Irak’taki Şii güçler, ABD’nin ülkeden çekilmesini istemiyor mu?

Sünni Arap ve Kürtler yabancı güçlerin ülkeden çıkarılması talebine karşı mı?

ABD güçlerinden oluşan bir konvoy Suriye-Irak sınırında (Arşiv-Reuters)
ABD güçlerinden oluşan bir konvoy Suriye-Irak sınırında (Arşiv-Reuters)
TT

Irak’taki Şii güçler, ABD’nin ülkeden çekilmesini istemiyor mu?

ABD güçlerinden oluşan bir konvoy Suriye-Irak sınırında (Arşiv-Reuters)
ABD güçlerinden oluşan bir konvoy Suriye-Irak sınırında (Arşiv-Reuters)

Irak Temsilciler Meclisi’nde cumartesi günü, özellikle ABD’ninkiler olmak üzere ‘Irak’ın egemenliğine yönelik saldırıların’ tartışıldığı bir oturum düzenlendi.

Söz konusu oturumda, ABD’nin ülkeden çekilmesi konusundaki talebi yerine getirmede, başta Koordinasyon Çerçevesi adı altında birleşen Şii güçler olmak üzere, çoğu siyasi güç tarafından gösterilen ‘gevşeklik’ görüldü.

Temsilciler Meclisi Başkanvekili Muhsin Mendelavi’nin, yabancı güçlerin Irak’tan çıkarılmasına ilişkin yasa teklifinin tartışılmak üzere Hukuk, Güvenlik ve Savunma Komiteleri’ne havale edilmesi için 100 milletvekili tarafından sunulan bir talebin alındığına dair duyurusu hariç, oturumda bu konuda önemli bir başarı elde edilemedi.

FOTO: Irak Temsilciler Meclisi (Meclis Medyası)
Irak Temsilciler Meclisi (Meclis Medyası)

Oturuma katılan milletvekili sayısı, ABD kuvvetlerinin ülkeden çekilmesi konusunda siyasi güçler arasındaki bölünmüşlüğün boyutunu ortaya koydu.

Toplantıya toplam 329 milletvekilinden yaklaşık 105’inin katılması, Şii güçlerin çoğunun, ABD liderliğindeki Uluslararası Koalisyon güçlerinin ülkeden çekilmesini desteklemediğinin bir göstergesi oldu.

Her ne kadar Şii güçlerin ve onlara bağlı silahlı grupların beyan ettiği temel taleplerden biri bu olsa da mecliste bu konunun desteklenmediği görüldü.

Koordinasyon Çerçevesi üyeleri, Şii temsilcilerin çoğunun cumartesi günkü oturuma katılmamasına gerekçe olarak ‘hükümetin Irak ile ABD arasındaki Askeri Teknik Komite toplantılarının pazar günü yeniden başlayacağını duyurmasını’ gösterdi.

Ancak gözlemciler, söz konusu oturuma katılmama sorununu ‘çoğu siyasi gücün ABD’nin yakın zamanda geri çekilmesi konusundaki isteksizliğine’ bağlıyor.

Bu tutum, Cumhurbaşkanı Abdullatif Reşid’in geçtiğimiz hafta, siyasi güçlerin çoğunu içeren ve hükümete liderlik eden ‘Devlet Yönetimi Koalisyonu’ önünde sunduğu vizyonla da tutarlı.

Söz konusu vizyona göre, Devlet Yönetimi Koalisyonu’nun tüm liderleri, Washington ile gerilimin tırmanmasına karşı ve iyi ilişkilerin sürdürülmesini destekliyor.

ABD’nin geçen hafta Bağdat’ta düzenlediği son saldırıda, Ketaib Hizbullah (Hizbullah Tugayları) lideri Ebu Bekir es Saadi öldürüldü.

Bazı gözlemciler, önümüzdeki gün ve haftalarda başka saldırıların da olacağını öngörüyor.

ABD’nin operasyonları çerçevesinde, Irak ve Suriye’deki ABD kuvvetlerine saldırı düzenlemekle suçlanan silahlı gruplardan 50’den fazla kişi hedef alındı.

