İsrail ordusu Refah'a saldırı planı hazırladı

Netanyahu şehre saldırmak konusunda ısrar ediyor. Dichter, Ramazan ayının saldırıyı engellemeyeceğini söylüyor.

11 Şubat'ta kente yönelik yoğun bombardımanın ardından Refah kentinden dumanlar yükseliyor. (AFP)
11 Şubat'ta kente yönelik yoğun bombardımanın ardından Refah kentinden dumanlar yükseliyor. (AFP)
TT

İsrail ordusu Refah'a saldırı planı hazırladı

11 Şubat'ta kente yönelik yoğun bombardımanın ardından Refah kentinden dumanlar yükseliyor. (AFP)
11 Şubat'ta kente yönelik yoğun bombardımanın ardından Refah kentinden dumanlar yükseliyor. (AFP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, saldırının sonuçlarına ilişkin giderek artan uluslararası uyarıları göz ardı ederek, yerinden edilmiş insanlarla dolu Refah kentindeki Hamas güçlerini ortadan kaldırma sözü verdi. Amerikan ABC kanalına verdiği röportajda “Refah'a ulaşmamızı istemeyenler kazanmamızı da istemiyor” dedi.

Zaferin yakın olduğu sözünü veren Netanyahu, “Savaşın amacına yani Hamas'ı yok etmeye, hareketin dört taburunun Refah'ta tutulmasıyla ulaşılamaz. Son kale olan Refah'ta kalan Hamas terör tugaylarını biz kontrol edeceğiz, bunu yapacağız” dedi.

Netanyahu'nun açıklaması, dünyanın, 64 kilometrekareyi aşmayan bir alanda yaklaşık 250 bin sakininin yanı sıra 1,3 milyondan fazla yerinden edilmiş insanın da yaşadığı, yoğun nüfuslu Refah'a yönelik bir saldırının sonuçları konusunda İsrail'i uyardığı bir dönemde geldi. İsrail'in ana müttefiki ABD, İsrail operasyonunun Refah'a kadar genişletilmesini desteklemiyor. Bu anlaşmazlık, iki ülke arasındaki ilişkilerde gerilimi daha da artırdı.

Sivil halkın tahliyesi

Endişeleri anladığını ve onlarla aynı fikirde olduğunu söyleyen Netanyahu, sivil halkın savaş alanlarından tahliyesi için çalıştığını vurguladı. Netanyahu, “Ordu ve güvenlik kurumu, Savaş Kabinesi’ne sunulmak üzere, sivil halkın Refah'taki savaş alanından tahliye edilmesi ve orada kalan Hamas tugaylarının imha edilmesinin yollarını temel alan ayrıntılı bir plan hazırlama sürecinde. Bunu, sivil halkın bölgeden ayrılabilmesi için güvenli geçişi sağlayarak yapacağız. Bu konuda kayıtsız değiliz. Sivilleri zarardan uzak tutmak savaş çabalarımızın bir parçası. Ancak Hamas, onları tehlike altında tutmak istiyor” ifadelerini kullandı.

FOTO Bölge sakinleri, işgale hazırlık amacıyla 11 Şubat'ta İsrail'in şehre yönelik ağır bombardımanı sonucu yıkılan Refah'taki bir binayı tahliye ediyor. (AFP)
Bölge sakinleri, işgale hazırlık amacıyla 11 Şubat'ta İsrail'in şehre yönelik ağır bombardımanı sonucu yıkılan Refah'taki bir binayı tahliye ediyor. (AFP)

İsrail’in Refah saldırısından önce şehrin batısında şiddetli çatışmalar devam ederken, İsrail ordusu Han Yunus'ta çatışmaların sona ermesinin ardından Refah'a saldırmayı planlıyor. Ordu, Han Yunus'un batısındaki saldırılarını yoğunlaştırdığını ve derinleştirdiğini belirtirken, İzzeddin el-Kassam Tugayları da asker ve teçhizata zarar vermeye devam ettiğini söyledi.

