye yetersiz beslenme tedavisi için gerekli malzeme çalındı.

Fonun mağazalarındaki bu yağma, HDK’nın El-Cezire Eyaleti’ne saldırının başlamasından hemen sonra bulunduğu koordinatları konusunda bilgilendirilmesine ve liderlerinden saldırıya uğramayacağına dair güvence almasına rağmen gerçekleşti.

fderbef
Darfur bölgesindeki Morni'de çatışmalardan kaçan Sudanlı bir kadın, 2 Ağustos 2023'te Sudan ile Çad arasındaki sınırı geçerken çocuklarını ve ailenin eşyalarını taşıyan araçların yanında yürüyor (Reuters)

Bütün bunlar Dünya Gıda Programı'nın bölgedeki insani yardım faaliyetlerinin askıya alınmasına yol açtı. Ayda en az 800 bin vatandaşa gıda yardımı yapılması planlanmıştı. HDK’nın El-Cezire Eyaleti’ne saldırısı ve işgali aynı zamanda bir milyon dönümlük tarımsal ürünün ekiminin sekteye uğramasına ve El-Cezire Eyaleti'nin yönetim merkezi Vad Medeni şehrinde bulunan gıda endüstrileri için kalan altyapının yok olmasına neden oldu.

İnsani felaket ve kıtlığın tezahürleri sadece Darfur ve El-Cezire Eyaleti ile sınırlı kalmadı, ulusal düzeye de yayıldı. 15 Nisan 2023'te savaşın patlak vermesinden bu yana, Sudan'da yerinden edilme faktörleri, savaşın doğrudan etkileri, tarımsal gelir kıtlığı ve gıda endüstrisi altyapısının tahrip edilmesinin ölümcül birleşimi iç içe geçmiş durumda. Bu durum, 14 milyonu çocuk olmak üzere 25 milyondan fazla Sudanlının (toplam nüfusun yaklaşık yüzde 60'ı) doğrudan insani yardıma ihtiyaç duymasına neden oluyor. Yaklaşık 19,9 milyon Sudanlı (toplam nüfusun yüzde 49,75'i) acil gıda yardımına ihtiyaç duyuyor. 17,7 milyon kişi ise akut gıda kıtlığı yaşıyor.

Kıtlık ülkenin her yerini farklı oranlarda etkiledi; akut gıda kıtlığından etkilenen sivillerin toplam nüfus içindeki oranı Batı Darfur Eyaleti'nde yüzde 60'a, başkent Hartum'da yüzde 55'e ve Güney Kordofan Eyaleti'nde yüzde 48'e ulaştı. Nitekim Kassala Eyaleti gibi savaştan etkilenmeyen bölgelerde bile gıda kıtlığından etkilenen vatandaşların oranı yüzde 43'e ulaşırken, El-Cezire Eyaleti gibi tarımla uğraşan eyaletlerde bu oran yüzde 31'e ulaştı. Kıtlık ilan etme eşiğinin nüfusun yüzde 20'si olduğunu belirtmekte fayda var. Ekili alan bu yıl önceki yıllara göre yüzde 37 azalırken, tarımsal girdilere yönelik tedarik zincirlerinin bozulması, buğday ekilen alanın en az yüzde 70 oranında azalmasına neden oldu. Ülke içinde ve dışında yerinden edilenlerin ve mültecilerin sayısı 10,7 milyona ulaştı. İçinde bulunduğumuz zaman zarfında Sudan halkının ölümüne neden olan sadece silahlar ve savaşın şiddeti değil, aynı zamanda hastalıkların ve kıtlığın yayılmasıdır.

Tüm bu faktörler bir araya gelerek Sudan'ı günümüzün en büyük insani felaketi ile karşı karşıya getirdi. Sudan'da iç savaşın ve çatışmaların başlamasından sonraki 10 ay içinde, gıda güvensizliğinin acil aşamasında yaşayan insan sayısı Afganistan'daki ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti’ndekinden fazla. Filistin'deki rakamın üç katı, Yemen'deki rakamın ise dört katı.

Bu felaket durumun ışığında Birleşmiş Milletler, 7 Şubat'ta yaptığı açıklamada, "Sudan'daki acil insani ihtiyaçların karşılanması için tahmini mali ihtiyacın 4,1 milyar dolar olduğunu" ancak bu şubat itibarıyla finansmanın yalnızca yüzde 3,3'ünün kullanılabilir olduğunu duyurdu.

tyn55tyn
Darfur bölgesindeki çatışmadan kaçan Sudanlılar, Adre, Çad, 5 Ağustos 2023 (Reuters)

Sudan'da şu ana kadar belirtilen rakamlara göre beşinci düzey (genellikle felaket düzeyi olarak adlandırılan) kıtlık ilanının geciktirilmesi utanç verici ve uluslararası toplum açısından kabul edilemez.

Dünyanın çok sayıda ve giderek artan insani felaketlerle meşgul olduğu bir dönemde, insani yardım çalışanları ve Sudan ile Sudanlıların durumuyla ilgilenen herkes, artan trajedi ve acıların unutulacağından korkuyor.

Sudan halkını öldüren sadece kurşunlar ve savaşın şiddeti değil, aynı zamanda hastalıkların ve kıtlığın yayılması ve dünyanın bu kötüleşen acıya karşı artan kayıtsızlığıdır. Bu durum Sudanlıların can kaybına katkıda bulunuyor.



HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.


Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.


(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.