Irak hükümeti, Uluslararası Koalisyon güçlerinin gelecekteki varlığı konusunda ABD’liler ile ikili diyaloglar yürütüyor.

Ülkedeki genel siyasi eğilimin, ABD kuvvetlerinin, İran destekli Şii Haşdi Şabi Güçleri’nin bazı karargahlarına ve silahlı gruplarla bağlantılı kişilere karşı başlattığı saldırılara rağmen, bu güçlerin ülkede kalması fikrine bağlı olduğu görünüyor.

FOTO: Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Reşid (DPA)
Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Reşid (DPA)

Şarku’l Avsat’a konuşan Koordinasyon Çerçevesi güçlerine yakın bir kaynak, konu hakkında şunları söyledi:

“Iraklı grupların saldırıları ve ABD’nin karşı saldırıları kartları karıştırıyor ve işleri oldukça karmaşık hale getiriyor. Direniş eksenindeki gruplar, ABD’lilerin ülkeden ayrılmasını talep eden gruplardır. Buna karşılık diğer siyasi güçler, bu talebin ülkenin yüksek çıkarlarıyla çatıştığına ve bölgedeki partilerden birinin çıkarına olabileceğine inanıyor. Bu, Şii çevredeki nispeten ılımlı eğilimler açısından kabul edilemez görünüyor.”

ABD’li güçlerin çekilmesini kim istiyor?

ABD kuvvetleri ve Uluslararası Koalisyon güçlerinin ülkeden çekilme meselesi, Şii güçlerin tamamı açısından muğlak ve belirsiz olsa da Bağdat’ta artık Sünni Arap ve Kürtlerin sesleri güçlü bir şekilde duyuluyor ve yabancı güçlerin ülkeden çıkarılması talebine karşı çıkıyorlar.

Sünni Arap ve Kürt siyasi güç ve figürler, bu talebi açıkça reddettiklerini ifade etmeye başladı.

Bu, Irak’ta şekillenen Washington karşıtı eğilimleri reddetmenin bir kuralı olduğu anlamına geliyor.

Eski milletvekili Mishaan el-Jubouri, X platformunda paylaştığı tweette konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı:

“İran’a yakın Şii liderler, gruplar ve blokların sesleri, ABD kuvvetlerinin Irak’tan çekilmesi talebiyle yükseliyor. Sünni Arap ve Sünni Kürtlerin çoğunluğunun bu talebi desteklemediği ve ülkedeki ABD varlığının devam etmesi konusunda hemfikir olduğu bir sır değil.”

FOTO: Irak Başbakanlık Medya Ofisi tarafından yayınlanan bir fotoğrafta, Başbakan Muhammed Şiya Es-Sudani, Irak Silahlı Kuvvetleri ve Uluslararası Koalisyon’dan üst düzey yetkililerle görüşmede olduğu görülüyor (AFP)
Irak Başbakanlık Medya Ofisi tarafından yayınlanan bir fotoğrafta, Başbakan Muhammed Şiya Es-Sudani, Irak Silahlı Kuvvetleri ve Uluslararası Koalisyon’dan üst düzey yetkililerle görüşmede olduğu görülüyor (AFP)

Jubouri, yönetimde dengenin olmayışı ve Şii siyasi karar vericilerin devlete zorla tek taraflı kimlik dayatması ışığında, Sünni Arap ve Kürtlerin bu tutumunu, ABD’nin varlığının kendileri için bir güvenlik unsuru teşkil ettiğine dair hislerine bağladı.

Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) lideri Mesut Barzani’nin siyasi danışmanı Arafat Kerim, bazı Şii milletvekillerinin cumartesi günkü oturuma katılmaması nedeniyle Sünni ve Kürtlere yönelik eleştirilerine yanıt olarak şunları söyledi:

“Hiçbir taraf, ithal dini ideolojisine göre bir ülkenin kaderini kontrol edemez. ABD saldırısında egemenliği hatırlıyorlar, İran saldırısında ise unutuyorlar.”



İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı sektördeki faaliyetlerini sonlandırdığını duyurdu

Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)
Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)
TT

İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı sektördeki faaliyetlerini sonlandırdığını duyurdu

Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)
Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)

ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’ndeki yardım dağıtım operasyonlarını sonlandırdığını duyurdu.

Kuruluş, altı hafta önce Washington’un arabuluculuğunda yürürlüğe giren ateşkesin ardından dağıtım merkezlerini kapatmıştı. Vakıf, yayımladığı son açıklamada görevini “kalıcı olarak” durdurduğunu ve misyonunu tamamladığını belirtti.

Vakıf Direktörü John Acrey, yaptığı yazılı açıklamada, “Gazze halkına yardımların ulaştırılmasında daha iyi bir yöntem olduğunu kanıtlama görevimizi başarıyla yerine getirdik” dedi.

Kısa süre faaliyet gösteren vakfın operasyonları büyük ölçüde gizlilik içinde yürütülmüştü. ABD ve İsrail destekli alternatif bir yapı olarak BM’ye bağlı UNRWA’nın yerine kurulmuş, ancak finansman kaynakları ya da yardım noktalarını yöneten silahlı yüklenicilerin kimlikleri kamuoyuyla hiç paylaşılmamıştı. Vakıf, amacının yardımların Hamas’a aktarılmasını engellemek olduğunu savunuyordu.

Ancak Filistinliler, yardım çalışanları ve sağlık yetkilileri, bu sistemin yardım almak isteyen sivilleri, İsrail askerlerinin bulunduğu kontrol noktalarından geçmek zorunda bırakarak hayatlarını riske attığını belirtiyordu.

Kurumun görevlerini, Gazze’deki ateşkesi denetlemekle sorumlu İsrail’deki ABD merkezli Sivil-Askerî Koordinasyon Merkezine devredeceğini açıklayan Acrey, “Vakıf haftalardır Koordinasyon Merkezi ve uluslararası kuruluşlarla bir sonraki adımlar konusunda temas hâlinde. Açıkça görülüyor ki bizim uyguladığımız modeli benimseyip genişletecekler” dedi.

Gazze İnsani Yardım Vakfı Mayıs ayı sonunda, İsrail’in üç ay boyunca gıda girişini durdurmasının ardından Gazze’de kıtlık eşiğine gelinmesi üzerine faaliyete başlamıştı. İsrail, BM’nin gıda dağıtım sisteminin yerine geçmesi hedeflenen bu özel kuruluşu, Hamas’ın büyük miktarda yardıma el koyduğu iddiasıyla savunmuştu; ancak BM bu iddiaları reddetmişti.

BM, söz konusu vakfın kurulmasına karşı çıkarak sistemin İsrail’e gıda dağıtımı üzerinde tam kontrol sağlayabileceğini ve Filistinlilerin yerinden edilmesine yol açabileceğini belirtmişti. Savaş süresince BM ve insani yardım kuruluşları, yüzlerce merkez üzerinden Gazze’ye gıda, ilaç, yakıt ve diğer ihtiyaçların ulaştırılmasına öncülük etmişti.

Vakıf, açıklamasında Gazze’de 3 milyonun üzerinde gıda paketi dağıttığını, bunun 187 milyon öğüne denk geldiğini duyurdu.


Hamas, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanının devam etmesi üzerine ‘etnik temizlik’ uygulamasını kınadı

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
TT

Hamas, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanının devam etmesi üzerine ‘etnik temizlik’ uygulamasını kınadı

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)

Hamas Sözcüsü bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'nin doğu bölgelerinde ve orta kesiminde ‘etnik temizlik’ yaptığını söyledi.