UNRWA merkezi altında

İsrail ordusunun Gazze şehrindeki Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) merkezi altındaki Hamas hareketinin ana veri merkezini kontrol ettiğini açıkladığı bir dönemde çatışmalar Han Yunus'ta yoğunlaştı. Bu, İsrail'in UNRWA'ya Hamas'la ilişkisi olduğu yönündeki suçlamalarının hızını artırdı ve UNRWA konuyla ilgili iddiaları reddetti. İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, bakanlara, ordunun Gazze'den topladığını söylediği Hamas hareketine ait silah ve belgelerin inceleme raporlarını sundu. Ordunun ‘Hamas için en hassas yerlerin kalbine’ nüfuz ettiğini vurguladı.

Gallant şunları söyledi: “Onların bilgilerini onlara karşı kullanıyoruz. Süreci derinleştirmek bizi daha fazla esir alınan kişiyi geri getirmek için gerçekçi bir anlaşmaya varmaya yaklaştırıyor.” Han Yunus’taki muharebenin tamamlanmasını bekleyen İsrail ordusu, Refah'a yönelik saldırının planını çoktan hazırladı. İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, Refah'a yönelik eylem planlarını onayladığını ve bunları en kısa sürede siyasilere sunacağını duyurdu.

FOTO: Gazze'de İsrail bombardımanında yıkılmış UNRWA’ya ait bir klinik binası. (AFP)
Gazze'de İsrail bombardımanında yıkılmış UNRWA’ya ait bir klinik binası. (AFP)

İsrail ordusunun Refah sınırına yönelik saldırılarının devam etmesi, Refah'a yönelik saldırının Philadelphia Koridoru sınırının kontrolünü ve yüzbinlerce Filistinlinin Mısır'a gönderilmesini içerebileceğinden korkan Mısır ile gerilimin artırılması anlamına geliyor. Mısır, buna izin vermeyeceği konusunda uyarmıştı. Mısır, Gazze Şeridi sınırında güvenliği artırmaya yönelik bir dizi tedbir kapsamında son iki hafta içinde kuzeydoğu Sina'ya yaklaşık 40 tank ve zırhlı personel taşıyıcı gönderdi.

Mısır tanklarının konuşlandırılması

İsrail'in Refah'taki askeri operasyonlarını genişletmesi beklentisiyle Mısır tankları bölgeye konuşlandırıldı. Ancak İsrail Güvenlik Kabinesi üyesi ve Tarım Bakanı Avi Dichter dün (Pazar) şunları söyledi: “Refah'ta olup bitenler konusunda son söz ve kanaat sahibi Mısır değil. Çünkü İsrail ile yapılan barış anlaşmasında şehri teslim etmeyi reddetmişti.” İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN’a verdiği röportajda Dichter, Ramazan ayı boyunca Refah'taki askeri faaliyetlerin durumun daha da alevlenmesine yol açabileceği ihtimalini reddetti.

Dichter, bu konuda şöyle konuştu: “Mısır tarafı Yom Kippur Savaşı'na Ramazan Savaşı adını verdi. Çünkü bu aya denk geldi. Ramazan ayı savaşlardan muaf değildir ve hiçbir zaman da olmamıştır. Ramazan ayında terör operasyonu uyarıları artıyor. Bu ayda saldırı yapıp savaşa hayır diyebilir miyiz?” Dichter'in sözleri Refah'a yönelik saldırının hâlâ zamana ihtiyacı olduğunu gösteriyor.

FOTO: 11 Şubat'ta Refah'ta İsrail bombardımanında yıkılan bir binayı inceleyen iki vatandaş. (AFP)
11 Şubat'ta Refah'ta İsrail bombardımanında yıkılan bir binayı inceleyen iki vatandaş. (AFP)

Mısır'a en yakın nokta olan Küçük Refah'ta, İsrail'in aradığı isimlerden biri olan Muhammed Şabane'nin liderliğinde dört Hamas tugayı bulunuyor. Geçen Ocak ayında İsrail, Şabane'yi aranan liderler listesinin en üst sırasına yerleştirdi. Şabane, 2014'ten beri Refah'ın başında bulunuyor. Refah Tugayları, Kuzey Tugayı, Gazze Tugayı, Merkez Tugay ve Han Yunus Tugayı’ndan sonra Hamas'ın beş ana tugayından birini oluşturuyor. Mısır sınır bölgesi de dahil olmak üzere Refah’ın tamamı onun sorumluluğunda.

Gidecek hiçbir yer yok

Mısır ile sınır bölgesine saldırı yapılacağı yönündeki uyarılar artarken, UNRWA Sözcüsü Tamara er-Rifai dün (Pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nin en güneyinde artık vatandaşların gidebileceği başka bir yer olmadığını söyledi. Refah'a operasyon başlatılmasının daha fazla Filistinlinin öldürülmesi anlamına geleceğini vurgulayan er-Rifai, UNRWA’nın internet sitesinde yayınlanan bir bildiride, işgal güçlerinin şu anda vatandaşların toplandığı güney Gazze Şeridi'ndeki Refah bölgesini hedef alması nedeniyle tehlikenin ufukta belirdiğini açıkladı.



Sudan'dan Rusya'ya cazip teklif: ABD ve AB kızabilir

Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
TT

Sudan'dan Rusya'ya cazip teklif: ABD ve AB kızabilir

Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)

Orduyla paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmaların sürdüğü Sudan'daki askeri yönetim, Rusya'yla daha yakın ilişkiler kurmak istiyor.

Wall Street Journal'ın (WSJ) Sudanlı yetkililere dayandırdığı habere göre, Moskova'ya Afrika'daki ilk deniz üssünü kurması teklif edildi.

Ekimde iletilen teklifin, Rusya'nın 25 yıl boyunca 300 askerini ve 4 savaş gemisini barındırabileceği bir üssü içerdiği aktarıldı.

Port Sudan ya da Kızıldeniz kıyısındaki bir başka yerde yapılabileceği bildirilen üs, bölgedeki kritik ticaret yollarına yakın olacak.

Küresel ticaretin yüzde 12'si, Avrupa-Asya alışverişinde önemli bir yere sahip olan Süveyş Kanalı üzerinden gerçekleşiyor.

WSJ, bunun Çin ve Rusya'yı kıtadaki limanlardan uzak tutmaya çalışan ABD için endişe verici bir gelişme olacağını vurguladı. 

Bu iki ülkenin Afrika'daki limanların kontrolü sayesinde buralarda savaş gemilerini tamir edip yeni silahlarla donatabileceği ve kritik denizyollarını kapatabileceği belirtildi.

Çin de denizaşırı ilk deniz üssünü 2017'de Cibuti'de kurmuştu. Kızıldeniz'i Aden Körfezi'ne bağlayan Babülmendep Boğazı'ndaki üs, bir uçak gemisinin demirleyebileceği kadar büyük.

ABD'nin Afrika'daki en büyük üssü Camp Lemonnier, Çin'inkinden yalnızca 10 kilometre uzaklıkta.

ABD'nin ayrıca Somali'de birlikleri var. 

Kremlin'in, Afrika'nın en büyük üçüncü altın üretici Sudan'dan madencilik konusunda imtiyazlar alabileceği de Amerikan gazetesinin haberinde ifade edildi. 

Sudanlı yetkililer tüm bunlar karşılığında hava savunma sistemleri gibi silahları ucuza almak istiyor.

WSJ, Sudan ordusundan bir yetkilinin, bu anlaşmanın AB ve ABD'yle aralarında sorun yaratabileceğinin farkında olduklarını söylediğini aktardı.

Bu hamlenin Moskova'yı kıtada yeniden güçlendirebileceği de haberde vurgulandı.

Paralı asker şirketi Wagner'in kurucusu Yevgeni Prigojin'in 2023'teki ölümünün ardından Rusya'nın Afrika planları sekteye uğradı.