Sözcü Hazım Kasım, “İşgal güçleri, sarı hattın dışındaki sivilleri hedef alıyor. Bu sabahtan itibaren dört vatandaş öldürüldü, yıkım operasyonları yoğunlaştı ve doğu bölgelerinden vatandaşlar yerlerinden edildi” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı WAFA’dan aktardığına göre, bu sabah İsrail'in Gazze ve Han Yunus şehirlerini hedef alan bombardımanında dört Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı.

dcgtrhy
Gazze şehrinde İsrail ateşiyle öldürülen Filistinli genç Ahmed el-Hevari'nin cenazesine katılan Filistinliler (Reuters)

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal, AFP’ye yaptığı açıklamada, “Bu sabah üç kişinin cenazesi hastanelere getirildi; ikisi Han Yunus’un doğusundaki Beni Suheyle kasabasında İsrail’e ait bir insansız hava aracı (İHA) tarafından, bir diğeri ise Gazze kentinin doğusundaki et-Tuffah mahallesinde İsrail tankının açtığı ateş sonucu hayatını kaybetti” dedi.

Han Yunus’taki Nasır Hastanesi, iki ölü ve biri ağır olmak üzere üç yaralıyı kabul ettiğini duyurdu. Gazze kentindeki Şifa Hastanesi’nin Müdürü Dr. Muhammed Ebu Selmiye de et-Tuffah mahallesinde sivillere yönelik tank ateşi nedeniyle bir ölü ve çok sayıda yaralının hastaneye ulaştığını doğruladı.

Gazze'deki bir güvenlik kaynağı AFP'ye, ‘işgal uçaklarının bu sabah Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus ve Refah'ın güneydoğusundaki bölgelere birkaç hava saldırısı düzenlediğini’ söyledi. Kaynak, İsrail ordusunun ‘ez-Zeytun, Şucaiyye ve et-Tuffah (Gazze şehrinin doğusu) mahallelerinde ve Han Yunus ile Refah'ta savaş sırasında hasar gören onlarca binayı ve evi yıkmaya devam ettiğini’ belirtti.

İsrail güçleri, Refah şehrinin büyük bir kısmını ve Han Yunus'un doğu bölgelerini kontrol altında tutuyor. İsrail, 7 Ekim 2023'teki saldırının ardından Gazze Şeridi'ne savaş açtı. O günden bu yana, Birleşmiş Milletler'in (BM) güvenilir bulduğu Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki savaşında en az 69 bin 756 kişi hayatını kaybetti.


Mısır Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy verme işlemi başladı

Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
TT

Mısır Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy verme işlemi başladı

Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)

Mısırlılar bugün, 2025 Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy kullanmaya başladı.

İki gün sürecek seçimler, 73 seçim bölgesi ve 5 bin 287 alt komiteden oluşan 13 vilayette gerçekleştiriliyor. Şarku’l Avsat’ın Kahire el-İhbariyye televizyonundan aktardığına göre, bu aşamada bin 316 aday bireysel sistem altında yarışıyor ve Kahire ile Kuzey, Orta ve Güney Delta ve Doğu Delta'nın iki seçim bölgesinde bir liste yer alıyor.

Mısır Ulusal Seçim Komisyonu, vatandaşlara seçimlere katılım çağrısında bulunarak, sürecin bütünlüğünü sağlama ve seçmenlerin iradesini tam şeffaflık içinde sandığa yansıtma konusundaki kararlılığını vurguladı.

Seçimlerin ikinci aşamasına dahil olan vilayetler, Ulusal Seçim Komisyonu’nun verilerine göre Kahire, Kalubiyye, Dakahliye, Garbiye, Menufiye, Kafr eş-Şeyh, Şarkiye, Dimyat, Port Said, İsmailiye, Süveyş, Güney Sina ve Kuzey Sina’dan oluşuyor.

gju
Parlamento seçimlerinin ilk turunda oy verme merkezlerinin önünde bekleyen Mısırlı kadınlar (Gençlik Partisi Koordinasyon Komitesi)

Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşaması, ilk turda 19 seçim bölgesindeki sonuçların ‘önemli ihlaller’ gerekçesiyle iptal edilmesinin ardından geliyor. Bu ihlaller arasında sandıkların önünde yapılan usulsüz propaganda ile adaylara oy sayım tutanaklarının nüshalarının verilmemesi gibi durumlar yer aldı. Gözlemciler bu adımı ‘emsalsiz’ olarak nitelendirdi.

Bu seçim bölgelerindeki sonuçların iptal edilmesi, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin ‘azami şeffaflık’ sağlanması için yaptığı doğrudan çağrının ardından gerçekleşti.