Rusya Savunma Bakanlığı'na bağlı Afrika Kolordusu, Wagner'in operasyonlarını devralsa da kıtadaki yerini doldurmakta zorlandığı bildiriliyor.

General Abdülfettah Burhan'la işbirliği yapan General Muhammed Hamdan Dagalo, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin soykırımla suçladığı Ömer el Beşir'i 2019'da devirmişti. 

Ülkeyi sivil yönetime döndürme ve 100 bin kişilik paramiliter kuvvet HDK'yi ordu bünyesine dahil etme süreci nedeniyle iki general anlaşmazlığa düşmüş, 2023'te yeniden iç savaş patlak vermişti. 

Yeniden başlayan çatışmaların başlarında Moskova, Dagalo'ya bağlı HDK'yi destekliyordu. 

Başkent Hartum'dan HDK güçlerinin atılmasındaysa Ukrayna rol oynamıştı. 

WSJ, Rusların desteğini yetersiz bulan HDK'nin Kiev'e yanaştığını ve bunun üzerine Moskova'nın da Burhan'a bağlı orduyla ittifak kurduğunu aktarıyor.

Amerikan gazetesinin haberinde İran, Mısır ve Türkiye'nin Sudan ordusuna drone sağladığı da öne sürüldü.

Tahran'dan gelen deniz üssü kurma önerisinin, ABD ve İsrail'in tepkisiyle karşılaşmaktan korkan Hartum yönetimi tarafından geçen sene reddedildiği bildirildi. 

Diğer yandan ABD ve BM, Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) HDK'yi silahlandırmakla suçluyor. BAE ise bu iddiaları reddediyor.

Independent Türkçe, WSJ, AP


Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria’da İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövdü

Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
TT

Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria’da İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövdü

Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)
Sınır bölgelerinde örgütlenen Yahudi yerleşimciler, Filistinlilere ait tarım alanlarına ve bağlara saldırıları artırıyor (Reuters)

Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria'daki İtalyan ve Kanadalı gönüllüleri dövüp eşyalarını çaldı.

Guardian'ın aktardığına göre pazar sabahı yaşanan olayda radikal sağcı yerleşimciler, Eriha bölgesindeki Ayn el-Duyuk köyüne baskın düzenledi. 

Yerleşimcilerin, Filistinlileri korumak için köyde bulunan İtalyan ve Kanadalı gönüllülere de saldırdığı belirtildi.

Filistin Ulusal Yönetimi'nin resmi haber ajansı WAFA, üç İtalyan ve bir Kanadalı gönüllünün hastaneye kaldırıldığını aktardı. 

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla konuşan Kanadalı kadın, sabaha karşı düzenlenen saldırıda yaşadıklarını şöyle anlattı: 

10 maskeli yerleşimci gece nöbetinden sonra uyuduğumuz eve baskın yaptı. İkisinin üzerinde ordu tarafından verilen tüfeklerden vardı. Bizi yaklaşık 15 dakika boyunca dövdüler. Kafama, kaburgalarıma, kalçama ve uyluk bölgeme defalarca tekme attılar. Bize Arapça hakaretler yağdırdılar ve orada bulunmaya hakkımız olmadığını söylediler.

Gönüllü, Yahudi yerleşimcilerin bölgede artan saldırılarına dikkat çekerek, "Mesele bizimle ilgili değil. Biz 15 dakika dayak yedik ama buradaki Filistinliler bu şiddeti her gün, her saat, binlerce kez yaşıyor" dedi.

Kanada Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "aşırılıkçı yerleşimcilerin işlediği şiddet eylemlerinin kınandığı" bildirildi. Kanada yönetiminin "Filistin topraklarının ilhakına yönelik her türlü eyleme ve söyleme karşı olduğu" hatırlatıldı. 

Diğer yandan İtalyan gönüllülerden birinin ağır yaralandığı ve Ramallah'ta tedavisinin sürdüğü belirtiliyor. İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, olaya ilişkin açıklamasında "Bu saldırganlıktan bıktık. Yerleşimcilerin haklarını bu şekilde savunmaları doğru değil" ifadelerini kullandı. 

Guardian, Batı Şeria'daki İsrailli yetkililerin yorum taleplerine yanıt vermediğini yazıyor. Gazetenin irtibata geçtiği köylüler ve aktivistler, polisin yerleşimcilerin saldırılarını durdurmak veya karargahlarını dağıtmak için harekete geçmediğini söylüyor.

Batı Şeria'daki Filistin köylerini korumak için yabancı gönüllüler toplayan Faz3a örgütünden aktivist Manal Tamimi, radikal sağcı yerleşimcilerin iki ay önce köyün yakınlarına karakol inşa ettiğini ve adam devşirdiğini söylüyor. Gönüllülerin saldırılara karşı Filistinlilerin yanında durmasının çok değerli olduğunu belirtiyor.

Kanadalı gönüllü de köydeki varlıklarının halkı güçlendirdiğini söylüyor: 

Biz oradayken köylüler daha dirençli oluyordu. Çocuklar özgürce oynuyordu. İnsanlar gece boyunca uyuyabiliyorlardı. Sırf bu bile bizim orada olmamızı değerli kılıyordu.

Birleşmiş Milletler'in rakamlarına göre İsrailli yerleşimciler ve güvenlik güçleri son iki yılda Batı Şeria'da 233'ü çocuk olmak üzere binden fazla Filistinliyi öldürdü. 

Independent Türkçe, Times of Israel, Guardian


Mısır ve Katar, Gazze ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına geçmeyi umuyor

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’na mensup bir savaşçı, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) personeli ve Hamas mensupları Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken alanda nöbet tutuyor. (EPA)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’na mensup bir savaşçı, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) personeli ve Hamas mensupları Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken alanda nöbet tutuyor. (EPA)
TT

Mısır ve Katar, Gazze ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına geçmeyi umuyor

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’na mensup bir savaşçı, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) personeli ve Hamas mensupları Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken alanda nöbet tutuyor. (EPA)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’na mensup bir savaşçı, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) personeli ve Hamas mensupları Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken alanda nöbet tutuyor. (EPA)

Mısır ve Katar, Gazze'deki ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasının yakında uygulanacağına dair umutlarını dile getirdiler.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati bugün yaptığı açıklamada, ülkesinin ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze Şeridi için hazırladığı planın ilk aşamasını tamamlamak üzere olduğunu ve ikinci aşamanın yakında başlayacağını umduğunu belirtti.

Abdulati, Mısır'ın Gazze halkının ihtiyaçlarını karşılamak için daha fazla insani yardımı daha büyük miktarlarda ve kısıtlama olmaksızın Gazze Şeridi'ne ulaştırmayı umduğunu söyledi. Ülkesinin Gazze'nin yeniden inşası konulu bir konferansın tarihini belirlemek için ABD ile koordinasyon içinde olduğunu açıklayan Abdulati, konferansın Mısır ve ABD'nin eş başkanlığında gerçekleştirileceğini ifade etti.

Güvenlik desteği konusuna da değinen Abdulati, bölgede istikrar ve güvenliği teşvik etme çabalarının bir parçası olarak, Mısır'ın Filistin polisinin eğitimine katılım konusunda Avrupa ülkeleriyle istişareye hazır olduğunu bildirdi.

Katar ise Hamas ve İsrail'in ‘çok yakında’ ikinci aşama görüşmelerine başlamasını umduğunu ifade etti.

Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari, Doha'da düzenlediği basın toplantısında, ABD'nin önerisiyle ulaşılan ve 10 Ekim'den beri yürürlükte olan Gazze ateşkes anlaşmasına atıfta bulunarak, “İki tarafı mümkün olan en kısa sürede ikinci aşamaya geçmeye zorlamamız gerektiğine inanıyoruz” dedi.

Ensari, görüşmelerin Gazze Şeridi'nin güneyinde İsrail kontrolündeki bir bölgede bulunan tünellerde mahsur kalan Hamas savaşçılarının akıbeti gibi çetrefilli konuları da içereceğini kaydetti.